Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde burakender tarafından oluşturulan Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 137,721 kez görüntülenmiş, 1,062 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar
Konbuyu başlatan burakender
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ruairi

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Bu konudaki mesajlaşmamız bu yazınız ile başlamıştı. Buradaki siz özetle ; düşünen her insan ateisttir !! Oleyy !! inananlar düşünmüyor ! Oaauuww ! diyorsunuz.. sonraki yazılarda bu görüşü destekleyen; bu isimler (ağır abiler) kolay yolu seçmiş olamaz onların yarısı kadar düşündün mü domatesci !! bunlar toplumda ki dini düşünmeden takım tutar gibi tutarlar,kolaycılıktır bu bedavadır, hırsızıda, arsızıda müslümanım der vs vs tespitler ile bitiriyorsunuz.


:) yoo akla yatkın olsun diye vermedim o cevabı kısasa kısas yaptım; ben de sizin gibi,görmek istediğimi gördüm:)

İşi yokuşa sürüyorsunuz peki devam edelim...

Birincisi "İnanmayanlar Allah'ı anlayamayanladır" mealine gelen yorumunuzun ardından yazılmıştır onlar...Klasik ve basit bir şey söylüyorsunuz , ne demek anlamayanladır içi dolu değil fazla düşünülmemiş..Ateist olan kişilerin içerisinde kimler yer alıyor bir bakın bakalım, hala yazdıklarınızı mantıklı bulabilecekmisiniz ve bunu anlamak ya da anlamamakla açıklayabilecekmisiniz (açıklayamazsınız!!)...Bu açıdan esasen siz görmek istediğiniz gibi görmek istediğinizden(Ateistler Allah'ı anlamayanlardır) baltayı taşa vuruyorsunuz( ki ben sizin yazınıza cevap yazmadan önce bu tespiti!! yapmışstınız, ben sizin bu anlamsız ve KOLAYCI tespitinize cevap yazdım)..Aslında dediğimi bal gibi anladığınızı düşünüyorum ancak yazınıza yapılan eleştrileri savuşturmak için anlamamış gibi yapıyorsunuz ve kendi yazının kusurlarını benim cevaplarıma atfetmeye çalışıyorsunuz.

İkincisi düşünen her insan ateisttir demedim, ima da etmedim, aksine Allahı anlamadıklarından ateisttirler çıkarımının ne kadar manasız olduğunu belirtmek için yazdım , böyle anlamsız bir genelleme olmaz..Burada da tipik bir şey yapıyorsunuz..Söylediklerime itiraz edemediğinizden yahut ne söylediğimi tam olarak farketmediğinizden , söylemediğim bir şeye itiraz ediyorsunuz, söylediklerimi itiraz edebilir bir yere oturtmaya çalışıyorsunuz ancak onlar sizin kelimeleriniz, benim değil..İnsanların söylediklerine itiraz edin.Onların yerine konuşup kendi dediğinize itiraz etmek pek sağlıklı bir iş değildir, sonuç vermeyen fakat KOLAY bir yoldur..

Bir kimsenin inancını sorgulayamazsınız, en azından bu yönde bir kabul vardır, olmalıdır da belki...Haliyle bunlar diğerlerine göre KOLAY aidiyetlerdir, kolay olmaları da gerekir.Allah'a inanıyorsanız öyle ya da böyle cennete gidersiniz,tek yapmanız gereken budur, kimse sizin müslümanlığınızı tartamaz, bu Allah ve sizin aranızdadır ve bu sizin hakkınızdır..Aklıllıcadır da bu kolaycılık , zira kalabalıktan gelen bir güç haline gelmelidir ki din varlığını sürdürebilsin, mümkün olduğu kadar fazla insana ulaşabilsin..

Sizin yazılarınızdan, bazı şeyleri enine boyuna düşünmediğinizi tespit etmek gayet KOLAY...Bu sebeple ben bir gerçekten bahsettiğimi düşünüyorum zira "Ateistler Allah'ı anlamayanlardır" genellemesini kim yaparsa yapsın , onun için de aynı durum söz konusudur..GERÇEK NEYSE ODUR!!
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Yok olan bir şeyin kanıtı gösterilmez. Var ise :” kanıtlar budur” denilir...
“Reddetmek” kelimesini biraz daha açalım
Masanın üstünde bir tabakta erik varsa ve sen bunu duyu organlarınla kabul ediyorsan ve var olan bu bir tabak eriği inkar ediyorsun yani ret ediyorsun anlamı çıkar.Ateizm, inkarcılık değildir. Var olan bir şeyi inkar etmez

bir bakıma haklısın doğduğumuzdan bu yana Tanrıyı gören,duyan yok aramızda. öyleyse reddedilen ne? ve Tanrıyı reddetmek dinlere göre neden günah,isyan cezayı hak eden bir tercih ?
dilim döndüğünce kendi düşüncemi açayım..
öncelikle ben reddetmek kolaycılık derken ağırlıkla Tanrıyı anlamayı reddetmeyi kasdetmiştim (çünkü o satırları yazarken mevzu Tanrıyı anlamak üzerine açılmıştı,Ferdinand Bardamu arkadaş bize giydirmişmiş olsada:) neyse Tanrıyı anlamayı reddetmek veya

Tanrıyı reddetmek ikisi üzerinden devam edelim..

Haa çok havalı oldu üsteki cümle ama sanmayın ki siz aydınlatacak ışığım var, yok öyle birşey benden medet ummayın :) bu sorulara cevap bulabilmiş değilim. ancak ateistlerin önerme ve çıkarımlarını mantıksal anlamda geçersiz buluyorum . tersden düşününce çatt diye kırılıyor onların mantıklarıda.
Dünyaya kötülüge adaletsizliğe,vahşete,zulume vs vs bakıp Tanrıya atıp tutuyorlar..iyide arkadaş aksi olsaydı Tanrı kendini gösterseydi nasıl olurdu? herşey biterdi , insanın anlamı ancak bu şartlar içinde anlam bulabilir.Tanrının olduğu veya olmadığı ihtimali açık kalacak ki İnsan ve dünya anlam bulabilsin.

Tanrıyı görüp bilseydik; bu kadar birşeyleri öğrenmeye çalışır mıydık? bu kadar düşünür müydük?
severmiydik,ağlar mıydık isyan edermiydik, mücadele eder miydik vs vs hatta ve hatta hayatta kalmaya çalışır mıydık ya ? nasıl olsa Tanrı var ve herşey onun elinde banane yaw deyip çıkmaz mıydık?

rasyonel düşünmeye çalışarak şimdi en baştan başlayalım evren ve içindeki herşey bina diyelim. binanın önüne geldik. ben diyorum ki bu binayı biri imar etmiş yapmış olmalı,öbürü diyor ki yok bu binayı kimse yapmamıştır tesadüfen olmuştur. diğeride diyorki bu binanın nasıl oldugunu bilemeyiz veya bu bina hep vardı kimse yapmadı.

bi kere ateistler Tanrı önermesine alternatif olarak hep vardı ve tesadüfü öne sürdükçe elleri zayıf kalacaktır. bizler akıllı yaratıklarız ve haliyle herşeyde akıl ararız. bu durum teistlerin lehine.
Senin saydılarınında Fides doğa harikadır insan harikadır tezi yanında zayıf kalıyor yani. demeyin lütfen diyosun ama demek zorundayım. sonuçta insana göre varoluşsal anlamda; anlamlı bütünler anlamsızlardan çok çok fazla . buda teistlerin lehine.


Ateizm, kolaycılıkla bağdaştırılamaz. Türkiye’de hele ateist olmak hiç de kolay değildir. Eğer bilmiyorsanız bu sizin gözünüzü gerçeklere kapattığınızla alakalıdır: Bu ülkede kaç kişi ,kaç öğrenci oruç tutmadığı için öldürülmüştür bilir misiniz? Bunun yanında kaç kişi oruç tuttuğu için öldürülmüştür ötekileştirilmiştir diye de bir kıyaslama yapmanızı öneriririm. Kolaycılık eskiyi, dedeyi,annenin babanın inancını devam ettirmektir. Kolaycılık Türkiye’de(hatta dünyada) teist olmaktır.

ben toplumsal anlamda ateist olmayı kasdetmedim.benim kastım bireysel anlamda öznel anlamdaTanrıyı anlamayı reddetmek kolaycılıktır anlamındaydı ama yinede bu görüşüne katılmıyorum. örmeklediğin toplumsal baskı ve olayları abartılı buluyorum. annenin, babanın,dedenin
ninenin inancını devam ettirmek diye bir inanç şekli yok Fides, en azından bunu genele yayamazsın..inananları sürekli ve klasik biçimde gelenekçilikle, doğmacılıkla (hatta cahillikle) yaftalamak bu yaw !! burda empati eksikliği var, inancın ne olduğunu, insanda nasıl varolduğunu hissedemeyiş eksikliği var, duygusuz bir yorum bu:)

Evet Tanrı varsa O adil olmalı...
Sen bir baba olsan Irak’ta yaşasan 5 yaşındaki kızına tecavüz edip öldürseler Tanrı’nın adaletine güvenip öteki dünyada cezalandırılacak nasılsa diye O’na havale etmeyi tercih edebilirsin ama herkesin bu adalet(!) anlayışını kabullenmesi mümkün değil.

Kötülük varsa Tanrı yoktur (Camus) ateizmin temel savlarından biri..kırılma noktası..büyük felaket,facia...ama gerçek...değerlendirmek,anlamdandırmak haddime düşmez ama madem bu bir realite

kendimce yazayım birşeyler...

Bundan yola çıkıp Tanrı yoktur demek mümkün.. sadece bu değil..bunun türevleride fazlaca..burda herşey beşeriyet kuralları içinde işliyor..masumları ya da insanı koruyan kanıtlanabilir hiçbir rühani yapı gözükmüyor..özürlüler,hastalar,korkunç acılara ve işkencelere maruz kalanlar.ve bunların sesini duyan ruhani bir güç yok görünüyor..dualar yalvarışlar, boşuna mı sesimizi duyan yok mu.. orda kimse yok mu...bunca şey olup bitiyor Tanrı
sessiz,suskun hiçbir şey yapmıyor birde bunca şeye rağmen ona inanmayanı isyankar,günahkar sayıyor..ona inanmam için sebebler daha fazla olmalı ki inanmamam isyan,suç.,ceza günah olsun..Tanrı adil olmalı..öyleyse onunla yüzleştiğimde inanmadım diye beni nasıl haksız çıkaracak?

Bilmiyorum diyebilirim Fides, ama genede alıntı yaptığın gibi bu bilimeyenleri kazıyınca bir idealist çıkıyor ortaya işte...Tanrıyı yok saymak için yeterli bulmuyorum bilinmeyenlerimi ve çelişkilerimi.Ateizm kolayı seçmektir derkende, Tanrıyı reddetmek çelişkileri bitirme noktasında bir işe yaramaz derkende çıkış noktam birazda bu aklımdan geçenler olmalı..

ben,aklım,duygularım,çatışmarım ,çelişkilerim ,İmanım... benim yollarım Tanrıya çıkıyor..Tanrıya ulaşmak için yaradılmışlar adedince yolar vardır diyordu bir filmde..herkesin yolu farklı...Tanrı bizimledir, Tanrı bilir..
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
irincisi "İnanmayanlar Allah'ı anlayamayanladır" mealine gelen yorumunuzun ardından yazılmıştır onlar...Klasik ve basit bir şey söylüyorsunuz , ne demek anlamayanladır içi dolu değil fazla düşünülmemiş..Ateist olan kişilerin içerisinde kimler yer alıyor bir bakın bakalım, hala yazdıklarınızı mantıklı bulabilecekmisiniz ve bunu anlamak ya da anlamamakla açıklayabilecekmisiniz (açıklayamazsınız!!)...Bu açıdan esasen siz görmek istediğiniz gibi görmek istediğinizden(Ateistler Allah'ı anlamayanlardır) baltayı taşa vuruyorsunuz( ki ben sizin yazınıza cevap yazmadan önce bu tespiti!! yapmışstınız, ben sizin bu anlamsız ve KOLAYCI tespitinize cevap yazdım)..Aslında dediğimi bal gibi anladığınızı düşünüyorum ancak yazınıza yapılan eleştrileri savuşturmak için anlamamış gibi yapıyorsunuz ve kendi yazının kusurlarını benim cevaplarıma atfetmeye çalışıyorsunuz.

arkadaşım iki satır yazı yazdım yüklendikçe yüklendin anlamıyorum ki bu sertlik neden. Fidese yazdığım cevapta dilim döndüğünce o yazdıklarımı açmaya çalıştım. bunu okuyup tekrar yorum yazarsan sevinirim. birde ideolojik çerçeyle geliyorsun ben buna negatif tepki veririm. senle ilgisi yok herkese öyle. siyaset ve ideoloji karşıtıyım.bunların şu zamandaki biçimleri ile hiçbir gerçeğe ulaşılamaz. ben kolaycılık falanda yapmıyorum buna benim aklım bu kadar eriyor diyelim ,ya da sadecilik diyelim.kolaycılık demiyelim. benim zorlaştırmakla işim olmaz.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
bir bakıma haklısın doğduğumuzdan bu yana Tanrıyı gören,duyan yok aramızda. öyleyse reddedilen ne? ve Tanrıyı reddetmek dinlere göre neden günah,isyan cezayı hak eden bir tercih ?

Kötülüklere bakarak Tanrının varlığını reddetmek çok sağlam bir argümandır..Etrafınızda yaşanan bu kadar vahşet,dehşetin,adaletsizliğin esasında bir aklın bilinçli tasarımı, yaratısı olduğunu düşünmek çok rahatsız edici birşey.Siz de saymışsınız hastalıklar, sakatlık, tecavüz vs..Bunları bilerek yaratmış bir akıl nasıl bir akıl olabilir? Tesadüfi olsa çok daha tatmin edici , en azından canımıza okumaya çalışan şey bilinçsiz bir şeydir, böyle bir acımasızlık en azından planlı değildir...Her şeyi Tanrıya indirgemişsiniz...Hatalıdır bu tutumunuz..Neden hiç birşeyin anlamı olmasın? İnsanlar sürekli tek bir tanrıya inanmıyorlardı , tek bir tanrıyı bırakın bir yaratıcının varlığına dahi inanmıyorlardı..O zaman sizin söylediğinize göre , hiçbir şeyin anlamlı olmadığı bir yerden gelmiş olmalıyız ki bu da oldukça anlamsızdır...
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
arkadaşım iki satır yazı yazdım yüklendikçe yüklendin anlamıyorum ki bu sertlik neden. Fidese yazdığım cevapta dilim döndüğünce o yazdıklarımı açmaya çalıştım. bunu okuyup tekrar yorum yazarsan sevinirim. birde ideolojik çerçeyle geliyorsun ben buna negatif tepki veririm. senle ilgisi yok herkese öyle. siyaset ve ideoloji karşıtıyım.bunların şu zamandaki biçimleri ile hiçbir gerçeğe ulaşılamaz. ben kolaycılık falanda yapmıyorum buna benim aklım bu kadar eriyor diyelim ,ya da sadecilik diyelim.kolaycılık demiyelim. benim zorlaştırmakla işim olmaz.

Birşeyi sağlam argümanlarla savunamazsanız itiraz ederim, siz buna yüklenmek diyebilirsiniz sizin seçiminiz, ben bunda bir sakınca görmem , aksine fikirlerinizi daha sağlam bir temele oturtmanıza vesile olabilir belki ...Ben ateistim ve siz benim tanrıyı anlamayı reddettiğim iddiasında bulunmuş oluyorsunuz..Ayrıca bu iddianız da doldurulabilecek bir iddia değil

.İdeolojik olmayan yaklaşıma bir örnek verin dersem bir ideoloji ile cevap vereceksiniz ancak bunun farkında değilsiniz..

Wikiden alıntı """İdeoloji, siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü"""

Dediğimi tekrar ediyorum , üzerine tam anlamıyla düşünmemişsiniz bazı şeylerin..Cevap vermek için cevap veriyorsunuz..Benim itirazım sizin şu şekilde ya da bu şekilde düşünmeniz değil. Hangi ideoloji yahut inanca sahip iseniz bu sahipliğin önsel bir kabul olması...Yani siz o yola düşünerek tartarak ulaşmamışsınız, siz kendi hayat tecrübeşlerinizle tanrıyı bulmamışsınız, bulunmuş olan bir şeyi, önsel kabul etmişsiniz o hedefe yürümeye çalışıyorsunuz, haliyle söyledikleriniz ayakları yere basan şeyler olmuyor..Üstelik bu durumunuza karşın bazı kişilerin şunu yahut bunu tanrıyı vs ..anlamayı reddeden kişiler olduğunu iddia edebiliyorsunuz..Bu çelişiktir benim itirazım bunadır..Her yazdığınız yazı çok kolay çürütülebiliyor..Bu da benim ""üstüne tam manasıyla düşünülmemiştir bunun""dememe sebep oluyor..
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
1) Dünyaya kötülüge adaletsizliğe,vahşete,zulume vs vs bakıp Tanrıya atıp tutuyorlar[/B]..)
2)iyide arkadaş aksi olsaydı Tanrı kendini gösterseydi nasıl olurdu?

3)Tanrıyı görüp bilseydik; bu kadar birşeyleri öğrenmeye çalışır mıydık? bu kadar düşünür müydük?
severmiydik,ağlar mıydık isyan edermiydik, mücadele eder miydik vs vs hatta ve hatta hayatta kalmaya çalışır mıydık ya ? nasıl olsa Tanrı var ve herşey onun elinde banane yaw deyip çıkmaz mıydık?

1)İyi de teistler de demiyor mu doğa bu kadar harika, insan vücudu bu kadar mükemmel çalışıyor diye bunun yanında ateistlerin çevre ve doğa felaketlerini göstermesi,engellileri, hastalıkları, açlıktan ölenleri göstermesi mi sorun oluyor? Sence teistler deve kuşu misali kafasını kuma gömünce bunları görüyorlar mı?

2) Tanrı kendini gösterseydi ne mi olurdu? İnanç sorunu olmazdı ilk başta. Din savaşları olmazdı. Kimse her hangi bir dini diğerinden üstün görmezdi. Bir çok insan bu din savaşlarında ölmezdi. Bunda her hangi bir dinin üstünlüğünü savunmuyorum ama eminim ki Tanrı da savunmazdı bunu. Ve daha bir çok şey söylenilebilir bu konu ile ilgili.
3)Tanrıyı görüp bilseydik; bu kadar birşeyleri öğrenmeye çalışır mıydık? bu kadar düşünür müydük?Bak evet bu konu da haklısın. Bu kadar düşünmezdik ama Tanrı'yı. Düşünmezdik var mı yok mu diye bilirdik "var" ve öncelikle böyle bir problemimiz ortadan kalkardı. Ama Tanrı'nın varlığını bilmemizle düşünmeyi bitirmezdik.Bilim üzerinde hep düşünülürdü o hiç durmazdı. Severdik gene Leyla da Mecnun da gene çıkardı. İsyan ederdik gene bir otobüs kalabalığında ya da emekli maaşı kuyruğunda. Tanrı şu anki imkanları metayı verseydi gene bunlar olurdu. Hani cennette yaşatsa koşullar farklı olsa isyan edilecek durumlar çıkar mıydı bilemem...


bizler akıllı yaratıklarız ve haliyle herşeyde akıl ararız. bu durum teistlerin lehine.
Senin saydılarınında Fides doğa harikadır insan harikadır tezi yanında zayıf kalıyor yani. demeyin lütfen diyosun ama demek zorundayım. sonuçta insana göre varoluşsal anlamda; anlamlı bütünler anlamsızlardan çok çok fazla . buda teistlerin lehine.
Yanılıyorsun akıl mantık arayınca durum ateistlerin lehine işliyor. "Allah yarattı" diyorsun onu kim yarattı diyorsun "onu kimse yaratmadı yoktan var oldu.Ezeli ve ebedi " diyorsun "yoktan var nasıl oluyor?" diyorsun. "Buna senin aklın ermez. "diyorsun. Burada bir aklı ret ediliş var zaten. Burası ateistlerin lehine.
Dedim öncesinde ne doğa ne insan harikadır.
Adalet konusuna geleyim. Hz.Muhammed'i gören, onun mucizelerini görüp bilip ona inanan Allah'ı kabul eden ve ona ibadet eden cennete gidecek ama bu yüzyılda O'nu ve mucizelerini bilmeyen görmeyen din istismarcılarını gören aklı Allah'ı almayan ne kadar ahlaklı olursa olsun, ne kadar güzel bir karakteri(ruhu/kalbi) olsun o ateist kesinlikle cehennemde yanacaktır.Sence bir adalet problemi yok mu?


örmeklediğin toplumsal baskı ve olayları abartılı buluyorum. annenin, babanın,dedenin
ninenin inancını devam ettirmek diye bir inanç şekli yok Fides, en azından bunu genele yayamazsın..inananları sürekli ve klasik biçimde gelenekçilikle, doğmacılıkla (hatta cahillikle) yaftalamak bu yaw !! burda empati eksikliği var, inancın ne olduğunu, insanda nasıl varolduğunu hissedemeyiş eksikliği var, duygusuz bir yorum bu:)
Hadi bak çok seveceğin ve anlayacağını düşündüğümden bir soru sorarak senin empati durumunu bana öğretmeni istiyorum.
Şimdi kendini Türkiye'de değil de Brezilya'da doğmuş birinin yerine koyup empati kurmanı istiyorum. Bak tamam kendini daha sonrasında Rio Karnavalı'nda samba yapan kızları seyrederken hayal edebilirsin ama öncesinde benim sorum şu:
Brezilya'da yaşasaydın gene fenerbahçe'yi takım olarak tutar mıydın? :)
Belki de din ve inanış da böyle takım gibi bir şeydir.Toprak, sosyal çevre ve aile faktörleri pek önemlidir. Duygusuzluktan bahsetmişsin ama aslında gelenekçilikte duygusal bir bağ ile anne baba inanışını kabul ettiğini kastetmiştim. Aksine oldukça duygusal bir yorumdu.

Dediğim gibi ben din ve tanrı konusunda "iman" kavramını özellikle vurgularım. Bunda somut ispatı istenen bir şeyler beklemem.

Diğer bir sorum :
Her şeye gücü yeten her şeyin doğrusunu en güzelini bilen Tanrı mutlaka bizim bu hayatta ne yapacağımız ne iyilik yapacağımızı ne kötülük yapacağımızı biliyordur. Bizleri neden direk cennete veya cehenneme atmadı? Yani sorun bunu bizim görmemizse bize sihirli bir kürede bunları gösterebilirdi. Ya da bir rüzgarla/meltemle bütün yaşayacaklarımızı bize hissettirebilirdi her şeyi.Ve sonrasında cennete ve cehenneme atabilirdi. Adem'le Havva'nın yediği bir elma yüzünden neden bizler cezalandırılıyoruz bu dünyayla?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Kötülüklere bakarak Tanrının varlığını reddetmek çok sağlam bir argümandır

Her şeyi Tanrıya indirgemişsiniz...Hatalıdır bu tutumunuz..Neden hiç birşeyin anlamı olmasın?
Anlamı Tanrıya indirgeme yok yazdıklarımda.İnsana ve dünyaya bakıp Tanrı yoktur denilebilir. ancak yine İnsana ve dünyaya bakıp Tanrı şöyledir Tanrı böyledir demek saçmalıktır. önerme ve çıkarım uyumsuzdur. mantıken geçersizdir. yani... Kötülük varsa Tanrı yoktur demek anlaşılabilir ama kötülük varsa Tanrı kötüdür demek ve buradan Tanrı yoktur çıkarımına ulaşmak mantık zincirlerini kırmaktır.

İdeolojik olmayan yaklaşıma bir örnek verin dersem bir ideoloji ile cevap vereceksiniz ancak bunun farkında değilsiniz.

o zaman her insan bir ideolojidir. ben kendimede karşıyım :) kavramları deşiyorsunuz. böyle düşünce paylaşılmaz

Dediğimi tekrar ediyorum , üzerine tam anlamıyla düşünmemişsiniz bazı şeyleri..Cevap vermek için cevap veriyorsunuz..Benim itirazım sizin şu şekilde ya da bu şekilde düşünmeniz değil. Hangi ideoloji yahut inanca sahip iseniz bu sahipliğin önsel bir kabul olması...Yani siz o yola düşünerek tartarak ulaşmamışsınız, siz kendi hayat tecrübeşlerinizle tanrıyı bulmamışsınız, bulunmuş olan bir şeyi, önsel kabul etmişsiniz o hedefe yürümeye çalışıyorsunuz, haliyle söyledikleriniz ayakları yere basan şeyler olmuyor..Üstelik bu durumunuza karşın bazı kişilerin şunu yahut bunu tanrıyı vs ..anlamayı reddeden kişiler olduğunu iddia edebiliyorsunuz..Bu çelişiktir benim itirazım bunadır..Her yazdığınız yazı çok kolay çürütülebiliyor..Bu da benim ""üstüne tam manasıyla düşünülmemiştir bunun""dememe sebep oluyor..

Bakınız koyulaştırdığım yerlere dikkat ediniz..sizde önsel kabul var mı yok mu? birde çok kolay çürütebiliyorsunuz madem buyrun çürütünüz. ama bu çürütme işinin öncelikle kendi algınızda olduğunu kabul ediniz. varoluşa dair kimsenin elinde birşey yokken ve siz tesadüfüten başka bir sav öne sürmemişken bu çürütme kendi algınızda kalacaktır. genel geçer bir çürütme iddiasında olmak rasyonel komedyadır. ha felsefenin babalarını temel alıyorsanız bravo size çok sağlam kanıtlar:) adamlar çok düşünmüş onlar kadar düşünemeyiz madem ruhunuzu onlara teslim ediniz:) ben benim onlar onlar kimse benim ruhumu bilemez filozofları fazla ciddiye almayı bırakınız. ayrıca çok kibirlisin arkadaşım .bana yöneltiğin sözcükler için demiyorum bunları ben neyim ki baksanıza tüm gerçeği yakalamışsınız maşallah :) siz gerçekte yaşıyorsunuz bizse yalanda vah vah acınacak haldeyiz bea..
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Anlamı Tanrıya indirgeme yok yazdıklarımda.İnsana ve dünyaya bakıp Tanrı yoktur denilebilir. ancak yine İnsana ve dünyaya bakıp Tanrı şöyledir Tanrı böyledir demek saçmalıktır. önerme ve çıkarım uyumsuzdur. mantıken geçersizdir. yani... Kötülük varsa Tanrı yoktur demek anlaşılabilir ama kötülük varsa Tanrı kötüdür demek ve buradan Tanrı yoktur çıkarımına ulaşmak mantık zincirlerini kırmaktır.

Dünya üzerinde var olan kötülüklerin kaynağı Tanrı ise Tanrının mutlak iyi olması söz konusu değildir.Mutlak iyi değilse de Tanrı olamaz.Yani kötülük de Tanrıya aittir herşeyin yaratıcısı olarak ve buradan da tanrının kötü olamayacağı haliyle de var olamayacağı çıkarımı yapılır..Kötülük varsa Tanrı yoktur demenin mantığı bu zaten, yani Tanrı kötüdür , kötü ise mutlak iyi değildir ve tanrı olamaz haliyle..Buradan Tanrı yoktur çıkarımına bu şekilde ulaşılır..Biraz bu konuda bilgi sahibi olmuş olsaydınız , böyle mantıki zincirleri kırmak vesaire demezdiniz..

Her insan bilse de bilmese de bir ideolojiye sahiptir.İdeolojik olmayan bir cevap bulamazsınız.Bunun tartışılacak bir yanı yok ideoloji ne demek ona bakmak yeterli.

Sizinle ilgili kabulüm , sizin ile ilgili kanım ,yazılıarınız ile oluşuyor. Evet bir kanıya sahibim ancak bu önsel değil , sizin vasıtanız ile oluşmuş, yazılarınız sebebi ile oluşmuş bir kanı.. İkisini birbirine bilinçli olarak karıştırdığınızı düşünüyorum zira dediğim gibi, itiraz edilebilecek bir temele çekmeye çalışıyorsunuz..Bu çekmeye çalışma ,"" çürütme "" mevzusunda çok bariz görülebiliyor..Siz , sizin yazılarınız vs..demişim .Farkettiyseniz cümlelerin öznesi sizsiniz, Tanrının kendisi yahut varlığı değil.Kolay çürütülebilen sizin yazılarınız.Siz oysaki bilinçli olarak , sanki ben Tanrının varlığı kolay çürütülebilir demişime getirmeye çalışıyorsunuz ve bilmeden ,aynı zamanda kendinizi Tanrının varlığı ile eşlemiş oluyorsunuz ki sanırım kibirliliğin en üst noktasına isabet ederek, beni kibirli olmak ile suçlamanın çelişkisine hapsoluyorsunuz..Filozofları bu kadar ciddiye almayın meselesine gelince, ne kadar ciddiye aldığımı nereden biliyorsunuz , bunun kıstası nedir?Söylenmek için söylenmiş birşey daha.Belki de şimdiye kadar yazdıklarınızın en vahimi olmaya aday, filozofsuz felsefeye tekabül ediyor....En son yazmış olduğunuz ""ben kimim ki yahut "sen tüm gerçeği yakalamışsın"" gibisinden ifadeler ise,sanırım birşey söyleyemiyor olmanın ancak yazıyı da uzatmanın bir yolu olsa gerek..Kendinize acıma meselesine gelince, orada dahi sanırım ""biz"" diyerek bu acıma mevzusunu bir kalabalıkla paylaşarak kendinizi rahat hissetme çabası var...
 

matrix

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Eyl 2011
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
46
Evet Tanrı varsa O adil olmalı...
Sen bir baba olsan Irak’ta yaşasan 5 yaşındaki kızına tecavüz edip öldürseler Tanrı’nın adaletine güvenip öteki dünyada cezalandırılacak nasılsa diye O’na havale etmeyi tercih edebilirsin ama herkesin bu adalet(!) anlayışını kabullenmesi mümkün değil.

Kötülük varsa Tanrı yoktur (Camus) ateizmin temel savlarından biri..kırılma noktası..büyük felaket,facia...ama gerçek...değerlendirmek,anlamdandırmak haddime düşmez ama madem bu bir realite

kendimce yazayım birşeyler...

Bundan yola çıkıp Tanrı yoktur demek mümkün.. sadece bu değil..bunun türevleride fazlaca..burda herşey beşeriyet kuralları içinde işliyor..masumları ya da insanı koruyan kanıtlanabilir hiçbir rühani yapı gözükmüyor..özürlüler,hastalar,korkunç acılara ve işkencelere maruz kalanlar.ve bunların sesini duyan ruhani bir güç yok görünüyor..dualar yalvarışlar, boşuna mı sesimizi duyan yok mu.. orda kimse yok mu...bunca şey olup bitiyor Tanrı
sessiz,suskun hiçbir şey yapmıyor birde bunca şeye rağmen ona inanmayanı isyankar,günahkar sayıyor..ona inanmam için sebebler daha fazla olmalı ki inanmamam isyan,suç.,ceza günah olsun..Tanrı adil olmalı..öyleyse onunla yüzleştiğimde inanmadım diye beni nasıl haksız çıkaracak?

Bilmiyorum diyebilirim Fides, ama genede alıntı yaptığın gibi bu bilimeyenleri kazıyınca bir idealist çıkıyor ortaya işte...Tanrıyı yok saymak için yeterli bulmuyorum bilinmeyenlerimi ve çelişkilerimi.Ateizm kolayı seçmektir derkende, Tanrıyı reddetmek çelişkileri bitirme noktasında bir işe yaramaz derkende çıkış noktam birazda bu aklımdan geçenler olmalı..

ben,aklım,duygularım,çatışmarım ,çelişkilerim ,İmanım... benim yollarım Tanrıya çıkıyor..Tanrıya ulaşmak için yaradılmışlar adedince yolar vardır diyordu bir filmde..herkesin yolu farklı...Tanrı bizimledir, Tanrı bilir..

Ateistlerin en temel dayanak noktaları budur.. Kötülük varsa Tanrı olamaz... Bu kesin bir kanıt değildir.. Onlarca cevap verilebilir.. Bu konu ile ilgili nitekim verilmiştirde.. Kötülük neden var diye artırsanız Google de sanırım bir çok cevap bulabilirsiniz..

Diyelim ki ırakta yaşayan baba inanmıyor.. Kızının intikamını alacak bir yolda yok.. Ne olacak psikolojik bunalıma girecektir.. Genel düşman olarak insanları kabul edip , insanlık için bir katil durumuna dönüşme ihtimali yükselecektir.. Adalet bumu olacak o zaman.. Adalet her insanın başına bir polis dikmekle sağlanmaz.. En iyi adalet her insanın kendi kendisinin polisi olmasıdır.. Bu da vicdan ile olur.. İnsanın vicdanlı olabilmesinin tek yoluda inançlı olmasından geçer.. İnancı olmayanın vicdanı için bağlayıcı nedenler yoktur.. Onun için gerçek kendi kabullerinden başka bir şey değildir..

Yani diyeceğim o ki bakış açınız sizin gerçeğiniz olacaktır.. Bakış açısı da insanın kalbinden gelir.. Arkadaşım tanrı bizi neden günahkar olarak kabul edecek diye soruyor.. Esas günahın tanrıya inanmadığın için değildir.. Kalbindeki iyilik veya kötülük senin günahındır.. Zaten kalbindeki değer bir su gibidir.. Akacağı patikayı , kavuşacağı nehiri ve ulaşacağı denizi kendisi bulur.. Özündeki değerler onu layık olduğu günaha veya sevaba iletecektir.. Yoksa burada kanıtlarla uğraşmamızında çok anlamı yok sanırım.. Her kalp kendi yolunu benimsediği için kendi yolunu savunması kaçınılmaz bir sonuçtur.. Savunmak için yeterli nedenler tamamen seçimle alakalalı olup her iki yol içinde neden bulunabilir.. Seçimlerimizde sahip olduğumuz değerlerimizdir...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sence bir adalet problemi yok mu?

bu soruyu metafizik alana girmeden makul bir zeminde cevaplamak imkansızdır.

Öyleyse bakalım;

Öncelikle Kutsal Dinleri ve öğretilerini değerlendirirken metafizik alanı devre dışı bırakırsak hiç konuşmamak gerekir. dini direkt reddetmek en akılcı olanıdır.

İnsanın Tanrıyı tam ve doyurucu olarak anlaması mümkün müdür?

Cevap nettir; ontolojik farklılık yüzünden mümkün değildir.çünkü tam ve rasyonel bilgi ancak duyular alanında mümkündür.(Determinizm devre dışı)

Tanrı ile ilişki kurabilmenin 2 yolu vardır ; iman ve bilgi (dinler) Dinlere inanmıyorsak bilgi yoktur. (Dinlerdeki bilgiden kasıtta Tanrının ontolojik varlığına ait bilgi değilidr)

Şimdi adalet kavramına tekrar bakalım;

adaletle ilgili çatışma ağırlıkla aklın, metafizik alanda bilgi sahibi olma çabasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonuda klasik biter = paradoks ! (Kierkegaard)

Paradoks karşısında belirgin iki tepki vardır; Ya kabul ya da toptan red. kısaca Tanrı adaleti karşısındaki rasyonel çabalar (metafizik alan olmadan) sonunda red ile bitecektir.

ne kadar ahlaklı olursa olsun, ne kadar güzel bir karakteri(ruhu/kalbi) olsun o ateist kesinlikle cehennemde yanacaktır

insanın kendinin sahip oldugu kendini yansıttığı ahlak (güzellik iyilik) ile iman ahlakı... İnsan sadece akıl,iman veya ahlaktan ibaret değil insan müthiş bir sentez.. konunun böyle değerlendirilmesi gerek gibi...

http://www.felsefe.net/serbest-kurs...inanamamak-kotulukle-es-deger-mi-neden-5.html

bu soru için ben başlık açmıştım Fides biliyorsan sen söle:) oradan Nietzsche arkadaşımızın cevabını rasyonel arkadaşlara yönelik olarak alıntılamak istiyorum..

Başlangıçta iyilik ve kötülük tanımı yapılmış bu tanımlar ahlak ile doğrudan irintilidir. Ahlak toplumdan topluma kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Bir ateistin yoksula yardım etmesi onun inançsız olması ile bağlantılı olmadığı gibi bir inançlının yoksula yardım etmesi de onun inançlı olmasına bağlı değildir. Fakat zekat örneğiniz dinin gereğidir ve inançla bağlantılıdır. Bu yüzden daha samimi olan eylemi karşılaştırırken verdiğiniz örneklerin de iki taraf için aynı değerde olması gerekmektedir. Ayrıca kimse kimsenin içini yani niyetini bilemez. Cehenneme gideceğim nede olsa diye yaşayan olmadığı gibi cennete gideceğim nede olsa diye yaşayanda yoktur. Bu bağlamda ateistin gideceğim yer yok o halde yaşamayayım demediği gibi.

Ayrıca bir arkadaşımız sürekli öğrenmek istiyorsanız kuranı açın okuyun birilerine sormanıza gerek yok demiş. Din kuran okumakla öğrenilmez. Kuranı anlamak yorumlamak farklı bir durumdur. Bu hususta bilgi sahibi olan insanlara başvurmak faydalıdır.


Her şeye gücü yeten her şeyin doğrusunu en güzelini bilen Tanrı mutlaka bizim bu hayatta ne yapacağımız ne iyilik yapacağımızı ne kötülük yapacağımızı biliyordur. Bizleri neden direk cennete veya cehenneme atmadı? Yani sorun bunu bizim görmemizse bize sihirli bir kürede bunları gösterebilirdi. Ya da bir rüzgarla/meltemle bütün yaşayacaklarımızı bize hissettirebilirdi her şeyi.Ve sonrasında cennete ve cehenneme atabilirdi.

Sonsuzlukla çarpılınca hayat zaten bir meltem değil mi Fides, belkide şu an onu yaşıyoruz:)


Brezilya'da yaşasaydın gene fenerbahçe'yi takım olarak tutar mıydın? Belki de din ve inanış da böyle takım gibi bir şeydir.Toprak, sosyal çevre ve aile faktörleri pek önemlidir.

bak bunuda tersden düşününce bana göre buda çöküyor..ne belkiyorduk ki..konu din olunca beşeri kurallar zayıflayıp, psiko -sosyal işleyiş devre dışı mı kalmalıydı , mücizevi biçimde tek bir din tüm dünyaya hakim mi olmalıydı ya da Din ve Tanrı konusunda herkes yakın şeyler mi söylemeliydi? ruhani meltemler mi esmeliydi... esmez Fides burda rüzgarlar naturel:) burası arena öyle kolay değil,herkes idraki kadar şartları kadar savaşacak:)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Kötülük neden var diye artırsanız Google de sanırım bir çok cevap bulabilirsiniz..

İnancı olmayanın vicdanı için bağlayıcı nedenler yoktur.. Onun için gerçek kendi kabullerinden başka bir şey değildir..

Yani diyeceğim o ki bakış açınız sizin gerçeğiniz olacaktır.. Bakış açısı da insanın kalbinden gelir..

Ben aksine varlığına dair bir kanıt bulamazsınız diyorum. Yokluğun da ispatına gidilmeyeceğine göre... İman isteyen bir şeyin de ispatlama gayreti saçmalıktan başka bir şey değildir.

Ben sizin cevabınızı merak ettim sizce kötülük neden var? Bu konu subjektif olduğu için google pek işime yaramaz. Sizin bakış açınızı görelim.


En iyi adalet her insanın kendi kendisinin polisi olmasıdır.. Bu da vicdan ile olur.. İnsanın vicdanlı olabilmesinin tek yoluda inançlı olmasından geçer.. İnancı olmayanın vicdanı için bağlayıcı nedenler yoktur.. Onun için gerçek kendi kabullerinden başka bir şey değildir..

Bu kadar insan öldürme, tecavüz, işkence yapma gibi durumları Allahsız kitapsız vicdansız ateistler mi yapıyormuş?
Erzurum'da ya da Gazi üniversitesinde oruç tutmayan öğrencileri o vicdan sahibi olmayan ateistler mi öldürdü? Ya da Maraş,Çorum, Sivas Katliamlarını da "tekbir" nidalarıyla ateistler mi yaptı? Hani Allah'a inananlar vicdan var ya onlar yapmazlar o açıdan(!) Peki siz bir Tanrı olmasaydı vicdan diye bir şey olmasaydı 50 yaşındaki bir adamın 7 yaşında küçük bir kız çocuğuyla cinsel ilişkisini onaylar mıydınız?
Madem bakış açısı kalp/ruh vs diyorsunuz neden inanmayanları vicdansızlıkla suçluyorsunuz?
Dünyanın en az suç işlenen ülkelerini bilir misiniz? İskandinav ülkeleri. Eğer bu sadece "vicdanla" dinle tanrıyla alakalıysa büyük oranda ateist olduklarını belirtmek isterim.Ayrıca idam olmadığı halde suç oranı düşük !!

Vicdan konusunda önemli hatırlatma :

Felsefeye göre, iç huzuru veya iç sıkıntısı vererek kişiyi uyaran vicdan bir kavram değil, kişinin bir yeteneğidir. Felsefede metafizik anlayış, bu yeteneğin doğuştan var olduğunu ileri sürer, diyalektik anlayış ise insanın içinde bulunduğu toplumsal koşullarla belirlenmiş görgü ve bilgisinin sonucunda oluştuğunu ileri sürer. Neo-spiritüalist görüşe göre ise, ruhun ancak belirli bir gelişim aşamasında (hayvanlık ara aşamasından sonraki insanlık aşamasında) açığa çıkan, ruhun gelişimi oranında derece derece gelişen bir yeteneğidir.
Kaynak: Viki


Seçimlerimizde sahip olduğumuz değerlerimizdir...
Ateistler de böyle söylüyor işte. Böyle söylediklerinde ortada bir adaletsizlik görüyorlar teislerin aksine.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
ona buna kızıp oruç bozmak değil iman
sloganlarla-benim dinim seni /dinini döver.. biz siz vs.ile de işi olmaz
oluyorsa da o kişinin eksikliğidir..Allahın dininin değil
(nasıl ki din başka dinci başka demokrasi başka demokratım diyen başka misal peygamberler ile -tebliğ ettikleri yine bir yana-
kendilerinin dönemi şartlarında uygulamaları başka ve halen onları algılayanlar.. değerlendirenler ile aynen taklidi... iman olarak
kabul edenler vb. hep başka başkaysa / gibi.)

kendine kendi samimiyetine inanmayı, dürüstlükle şekilcilikten önce dosdoğru yol üzremiyim sorgu sualinde
yine kendine kurduğu iç muhakeme-muhasebeyle birlikte, pürüzlerinden arınma çabasını ve bu hal üzreyken
de hakk'a güvenmeyi gerekli kılar iman. yoksa kime ne faydadır- ki, olmayan din -iman üzerinden başkasını
eleştirme- yerme gayretkeşliği..

çoğunlukla salih niyet ile ameli gereği es geçilerek inandık tabiyiz denir ve bu şekil inanca bel bağlanır..
hal bu ki insanları inandırmak kolay! içinizi okuyanı..; bülbül gibi şakımakla, laf kalabalığı veya şer ile
katıp kararak kandırmak sindirmek ise -mümkün değil- olmaz..
kısaca inançlıyım demekle veya yine.. 'inanç mı! he gericilik canım hepsi bir, bi sakal bi cübbe' demekle başımız göğe ermez..
ermediğini insanlık tablomuz sonuçlarıyla her daim ortada... görüyoruz ve bu tablonun sağına soluna nelerin kimlerin sıkışıp
sığdığına sıkıştırıldığına da hep birlikte şahit oluyoruz

*
herkesin algı anlayış çapı da farklı farklıyken yazmak okumak (hatta) bazen zul gelebiliyor insana :(
ne çare yazmasak yazışmasak okumasak da ulaşmak zor bilgilenmekle birlikte -insanlara ki o da ayrı can sıkıntısı..
nihayetinde yazılan msjları vakti olan isteyen okuyacak, alacağı varsa alacak değilse
eleyecek.. tekrarlayan özellik arzeden durumlarda üyeler nasılsa özl.msjla veya ilgili başlığında açık uyarılıyor
böyleyken..lütfen biraz nezaket olsun ve karşılıklı hakaretin adı da eleştiri olmasın.. bu dili (hepimiz) ayıklayalım
yazılarımızdan ve yine mümkünse futbol da var böyle taraftarlık yandaşlık diğer takım taraftarına nerdeyse kin güderek
yaklaşma, futbolun patronlarının putlaştırılması vs. bu tavrın felsefe forumunda yaratılması da ayrı bir rahatsızlık olacaktır(aman dikkat)

**
herkese iyi! saygılı bol konu bilgilenmeli/tartışmalı asgari münakaşalı forumlar
(yaz geldi ya .dinlence imkanı! güneş belki.. tatil-deniz, foruma sakin bir nefes aldırır -umuyorum .)
 

matrix

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Eyl 2011
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
46
Ben aksine varlığına dair bir kanıt bulamazsınız diyorum. Yokluğun da ispatına gidilmeyeceğine göre... İman isteyen bir şeyin de ispatlama gayreti saçmalıktan başka bir şey değildir.

Kanıt , kanıt , kanıt.... Neyin kanıtı ,, görmek,duymak,dokunmak kanıtmıdır.. Nasıl bir kanıt istiyorsun... Rüyamızda görüyoruz duyuyoruz dokunuyoruz.. Rüyamız gerçekten varmıdır.. Ha gördüm o zaman kanıtlandı.. Yok öyle bir şey.. Nickimin anlamınıda biliyorsun sanırım.. Hiç birşey kesin kanıt değildir.. Kesin kanıt istersen tek bir kanıt var oda düşünce bazında var olduğun.. Madde bazında kesin bir ispat yoktur.. Düşünüyorsam varım.. Ama nasıl bir var oluş kesin kanıtlar yok elimizde.. Bu anlamada kanıt ararsan akıl bazında ara duyusal kanıtlar yanıltıcı olabilir nede olsa ne olduğunu bilemiyoruz.. ama aklımız kendimiz olduğumuz için varlığından eminiz..

Aşağıdaki linkleri daha öncede vermiştim işte akılsal kanıt istiyorsan orada var..
----------------------------------------------------------------------------
http://www.felsefe.net/genel-tartis...r-tez-yaraticinin-varligina-ulasabilirmi.html
http://www.felsefe.net/genel-tartisma-alani/22933-ruh-varliginin-ispati.html


Ben sizin cevabınızı merak ettim sizce kötülük neden var? Bu konu subjektif olduğu için google pek işime yaramaz. Sizin bakış açınızı görelim.

Gel gelelim benim bakış açıma.. Bu dünya neden var acaba hiç düşündük mü.. Mutlu olalım zevkü sefa içinde bir hayat sürelim diemi acaba.. Böyle bir hayat ziyan olmuş bir hayattır.. Her kul sınav için eğitim için bu dünyaya gelir.. Eğitim koşulları ağır olduğu sürece gerçekçi bir olgunluğa ulaşılabilir.. Hani hamur ateşe girer pişer ekmek olur ya.. Mis gibi kokar.. Her şeyin bir bedeli ve dengesi olmak durumundadır.. Bedelsiz nimet değersiz bir külfetten öteye gitmez.. Alın teriyle elde edilen değerlidir ve gerçek hazzı o kazanç verir ancak.. Onun için dünya savaş alanıdır.. Değerli olan bu savaş alanında vurulmadan anlının akıyla çıkabilmektir.. Ancak zorlu eğitim gerçek kahraman askeri ortaya çıkarır.. Rambo filminden hatırlayalım.. :) Yoksa yattığın yerden sınav olmaz olgunluk için zorluk şart..


Bu kadar insan öldürme, tecavüz, işkence yapma gibi durumları Allahsız kitapsız vicdansız ateistler mi yapıyormuş?
Erzurum'da ya da Gazi üniversitesinde oruç tutmayan öğrencileri o vicdan sahibi olmayan ateistler mi öldürdü? Ya da Maraş,Çorum, Sivas Katliamlarını da "tekbir" nidalarıyla ateistler mi yaptı? Hani Allah'a inananlar vicdan var ya onlar yapmazlar o açıdan(!) Peki siz bir Tanrı olmasaydı vicdan diye bir şey olmasaydı 50 yaşındaki bir adamın 7 yaşında küçük bir kız çocuğuyla cinsel ilişkisini onaylar mıydınız?
Madem bakış açısı kalp/ruh vs diyorsunuz neden inanmayanları vicdansızlıkla suçluyorsunuz?
Dünyanın en az suç işlenen ülkelerini bilir misiniz? İskandinav ülkeleri. Eğer bu sadece "vicdanla" dinle tanrıyla alakalıysa büyük oranda ateist olduklarını belirtmek isterim.Ayrıca idam olmadığı halde suç oranı düşük !!

Ateist ; Hazır yeri gelmişken iyi bir konuya temas ettiniz.. Ben ateistim diyenlermi sadece ateist acaba.. Ben ateistim diyen çoğu insan okumuş insanlardır.. Günümüzdeki karmaşayı yeterince çözemeyen insanoğlu bildiği şeylerde henüz emekleme dönemindedir.. Bu bilgilerinde eksik çıkarımlara sebep olması doğal bir sonuçtur.. Savaşların , kargaşanın sebepleri için hep günah keçisi arayan insanoğlu buna din diyebilmektedir.. Halbuki insanoğlunun bitmek bilmeyen öfkesi, arzuları , hırsları onun tek şeytanıdır.. İşte bu okumuş insanlarımız kızlara hava olsun diye özgürce seks için ateistliğe gönül bağlayabilmektedir..:) Bu arkadaşlarımız entel dantel ateist grubuna girerler.. :) İskandinav ülkeleride bu gruba giriyor sanırım.. :)

Gerçek ateist inanmış gözüküp inananın yapmayacağı her türlü insanlık dışı işleri teistlik kılıfına uydurarak yapan insanlardır.. Bunlar ne yazıkki teist grupların içinde barındığı için.. İşte tesitler bu gibi insanlar dedirtebilmektedir.. Halbuki gerçek Allah korkusu olan bir insan 40 düşünüp bir iş yapacak kadar temkinlidir.. Çünkü hesabını vereceğini biliyordur.. Diğerleri sadece teist görünen çıbanlardır..

İslamdaki küçük yaşta evlendirilen kızlar konusu hep bayrak olarak sallanıp durulur.. İşte siz böylesiniz denilir.. Cinsel olgunluğa ermeden Hiçbir insan evlenemez.. Eğer dini iyi bilirseniz ve Allah'tan korkarsanız bu böyledir.. Ama küçük yaşta bir kızla evlenmek onu korumak amacı güdüyorsa o başka.. Cinsel ilişkiye girmeden himayesine almak o insan için en büyük sevaplardandır.. Eğer Allah korkusu olan bir insansa ve gerçek teist ise ondan bir zarar gelmeyeceğini insanlar bilirler.. Ama bunu bilmek günümüzde çok zor.. Onun için günümüzde onaylanmayabilir.. Ama İslam'ın ilk zamanlarında her insanın ne olduğu açıkça biliniyordu..
 

toz_zerresi

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2010
Mesajlar
184
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
İnanmak doğrudan duyularımızla algılayamadığımız kavramlarla ilgilidir. Algılayabilseydik inanmazdık!!! Bilirdik! İnanmak için yada inancımızı desteklemek için elimizdeki enstrümanlar aşağı yukarı bellidir.

1- Eser
2- Güvenilir haberciler
3- İlahi kitaplar
4- Vicdan
5- Akıl
6- İlahi yardım (kalbe gelen duygu)

Bu enstrümanların bence en önemlisi insanın gayretleri neticesinde kalbe gelen ve adına iman denilen duygudur. Diğerleri imanı güçlendirebilecek faktörlerdir ancak.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Kanıt , kanıt , kanıt.... Neyin kanıtı ,, görmek,duymak,dokunmak kanıtmıdır.. Nasıl bir kanıt istiyorsun... Rüyamızda görüyoruz duyuyoruz dokunuyoruz.. Rüyamız gerçekten varmıdır.. Ha gördüm o zaman kanıtlandı.. Yok öyle bir şey.. Nickimin anlamınıda biliyorsun sanırım.. Hiç birşey kesin kanıt değildir.. Kesin kanıt istersen tek bir kanıt var oda düşünce bazında var olduğun.. Madde bazında kesin bir ispat yoktur.. Düşünüyorsam varım.. Ama nasıl bir var oluş kesin kanıtlar yok elimizde.. Bu anlamada kanıt ararsan akıl bazında ara duyusal kanıtlar yanıltıcı olabilir nede olsa ne olduğunu bilemiyoruz.. ama aklımız kendimiz olduğumuz için varlığından eminiz..

Size rüyaların oluşumunu mu anlatayım? Belkide sizin kabul etmediğiniz beyinle alakalı bir şeydir.
Verdiğiniz linklerin benim için önemi yok ben pek sağlam bulmuyorum yazılarınızı. Benim madde ile bir sorunum yok bilimin de yok. Siz maddeyi kabul etmiyorsanız bu sizin kişisel sorunuz benlik bir durum yok.


Gel gelelim benim bakış açıma.. Bu dünya neden var acaba hiç düşündük mü.. Mutlu olalım zevkü sefa içinde bir hayat sürelim diemi acaba.. Böyle bir hayat ziyan olmuş bir hayattır.. Her kul sınav için eğitim için bu dünyaya gelir.. Eğitim koşulları ağır olduğu sürece gerçekçi bir olgunluğa ulaşılabilir..

Yaf neyin zevk-i sefasından bahsediyorsunuz? Karnınız tok yürüyorsunuz koşuyorsunuz rahat nefes alabiliyorsunuz ciğerleriniz sağlam diye dünyada geri kalan milyarlarca insanları da böyle mi sanıyorsunuz? Siz zevk-i sefa için bu dünyada olduğunuzu sanıyorsanız bilemem. Bu dünyada açlıkta ölen insanlar var. Ne istiyorsunuz size fotoğraflarla istatistiklerle ispatlamamı mı? Bu mutluluk neden Irakta’ki Afrikada’ki çocukları bulmuyor? “Tanrı var.” siz sağlıksınız mutlusunuz diye öyle mi?

Ancak zorlu eğitim gerçek kahraman askeri ortaya çıkarır.. Rambo filminden hatırlayalım.. :)

Rambo filmin hatırlanması gereken “gerçek kahraman” değil ; Kendini hep haklı/masum /her şeyin en doğrusunu bilen ABD’nin ,Vietnam’daki Afganistan’daki haksızlığını pisliğini sinema yoluyla kamufle edip Ramboyu gerçek kahraman ilan edip insanlığı kandırması. Görüyoruz ki siz de başarılı olmuşlar.

Ben ateistim diyenlermi sadece ateist acaba.. Ben ateistim diyen çoğu insan okumuş insanlardır..

Her okuyan insanın ateist olmadığı gibi her ateist de çok okumuş olmuyor. Ama ateistlerin genelde okuyan insanlar olduğu da doğrudur. Teistler sadece kutsal kitapları(İncil/Tevrat/Kur’an vs.) dışında okumuyorlarsa ne yapılabilir ki ? Hani onu okudukları da kesin değil.

Savaşların , kargaşanın sebepleri için hep günah keçisi arayan insanoğlu buna din diyebilmektedir.. Halbuki insanoğlunun bitmek bilmeyen öfkesi, arzuları , hırsları onun tek şeytanıdır..
Sizce “Cihad” neden yapıldı? Hz.Muhammed öfkesi ve hırsı arzuları yüzünden mi cihad ilan edip din savaşlarına neden oldu? Bu cümlenizden böyle bir anlam çıkıyor çünkü.

İşte bu okumuş insanlarımız kızlara hava olsun diye özgürce seks için ateistliğe gönül bağlayabilmektedir..:) Bu arkadaşlarımız entel dantel ateist grubuna girerler.. :) İskandinav ülkeleride bu gruba giriyor sanırım.. :)

İnanışlara saygı duymadığınızı da bu yorumunuzda belli etmişsiniz. Gerçi şaşılacak bir durum değil teistler sadece kendi inanışına saygı duyulmasını beklerler.(genel)Ben de her inanışa saygı duymam ama benim insanları Tanrıya kurban eden ilkel bir inanışı kabullenemememden dolayı da sizin ki neden bilmem.
İlk olarak ateistin kadını da erkeği de vardır. Kadınlar neden ateist? Onlar da erkeklere hava olsun diye mi ateist? Siz ateist kadınlara hemen tav mı oluyorsunuz? Ya da kadınları ateistlere hemen tav olacak kadar geri zekalı düşünme ve inanç yoksunu mu sanıyorsunuz?
Özgürce seks konusuna gelince kafanızı belden aşağı konulara değil de boyundan yukarı taşınan uzuvları dikkate almayı öğrenememişsiniz demek ki.
Madem belden altı konulara çok meraklısınız:
Teistler özgürce seks yapamıyor mu? Yoksa erkek yapabilir kadın yapamaz mı diyor? Evlilik öncesi cinsel ilişki haramsa buna teistler uyuyor mu? Tecavüzleri hep ateistler mi yapıyor?
Ya birisi de sizin gibi çıkıp “teistler, abazan olduğu için tecavüz ediyorlar. “ derse bu önermeyi de kabul edecek misiniz?





Gerçek ateist inanmış gözüküp inananın yapmayacağı her türlü insanlık dışı işleri teistlik kılıfına uydurarak yapan insanlardır.. Bunlar ne yazıkki teist grupların içinde barındığı için.. İşte tesitler bu gibi insanlar dedirtebilmektedir.. Halbuki gerçek Allah korkusu olan bir insan 40 düşünüp bir iş yapacak kadar temkinlidir.. Çünkü hesabını vereceğini biliyordur.. Diğerleri sadece teist görünen çıbanlardır..
Şu çıbanların dışındakiler nerde acaba? Yalnız onlar çıbansa vücudun irin dolu olduğunu söylemek gerekir. Vücudun bu pislikten arınacağını düşünmek için çıbanlar dışında kalan bölgeleri görmek gerekir.



İslamdaki küçük yaşta evlendirilen kızlar konusu hep bayrak olarak sallanıp durulur.. İşte siz böylesiniz denilir.. Cinsel olgunluğa ermeden Hiçbir insan evlenemez.. Eğer dini iyi bilirseniz ve Allah'tan korkarsanız bu böyledir.. Ama küçük yaşta bir kızla evlenmek onu korumak amacı güdüyorsa o başka.. Cinsel ilişkiye girmeden himayesine almak o insan için en büyük sevaplardandır.. Eğer Allah korkusu olan bir insansa ve gerçek teist ise ondan bir zarar gelmeyeceğini insanlar bilirler.. Ama bunu bilmek günümüzde çok zor.. Onun için günümüzde onaylanmayabilir.. Ama İslam'ın ilk zamanlarında her insanın ne olduğu açıkça biliniyordu..

Hz.Muhammed’in 6 yaşındaki küçük kızla 9(?) yaşında gerdeğe girmesini kasıt ediyorsunuz sanırım.
Bir dine inanmamak bir tanrıya inanmamak anlamını taşımadığı için konuyu dağıtmamak adına dini eleştiriler konusuna pek girmiyorum.






İnsanın Tanrıyı tam ve doyurucu olarak anlaması mümkün müdür?
Cevap nettir; ontolojik farklılık yüzünden mümkün değildir.çünkü tam ve rasyonel bilgi ancak duyular alanında mümkündür.(Determinizm devre dışı)
Tanrı ile ilişki kurabilmenin 2 yolu vardır ; iman ve bilgi (dinler) Dinlere inanmıyorsak bilgi yoktur. (Dinlerdeki bilgiden kasıtta Tanrının ontolojik varlığına ait bilgi değilidr)
Şimdi adalet kavramına tekrar bakalım;
adaletle ilgili çatışma ağırlıkla aklın, metafizik alanda bilgi sahibi olma çabasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonuda klasik biter = paradoks ! (Kierkegaard)
Paradoks karşısında belirgin iki tepki vardır; Ya kabul ya da toptan red. kısaca Tanrı adaleti karşısındaki rasyonel çabalar (metafizik alan olmadan) sonunda red ile bitecektir.
Açıkçası tam olarak ne demek istediğini anlayamadım. Hani bir zamanlar “yeteneksizsiniz” de bir eleman katılmıştı elleriyle mimikleriyle tuhaf tuhaf hareketler edip o gitti bu gitti şu gitti gibilerinden bir şeyler deyip matematik işlemini bulmaya çalışıyordu ya :) aynen öyle bir şey yaşadım o bitti bu bitti dedin ama hiç açıklayıcı gelmedi.

Kur’an a göre afları yok ateistler cehennemlik. Ayet adı mı verelim illa?
Mesela :
HACC 19-20.
Bkz:
NİSA 56.


Umarım bunlar merakına cevap olmuştur:) Yoksa başka ayetler de var hani. Açık yani ayetler.

“Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir “ diyor ama ateistlere af yasası çıkmıyor.

oradan Nietzsche arkadaşımızın cevabını rasyonel arkadaşlara yönelik olarak alıntılamak istiyorum..
Umarım o “arkadaş” rasyonel arkadaşlara cevabını kendisi de güzelce okumuş ve güzel yaşıyordur.
“Din kuran okumakla öğrenilmez. Kuranı anlamak yorumlamak farklı bir durumdur. Bu hususta bilgi sahibi olan insanlara başvurmak faydalıdır. “

Şakirtler, böyle din, Kur’an eğitimi/öğretimi veren kişiler tarafından eğitilir.Nurcular, Süleymancılar vs. Kur’anı; doğru anlayan,doğru yorumlayan kişilerdir(!) Risaleler falan okurlar . Oradaki şakirtlere hocaları ve risaleler en doğrusunu anlatır(!)
Öyle mi peki? Bunlara mı başvurulmalı? Bu görevi Fetocular da almış zaten.

Ayetler açıktır boşuna konuyu yumuşatmaya gerek yok.

Sonsuzlukla çarpılınca hayat zaten bir meltem değil mi Fides, belkide şu an onu yaşıyoruz:)

Şu ölümlü bedenim sonsuzlukla çarpılmadığı için esen meltemi ilahi göremeyeceğim. Ama gene de idealist bir hikayeyi anımsattın:
Bkz:


bak bunuda tersden düşününce bana göre buda çöküyor..
ne belkiyorduk ki..konu din olunca beşeri kurallar zayıflayıp, psiko -sosyal işleyiş devre dışı mı kalmalıydı , mücizevi biçimde tek bir din tüm dünyaya hakim mi olmalıydı ya da Din ve Tanrı konusunda herkes yakın şeyler mi söylemeliydi? ruhani meltemler mi esmeliydi...
Çökmek mi ? Burada çöken bir şey varsa o da teizmdir.
Adama demezler mi yahu bu Tanrının her şeye gücü yetiyor madem tek bir evrensel din yaratıp onu korumaya mı yetmiyor? Bir kulu Brezilyaya atıp cehennemde yakıyor diğer kulu İslam topraklarına atıp cennetle ödüllendiriliyor. (Kafirler cehennemlik ya. ) Hani Tanrı adaletliydi?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
açıklayıcı gelmedi.

Tanrısal Adaleletle ilgili olarak yazdıklarımda düşüncemi ifade etmeye çalışayım.

Kavram deşmeyi sevmem deşenide eleştririm ama madem ne demek istediğim anlaşılmadı adalet kavramını deşiyorum.

Tanrı için adalet diye bir kavram söz konusu olamaz bu kavram bizim içindir yani insan için.biz öncelikle birey olarak sonrada oy birliği ile bu durumu onaylamalıyız evet adalet budur, bu adildir demeliyiz. çünkü unutmayalım karşımızda Tanrı var isterse sana bir dokunuşta Tanrım sen adilsin dedirtebilir ve anında diz çöktürebilir. senin bilinç ,özgür irade dediğin şeyide anında yerle bir edebilir. (durumu yayabilirim ama burdan kısasla durumu anlatabildiğimi sanıyorum)
Ben bizim bu şekilde yaratılmış olmamıza bakıp Tanrı adildir diyorum çünkü bu adalet dediğimiz duyguya/düşünceye sahibim.burada onu istediğim gibi yargılama gücüne sahibim.kısaca kanıt benim! sanırım en sağlam kanıt bu. mükemmel bir kanıt kimse itiraz edemez.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Şakirtler, böyle din, Kur’an eğitimi/öğretimi veren kişiler tarafından eğitilir.Nurcular, Süleymancılar vs. Kur’anı; doğru anlayan,doğru yorumlayan kişilerdir(!) Risaleler falan okurlar . Oradaki şakirtlere hocaları ve risaleler en doğrusunu anlatır(!)
Öyle mi peki? Bunlara mı başvurulmalı? Bu görevi Fetocular da almış zaten.
Ülkemizde bu kadar tarikat,cemaat vs varken aralarında halkın güvenini kazanmış bir tek alimin çıkmaması düşündürücüdür.bense güven anlamında hiç birini tanımam.

Çökmek mi ? Burada çöken bir şey varsa o da teizmdir.
Adama demezler mi yahu bu Tanrının her şeye gücü yetiyor madem tek bir evrensel din yaratıp onu korumaya mı yetmiyor? Bir kulu Brezilyaya atıp cehennemde yakıyor diğer kulu İslam topraklarına atıp cennetle ödüllendiriliyor. (Kafirler cehennemlik ya. ) Hani Tanrı adaletliydi?

Bu ve benzeri sorularına birebir cevap verececek durumda degilim Fides..bu sorular, hatta daha fazlası zaten benimde sorularım. keşke bir alim çıkarabilseydi bu topraklarda sorabilseydik.

çelişki çelişki çelişki Fides..Tanrı çelişkileri yok etmek istemiyor bu oldukça açık..dünyanın formatı böyle bizde içindeyiz..(ama bu filmde figüran değil başroldeyiz)varolma seçilebilir mi? bize yokken var olmak ister misiniz diye sorulabilir mi? hayır ! önce varolacağız ki sonra seçim yapalım..peki seçimi nasıl yapacağız, varolmak ne demek? özellikte tasavvufta bahsedilen ''tüm bilgi içimizde'' sanırım buradan geliyor..herşeyi (varlıgı) bildik, kabul ettik unutturulduk ve sonrada buraya atıldık.. Bab- ı Aziz filminden bir replik;

+ meleklerin izini taşıyorsun..
-Bab'Aziz meleklerin izi nedir?
+ anne karnındaki bebekler evrenin bütün sırlarını bilirler.
ama tam doğmaya yakın bir melek gelir ve parmağını ağzına koyar,
böylece her şeyi unuturlar.. senin gibi bazı bebeklere, o kaybolan
bilgilerin hatırası olarak, çenelerine iz bırakırlar..
meleklerin izi budur küçük meleğim..

senin gönderdiğin İdealist hikayene karşılık aha benden gene idealist bir hikaye, metaryalist hikayeler pek heyecan verici deil napim:)

Ben Küçük bir çocuğun gülümsemesinde Tanrıyı görürüm hep.. ama o küçük çocuk ölünce.. .......... .........nasıl,neden??? bu nasıl açıklanabilir? Tanrı nerde? bu çocugun suçu ne? nasıl bir Tanrı? Tanrının amacı ne? Tanrının olduğunu düşündüren şeyler kadar olmadığını düşündüren şeylerde var..

Ne doğumumuzu seçebiliyoruz ne de ölümümüzü..bu bile herşeyi saçma kılmak için tek başına yeterli olabilir zaten ..birde sonrasında Cehennemlik olmakta var..Neden?? görüşü, bilgisi olan paylaşsın lütfen..
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
pyramos' Alıntı:
İnsanın Tanrıyı tam ve doyurucu olarak anlaması mümkün müdür?

Cevap nettir; ontolojik farklılık yüzünden mümkün değildir.çünkü tam ve rasyonel bilgi ancak duyular alanında mümkündür.(Determinizm devre dışı)
Tanrı ile insanın ontolojik farklılığını söyleyebilmekte Tanrı'nın ontolojik yapısını bilmekten geçiyor. bu durumda insan olarak Tanrı'nın yaspısını anlayabilip insan ontolojisi ile kıyaslayabilip farklı olduğunu söylüyor oluyorsun. o zaman verdiğin cevap kendiliğinden hatalı olmuyor mu? :)
pyramos' Alıntı:
Tanrı ile ilişki kurabilmenin 2 yolu vardır ; iman ve bilgi (dinler) Dinlere inanmıyorsak bilgi yoktur. (Dinlerdeki bilgiden kasıtta Tanrının ontolojik varlığına ait bilgi değilidr)
ontolojik yapısını anlayamadığın bir varlıkla ilişki kurmanın yollarını biliyor olupta bunu iki ile sınırlaman da çelişik değil mi? ayrıca iman Tanrı ile nasıl bir ilişki olabilir ki? ilişki bilinç üzerine kuruludur, iman ise farkındasız algı değil midir?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ne doğumumuzu seçebiliyoruz ne de ölümümüzü..bu bile herşeyi saçma kılmak için tek başına yeterli olabilir zaten ..birde sonrasında Cehennemlik olmakta var..Neden?? görüşü, bilgisi olan paylaşsın lütfen..

Kendini ara!
Tanrıyı ara!
İş ara!
Boyu 39, eni 37 numara ayakkabı ara!
Kaybettiğin şemsiyeni ara!
Duyduk duymadık demeyin
Aramayı iyice belledim ben
Sular seller gibi....:p
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst