Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Palyaço ve Hüzün

kalliope

Yeni Üye
23 Ara 2008
727
1
0
54
Bir gün bir sinir hastalıkları uzmanına bir hasta gelir.
-Doktor, der, hastayım, hayattan zevk alamıyorum. Açlar aklıma geliyor, yemek yiyemiyorum. Çıplaklar hatırıma geliyor, onlarla birlikte üşüyorum. Her cinayette kendimi suçlu buluyorum. Her katil bıçağının kabzasını sanki benim ellerim tutmuştur. Her atılan kurşun benim kalbime saplanıyor. Bütün bu toplumun suçları benim omuzlarıma yüklenmiş. Artık gülmesini unuttum.
Doktor, hastasını omzundan tutar, pencerenin önüne getirir, perdeyi aralar, parmağıyla karşı duvardaki afişi gösterir. Bu afişte, bir sirk palyaçosunun reklâmı vardır.
-Azizim, der, şu palyaçoyu görüyor musun? Tavsiye ederim, her gece bu palyaçonun gösterilerine git. Bütün kederini, elemini, derdini unutursun. Gülmeyi, kahkahayı öğrenirsin. Hayattan yeni baştan zevk almaya başlarsın.
Hasta başını eğer,
-Doktor, der, işte o palyaço benim!

AZİZ NESİN

palyaco.jpg
 

Süreyya Önal

Yeni Üye
16 Nis 2010
469
0
0
50
'.......................
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

kim sevmezdi çiçekleri filan
”ben sevmezdim” dedim,
“yalan” dedi

bunu palyaço söyledi!

palyaço söyledi
ben yazdım

yazdım, yazmasam ağlayacaktım

herkes ağlarmış biraz -ben de ağladım

sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
............'

- -
hayat sarhoşuyuz ..hep-im-iz

doldur kadehi palyaço!

'yine eksildik biraz'

------------------------------
'Palyaço' Turgut UYAR'dan... (bir/az da ''sahi! neydi hayatın anlamı '' derken -çoğunlukla- bizim ahval..im-iz)
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Palyaçoları hiç sevemedim çocukluğumda nedense..Gülemedim de onlara..Hala da sevmem ve gülemem..Ayıp olmasın diye arkadaşınıza, anlattığı fıkrayı ilk kez duyuyormuş gibi yaparsınız ya, işte ben de öyle hissederim..Rahatsız olurum.O, mutluymuş gibi yapar, ben de mahsuscuktan eğleniyormuş gibi yapmaya, en azından surat asmamaya çalışırım yüzüne karşı..İkimizde de birbirimizin palyaçosu oluveririz hemencecik.Palyaçoları sevmem, onlar da beni...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Palyaçoları hiç sevemedim çocukluğumda nedense..Gülemedim de onlara..Hala da sevmem ve gülemem..Ayıp olmasın diye arkadaşınıza, anlattığı fıkrayı ilk kez duyuyormuş gibi yaparsınız ya, işte ben de öyle hissederim..Rahatsız olurum.O, mutluymuş gibi yapar, ben de mahsuscuktan eğleniyormuş gibi yapmaya, en azından surat asmamaya çalışırım yüzüne karşı..İkimizde de birbirimizin palyaçosu oluveririz hemencecik.Palyaçoları sevmem, onlar da beni...

Neden kisisel olarak yasadigin bir anin mi var?

Ne de olsa o iste bir sanat ve ekmek kapisi.
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Neden kisisel olarak yasadigin bir anin mi var?

Ne de olsa o iste bir sanat ve ekmek kapisi.
Bunu ben de sorgulamışımdır..Kişisel bir anım yok..Ama duygularım içerikle, daha doğrusu benim palyaçoya ve seyirciye yüklediğim anlamla ilgili olsa gerek..İnsanların sakar, kıt anlayışlı, düşen, kaza yapan vs. birine bakıp bakıp gülmelerine ve bunu eğlenceli bulmalarına şaşıyorum.Ben Kemal Sunal filmlerini de hiç sevemedim..gülmekten çok içimi burktular..Galiba mizah duygum gelişmemiş..C.Chaplin ve Lorel-Hardy 'yi çok sevmişimdir oysa..Apallığa gülmek beni kızdırıyor..İçimdeki sakar/aptal uyanıyor herhalde..Ya da palyaçonun boyalı yüzünü sevmiyorum..Yani sergileniş tarzını.. "bak ben gülüyorum, sen de gül!" zorlaması uyandırıyor bende..Palyaçonun gözlerini pek seçemiyorum..Sanki o boyalı yüzün ardında, kendi aptallıklarıyla eğlenebilen ve bunun farkında olmayan seyircinin haline katıla katıla gülen başka bir yüz var..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bunu ben de sorgulamışımdır..Kişisel bir anım yok..Ama duygularım içerikle, daha doğrusu benim palyaçoya ve seyirciye yüklediğim anlamla ilgili olsa gerek..İnsanların sakar, kıt anlayışlı, düşen, kaza yapan vs. birine bakıp bakıp gülmelerine ve bunu eğlenceli bulmalarına şaşıyorum.Ben Kemal Sunal filmlerini de hiç sevemedim..gülmekten çok içimi burktular..Galiba mizah duygum gelişmemiş..C.Chaplin ve Lorel-Hardy 'yi çok sevmişimdir oysa..Apallığa gülmek beni kızdırıyor..İçimdeki sakar/aptal uyanıyor herhalde..Ya da palyaçonun boyalı yüzünü sevmiyorum..Yani sergileniş tarzını.. "bak ben gülüyorum, sen de gül!" zorlaması uyandırıyor bende..Palyaçonun gözlerini pek seçemiyorum..Sanki o boyalı yüzün ardında, kendi aptallıklarıyla eğlenebilen ve bunun farkında olmayan seyircinin haline katıla katıla gülen başka bir yüz var..

Aslinda soyle dusun, sanat bir yerde yasam ve iliskide olup bitenin bir sanatcinin algisi, bilgisi ve becerisi temelinde topluma ayna olarak sunulmasidir. Burada sanatci, aslinda yasam ve iliski de insanoglunun bir dusunce ve davranisini dile getirmekte ve ayna olarak ta topluma sunmaktadir.

Bence burada gulduren aslinda sanatcinin basarisidir.

Asil sorun bu olaylara gercek yasamda gulmek, yani sanat ve rol yapmayanlarin hareketine sifat ve deger vererek gulmek, onlarla alay etmek ve bazi seylerle mukayese ederek, kucumsemek, kisilerin kisilikm hakki ihlali olarak saygisizliktir.

Bilirsin bir atasozu vardir, "gulme komsuna, gelir basina" diye. Iste bu "sakarlik, kit anlayislilik, dusme, kaza yapma v.s." olaylari aslinda bir algi ve gozlem olarak herkesin basina gelebilir.

Bu konuda son zamanlarda televizyonlarda bir akim var, bilmem izliyor musun?

Kisileri denilen bu durumlara dusuren ve onlarin boyle durumlar karsisindaki tepkisini saskinligini goruntuluyen programlar. Burada guzel olan sakaya "kurban gittigini" algilayan kisinin kendisinin de bunu gulerek karsilamasi.

Aslinda tvlerde pek gozukmuyor ve belki de yayina vermiyorlar. Bu tip sakalarda ben istenmeyen ve beklenmeyen olaylarin da cerayan ettigini dusunuyorum. Mesela uzerine saka yapilanin sakayi yapana fiziksel saldirisi, ya da uzerine saka yapilanin yerine gore sok gecirmesi, bayilmasi ve belki kalp krizi v.s.

Sonucta bu sakalarin cogunun icerigi, bizim halk deyimi ile "essek sakasi" mesela su "sansli masa" saka programi.

Evet algi olarak aptalliga gulmeyelim ama; bunu bir sanat eseri olarak topluma ayna olarak sunan palyaco ile bir kisinin davranisi olarak algilananini bir birine karistirmiyalim. Ayrica bu son acikladigim "saka" programlarina buna bir ucuncusu eklendi, yani kisiyi saka ile "aptal" yerine koymak. Aptal yerine konana bunun bir saka olarak gosterildiginde de "aptal yerine konanin da" buna gulmesi.
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Evet algi olarak aptalliga gulmeyelim ama; bunu bir sanat eseri olarak topluma ayna olarak sunan palyaco ile bir kisinin davranisi olarak algilananini bir birine karistirmiyalim. Ayrica bu son acikladigim "saka" programlarina buna bir ucuncusu eklendi, yani kisiyi saka ile "aptal" yerine koymak. Aptal yerine konana bunun bir saka olarak gosterildiginde de "aptal yerine konanin da" buna gulmesi.

İnsanları güldürmek çok zor bir sanat..Bir komedi filminde,güldürüde oynamak ve sanatını ortaya koymakla, palyaçonunkini benzeştiremiyorum nedense..Belki de "boyalı yüz" bana itici geldiğinden..hep oraya takılıyorum..Neden gülen yüzün ardında hep hüzünlü biri saklanır onu da anlamıyorum..Dünyada yapılacak pek çok iş var ve kederler içinde yüzen "biri" neden palyaçoluk yapar?Bu örtüşmeme, palyaçonun farklı karakterler yansıtmadaki sanatsal yetisinin bir ürünü müdür?Sanmam.sadece kendisini gizleme konusundaki profesyonelliktir..Çünkü palyaço, gülen yüzü arkasındaki ağlayan yüz olarak sunulmaktadır...Biri çıkıp ta palyaço makyajıyla ve kostümüyle hakkını vererek Hamlet oynasa ne hoş olurdu..:)
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
167837_10150090125772487_729482486_6037451_554023_n.jpg


“Merhaba! Yüzmeyi sever misiniz? Peki ya balonları? Ya yüzen balonları? Aşağıya gelin hepsi yüzüyor.”

Böyle palyaçolar da var...

It_1990_Promotional_Poster.JPG
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst