yutmak

Morfeus : Hoş geldin Neo. Tahmin edebileceğin gibi ben Morpheus’um. Neo : Seninle tanışmak bir onur. M : Hayır. O şeref bana ait. Lütfen. Gel, otur. Eminim şu anda kendini tavşan deliğinden düşen Alice gibi hissediyorsundur. N : Öyle denilebilir. M : Gözlerinden belli. Sende gördüklerini...

aldatılıp zarara sokulmak

Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak Tam ve doğru söylememek inanmak, aldanmak, kanmak Türlü anlamlara gelebilen sözü anlayamamak Söylemek istediği bir sözü...

iştahla yemek kötü bir davranış, söz karşısında ses çıkarmamak, kabullenmek

imrenip ağzı sulanmak

aldanmak

kurnazca yapılan bir oyuna düşmek, aldatılmak

şaşırmak, donakalmak

bk. deveyi havuduyla yutmak

kötü bir duruma düşmek

kanıp aldanmak

sevinç, korku, heyecan gibi sebeplerle konuşamaz olmak

herkesin gözü önünde büyük hırsızlık yapmak

oyunda ütülmek

yalana dolana kanmak