karsi

bir kimsenin kendi önünde ve ondan çekinmeden

Bir çatışkının ikinci terimini oluşturan düşünce veya önerme, antitez

Birbirinin karşısında bulunan, birbirini karşılıklı olarak dışta bırakan kavram veya yargı arasındaki bağlantı, tekabül

Yüz yüze

Bir teze karşı veya iddiaya karşı yeni ve değişik önerme getirme

Karşıtlık

Anti-damping

Bir devrimi yıkmayı ve onun ürünlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen hareket

Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme işi, kontratak

birine veya bir düşünceye katılmamak, karşıt olmak

direnmek, dayanmak, boyun eğmemek

birden karşılaşmak

boyun eğmemek, baş kaldırmak

direnmek, dayanmak, boyun eğmemek

dışardan gelenleri karşılamaya gitmek bir düşünceye katılmamak, cephe almak

Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Yol, deniz, ırmak vb. nin öbür kıyısı veya yanı Ön, kat, huzur Bulunan yere göre önde, ileride olan Karşıt, zıt, muhalif Yüzünü bir şeye doğru çevirerek Karşılık olarak, mukabil...

birbirine çok yakın iki komşu durumu

her türlü olasılığı düşünerek

iyilikle, hayırlı olması dileğiyle

saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık göstermek