kaldirmak

uygulanmaz duruma getirmek

bk. yürek hop etmek (veya hoplamak), (veya oynamak) heyecanlandırmak

öldürmek

(sınav için) kara tahta önüne çıkmak

öğrenciyi sözlü sınav için sınıftaki tahtanın önüne çağırmak

koşarak kaçmak

şakaya dayanmak, katlanmak

yemek yendikten sonra masa, sini vb. yi temizlemek

savsamak, artık üstünde durmamak, ihmal etmek

bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak

saklamak yok etmek öldürmek

bilmez gibi davranmak

ölüleri incelenmek için morga götürmek

gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak

ürün elde etmek

bağırıp çağırarak konu komşuyu tedirgin etmek

(yeniçeriler) yemek pişirilen kazanı kaldırarak ayaklanmak, isyan etmek yöneticinin bir tutumuna karşı hep birden ayaklanmak, isyan etmek

karışıklık çıkarmak

Bulunduğu yerden almak Yukarı doğru hareket ettirmek Yükseltmek (ürün için) Toplamak, taşımak Çekmek, taşımak Katlanmak, tahammül etmek Uygun gelmek, götürmek, yakışmak Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lâğvetmek Hastayı...

karşı gelmek, baş kaldırmak yoğun bir biçimde düşünmek veya çalışmak