gormek

(biri tarafından) korunmak, kayrılmak, gözetilmek

alacağını verip ilişiğini kesmek cezalandırmak

alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek

hazır olmak için gereken şeyleri toplamak veya durumları sağlamak

önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek

ağır veya küçültücü davranış görmek, aşağılanmak

gerekli bulmak, gerekli saymak ayak yoluna gitmek

güneş ışınlarıyla aydınlanacak durumda olmak

kötü bir sonla karşılaşmak, cezaya çarptırılmak çocuklarının iyi, mutlu günlerini görmek ay başı görmek

esenlik, bolluk, mutluluk içinde yaşamak

bir olaya tanık olmak

fark etmek

Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Anlamak, kavramak, sezmek Yanına gidip konuşmak Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak; izlemek Yapmak, etmek Kendisine yapılmak...

yapılması icap etmek

yapılmasını istemek

yarar sağlamak kâr elde etmek iyileştirmek

incelemeden gelişigüzel yapmak

eline para geçmek

rüya görmek

üzücü durumlara bile iyimser gözle bakmak