cikmak

bilmediği, aklının ermediği, yetkisi dışındaki bir işe karışmak

olup bitenler karşısında sabrı ve dayanıklığı kalmayıp taşkınlık göstermek çile süresini bitirmek

içeriden dışarıya varmak, gitmek Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup sınavını vererek yetişmiş olmak, mezun olmak Ayrılmak, ilgisini kesmek Süresi dolunca ayrılmak Yapılmak, yürümek Yetişecek ölçüde olmak...

doğru ve uygun yolundan ayrılmak

bir işte başa dert olacak bir durumla, bir sorunla karşılaşmak

kusurlu, boş veya bozuk çıkmak

bozulmak, doğru ve uygun yolundan ayrılmak

çok yorulmak, hırpalanmak

(medreselerde okuyan softalar) para ve erzak toplamak için belli aylarda köylere dağılıp imamlık veya müezzinlik yapmak

çok yorulmak veya çok zorluk çekmek ölmek çok yıpranmak

(umut, düşünce gibi şeyler) sonuç vermemek, gerçekleşmemek

umduğu gerçekleşmemek, sonuç vermemek

görülen hesapta vereceği kalmak

bk. borca batmak

bir iş veya durum tatsızlaşmak

birçokları arasında en iyi olarak seçilmek

söylenen söze önem vermemek

aynı sonuca varmak

tanımak, önceden tanış olmak

birbirlerini eskiden bildiklerini veya ailece tanıştıklarını anlamak