Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
sırtınızda taşıdığınız kişiden minnet duygusu ile size yaklaşacağını beklemeyiniz, zira ilk ihanet o kişiden gelecektir; demek ki, hiç kimse taşınmaya değer değildir; ortak mücadele içinde bulunan kişilerin dayanışmaları yek-diğerini taşımak değildir...
bir tür ol mayı dahi başaramayan insan "kendini yarat"mış ve fakat aynı türden olduğunu unutmuştur; ırk yoktur, farklı coğrafyaların farklı yapıdaki insan toplulukları vardır ve tüm insanlar genetik olarak aynı türe aittirdir. coğrafyanın evrim sürecine etkisi balık türleri üzerinden...
kendimizi ve dünyayı/evreni hiç bir zaman yeterince anlamamız mümkün görünmüyor; bu nedenledir ki felsefe her zaman diliminde varlığını sürdürmüştür. önce toplumsal dogmalarla başlamalı ve daha sonra içselleştirdiğimiz bir çok şeyin yanıltıcı olduğunu rahatlıkla görebiliriz. yazmayı sürdür...
acımasızlığın bir ölçüsü yoktu; insanın skalası, ölçüsü, acıma duygusu ve acımasızlığı aynı kefede eriyor ve hepsi “ben” üzerinden yeniden harmanlanıyordu.
yaşamak ölmek içindir; ölümsüz bir yaşam formu henüz bulunmamaktadır; öyle ise onun kabulü zaten yaşamı kabul etmekle başlayan bir olgudur. sonsuz evrende canlılar sonlu bir hayat yaşar ve ölüm her şekilde bir bahane bularak hayatı sonlandırır; yok olan- yahatımızdan ansızın çıkan- tüm...
bir bir-e eşit değildir; bir bir değildir...bir-e bir ilave edelim ya da biri yarıya bölelim her ikisinde de sona ulaşamayacağımızı görürüz...evren her hal ve şartta sayısaldır ve bir ile katsayılarına ve bölünmelerine göre makro ve mikro dünyaları oluşturur...o zaman evrenin sonsuz olduğu...
dün ile bugün arasında fersah mesafe var; farklı koordinattayız artık...ne ki, insan bu koordinat farkını anlamaz, onun için dün, bu gün ve varsa yarın söz konusudur ve her zaman yer-zaman aynıdır, sadece takvim değişir....öyle ise, dün iyi hoşsun diyen bu gün tukaka diyorsa o zaman o kişi...
radyo dalgaları ve titreşim; ses, eko...bunu yaratan canlı türü kendi türü ile iletişimi sağlamak için kullanır ve ancak bununla yetinmeyen canlı türü olarak insan diğer canlılar ile de iletşim kurmak için bu ses titreşimlerini kullanmaktadır....titreşimlerin canlıya özgü bir tonu vardır ancak...
SON GÜLÜŞ
dinmiyor
rüzgar
dinmiyor
gözde-yaş
toprak
aç
susuz
ve
çıplak
ağırdan
alıyor
zaman
sanki
usulca
akıyor
parmak
arasından
kül
renginde
her
gecenin
sabahında
gün
ağarmadan
toprak
dam
üstü
ağaçtan
ucu
dışarıda
tık
tık
tık
Pepuk-mudur
yoksa-serçe
ağaçkakan-mı
bilinmez
tık
tık
tık
bir...
darbe günlerinde sokağa çıkmanın yasaklandığı bir çağda -80 li yıllar- yasakların gücü sokaklara çıkmanın gücünü asla yenememişti; kovid-19 bunu ters-yüz etti; hiç bir darbeyi özleyemem, lakin sokakları içselleştirerek terk-etmek dokonuyor....
SOKAKLAR ARTIK BENİM
Ben,
sokakların çocuğuyum
soğuk ve karanlık gecenin koynunda uyuyan,
evim, sığınağım, yorganım
çöp diye attığınız kartondur;
kim bilir içinden
ne tür oyuncaklar,
--------yiyecekler,
----------giysilerin çıktığı kartonlar;
------------------------------kucaklar beni ve ben...