Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Öteden beridir böyle olmuştur, ilk önce kendi ayağının üzerinde duramadan, başkalarını ayakta tutamamışlardır. Ayağa kalkınca iki kişinin omuzuna girmiştir, dayanın bana ben sizi götüreceğim. Sonra fark etti ki yüzlerin dengesi bozulmuş, ben ise bir başıma en fazla iki kişiyi taşıyabiliyorum...
Denizler bir gün boyunca şakıdılar. Kuşlardan daha da güzel... Duyanlar dinlemeye doyamadı. Teller bir gün boyunca titreştiler, en güzel bir biçimde şarkı söyleyenler bile hayretle dinledi. O gün cansızlar canlılara galebe çaldılar. Şarkıcılar, kuşlar önünde eğildi tabiatın.
Bereket ki, rahatladım. Gizle gizle nereye kadar... Gerektiği yere kadar. Kimseyi rahatlamak adına üzmeye niyetim yok. Hatta kendimden verebilirim, ben daha rahatım çünkü. Bugün anneme babama yaptığım gibi. Vermek sadece para veya yardımla olmaz. Bazen sadece psikolojiktir. Kendinin mutsuz...
Kimse tarafından övülmeyen birinin kendini övme dramına şahit oluyorsunuz, gerçi bunca rahatsız edici yazıya rağmen hala okuyorsanız. Bu bir dram. Kendini övmek ince bir ipte yürümeye benzer. Kotarabilirmiyim.
Birkaç yazım hariç, onları anlıyorum, tek amacım düzeltmek. Bir şeyleri anlatırken...
Düzeltici aranmaz, sevilmez. İlk önce kendini düzelt denir. Haberiniz olsun ben kendimi düzelttim. Kendimi düzeltmeden başkasına dil uzatacak avanaklar çok. Ben avanak değilim. Akıllıyım. Bilen bilir.
Yeri gelmişken, amacım öğretmek değil düzeltmek. Oyun oynamıyorum. Sizi eğlendirmeye çalışmıyorum.
Öğretmek keyif verebilir, düzelirken keyif alamazsınız.
Heeeyyt... Varmı bana yan bakan. Galeyana geldim.
Aynı şekilde yeri gelmedikçe yermem, bunun yeri ise o insanın onu düzeltmesi gerektiğinde gelir. Her yanlışın düzeltilme zamanı vardır.
Neyse bu beni bağlar, sizi bağlamaz. Aşar sizi.
Ben ki, ki ben, ben, ben, evet ben... Yeri gelmedikçe kendimi övmem. Bunun yeri o konuda iyi olunca gelmez. Bunun yeri karşı tarafın size güvenmesi gerektiğinde gelir. Neyse ki algım buna erişti.
Bereket ki işkembeden atmıyorum ve işkembeden atılanları ayırt edebiliyorum. Çoğu insan gerçek ne ise ben onu istiyorum diyemez. Derse bile gerçeği görünce çoğu vazgeçer. Elbette ki ben gerçek ne ise onu istiyorum. Gerçek değişmez, ben gerçeğe göre değişirim. Bereket ki bunu söylemeyenlere hoşgörülüyüm.
Bir kısım insan için cinsellik bir öcü. Sınır koyabilecek kadar olgunlaşmak yerine gözlerini kapatıyorlar. Mastürbasyon yapınca kendime çok kızardım, öyle yetiştirildim çünkü. Bana bunun bir ihtiyaç değil, sakınılması gereken bir şey olduğu öğretildi. Çok şeyi sakınıyorum. Birçok insan kafasını...
Onsuz bir ömür geçer mi? Gerçekten Allah'sız olamam. Olan olsa da, ben olamam. Ön kabül değil. Onsuz ben ben olamam, hayatımın temeli o. Temel giderse her şey çöker. Ben de yığının altında ezilirim.
Bir düşününce, bana yeten ben miyim yoksa Allah mı? Kendimle mi yetiniyorum yoksa onun beni...
Yetinmeyi bilir misin, sana verdiği kadarıyla hayatın, hoş bilsen de bilmesen de yara bere içinde bu yollardan geçeceksin. Bilen ile bilmeyen bir olur mu? Biri daha az yara alır.
Peki kendinizle yetinmeyi bilir misiniz? Arkadaşınız, çevreniz olsun veya olmasın, sonuçta her gün başkalarıyla...
Gözlerden ırak olan gönüllerden de ırak olurmuş. Dört yıl önce kadar görüştüğüm bir insan olsa da, unutmadım seni...
Gerçek şuki: ilişki çeşitleri çok fazla. Bu kadar fazla olunca biri için geçerli olan diğeri için olmuyor. Vıcık vıcık ilişkilerle öz abim gibi gördüğüm ve birlikte büyüdüğüm...
Gesi bağlarında üç top gülüm var
Hey Allahtan korkmaz sana da bana ölüm var
Diğer yerleri de güzel olsa da kendime hakim olup sadece amacıma yönelik yazayım. Selda Bağcan iyi hoş diyor da, Allah korkusu ölümden dolayı mıdır. Cevabını bildiğim içün soru işaretine gerenk yok. Cıvıdım iyicene...
Güzele bakmak sevaptır, sevap filan değildir. Güzeli rahatsız edecek şekilde bakmak, erkeklerin iğrenç bakışları diye cümleler kurdurmak, bazen bana kadınların iğrenç bakışları diye cümleler kurduran bakışlar sevap felan değiller, akıllı olun ulan! Yine de nice güzelliği bulunan çok sevdiğim bir...
Bilakis, haddime değil. Had diye bir kelimenin varlığını duymayan kalmasın. Özgürlüğe uzanan eller kırılır. Kim kıracaksa artık, kırmayı dilerdim. Fiziksel yetkinlik yeterli olsa gidip kırayım. Ellerin kesilmesi ancak zihinlerden dolayı olur. Hani gücüm olsa iki kelam edeyim. Tesiri mi olur...
Bir dünyaya gözünü açan insan, bilmiyor ki huzur var, kıskançlık var, iyilik var, kötülük var. Bu ne sorusunun temeli anlamaya, tanımaya çalışmaktır. Nesnelere bu ne diye sorulduğu gibi, kalbindeki duygulara bu ne diye sorulur, bu his ne. Nihayetinde zaman geçtikçe aşina olunur. Ben de...
Okumak, öğrenmek, düşünmek... amaç olmamalı. Yaşamak yegane amaç olmalı... Düşündüklerimiz ilişkilerimize, kendimize değer katmalı. Yaşanacak güzel bir hayatı sunmalı.