Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Geleceğe dair planlarım yok, daha önce yaptığım hedeflerimin çoğuna ulaşmış birisi olarak elime ne geçti? Hiç...
İnsan ulaştığı noktadan itibaren yeni arayışlar içine girmeye başlıyor ve sahip oldukları asla yeterli gelmiyor, aynı zamanda yaşadığımız çağ bize sürekli olarak daha fazlasına ulaşmamız gerektiğini empoze ediyor. Bu tuzağı fark ettiğim an, gelecek planı yapmayı da bıraktım çünkü kendi hayal ettiklerimi değil de, başkalarının dayattıklarını hedeflemeye başlamıştım.
Gelecek kaygı ve korkusundan kurtulduğunuz an, çok daha özgür hissetmeye başlıyorsunuz. Günü yaşamak demek; gelişigüzel her aklına geleni yapmak demek değil, kendini strese sokmadan daha ulaşılabilir hedeflerle huzurlu yol almak anlamına geliyor, zaman yeterse tabii...Yetmese ne olur ki, kaybedecek neyimiz var sanki? Yarış atı gibi koşturmaktan, başkalarının hayatlarını yaşamaktan çok daha rahat ve en azından huzurlu yaşıyorum.
Gelecek ulaşılabilir hedeflerle planlanabilir fakat bizleri en çok yoran; büyük hedeflere çok kısa sürede ulaşma istediğimiz ve ileri yaşlara geldiğimizde hayatı kaçırdığımız için duyduğumuz pişmanlıktır.
Sevdiklerimize ayıracağımız zamanı anlamsız bir koşturmaca içinde geçirirken, Ali'nin arabasının aynısı ya da daha iyisini almayı hedeflerken, bir de bakmışız ki en sevdiklerimiz elimizden kayıp gitmiş, o an Ferrari alsak ne geçecek elimize? Yine kocaman bir HİÇ...
Geleceğim varsa, sadece benim isteklerim ve hayatın zorunlulukları içinde şekillenmeli ama asla başkalarının dayattıkları ile değil.