Fransa'nın Cezayir'de yaptığı sokırımının 70. yılı anısına

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde S Harfinden Nedir? Başlıkları kategorisinde asil tarafından oluşturulan Fransa'nın Cezayir'de yaptığı sokırımının 70. yılı anısına başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,355 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı S Harfinden Nedir? Başlıkları
Konu Başlığı Fransa'nın Cezayir'de yaptığı sokırımının 70. yılı anısına
Konbuyu başlatan asil
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Allah tüm zalimlerin sonunu görmeyi nasip etsin.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
başlıkta verilen bağlantıyı okumaya çalıştım... ama çok yetersiz... soykırım kavramı, son yıllarda herkesin dilinde olsa da, (aslında) çok özel ve teknik bir kavramdır... herhangi bir katliamın, 'soykırım' sayılabilmesi için, birçok koşul söz konusudur... ve öyle her çatışmaya (cezayir'le fransa'nın arasında olduğu gibi) uygulanamaz... soykırım (genocide, yahut pogrom) kavramı, nazi almanyasının, yahudilere karşı işlediği 'durduk yerde yok etme' suçunu tanımlar... herhangi bir siyasal mücadeleye girişerek, buna bağlı olarak uğranılan katliam ve yıkım süreci, 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmez...
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
başlıkta verilen bağlantıyı okumaya çalıştım... ama çok yetersiz... soykırım kavramı, son yıllarda herkesin dilinde olsa da, (aslında) çok özel ve teknik bir kavramdır... herhangi bir katliamın, 'soykırım' sayılabilmesi için, birçok koşul söz konusudur... ve öyle her çatışmaya (cezayir'le fransa'nın arasında olduğu gibi) uygulanamaz... soykırım (genocide, yahut pogrom) kavramı, nazi almanyasının, yahudilere karşı işlediği 'durduk yerde yok etme' suçunu tanımlar... herhangi bir siyasal mücadeleye girişerek, buna bağlı olarak uğranılan katliam ve yıkım süreci, 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmez...

Konunun felsefe çerçevesinde değerlendirilmesi durumunda size katılıyorum.

"her çatışmaya uygulanamaz"(cezayir'le fransa'nın arasında olduğu gibi) sözü konunun " sömürgecilik" työnü itibariyle tartışılabilir.

Ancak, malum soykırım iddialarının felsefe kürsülerinde değil de, taraflı dünya devletleri meclislerinde tartışılıyor olması konuyu başka mecralara taşıyor.
 

pafini

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 May 2015
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ruanda Soykırımıyla (ki bu soykırımdır) ilgili olarak; neredeyse belgesel niteliğinde olan "Hotel Rwanda" filmini seyretmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Olayı felsefe açısından değerlendirirsek şu soruya bir cevap bulmak gerekmez mi?

Fransa'nın orada ne işi vardı?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
soykırım suçu, sonderece ayrıntılı koşullara bağlıdır; ve uluslararası hukuk açısından ileri düzeyde 'teknik' bir terimdir... bir katliamın 'soykırım' sayılabilmesi için aranan ön koşullarından biri, mağdur tarafın, katliamcı tarafa karşı, herhangi bir siyasal mücadeleye girmemiş olması ve yalnızca 1) ulusal 2) etnik 3) ırksal ve 4) dinsel (yani değiştirilemez nitelikli) aidiyetleri yüzünden saldırıya uğramış olmaları gerektiğidir... ve dolayısıyla örneğin siyasal inançları nedeniyle saldırıya uğrayanlar (bu saldırının şiddeti, kapsamı ve sonuçları ne olursa olsun), soykırım mağduru sayılmamaktadır... soykırım kavramının 'özel' niteliğine bağlı olarak, saptanması ve birilerine karşı bir suçlama olarak yöneltilmesi, ciddi ve titiz çalışmaları gerektiren başlı başına bir uzmanlık işidir... şunun bunun kışkırtmasına gelerek, her çatışmaya yahut katliama 'soykırım' yaftasını yapıştırmak, çok yanlış bir tavırdır, sorumsuzluktur... hele bu tavır, hukukun evrensel ilkelerine aykırı biçimde, kavramın oluşumundan önceki tarihsel çatışmalar ve katliamlar için de uygulanmaya kalkılırsa, her toplumu soy kırımcı ilan eder; ve dolayısıyla, en ağır insanlık suçunu sıradanlaştırarak, aşındırır ve suçun özel niteliğini yok eder... kavramlar, önemlidir...
 
Son düzenleme:

pafini

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 May 2015
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
soykırım suçu, sonderece ayrıntılı koşullara bağlıdır; ve uluslararası hukuk açısından ileri düzeyde 'teknik' bir terimdir... bir katliamın 'soykırım' sayılabilmesi için aranan ön koşullarından biri, mağdur tarafın, katliamcı tarafa karşı, herhangi bir siyasal mücadeleye girmemiş olması ve yalnızca 1) ulusal 2) etnik 3) ırksal ve 4) dinsel (yani değiştirilemez nitelikli) aidiyetleri yüzünden saldırıya uğramış olmaları gerektiğidir... ve dolayısıyla örneğin siyasal inançları nedeniyle saldırıya uğrayanlar (bu saldırının şiddeti, kapsamı ve sonuçları ne olursa olsun), soykırım mağduru sayılmamaktadır... soykırım kavramının 'özel' niteliğine bağlı olarak, saptanması ve birilerine karşı bir suçlama olarak yöneltilmesi, ciddi ve titiz çalışmaları gerektiren başlı başına bir uzmanlık işidir... şunun bunun kışkırtmasına gelerek, her çatışmaya yahut katliama 'soykırım' yaftasını yapıştırmak, çok yanlış bir tavırdır, sorumsuzluktur... hele bu tavır, hukukun evrensel ilkelerine aykırı biçimde, kavramın oluşumundan önceki tarihsel çatışmalar ve katliamlar için de uygulanmaya kalkılırsa, her toplumu soy kırımcı ilan eder; ve dolayısıyla, en ağır insanlık suçunu sıradanlaştırarak, aşındırır ve suçun özel niteliğini yok eder... kavramlar, önemlidir...

Siz Ruanda'da yaşanan şeyi hangi kavramla ifade edersiniz peki?
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
soykırım suçu, sonderece ayrıntılı koşullara bağlıdır; ve uluslararası hukuk açısından ileri düzeyde 'teknik' bir terimdir... bir katliamın 'soykırım' sayılabilmesi için aranan ön koşullarından biri, mağdur tarafın, katliamcı tarafa karşı, herhangi bir siyasal mücadeleye girmemiş olması ve yalnızca 1) ulusal 2) etnik 3) ırksal ve 4) dinsel (yani değiştirilemez nitelikli) aidiyetleri yüzünden saldırıya uğramış olmaları gerektiğidir... ve dolayısıyla örneğin siyasal inançları nedeniyle saldırıya uğrayanlar (bu saldırının şiddeti, kapsamı ve sonuçları ne olursa olsun), soykırım mağduru sayılmamaktadır... soykırım kavramının 'özel' niteliğine bağlı olarak, saptanması ve birilerine karşı bir suçlama olarak yöneltilmesi, ciddi ve titiz çalışmaları gerektiren başlı başına bir uzmanlık işidir... şunun bunun kışkırtmasına gelerek, her çatışmaya yahut katliama 'soykırım' yaftasını yapıştırmak, çok yanlış bir tavırdır, sorumsuzluktur... hele bu tavır, hukukun evrensel ilkelerine aykırı biçimde, kavramın oluşumundan önceki tarihsel çatışmalar ve katliamlar için de uygulanmaya kalkılırsa, her toplumu soy kırımcı ilan eder; ve dolayısıyla, en ağır insanlık suçunu sıradanlaştırarak, aşındırır ve suçun özel niteliğini yok eder... kavramlar, önemlidir...

Yine katıldığım ve katılmadığım hususlar olmakla birlikte, (en içten katıldığım konu kavramların önemliliğidir.)

Güzel ve özel bir noktaya değinmişsiniz; hukukun evrensel ilkeleri kapsamını kimler ve neye göre oluşturuyor?

Kavramın oluşumundan öncesini görmek mümkün de, sonrasındaki gizli oyunları, taktikleri kim hassasiyetle inceleyip, kimin lehine, kimin aleyhine kullanıyor?

Dünyayı, olayları, çıkarları ellerindeki maddi güçler nedeniyle eğip bükenlere boyundurluğu halen göze almak zorunda mıyız?

Bunun artık bir çıkış yolu, bir çözümü olmalı.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
''Siz Ruanda'da yaşanan şeyi hangi kavramla ifade edersiniz peki?'' ... eğer yanılmıyorsam, ruanda'da gerçekleştirilen katliam, bm'nin ilgili birimi tarafından, soykırım olarak belirlenmişti... bence bu saptama, önemlidir; ve itibar edilmelidir... kendi payıma, uluslararası hukukta insanlığa karşı işlenmiş suçlarla ilgili bir uzmanlığım yok; ve dolayısıyla, üzerinde çalışmadan ayaküstü görüş bildirebileceğim bir konu değil... (sn. pafini için...)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
genel olarak hukuk (ve kuşkusuz özel olarak da, uluslararası hukuk) sınıfsal bir karakter taşır; ve dolayısıyla, egemen sınıfın iradesinin, bireyler (yahut birey- toplum, birey- devlet, devlet- devlet...vs.) arası ilişkilere ve topluma ''dayatılması'' dır... yani egemenliğin yürütülebilmesi için, önceden üzerinde egemenlik kurulmuş olunanlara, rızayla (olmazsa da zorla) kabul ettirilen, kurallar bütünüdür... sınıflı toplumlarda hukuku, sınıfsal karakterinden arındırmak, olanaklı değildir... (sn. asit için...)
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
başlıkta verilen bağlantıyı okumaya çalıştım... ama çok yetersiz... soykırım kavramı, son yıllarda herkesin dilinde olsa da, (aslında) çok özel ve teknik bir kavramdır... herhangi bir katliamın, 'soykırım' sayılabilmesi için, birçok koşul söz konusudur... ve öyle her çatışmaya (cezayir'le fransa'nın arasında olduğu gibi) uygulanamaz... soykırım (genocide, yahut pogrom) kavramı, nazi almanyasının, yahudilere karşı işlediği 'durduk yerde yok etme' suçunu tanımlar... herhangi bir siyasal mücadeleye girişerek, buna bağlı olarak uğranılan katliam ve yıkım süreci, 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmez...

Yahudi ne derse o doğrudur felsefesi mi bu?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
kafası fanatizm ölçüsüne varan düzeyde 'yahudi düşmanlığıyla' sakatlanmamış herkes bilir (yahut da öğrenebilir) ki, çok özel bir suçu yansıtan 'genocide' kavramı, yahudiler tarafından değil; yahudilerin 'sırf yahudi oldukları için' bir nefret söyleminin hedefi haline getirilerek, nazi faşizmi tarafından kitlesel halde yok edilmelerine neden olan bir insanlık suçunu tanımlamak üzere; uygar dünyanın çok sayıda aydın ve akademisyenlerinin çalışmalarıyla ortaya çıkarılmıştır...
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Daha dikkat çekmesigereken bir durum varsa o' da şudur;

Güneşi balçıkla sıvama gayreti, hafif travmalı kafalarınkinden daha enteresan sonuçlar doğrurur.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
uluslararası hukuka göre soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen büyük suçların tanımlanmış tek biçimi değildir... fransız emperyalizminin, kendisine karşı bağımsızlık mücadelesi veren cezayir halkına karşı, sivillere yönelik büyük katliamlarla belirlenen birçok savaş suçu işlediğine ve bunlarla ilgili olarak, yargılanması gerektiğine inanırım... tıpkı, abd emperyalizminin vietnam'da, ırak'ta, afganistan'da, libya'da ve başka yerlerde silahsız sivilleri katletmek biçiminde ağır suçlar işlemiş olduğu gibi... ama bu ve benzeri katliam suçları (çok ağır suçlar oldukları halde), teknik olarak 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmezler... eğer adam gerçekte evimizi kundaklayarak yakmışsa, onu 'evimizi yakmış olmakla' suçlamalıyız; yoksa ('nasıl olsa suçlu değil mi', diyerek) bahçedeki elmaları çalmış olmakla da suçlayamayız... (güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak, suçlulara yahut onların savunucularına düşer)...
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
uluslararası hukuka göre soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen büyük suçların tanımlanmış tek biçimi değildir... fransız emperyalizminin, kendisine karşı bağımsızlık mücadelesi veren cezayir halkına karşı, sivillere yönelik büyük katliamlarla belirlenen birçok savaş suçu işlediğine ve bunlarla ilgili olarak, yargılanması gerektiğine inanırım... tıpkı, abd emperyalizminin vietnam'da, ırak'ta, afganistan'da, libya'da ve başka yerlerde silahsız sivilleri katletmek biçiminde ağır suçlar işlemiş olduğu gibi... ama bu ve benzeri katliam suçları (çok ağır suçlar oldukları halde), teknik olarak 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmezler... eğer adam gerçekte evimizi kundaklayarak yakmışsa, onu 'evimizi yakmış olmakla' suçlamalıyız; yoksa ('nasıl olsa suçlu değil mi', diyerek) bahçedeki elmaları çalmış olmakla suçlayamayız... (güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak, suçlulara yahut onların savunucularına düşer)...

(güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak, suçlulara yahut onların savunucularına düşer) Zaten bunu demek istemiştim. Teşekkürler.
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
başlıkta verilen bağlantıyı okumaya çalıştım... ama çok yetersiz... soykırım kavramı, son yıllarda herkesin dilinde olsa da, (aslında) çok özel ve teknik bir kavramdır... herhangi bir katliamın, 'soykırım' sayılabilmesi için, birçok koşul söz konusudur... ve öyle her çatışmaya (cezayir'le fransa'nın arasında olduğu gibi) uygulanamaz... soykırım (genocide, yahut pogrom) kavramı, nazi almanyasının, yahudilere karşı işlediği 'durduk yerde yok etme' suçunu tanımlar... herhangi bir siyasal mücadeleye girişerek, buna bağlı olarak uğranılan katliam ve yıkım süreci, 'soykırım' kavramının kapsamı içine girmez...

Soykirim, Nazilerden cok daha once tanimlanmis bir kavram. Bu kavram, Osmanlinin Ermenilere yaptigi uygulamayi tanimlamak uzere ortaya cikiyor. Ilk kullanan kisi sanirim Pariste Cemal Pasaya suikast yapan Ermeninin avukati.

Ama tanimlara, isimlere, kelimelere takilmamak lazim. En nihayetinde beseridir, sasar.

Fransizin Cezayire yaptigi is degil.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
katılıyorum... ama kavram, özel olarak (neredeyse bire bir) yahudi soykırımını tanımlamaktadır; yahut bu biçimde gelişmiş ve kabul görmüştür... ... osmanlılar ermenilere soykırım yapmamışlar; ermenileri katliama uğratmışlardır... (kuşkusuz, ermeniler de, maruz kaldıkları katliamı kırmızı mumlu mektupla çağırmaktan geri durmamışlardır... (mukatele...) ... evet; bence de, fransa'nın yaptığı iş olmadığı gibi, suçtur da... bence fransa, düpedüz suçludur...
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst