Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İfade etmek istediğinize katılıyorum fakat kutsal kitabımız dediğiniz anda mevzu düğümleniyor.
Evvela yazılı doktrinler dilin yorumuna açıktır. Yoruma açık olan bu doktrinleri evrim halindeki insan aklına kutsal sıfatıyla dayarsanız, elde edeceğiniz şey mevcut dünyadan fazlası olmaz, ve nitekim...
Neden normal yazmayı denemiyorsun? Cümlelerinin çoğu anlamsız ve sen bunun farkında mısın onu da bilmiyorum. Diğer insanlar için okumak, alıntı yapmak, düzenlemek işkence haline geliyor.
Sözlerimde hiçbir mantık hatası yok. Sen, dili düzgün kullanmadığından okuduklarını anlamlandırmada da...
Kavram ve kelimelerin hepsi zaten soyuttur. Felsefedeki kavramların halk dilinde bilinmemeleriyle konumuzun ilgisi ne? Akıl kelimesinin etimolojisini incelemek konuyla ilgili yeterli açıklamayı sağlamıyor mu?
Felsefeyi açıklamakla ne demek istiyorsunuz? Felsefe nedir ki açıklanacak?
Sözlük...
Felsefeyi açıklamak ne demek bir fikrim yok. Etimoloji zaten kelimelerin kavramsal tarihini ve gelişimini bildirir, yani bir kelimenin hakiki anlamını istiyorsanız mecburen etimolojiye bakacaksınız ki o kelimenin günümüzdeki bağlamlarına nasıl ulaşmış olduğunu anlamanız mümkün olsun. Direkt...
Hayır. Sadece düşünmek, hayal, imajinasyon, akıl kelimesinin karşılığı değildir. Ayrıca sadece düşünmeyle zaten bütünlük oluşturamazsınız. Bütünlük oluşturmak için birbirini doğrulayan farklı referans noktalarına ihtiyacınız vardır. Akıl ise Arapça bir kelimedir ve anlamı bağlamaktır. Günümüzde...
Tanrı olamazsın. Adı üstünde.
Tanrı olan oluşan bir şey olsaydı zaten ona tanrı demezdik. Bilakis tanrının varlığını, ideasını olan oluşan şeylerin kusurlarını farkedebildiğimiz için idrak ediyoruz.
Tanrının her şeye gücünün yetmesi tanrı saçmalamayabilir manasında değil. Her şeye gücü yetmek...
Akıl beynin rasyonel düşünmesidir yani mantık akıl sayesinde var olmaz. Mantık sadece evrenin yasalarının bilincidir ve bu yasalar insan aklından bağımsızca vardır. Dolayısıyla akıl dediğimiz şey mantığı öğrenerek var olur.
Düşündüklerimizin tamamını tecrübelerimiz oluşturur. Aklımızdaki doğruluk değeri dahil. Hal böyleyken doğru olan, düşüncelerden emin olmak değil insanın öncelikle kendisinden emin olmasıdır.
İnsan kendisinden emin değilse ideolojilere savrulur, fikirlerin kendisini temsil edebileceğini...
Sosyalleşmenin doğası gereği hepimiz bunu yapıyoruz. Benim önemli olduğunu düşündüğüm şey daha çok fikirlerimizin ne kadar sağlam oldukları diyebilirim, çünkü çoğu zaman ucunun neye dokunabileceğinin ya da ondaki bir hatayı bize farkettirebilecek bir bilgiden yoksun olduğumuzun bilincinde olmuyoruz.
Sosyolojik olarak düşünürseniz din bir toplumun var olması için şarttır. Din denince hemen İslam, Hristiyanlık düşünmeyelim. Demokrasi de bir dindir, eğitim mekanizmaları da birer dindir hatta konuştuğumuz diller bile dindir. Kurallar ve birlik halinde yürünmeye çalışılan yola din denilebilir ki...
Ay, Güneş ve yıldızların neden mutluluk sebebi olmaları gerektiğini çözemedim. Bu varlıklar zaten insan için duyarsız tanrılar konumundadır. İnsanın varlığı onlara bağlıdır, onların varlıkları insana bağlı değildir. İnsan Güneş'e tapabilir, onu türlü şekillerde yorumlayabilir, ama onun bundan...
17. ve 18. mesajlardaki anlatım dilinin oldukça muğlak ve kapsamsız olduğunu düşünüyorum. Sonunda hakikate ulaştığını ima eden maddeler bütünü, yüzeysel sayılabilecek felsefi sorunlara temas bile etmiyor. Bu şekilde bir felsefi duyarsızlıkla hakikat üretimi merdiven altı diye tabir ettiğimiz...