Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
20 yaşına kadar yaşamı okuyup bitirmek? Bunu sizi kırmak için söylemiyorum ancak "20 yaşıma gelip okuyup bitirdiğim yaşamdan" anladığım kadarıyla insanların, yaşlıları her zaman daha bilge düşünmesi bunun yanı sıra profesör, doçent gibi ünvanlar bir insanı bir insandan daha bilge kılması...
Seninle burada oturup günlerce, haftalarca bu konuda tartışmak istemiyorum donkişot. Sözü nereye getirmeye çalıştığını anlamadım ancak gerek de görmüyorum. Başka bir konu üzerine tartışmak ve bilgi paylaşımında bulunmak güzel olabilir, ancak teoloji benim bakış açımla bu kadar tartışmaya değer...
Öncelikle, Deizmin tanrısı diye bir şey olduğunu sanmıyorum. Deizm bir tanrının olduğu/olabileceğini ancak evrene ve dünyaya bir etkisi olmadığını savunan bir görüş olmasının yanı sıra, tanrının ne veya nasıl bir varlık olduğunu, kişinin yorumuna bırakan bir görüştür. Yukarıdaki mesajım...
Olduğunu düşündüğüm tanrının Allah ile uzaktan yakından alakası yok bunu bilmeniz sizin için yeterli sevgili nefha.
Dostum bu işler akıl işi değil zannımca zira gayet akıllı Müslüman kimseler de mevcut dünyada Ateist kimselerde. Saygılarımla.
Sevgili nefha, öncelikle kimseye meydan okumadığımı ancak karşıt düşünceli insanların teoloji konusunda aralarında bir karmaşa çıkmaması nedeniyle, kesin yargılardan kaçınması gerektiğini savunuyorum. Oradaki tepkim bunadır.
Bunun dışında bana karşı, benim inanmadığım bir kitabın içinden alıntı...
Uzun zamandır yazmıyordum foruma, görünce konuyu bir bakayım dedim. Ben Deist düşünce tarafındayım, ben kötü bir insan olduğumu düşünmüyorum ve sırf ona iman etmedim diye beni cezalandıracak bir yaradan varsa gözümle görsem de onun yaradan olduğuna inanmam. Eğer düşünce ve kararlarım zoruna...
Ben yazdığım cümleyi en az 20 kez tekrar okudum, ancak hala verdiğiniz cevap ile çeliştiremedim. Müslüman olduğumu söylediğimde dikkat çekmek istediğim nokta temel düşünce yapım ve sahip olduğum dogmalardı. "...çevremi gözlemlemeye başladığım sırada." burada ise yaşım küçük ve henüz...
Ne kadar zaruret olsa da sevmek zorunda değilsiniz elbette, ancak şunu merak ediyorum; "felsefeyi sevmiyorum... çünkü bazılarına "Ben başlayayım; yaklaşık 4 sene önce (Müslüman iken) Allah'ın varlığını ve birliğini sorgulamaya cür'et ettiğim ve çevremi gözlemlemeye başladığım sıralarda tanıştım...
Elbette sizinle bunu tartışır ve kelimelere yüklediğim anlamları açıklarım ancak başlıktan da anlayacağınız gibi burası bunun yeri değil. :) Bir sonraki mesajınızda "Felsefeyi nasıl sevdiniz?" bu soruya da cevap verirseniz uygun olacaktır.
Evet sayın Felsefe.net ahalisi, anlatın bakalım öykünüzü felsefeyi ne zaman/ne oldu da sevdiniz.
Ben başlayayım; yaklaşık 4 sene önce (Müslüman iken) Allah'ın varlığını ve birliğini sorgulamaya cür'et ettiğim ve çevremi gözlemlemeye başladığım sıralarda tanıştım felsefeyle. Bir an başımı...
Ben dogmalara karşıyım. Öğretilecek şeyler vardır. Örneğin insana barınma, yeme, içme, dil ve çeşitli ihtiyaçların giderilmesi öğretilebilir. İnsanın hayatını sürdürmek için gerekli olan şeyler öğretilebilir. Pekala bir çocuğa daha kavrayamadığı yaşta Dini öğreterek çocuğa veya kendine ne gibi...
Bir kimsenin evlenip belirli bir neden üzerine boşanmadan bu konu hakkında pek derin bilgiler sunabileceğini düşünmüyorum. Ancak şu var ki; kıskançlık, güven eksikliği ve bencillik boşanmaların temel nedenleri olabilir. Saygılarımla.
Var olan şeyin yokluğunu düşünmek biraz garip olurdu. Sonuçta yok olsaydı düşünemezdik ve bir şeyin yokluğunu düşünmek bile onun varlığına işarettir. Yok olan bir şeyin bile yokluğunu düşünemezken, var olanınkini düşünmemiz mümkün değildir.Yokluk, var olduktan sonra silinmek değil; başından beri...