- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 31 Mar 2018
- Mesajlar
- 42
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Zamanın ruhu kavramı, bir döneme hâkim olan düşünme ve hissetme tarzını, zihniyeti anlatır. Kolektif şuura ve şuur dışına kadar yayılabilen bir ruhsal iklim...
18. yüzyılda, Latince olarak doğdu bu kavram: genius saeculi, yüzyılın/çağın ruhu.[1] Alman filolog Klotz, 1760’da bu adla yayımladığı çalışmasında, belirli bir çağa mahsus olanı anlamayı sağlayacak zaman aşırı ölçütlerin ve kavramsal araçların neler olabileceğini sorgulamıştı. Romantik akımın öncülerinden filozof Herder, 1769’da yazdığı bir makaleyle bu zaman-aşırı yoruma itiraz ederek, belirli bir zamana mahsus olan, o zamanın mahiyetini tayin eden bir tinsel gücün varlığına işaret etti. Herder’in Latincesinin yerine kullandığı Almancası, Zeitgeist, başka dillerde de Almanca zikredilen bir kavram olarak yerleşti.
Herder, Zeitgeist’ı eski zamanların tecrübelerinden süzülüp gelen ve insana-topluma gelecek zamanlar için yol gösteren bir manevî güç olarak düşünür. Sıradan insan değil ama aklı eren kişi, zamanın ruhunun taşıdığı gücü kavrayabilir ve onu kullanabilir: “Bilgenin itinalı emin eli, doğru zamanlamayla zamanın ruhuna yön verebilir” – ve ekler: “ama ilke olarak ona teslim olmalıdır.”
18. yüzyılda, Latince olarak doğdu bu kavram: genius saeculi, yüzyılın/çağın ruhu.[1] Alman filolog Klotz, 1760’da bu adla yayımladığı çalışmasında, belirli bir çağa mahsus olanı anlamayı sağlayacak zaman aşırı ölçütlerin ve kavramsal araçların neler olabileceğini sorgulamıştı. Romantik akımın öncülerinden filozof Herder, 1769’da yazdığı bir makaleyle bu zaman-aşırı yoruma itiraz ederek, belirli bir zamana mahsus olan, o zamanın mahiyetini tayin eden bir tinsel gücün varlığına işaret etti. Herder’in Latincesinin yerine kullandığı Almancası, Zeitgeist, başka dillerde de Almanca zikredilen bir kavram olarak yerleşti.
Herder, Zeitgeist’ı eski zamanların tecrübelerinden süzülüp gelen ve insana-topluma gelecek zamanlar için yol gösteren bir manevî güç olarak düşünür. Sıradan insan değil ama aklı eren kişi, zamanın ruhunun taşıdığı gücü kavrayabilir ve onu kullanabilir: “Bilgenin itinalı emin eli, doğru zamanlamayla zamanın ruhuna yön verebilir” – ve ekler: “ama ilke olarak ona teslim olmalıdır.”