Yunus Emre ve İsyankarlık

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kültür ve Sanat kategorisinde Ferdinand Bardamu tarafından oluşturulan Yunus Emre ve İsyankarlık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,533 kez görüntülenmiş, 81 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kültür ve Sanat
Konu Başlığı Yunus Emre ve İsyankarlık
Konbuyu başlatan Ferdinand Bardamu
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan sakal

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Cevap: Bilim ve Ütopya

Senin gibilerin Madımak'ta benzin bidonu taşıması lazım. Felsefi alemi neden kirletiyorsun?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Cevap: Bilim ve Ütopya

çok mu dokundu
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Cevap: Bilim ve Ütopya

Sivas olayına karışanları da dinime saldıranları da kınıyorum..herkesin inancı kendine hesabını Allah'a verir..
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Cevap: Bilim ve Ütopya

nesne eksildi mi mülkünden senin
geçti mi hükmüm ya hükmünden senin
rizkini yiyip seni aç mi kodum
ya yiyip öynünü muhtaç mi kodum
geçmedi mi intikamin öldürüp
çürütüp gözümü toprak doldurup

YANİ

Mülkünden birşey eksilmesine mi sebep oldum?
Benim hükmüm seninkinin karşısında nedir?
Rızkını yiyip seni aç mı bıraktım?
Beni öldürdün,çürüttün, gözüme toprak doldurdun intikamın geçmedi mi?

diyor




Siz,nefha

mülk senin ve ben ondan birşey eksiltemem,senin hükmüne muhalif bir hükümde veremem.rızkını yiyip seni aç koyamam.( benim kendime ve başkasına yaptığım zulümlerden dolayı muntakim ismin gereği intikam alırsın .


Şeklinde koskoca Yunus'un dizelerini tahrif ediyorsunuz, O'nu hizaya çekmeye çalışıyorsunuz. Parantez içine ""benim kendime ve başkasına yaptığım zulümlerden dolayı muntakim ismin gereği intikam alırsın"" gibi kendi zihninizden çıkan birşeyi adama yapıştırıyorsunuz.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Cevap: Bilim ve Ütopya

Terazi kurarsin hevâset dartmaga
kasd idersin beni oda atmaga
terezî ana gerek bakkal ola
yâ bezirgân tâcir ü attar ola

YANİ

Kötülük tartmak için terazi kurarsın
Beni ateşe atmaya kast edersin
Terazi ancak bakkala,aktara,tacire vs gerekir..

diyor.

Siz, nefha

yine mizan denilen iyilik ve kötülüklerin ölçüleceği terazinin bu alemdeki bakkal yada tüccar terazisi gibi olmadığını işaret ediyor.

Pes yani cümlenin öznesi terazi değil, yaratıcıdır. Sana terazi neden gereksin sen tacir misin, bakkal mısın diyor..Bunun adı tahrifattır..Yunus sizin gibi SÜNNİ değil bu kadar basit.Onun İslam anlayışı sizinki gibi değil, olmak zorunda da değil.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Cevap: Bilim ve Ütopya

Ya İlahi Ger Sual Etsen Bana

yâ ilâhî ger sual etsen bana
bu durur anda cevabim uş sana
ben bana zulm eyledim ettim günah
n'eyledim n'ettim sana ey padişah
ben mi düzdüm beni sen düzdün beni
pür ayip nişe getirdin ey ganî

YANİ

İlahım beni sorguya çekersen cevabım şudur ki ben kendime zulm etmişim, günah işlemişim, peki sana ne yaptım Padişahım? Beni böyle ayıplarla,eksikliklerle dolu olarak ben mi yarattım? Beni bu şekilde yaratan sensin...

siz, nefha

Allahım beni sorguya çekersen,sana tek cevabım benim kendime zulmetmiş olduğumdur.sana birşey yapmam imkansız.beni ben değil sen yarattın,pür ayıptan ( yokdan,sıfırdan)yarattın ey en zengin.(yani sıfırdan, zenginliğine yaraşır varlık bağışladın)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Cevap: Bilim ve Ütopya

Yazılanlar belli, kelimeler belli, kelimelerin anlamları bellidir. Elbette yorumlanabilen ifadelerdir. Ancak var olanı yorumlamak ile var olanı tahrif etmek başka şeylerdir. Hiç kimsenin eserini kafamıza göre değiştiremeyiz.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
sn ferdinant herkes sizin gibi anlasaydı Yunusu kafir kabul etmek gerekirdi.Nitekim bir molla Kasımdan bahsedilir duymuşsunuzdur.Şiir eğer yunusa aitse,molla kasımın elinden kurtulanlardan olmalıdır.Yunusun Allah aşkından şüphesi olmayanlar, bu şiiri böyle veya benzeri şekilde tevil ederek anlar.

bu şiir üzerinden sizinle alevi- sünni polemiğinede girmek istemiyorum.Hacı bektaşi velinin makalatını inceleyen,sünnilikten pek farkı olmadığını görür.hacı bektaş velinin yoluna sonradan hurufilik,ibahilik gibi fikirler karışmıştır.

Ayrıca,tasavvuf ehlinin sözlerini herkes kendince anlar.Veliler birer aynadır.Kuran hakkındada Allah,onu ne niyetle okuduğuyla ilgili olarak,kafirin küfrünü,imanlının imanını artıracağını söyler.Mevlana da mesnevisi için bunu söyler.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Ben ateistim ancak Yunus değildir. Yunus nasıl ateist bir kimse değil ise Yunus sünni de değildir. Ancak felsefeden ve sorgulamadan nasibini almamış tutucu bir İslam anlayışı ile Yunus'un bu dizeleri kafirlik ile itham edilebilir. Bu yaklaşım o gün de vardı bugün de vardır. Tasavvuf ehli dediğiniz insanlar tutucu bir İslam anlayışına sahip değiller.Bu insanlar, filozof insanlardır. Onlara Sünni İslam'ın evrensel olmayan penceresinden bakarsak, evrensel bir inanç anlayışına sahip bu insanları anlamamız olanaklı değildir.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
sünni islamın evrensel olmayan penceresi derken,sünni islamda tasavvufun olmadığını mı kasdediyorsunuz.
islam ve tasavvuf hakkında biraz araştırma yapmanızı öneririm.

Yunus emre ve ondan önce hacı bektaşı veli; ahmet yesevi ekolünde sufilerdir.daha öncede sözylediğim gibi hacı bektaşın makalatı ile sünni islamın pek bir farkı yoktur.bektaşilik diye günümüzde yaşanan şeyin hacı bektaş veli ile alakası yoktur.yozlaşmıştır.

tutuculuk ise sadece idraki gelişmemiş müslümanlara has bir tutum değildir,her fikir,izm ve ideoloji mensubunda bulunabilir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Yunus'un Mevlana'nın vb. mezhepler üstü bir anlayışları olduğunu kastediyorum.Elbette her konu mümkün olduğu kadar araştırılmalıdır.İslam ve tasavvuf hakkında kapsamlı bir araştırma yapıldığı vakit Yunus'un dizelerinin istenildiği gibi değiştirilebileceğini pek zannetmiyorum. Siz dizelerin bir kısmını "kırpıyor" bir kısmının anlamını değiştiriyorsunuz. Size itirazım bunadır. Bunun sebebini de herhangi bir eseri illa kendi hizanıza çekme tavrınız olarak görüyorum ki farklı olanı olduğu gibi kabul etmektense, önce görmezden gelmek, görmezden gelinemeyecek ise uyumlu bir hale sokmak, aksi halde onu kafir ilan etmek tutuculuk göstergesidir.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
şiirin Yunus emrenin olup olmadığı bile belli değilken bu kadar sayfa tartışmaya bir nokta koymak gerekir sanırım.
şiir yunusunsa,yunusta Allah aşkıyla bilinen bir şairse,bu şiirin şatah ifadeler olduğu kabul edilir ,halinin galebesine yorularak tevil edilir,tekfir edilmez efenim.
tasavvuf şiiri tamamen sembolik bir dil kullanır.şiirde piri mugan,saki,mey,meyhane kelimelerini gören biri düz mantıkla sufiler içkicidir zanneder.oysa bu remizlerden kasdedilenin,şeyh,tekke,ilahi aşk şarabı olduğunu anlayamaz mesela.
Ömer hayyam en uç bir misal.Şiirlerini okuyan onu ayyaş sanır oysa o;" üzüm yaradılmadan biz sarhoştuk "der.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
aşağıdaki şiirler de bir osmanlı şeyhülislamına ait;


Mescidde riyâ-pîşeler itsün ko riyâyı,
Meyhâneye gel kim ne riyâ var ne mürâyî
(“Mescidde riyakârlar bırak riya ede dursunlar, sen meyhaneye gel çünkü orada ne riya ne de riyakâr vardır.)

"Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünler
Uslanmadı gitdi gör o dîvâne disünler
(saki şarap sun bana sarhoş desinler ,uslanmadı gitti şu deli desinler)

Peymanesini her kişi doldurmada bunda
Şimden geru bu meclise mey-hâne disünler
(kadehini doldurmada burda herkes,bundan sonra bu meclise meyhane desinler)

Dil hanesini yık koma taş üstüne bir taş
Sen yap anı iller ana vîrâne disünler"
(gönül evini yık,taş üstünde taş koma,başkaları ona virane desinler)

şimdi aynı düz mantıkla bakarsak efenim ayan beyan adam alemciymiş ayyaşmış mı anlamalıyız sizce.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Dediğiniz biçimde bir mantık yürütme nasıl isabetli değilse, "Yaradanın aşkına sahiptir, o halde böyle laflar edemez" gibi bir mantık yürütüş de isabetli değildir. Bu lafları ederek, sahip oldukları inancının sınırlarını aşıyorlar ki filozoflar böyle olurlar.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Örneklediğiniz şiirde bu lafı eden kimse nasıl ayyaş olmak zorunda değil ise, Yunus da ettiği laflar ile Allahsız olmak zorunda değildir.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
böyle laflar edemez demiyoruz ki zaten efenim.Böyle laflardan dolayı mazur görülür ,tekfir edilmez(kafir denmez)diyoruz.
bu lafları ederkenki manevi hallerinde bu dünya kayıtlarıyla konuşmazlar diyoruz.o alemin hallerinin bizim dünyamızda karşılığı olmadığından,sembollerle anlatırlar ama herkes bu sembollerle ne kasdettiğini bilemez ancak aynı hali yaşayanlar bilir.
mesela ergen olmamış çocuklara ne kadar aşkı anlatsanız havada kalır.hatta aptalca bulur.Ancak kendisi aşık olunca ne olduğunu anlar.dünyevi aşkta bile ancak tadan biliyorsa,ilahi aşkı bilmeyenler yunusun ne hissettiğini nasıl bilebilir ve yorum yapabilir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Kafir denemez diyorsunuz, ben de aynı fikirdeyim. Sadece Yunus'un değil, kimse kimsenin hissiyatını tam anlamıyla bilemez. Ben ettiği bu lafları, inancın sınırlarını aşmak, Allah'ı aşmak --kafirlik değil--, isyankarlığa sahip olmak biçiminde yorumluyorum.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
tabi o sizin yorumunuz.Bize göre Allahı aşmak ifadesi uygun değil.böyle bir sorgulamayı isyan değil hayret duygusuyla ,muammayı çözememek duygusuyla yapmış olabilir diyoruz.Tabi şiir yunusunsa .
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
kimse kimsenin hissiyatını tam anlamıyla bilemez. .

elbette.Kalpleri yalnızca Allah bilir.ve herkes kalb mabedinde mutlaka çaresiz hissttiği zamanlarda ona sığınmıştır.Size samimi bir soru sormak isterim sn ferdinand çaresiz hissettiğiniz zamanlarda hiç Ona müracat etmek ihtiyacı hissettiniz mi?
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Çocukluk zamanlarımda etmişimdir. Ancak geçmişe göre belli bir akli yeterliliğe erdikten sonra müracat ihtiyacı hissetmedim. Örneğin bir işe girişeceksem istediğim şekilde sonuçlanmasını umarım, beklerim, isterim ancak "Allahım" ya da herhangi başka bir hitap şekliyle, yahut kalbimle herhangi bir yaratıcıya yönelmem, sadece şansımın tutmasını isterim. Dünyada bunca adaletsizlik varken bunları yaratmış bir yaratıcıdan bir şey dilemek bana pek mantıklı gelmiyor. Ayrıca "Allah Allah, hay Allahım ya" gibi ifadeleri ağız alışkanlığı olduğundan kullanıyorum.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst