Yol Hikayeleri..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Pyramos tarafından oluşturulan Yol Hikayeleri.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,239 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Yol Hikayeleri..
Konbuyu başlatan Pyramos
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
P

Pyramos

Ziyaretçi
Yaşadığınız,duyduğunuz, okudugunuz, sevdiğiniz yol hikayeleriniz varsa bu başlıkta paylaşmanızı rica ediyorum arkadaşlar..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Öncelikle bu konuyu açtığın için teşekkür etmek isterim sevgili pyramos.Geçmiş senelerde Tayfun Talipoğlu'nun Bir yol hikayesi programı vardı,daha sonraları benzer programlar çoğaldı.Çoğu magazinden öteye gidemedi ama yurdumuzu,tarihimizi,coğrafyamızı,kültürel zenginliğimizi ve insanlarımızı tanımak adına ve bilgi edinmek adına bence faydalı olmuştur.Şu sebepten dolayı önemsiyorum böyle hikayeleri;bir konu hakkında kafamıza bir şey takılır ve ne kitaplarda ne dergilerde nede belgesellerde rastlayamadığımız küçük ama önemli bir bilgi hiç ummadığınız bir insandan karşınıza çıkıverir.Başkaları için bir şey ifade etmeyen bu bilgi belkide sizin hayata bakış açınızı bile değiştirecek bir bilgi olabilir.Hani derler ya yediğin içtiğin senin olsun,gördüklerini anlat diye..bende bu forumda ki yazar arkadaşlarımızdan varsa (önemli bulmasalar bile) bence hepsi değerlidir..zaman zaman paylaşmalarını isterim..Şimdiden paylaşımlarınız için teşekkür ederim..
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
4 yıldır Bolu'da okudum, bu da 4 yılda bir çok yol hikayesi/anısı demek. Bir de bunlara ek olarak kişisel seyahatlerim var. Vakit vakit derler, sizlerle paylaşırım... Cidden güzel bir konu olmuş bu :)
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Askerlik vazifemi ifa etmek için otobüse bindiğimde Esmeray'ın ''Gel teskere'' şarkısı çalınıyordu radyoda.Tevafuk olacak ya..Ben bu şarkıyı askere gitmeden önce tekrarlanan Gel teskere nakaratını,birleşik olarak ''gelteskere'' gibi anlamsız bir kelime olarak yada hiç düşünmeden orada burada dinlemiştim,ta ki o otobüse binene kadar.Kafam dank etti:)teskere nin ne demek olduğunu kimseye sormadan o an için hüzünlü bir şekilde öğrenmiştim..geliyormuş meğer.Teskere alamadan göçen şehitlerimize bir kez daha Allah'tan Rahmet diliyorum..Bu yaptığım yolculuk bana teskereyi öğretti..Gelmiş ve geçmiş teskere..
 

anotherday

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
37
Dersteyiz,baya da sıkılmışız, arkadaşım kolumdan dürttü akşama Ankara’ya gidelim mi dedi. Olur gidelim dedim, ne daha önce planlamışız ne para var ne de bilet sanki iki sokak öteye gidiyoruz neyse bir arkadaşımız daha vardı onu da ikna ettik.Hazırlandık çıkıcaz yola biletimiz yok ama bulabiliceğimizden çok eminiz nedense,trenle gitmeye karar vermiştik.Sivas’dan Ankara’ya tren gece 12’de var ve yurtta kalıyoruz eğer gidemezsek o saatte yurda da geri dönemeyiz, gara vardık aldık biletlerimizi tren her zamanki gibi rötarlı geldi neyse bindik trene, trene binmemle gülme krizine girmem bir oldu,normal bir şekilde oturarak yolculuğunu yapan insanları düşünürken gördüğüm tek şey koltukların dışına sarkmış ayaklardı. Geçtik oturduk yerimize daha bir saat olmadan geriye kalan saatleri hesaplamaya başladım, acele çıktığımızdan yanımıza fazla yiyecek de almamıştık sadece birkaç çubuk kraker, tuzlu olurmuş da midemiz bulanmazmış, arkadaşlarım saolsunlar çok düşüncelidirler bu konularda, yolculuk sıkıntılı geçmesin diye mide ilacı almıştık o da uyku yapıyomuş bizimkilerin de bünye müsait olduğu için uyudular tabi, ben iki tane aldım ama hiç etkilemedi kutuyu da içsem bişey olmaz biliyorum,( midem de çözemediğim bazı kodlar var mesela bozulmuş bir şeyi yediğimde de etkilenmiyorum, hiç kimsenin yiyemediği bayat pastaları yiyebiliyorum mesela) yani hayal kırıklığı oldu yolda eğleniriz filan derken onlar uyudular, bana da bir süre Cemal Süreya eşlik etti, iyidir sohbeti tavsiye ederim.Şu aldıkları ilaçlar biraz da kafa yapıyodu galiba, ne zaman uyandırmaya çalışsam anlayamadığım bazı davranışlar sergilediler en sonunda pes ettim yatın uyuyun bari dedim. Ankara’ya varmak üzereyiz kızlar yavaştan geliyolar kendilerine(çok şükür) arkadaşımın söylediği bi söze çok güldüm, ne içtik biz ya dedi gözümü bi açtım karanlık , bi açtım aydınlıktı ; o sırada tünelden geçiyoduk:)))Neyse geldik yolun sonuna ,pişkin pişkin ne rahat geldik dediler, yani bu yolculuktan şunu çıkardım, nereye gittiğin değil kimle gittiğin önemli,uyuyan ve çubuk kraker seven arkadaşlarınız varsa uzaklaşın.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Bir kış günüydü,çocukluk arkadaşımın köyü ve o coğrafya çok hoşuma gittiği için hadi sizin köye gidelim dedim.Hemde rahmetli Mustafa Kurucu'nun talebesi olan amcasından biraz istifade etmiş oluruz düşüncesiyle yola çıktık.Kar öyle çok yağmıştı ki arkadaşım köyün yolunu şaşırdı,kar tabelaları bile kapatmıştı.Bir kasaba dan geçerken eşofmanla yürüyüş yapan bir adam gördük yol danışmak için kendisine yaklaştık.Hamzalar köyünün hangi tarafa düştüğünü sorduk,adam nerelisiniz dedi,arkadaş ta hamzalar'lıyım dedi.Adam -hem hamzalarlıyım diyorsun hemde köyünün yolunu bilmiyorsun,geçin karakola geliyorum dedi..Meğer adam karakol komutanı yüzbaşı ....'ymış..Bir kaç hafta öncesi de o yörede dev sol örgütü tabelaları kurşunlayıp bildiri filan dağıtmış bizim haberimiz yok tabi..Haliyle şüpheli durumuna düşmüştük..Neyse ki arkadaşımın abisi pazarcı esnafıydı,kurulan pazardan tanıyorlarmış.Gecenin bir yarısı geldi bizi teslim aldı kurtulduk..

Danışan yol aşmış,danışmayan yol şaşmış.işte bu atasözü burada şaştı doğrusu..Neymiş meğer; '' Danıştığına esir olurmuşsun.''Yalnız bir faydam dokundu o gün karakola,az buçuk desinatörlüğümle bir şablon çıkartmamı istediler bu süre zarfında bende bir ''ekmek dolabı'' yazmıştım hiç unutmam..İz bırakmak güzel bir şey..
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Bir sosyoloji hocamız şöyle derdi: "Tanıdık biriyle(öğrencimle özellikle) yolculuk yapmayı hiç sevmem. Ben, susup dinlenmek bir şeyleri düşünmek isterim o ise ; konuşmak ister." Yolculuk zamanlarında yanındakini dinlemek zorunda olmak zor olsa gerek ...
Benimse her yolculuk anında yanımdaki tanımadığım insanla olan diyaloglarım hep "Dövüş Kulübü(Fight Club)" filmini hatırlatır: "Tek porsiyonluk arkadaşlar" diye.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
yer doğuda bir şehrimiz ve kalabalık bir semti
dört yol.. kavşak.. U dönüş/ yasak : )

meydanda x otel ile x bankasının olduğu ara
(o zamanlar/geçmiş gün)çevik kuvvetin de yoğunlukla olduğu bir nokta
ve görevli trafik polisi de cabası

neyse uzatmıyorum

ben -acelem mi vardı ne ise işte- ilk.. bir iki kez U dönüş yaptım
akabinde selektörü de tşk. bâbında ihmal etmedim yaktım.

baktım sorun yok ...
derken
bir gün eşimle aynı yoldayız..

dedim dönebilirsin buradan
yok dedi olmaz
dedim ben dönüyorum bir sorun da çıkmıyor
neyse
ikna ettim . ) ve döndük biz o kavşaktan

tabii anında durdurulduk
ehliyet ruhsat..
ve


ceza :)

--

aynı ben .) bu defa bir Antalya yolculuğundayız

(sanırım Kaş yolu üzerindeydik, dar virajlı bir yol ) eşim aracı tüm uyarılarıma ragmen hızlı kullanmakta kararlı gibi ..
dedim ilk çevirmede şikayetçi olacağım.. inanmadı, gülüyor sohbet vs. tamam bak işte yavaşladık falan
(bu arada tabi ki istikrarlı bir düşüş yok hızımızda)

ve beklenen an geldi
çevirmede hemen indim ve dedim; ben bu beyden : ) şikayetciyim
benim-kızımın can sağlığını tehlikeye attı şu kadar hız yaptı.. bıdı bıdı bıdı
lütfen gereğini yapın..

yüzüme eşim kadar memur da şaşkın .. bakıyorlar öyle

sonrası...

memur, eşime kolaylıkla... iyi yolculuklar diliyordu ki
ben de, zaten -yolu da geçtik ki nasılsa diye- gayet munis..
iki tatlı diline ikna olmuş gibi yapmış ve kendisinden şikayetde ısrarcı olmamıştım . )

güzel bir anı, tebessüm olarak kaldı bizde :)
 

istanbul

Üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
213
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konfiçyusun sözü ile başlayayım önce,
Ya bir yol bul, ya bir yol aç ya da yoldan çekil..

Yol bulmak konusunda iyi sayılırım yol açmakdan ise zorlanmam lakin yoldan çekilmek bazen zorlayıcı olabiliyor.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Bir yola girmiştim.Sağ tarafımda yemyeşil ağaçlar,sol tarafımda kocaman kayalıklar akıp gidiyordu.Kol saatime baktım.Saat gecenin ikisiydi.Dikiz aynasından arka koltukta dışarıyı izlediği sırada uyuyakalan eşimi izledim bir kaç saniye ve sonra ona yaslanırken uyuyakalmış kızımı.

Havada kasvet yoktu.Gece olmasına rağmen ruha iyi gelen sarı bir çiçek gibiydi.

Varacağımız yere daha çok vardı.Hep gözümü bir noktaya dikiyor,orayı geçince yeni bir noktaya dikiyordum.Acaba kaç kez daha dikecektim?

Sağ tarafımdaki bir çoban ve sürüsünü görebiliyordum.Birbirinden ayrılmadan ve kaybolmadan sürü şeklinde otluyorlardı.Kornaya basarak çobanı selamladım ve onları geride bıraktım.

Az sonra kızım uyandı.Baba su verir misin dedi.Bende torpidodaki yeni aldığım buz gibi suyu önce ılıklaştığını teyit ettikten sonra kızıma verdim.Suyu içtikten sonra aynı şekilde uyumaya devam etti.



Uzunca bir süreden sonra varacağımız yere nihayetinde iyiden iyiye yaklaştık.Artık eşimi ve çocuğumu tatlı bir sesle uyandırdım.Dümdüz giden yolun artık bitmesiyle derin bir oh çektik.Çok yorulmuştum.Arabayı park ettim.Üçümüz birlikte kapıyı tıklattık ve içeri girince herkese selam verdikten sonra bir yatak bulup orada uykuya daldım.
 
L

lamei

Ziyaretçi
-hatırladığım kadarıyla-
yolda gidiyom-
adamın biri yanındaki kıza vurdu,
herkes bakıyor tabi, ses yok.
araya girdim. dayak yicektim,
bu sefer araya girdiler.
Çünkü bnim yaşım o çocuktan büyüktü,
çocuklar dövülürdü.
Onların kişiliği yoktu, itaat farz idi.

Neyse.
sonra gün geçti,
küçük kız beni gördü, yanağımdan öptü ve gitti,
işte bu bana yetti.

hala da anlamadım.
Çocukları nden döverler.

Bi de çocukları öldürenler var,
onlar şeytanlıkta üst level olanlar.
Ama iyi ki cehennem var,
yani nasıl içimiz mutmain olur hani.
SunhanAllah.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst