XVIII nci yüzyılda Fransız edebiyatı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kültür ve Sanat kategorisinde Sunar tarafından oluşturulan XVIII nci yüzyılda Fransız edebiyatı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 13,424 kez görüntülenmiş, 42 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kültür ve Sanat
Konu Başlığı XVIII nci yüzyılda Fransız edebiyatı
Konbuyu başlatan Sunar
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Sunar

Sunar

Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ocak 2011
Mesajlar
118
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
85
Siyaset ve eğitim-


Her fert bir sosyal topluluğun canlı bir üyesi olduğuna göre, sağlıklı bir topluluk sağlıklı insanlar tasarlar. Gerçek bir cumhuriyetin vazgeçemeyeceği gerçek özgür kişileri nasıl yetiştireceğiz? Bu soruya yanıt vermek için Rousseau kendi eğitim sistemini kurar. Tasarı uzun yıllar içinde olgunlaşır. Rousseau M. de Mably’nin yanında eğitimci olarak çalıştığından beri, eğitim üzerine küçük bir eser yazmıştı: Projet pour l’éducation de M. de Saint- Marie (M. de Saint- Marie’nin eğitimi için tasarı). O, sadece düşünsel bir biçimlenmenin yetersizliğini ilan ediyordu: “ Bir gencin eğitiminde saptanacak amaç, onun yüreğini, düşünce biçimini ve anlayışını oluşturmaktır ve bu benim nitelendirdiğim biçimde olmalıdır” der.
Daha sonra, kurallı ve eksiksiz bir şekilde sorar soruşturur, Montaigne’i yeniden okur, Locke’un çocukların eğitimi üzerine kitabını ve Crousaz, Morelly gibi çocuğun mutluluğu ve yaşamın gerekleri adına geleneksel göreneklere karşı savaşan çağdaş düşünürlerin bütün kitaplarını uygular. Emile’i yazarak, her şeyden önce, bir kitap kültürü döküntüleri arasında kötücü eğitim bilimcilerin, çocuğun ruhuna yerleştirdiği bozulma tohumlarını çürütmek gerektiğini göstermek ister. O halde Emile, eserinin geri kalanıyla sıkı bir ilişki içindedir: Rousseau orada eğitimbilimsel idealini açıklar.

Eğitimbilimsel ideal: Emile (1762).

Bölüm I: Emile beş yaşına kadar.- Bebek, bir sütanneye değil, doğal koruyanlarına emanet edilmelidir: Anne onu beslemeli, baba ona ilk bilgilerini vermelidir. Bununla beraber, açıklamaya uygun olması bakımından, varsayalım ki Emil yetimdir ve sadece eğitimiyle görevli bir dadıya emanet edilmiştir. Çocuğu kırsal kesimde yetiştirelim; soğuk banyolara alıştıralım; hareket serbestîsini yok edecek olan kundaktan uzak tutalım; onu her türlü alışkanlığın kölesi yapmayalım; hiddetlerinden kurtaralım; dilin zorluklarını ona göstermekte acele etmeyelim; basit gereksinimlerini dile getirmesine olanak verecek az sayıda kelimeleri net bir şekilde söylemesi ve doğru olarak kullanmasıyla yetinelim.
Bölüm II: Emile beşten on iki yaşa kadar, vücudun ve duyguların gelişimi.- Genel olarak, vakitsiz bir zorlama olmadan, kendi haline bırakılmalı: doğa ona bakacak ve ona öğretecektir. Bir konu üzerinde onunla tartışmaktan kaçınılmalı, ama yaşına göre davranılmalıdır: Ona ne öğretebilirsiniz? Henüz büyük şeyler değil: o, bilgileri özümleme yetisine sahip değildir. “ Büyük kural zaman kazanmak değil, ama zaman kaybetmek olmalıdır”; bununla beraber onu deneyle biçimlendirelim: eğer öfkeyle camları kırmışsa, onu penceresi olmayan bir odaya kapatalım. Peki, belleğini kuramsal derslerle mi dolduracağız? Ona dilleri, coğrafyayı, tarihi, edebiyatı mı öğretelim? Ona La Fontaine’in masallarıyla henüz tanımadığı toplumdaki bozulmayı mı açıklayacağız? Yararsız ve tehlikeli bir program! Bununla beraber, karakterini biçimlendirmeyi ihmal etmemeliyiz, ne de vücudunu geliştirmeyi ve duygularını inceltmeyi. On iki yaşında, Emil sağlıklı, güçlü kuvvetli, ateşli, tasasız, yaşamaktan zevk alan biri olacaktır.
Bölüm III: Emile on ikiden on beş yaşına kadar. Düşünsel ve teknik biçimlenme.- Emile şimdi zihnini donatacaktır, ama sadece deneyimle: eğitimcisinin kılavuzluğunda, gözlemlemeyi ve olaylar üzerinde düşünmeyi öğrenecektir ve “ bilimi keşfedecektir”; böylece kendisine yararlı olacak olan coğrafya, kozmografya, fizik gibi bilimleri özümleyecektir. Bundan başka, teknik bir eğitim alacak ve bir el zanaatını öğrenecektir: böylece Emile örneğin marangoz olacaktır. Sonunda deneyiminin verilerini gruplandırıp, kıyaslayarak, Emile düşünmeye alışacak, ardından da düşünce yürütecektir. On beş yaşında, “ Emile az şey bilmektedir, ama bildiklerinin hepsi kendisine aittir… çalışkan, yetinmesini bilen, sabırlı, iradesi sağlam, cesaret doludur… kendisini ilgilendiren her konuda erdemlidir”.
Bölüm IV: Emile on beşten yirmi yaşına kadar. Ahlak ve din gelişimi.- Emile’de duygudaşlığa ve acımaya eğilimler özendirilecektir. Ona insanları tanımayı öğretmek için, Plutarque gibi gerçek büyük insanların yaşamını anlatan eski tarihçileri ve bir de gerçek anlamıyla hikâyeler şeklinde kısaltılmış fablları okuma olanağı verilecektir. Sadece on sekiz yaşında, Emile dinsel konulara başlamış olacak: zaten, hiçbir mezhebe zorlanmayacak, ama bütün mezhepler arasından seçme serbestliği olacaktır. Rousseau din ve erdem konusunda örnektir: Kalvenist olarak doğmuş buna rağmen Katolik mezhebine dönmüştür, gerçek bir inancı yoktu. Ama Savoie’lı sade bir papaz, bir alp manzarası önünde, nasıl kendi iç dünyası ve dünyadaki uyum görüntüsü içinde tanrının varlığı sezisini, insanın özgürlüğü kavramını ve gerçek bir ahlak duygusunu düşünmeye başladığını ona gösterdi. İşte Emile dünyaya sokuluyor: sadeliği ve doğallığıyla beğeni kazanıyor.
Bölüm V: Sophie.- Emile nasıl doğal bir genç olarak büyütülmek istendiyse Sophie’yi büyütürken de onun doğal bir genç kız olmasına bağlı kalındı. Ama yetiştirme yöntemleri cinsiyetine uydurulmuştur. Süs merakı yoktur ama Sophie sevimlidir; iyi ki ölçülülükle işlenmiş yeteneklerle donanmıştır; biraz boğazına düşkündür; duruma göre çok duyarlı ve kararsızdır, ama hiçbir zaman somurtkan değildir; sofuluğa kaçmadan dindardır; erdemden yanadır; toplum içinde sevimli ve sadedir, sözünü bilmez çapkınlara karşı kendini savunmada tezdir ve Télémaque’ın dışında, az şey okumuştur. İşte Emile için düşlenen eş: “ birbirlerini görmenin tam zamanı, onların karşılaşmalarına çalışalım”. İki genç karşılaşırlar ve birbirlerini beğenirler. İki yıl süren bir yolculuktan sonra, insanları tanımayı tamamlaması ve siyasi konulara başlaması gereklidir, Emile ile Sophie evlenirler. Bir çocukları olur. Eğitimcilik görevi sona ermiştir.


Sunar Yazıcıoğlu
 

Sunar

Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ocak 2011
Mesajlar
118
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
85
Emile’in öğretisi – Rousseau’nun eğitim bilimsel ideali çocuğun doğal özgürlüğünü korumak, sonra da ahlaki özgürlüğünü gerçekleştirmektir. Kitabın başından sonuna, özgürlük kavramı birinci plana oturur. Bebek hareketlerinde, çocuk oyunlarında, gençler inancının seçiminde serbest bırakılmalıdır. Bir koruyucu ve bir rehbere ihtiyacı olan çocuk zayıftır; ama zayıf olması bize onu köle gibi kullanma hakkını vermez. Ona eşyaya tabi olmayı, yani insanın şartlarını yöneten doğa kanunlarının önüne geçilemez gücünü öğretmeliyiz, ama ona her zaman haksız ve alçaltıcı despotluk olan, insanlara tabi olma gereksizliğini dayatmamalıyız. Eğilimlerini açıkça söylemesine, özlemlerini ortaya koymasına, dünyayı keşfetmesine yardımcı olalım; ama düşüncesini biçimlendirmekten sakınalım; bizim olan, ona ait olmayan hazır fikirler vermekten kaçınalım; doğuştan gelen kişiliğine saygı gösterelim ve onu sadece karşı koyacak güçte hazırlayalım, daha sonra sorumluluklarına bırakalım. Çocuklara öğretilecek ancak bir bilim vardır o da insanın görevleri bilimidir.
1762 krizi: “Savoyarlı papazın inanç görevi” ’nde Rousseau’nun ilkelerini belirttiği dogmasız din, birçok hristiyana tehlikeli göründü. Emile’in yayınlanmasından birkaç gün sonra, Paris Parlamentosu eseri toplattı ve yaktırdı. Rousseau hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı için aceleyle Montmorency’i terk etmek zorunda kaldı. Bir ara Cenevre’ye tekrar gitmeyi düşünür; ama şehir konseyi aynı şekilde Emile’i ve Contrat social’ı yasaklar. Bir müddet Yverdon da konaklar ve sonunda Val Travers’deki Motiers’e sığınır. Başına gelen düşmanca önlemlerin kaynağında onu yakalama ve son yıllarını karartma saplantısı vardır: çağdaşları önünde ve gelecek nesiller önünde kendilerini haklı gösterme saplantısı.
Sürgün (1762-1770) : Rousseau üç yıl Motiers’de oturur. Yakaladığı sessizlik ortamında, Emile’e karşı papazlara yazılı buyrultu çıkaran, Paris başpiskoposu Christophe de Beaumont’a bir cevap yazar. Aynı zamanda, taraftarlarını Cenevre Konseyi tarafından yapılan sertliklere itiraz etmeğe ikna etmek ister: bu 1764 de yayınladığı dokuz Lettres écrites de la Montagne’nın (Dağdan yazılmış Mektuplar) temel konusudur. Bununla beraber Konsey, düşmanlığında ileri gider ve şüphesiz Voltaire tarafından kaleme alınmış “le Sentiment des Citoyen başlıklı yergi yazısı Rousseau’ya karşı kamuoyunu harekete geçirir.
7-8 Eylül 1765 gecesi, Motiers sakinleri evini taşlarlar. Bienne gölünün ortasındaki küçük Saint-Pierre adasına sığınır ve orada mutlu günler geçirir; ama Bern Senatosu onu kovdurur. Sonunda filozof David Hume İngiltere’ye çağırır. Londra’da ve sonra Wootton’da, M. Davenport’un evinde on üç ay geçirir, müzikal herboris’i yazar; ama bozuşmanın sorumluluğunun büyük payı kendisinde olduğu görüntüsü veren, Hume ile arası açılır. 1767 de Fransa’ya döner, uzun müddet konut konut başıboş dolaşır ve sonunda 1770 yılında Paris’te kalmaya karar verir.
Rousseau’nun idealizmi – Bir reformcu olmaktan çok, Rousseau bir mantıkçıdır. Zamanının toplumunu sansür etmekte ateşlidir, en ünlü eserlerinde ideal bir toplumun karakterlerini saptamaktan çok somut bir iyileştirme programı çizmek istedi. Discours sur l’Origine de l’Inégalité’nin başlangıcında, “Olayları uzaklaştırmakla başlayalım, zira onlar soruna değinmiyor” diyordu ve düşünceleri, gerçek kaynağını göstermekten çok, eşyanın doğasını aydınlatmaya özgü varsayımsal ve koşullara bağlı usavurmalardır diye belirtiyor. Aynı şekilde, Emile hakkında, uyarıyor: “Bir eğitim kitabını okumaya, eğitim üzerine gönül gözüyle gören birinin hayallerinden daha az inanılır” ; onu ilgilendiren “uygulamanın kolaylığı” değil, “projenin mutlak iyiliğidir” ve ekler: “ Bütün özel uygulamalar konuya temel teşkil etmediklerinden, çare olamaz”. Rousseau, teorilerine hangi pratik uygulama koşullarının uygun düşeceğini, özel mülahazaları göz önünde bulundurarak bir sistem kurdu ve başkalarına inceleme sorumluluğunu bıraktı.


Sunar Yazıcıoğlu
 

Sunar

Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ocak 2011
Mesajlar
118
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
85
1715 den itibaren bilhassa Lesage’ın, Marivaux’nun, l’abbé Prévost’un sayesinde roman yenilendi. Lesage kendini Molière’in geleneğine bağlıyordu, romanı bilhassa renkliliği ve etkinliğiyle dikkat çekiyor, onu XVIII nci yüzyılın insanı yapıyordu. Marivaux tiyatrosuyla ünlendi, ama roman ününe ün kattı. Antoine-François Prévost şaheseri olan Manon Lescaut ile şöhreti yakaladı. Bernardin de Saint-Pierre eseri Paul et Virginie (Pol ve Virjini) ’yi Rousseau’nun etkisi altında yazdı. Tiyatro dalında, Beaumarchais’nin “le Barbier de Séville (Sevil Berberi) ile le Mariage de Figaro (Figaro’nun düğünü) ” oyunlarını bilmeyen yoktur.
Şiir dalında, XVIII nci yüzyıl, Fransız edebiyat tarihinin en fakiridir. Yüzyılın yegâne şairi olan André Chénier, bu yüzyıl için, “Avrupa milletleri içinde Fransızlar, şiiri en az seven ve onu en az kullanandır” der.
Siyasi hitabet Mirabeau, Vergniaud, Danton, Robespierre, Saint-Just ile ihtilalcı yıllar içinde mücadelenin kararsızlığına uyarak açık şekilde gelişti. Gazetecilik 1791 den itibaren gelişme gösterdi. Eski rejimin, edebiyat ve bilim konularını işleyen dergileri “la Gazette de France, le Mercure de France, le Journal des Savants ‘ın yerini, politik gündemi konu alan İhtilalın günlük gazeteleri aldı.

Sunar Yazıcıoğlu
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst