- Konbuyu başlatan
- #1
E
evrensel-insan
Ziyaretçi
CHP nin yeni anayasa olarak tartismaya acmaya dusundugu vicdani red konusu, birey bilinci iceren bir konudur ve birey yetistiremeyen/yetismeyen toplumumuzda, vatandasin devleti icin var oldugu algisina terstir. Cunku bir vatani gorev olarak algilanmaktadir.
Halbuki bireyi icin var olan devlet anlayisinda ise gayet mantiksal bir yanasim, bireyin kendi iradesiyle karar verebilmesi ve kendi varligini ve yasamini bilincli ve farkinda olarak algilamasi konusudur.
Yani "ey Turk gencligi birinci vazifen, Turk istiklalini ilelebet korumak ve mudafa etmektir" yerine, "sen bir bireysin, senin ilk yapman gereken kendini yetistirmen, beslenmen, yasam standartin ve hak ve ozgurluklerindir ve buna sen karar vereceksin" mesajidir. Devletin, vatandasini "adam yerine koymasi" ve secimi ona birakmasidir.
Yine soru, toplumumuzun bu tip bir birey bilincli konuyu, ne kadar algilayabilicek bir duzeyde olup olmadigidir. Sonucta, vicdani red hakkini kullanan bir kisinin, cevresindeki her turlu baski, distalanma, karsiya alinma, mudahele etik ve milli degerler, inanclar v.s. soz konusudur.
Bu durumda, devletin bu vatandasini koruyucu, bilgilendirici v.s. sivil kurum ve kuruluslari olmasi ve bedava "yol gosterim/bilgilendirim" hizmeti verebilmesi ve kanunen can guvenligini ve vicdani red hak ve ozgurlugunu koruyabilmesi gerekir.
En kaba tabir ile, vicdani red'in ilk duygusal algisi "vatana ihanet, vatan hizmetinden kacma" v.s. olacaktir.
Bu konudaki olmasi geren insan ve insanlik temelli birey bilnci "Ben vicdan hakki ve ozgurlugu olarak ve inanc ve de ideoloji olarak bu hakkimi kullanir ve askerligimi yaparim, ama; eger bir baskasi vicdani red hakkini da kendi hak ve ozgurlugu, inanci ve ideolojiolarak kullanmak isterse de buna mudahele etmem ve saygi duyarim. Cunku insan haklari ve bireysel hak ve ozgurlukler olarak,vicdani red bireyin hak ve ozgurlugudur ve kullanip kullanmamakta onun insiyatifindedir" icerikli bir cumledir.
Ama dedigim gibi,bu cumle birey bilinci, farkindaligi ve insan haklari ve bireysel hak ve ozgurluklere saygi ve mudahele etmemeyi gerektirir.
Iste sorun da, zaten sadece kendini degil; baskalarini da zorlama ve onlarin hak ve ozgurluklerine mudahele etme sorunudur ve ulke toplumu ve bilinc duzeyi acisindan, bu sonucta bireyi kendi kararini almaktan alikoyan bir korku felsefesi ve suru psikolojisi sorunudur.
Sonucta bu yasanin cikmasi ve bireyin bu yasal hakkini kullanmasi insan hakkidir fakat, toplumsal kisilik ve yasam olarak ta buyuk bir risktir.
Ayni ateist bir kisinin, evladini sunnet ettirmesi gibi.
Iste devlet once sivil, sosyal kurum ve kuruluslariyla hukuk ve yol gosterim olarak boyle bir koruma/kollama yapilanmasini gerceklestirmesi gerekir.
Devlet boyle bir yapilanma kazanmadan, toplumun herhangi bir vatandasinin bu hak ve ozgurlugunu kullanmasi teoride olmasa bile,pratikte buyuk bir risk ve korku tasimaktadir.
Bu da vatandasin birey bilinci kazanmasinin onundeki en buyuk sorun ve engeldir.
Burada algilanmasi gereken bir onemli nokta da, bu kararin toplumsal degil; kisisel oldugudur. Yani bu karari kisinin kendisi alacaktir. Tabi toplumsal baskidan "arinabilir" ve kendikararini kendi verecek bir sekilde bir algi, bilgi ve bilince sahip olursa.
Halbuki bireyi icin var olan devlet anlayisinda ise gayet mantiksal bir yanasim, bireyin kendi iradesiyle karar verebilmesi ve kendi varligini ve yasamini bilincli ve farkinda olarak algilamasi konusudur.
Yani "ey Turk gencligi birinci vazifen, Turk istiklalini ilelebet korumak ve mudafa etmektir" yerine, "sen bir bireysin, senin ilk yapman gereken kendini yetistirmen, beslenmen, yasam standartin ve hak ve ozgurluklerindir ve buna sen karar vereceksin" mesajidir. Devletin, vatandasini "adam yerine koymasi" ve secimi ona birakmasidir.
Yine soru, toplumumuzun bu tip bir birey bilincli konuyu, ne kadar algilayabilicek bir duzeyde olup olmadigidir. Sonucta, vicdani red hakkini kullanan bir kisinin, cevresindeki her turlu baski, distalanma, karsiya alinma, mudahele etik ve milli degerler, inanclar v.s. soz konusudur.
Bu durumda, devletin bu vatandasini koruyucu, bilgilendirici v.s. sivil kurum ve kuruluslari olmasi ve bedava "yol gosterim/bilgilendirim" hizmeti verebilmesi ve kanunen can guvenligini ve vicdani red hak ve ozgurlugunu koruyabilmesi gerekir.
En kaba tabir ile, vicdani red'in ilk duygusal algisi "vatana ihanet, vatan hizmetinden kacma" v.s. olacaktir.
Bu konudaki olmasi geren insan ve insanlik temelli birey bilnci "Ben vicdan hakki ve ozgurlugu olarak ve inanc ve de ideoloji olarak bu hakkimi kullanir ve askerligimi yaparim, ama; eger bir baskasi vicdani red hakkini da kendi hak ve ozgurlugu, inanci ve ideolojiolarak kullanmak isterse de buna mudahele etmem ve saygi duyarim. Cunku insan haklari ve bireysel hak ve ozgurlukler olarak,vicdani red bireyin hak ve ozgurlugudur ve kullanip kullanmamakta onun insiyatifindedir" icerikli bir cumledir.
Ama dedigim gibi,bu cumle birey bilinci, farkindaligi ve insan haklari ve bireysel hak ve ozgurluklere saygi ve mudahele etmemeyi gerektirir.
Iste sorun da, zaten sadece kendini degil; baskalarini da zorlama ve onlarin hak ve ozgurluklerine mudahele etme sorunudur ve ulke toplumu ve bilinc duzeyi acisindan, bu sonucta bireyi kendi kararini almaktan alikoyan bir korku felsefesi ve suru psikolojisi sorunudur.
Sonucta bu yasanin cikmasi ve bireyin bu yasal hakkini kullanmasi insan hakkidir fakat, toplumsal kisilik ve yasam olarak ta buyuk bir risktir.
Ayni ateist bir kisinin, evladini sunnet ettirmesi gibi.
Iste devlet once sivil, sosyal kurum ve kuruluslariyla hukuk ve yol gosterim olarak boyle bir koruma/kollama yapilanmasini gerceklestirmesi gerekir.
Devlet boyle bir yapilanma kazanmadan, toplumun herhangi bir vatandasinin bu hak ve ozgurlugunu kullanmasi teoride olmasa bile,pratikte buyuk bir risk ve korku tasimaktadir.
Bu da vatandasin birey bilinci kazanmasinin onundeki en buyuk sorun ve engeldir.
Burada algilanmasi gereken bir onemli nokta da, bu kararin toplumsal degil; kisisel oldugudur. Yani bu karari kisinin kendisi alacaktir. Tabi toplumsal baskidan "arinabilir" ve kendikararini kendi verecek bir sekilde bir algi, bilgi ve bilince sahip olursa.