Vahsi Kapitalizm ve Kapitalizmdeki Vahsilik ve Kolelik Iliskisi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Vahsi Kapitalizm ve Kapitalizmdeki Vahsilik ve Kolelik Iliskisi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,069 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Vahsi Kapitalizm ve Kapitalizmdeki Vahsilik ve Kolelik Iliskisi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Vahsi Kapitalizm

Vahsi kapitalizmin ne oldugunu ya da normal gelisen kapitalizmden farkini ortaya koymadan once, "vahsi" sifati uzerinde bir aciklama gerekir.

"Vahsi" sifatinin ingilizcesi "feral" dir ve EVCILLESTIRILMEMIS HAYVANLAR" icin kullanilan bir sifattir.

Yani dogadaki vahsi bir hayvan, "tame-evcillestirme" ye tabi tutmadan once vahsidir. Sonra da insanoglu onu onun ile birlikte yasayabilecek/olabilecek sekilde evcillestirir.

Kisaca "vahsi evcillestirilmistir"

Iste vahsi kapitalizm, EVCILLESMEMISLERIN (CAG DISI KALANLARIN) KENDI VAHSETINI KENDI CIKARLARI ICIN, TOPLUM VE HALKA UYGULAMALARIDIR.

Kisaca buna "orta cag zihniyeti" de diyebiliriz.

Yani burada olan bu ortacagi zihniyetinin bir ag gibi, ulke ve toplumun her bir yoneten yonlendiren kesimini ele gecirmesi ve KENDI VAHSI ORTADOGU ZIHNIYETINI, KENDI EKONOMIK CIKARI ADINA; GENELDE MAGDUR VE YALAN/IFTIRA POLITIKASI ILE TOPLUMUN HER TURLU KESIMININ HER TURLU DEGERINI ELINE GECIREREK; BU DEGERE SAHIP OLANLARI CARESIZ VE TESLIM TASERON VE ISCI KOLESI YAPMAKTIR.

Buna soyle ornek verebiliriz.

Ulke ve toplumumuz gibi HENUZ TARIM VE HAYVANCILIK TOPLUMUNU YASAYAN Duzeyin, ENDUSTRILESME ADI ALTINDA TARIM VE HAYVANCILIKTAN KOPARILIP, ELLERIDEN VARSA VARLIKLARI OYLE YA DA BOYLE KANUNLARLA ALINIP, HER TURLU ENDUSTRIDE KOLE VE TASERON ISCI OLARAK CALISMAYA VE BU VAHSILERIN HER DEDIGINI YAPMAYA MECBUR BIRAKILMASIDIR.

Burada gunumuzden buna isik tutacak bir alinti yapmak istiyorum.


Asıl felaket ise kapıda; Özellikle özel bankalardan, tarlalarını ipotek vererek aldıkları kartlar ile mazot- gübre- tohum alabilen köylüler, her yıl zarar ettikleri ve artık borçlarını ödeyemeyecek duruma geldikleri için, tarlalarını kaybediyor ve verimli Çukurova arazileri başta olmak üzere milyonlarca çiftçinin arazileri özel bankaların mülkiyetine geçiyor.

Zaten geçtiğimiz günlerde çıkan Toprak Kanunu ile miras yoluyla ilan edilen rakamın altında kalan arazilerini satmak zorunda kalacak çiftçilerin hali daha bir perişan…

Türkiye’nin dört bir yanında benim de tanıklığımla yaşananları, uzun uzun anlatmamın nedeni; Halkın gerçek gündemi bunlar.Çiftçi yoksullaşıyor, tarlasını ya borcunu ödeyemediği için bankaya- tefeciye kaptıracak ya da AKP kanun çıkardığı için küçük arazisi olanların devlet elinden zorla alacak.

PTT özelleşti 30 binden fazla işçi sırayla örgütsüzleştirilip, köleleştiriliyor. 22 Enerji dağıtım şirketi özelleştirme adı altında talan edildi, on binlerce işçi kıyımı yaşanıyor; direnenler işten çıkarılıyor yerlerine taşeron işçisi alınıyor.

Milyonlarca köylü toprakları ellerinden alınıyor, geçinemedikleri için köylerinden büyük kentlere işsiz olarak sürgüne uğruyor.Örgütlü işçiler taşeronlaştırıp köleliğe mahkum ediliyor, köylüler topraksızlaştırıp işsiz olarak kentlerin gecekondularına sürülüyor, biriktirilmiş bütün kamu sermayesi olan kurumlar talan ediliyor.

Tüm bunları ‘parmak demokrasisi’ ile yasalaştırıran AKP, TBMM’de Meclis Tv’nin de yayınını durduran AKP, diğer yandan da yoksul halktan topladığı dolaylı vergilerle kendisine yandaş yaratıyor, zulüme dönüşen iktidarını bir gün bile olsa uzatabilmek için dört bir koldan saldırıyor.



Orta cag zihniyetli vahsi alginin toplum uzerindeki vahsi kapitalist koleligi ve somurusunun, normal kapitalizmden en onemli farki; ISCININ/INSANOGLUNUN ORTACAG ZIHNIYETINE GORE HER TURLU ALINIP, SATILAN HER TURLU KANDIRILAN/KORKUTULAN HER TURLU CIKAR UGRUNA DUYGU SOMURUSUNE UGRATILAN VE DE YASAM HAKKI DAHIL HER TURLU HAK VE OZGURLUGU ELINDEN ALINAN VE SOMURUYE MECBUR EDILEN SISTEM/DUZENIDIR.

Sonucta normal yoldan gelen kapitalizm de, INSANOGLUNA VE BIREYCILESMIS HER TURLU TOPLUMUN KESIMINE VERILEN BIR INSANLIK DEGERI VARDIR.

Aslinda bu farki soyle aciklayabiliriz. Kapitalizm, somurecegini kollar ve besler ve hatta degersel hak ve ozgurlugunu de tanir, kendisine calisip somurebilmesi icin de her turlu yasam ve saglik guvencesini de garanti altina alir.

Ortacag zihniyeti ise vahset algisindaki kendi icin somuruyu aksine, INSANOGLU VE CALISTIRDIGINA HERHANGIBIR INSANLIK DEGERI VERMEDEN, ONA HIC BIR HAK VE OZGURLUK TANIMADAN USTELIK HER TURLU YASAM VE SAGLIK HAKKINI DA KENDI EKONOMIK CIKARI TEMELINDE DEGERSIZ KILARAK CALISTIRMAK ISTER. Buradaki algi mantigi "olen olur, kalan saglar bizimdir" mantigidir.

Aslinda kapitalizm ile vahsi kapitalizm arasindaki en guzel farki; guncel katliam konusu olan maden iscileri ile ornekleyebiliriz.

Kapitalizm de; maden iscisi VASIFLI VE KONUSUNDA TAHSILLI ISCIDIR VE ISE ALINMADAN IMTAHANDAN GECER.

Iscinin her turlu yasam standarti, yaptigi isin vasfindan zorlugundan dolayi; daha iyi ucret oder.

Iscinin her turlu calisma ve saglik guvencesine onem ve dikkat gosterir.

Bu temelde iscinin calisma ortamini ve calisma arac/gereclerini daimi kontrolde tutar.

Herhangi bir is kazasinda isci ile her konuda ilgilenir.

Isciler sigortasiz calisamaz.

Ozellestirme de olsa, genelde devletindir ve ozellestirilenler de bile devlet payi denetimi kontrolu vardir.

Kisaca kapitalizm kendisine calisan ve somurdugu iscisini, SOMUREBILMESI ADINA; YASATIR, HAK VE OZGURLUGUNU SAGLIGINI EGITIMINI HER TURLU KORUNMASINI USTLENIR.

Iste bu "calisana saygi/calisani insan yerine koyma" algisi ve iscilerin her turlu hak uzerine tarihsel mucadelesi bir yerde EKONOMIK OLARAK CALISANI DA CALISTIRANI DA MEMNUN EDER.

Ulkemiz gibi toplumlarda ve vahsi kapitalizm de ise ne oldugunu, ISCI YA DA INSANOGLUNA HIC BIR DEGER VERILMEDIGI VE USTELIK SADECE ALINMA/SATILMA/KULLANILMA VE ATILMA TEMELINDE, BIRAKIN DEGER HAK VE OZGURLUGUNU; YASAM HAKKI BILE TANINMADIGI, basta guncel olan Soma katliami ile tum ciplakligi ile ortadadir.

Aslinda buradaki bir ana soru da "ulkemizin yonetenler temelinde hangi tarihte ve hangi yontem ve uygulamalarla vahsi kapitalizmer gectigi, ya da buna karar aldigidir.

Sonucta sadece bugunku diktatorun otokrasisi degil; ondan onceki ZIHNIYET TE CAGDAS BIR ZIHNIYET DEGILDI.

Cunku toplumumuz HENUZ TARIM VE HAYVANCILIK TOPLUMUNDAN ENDUSTRI TOPLUMUNA GECIS SURECINDEDIR VE BU SUREC TE, TOPLUMA; VAHSICE YASATILMAKTADIR.

Aslinda ne acidir ki; bu tip zorla gelen degisime de "devrim" diyorlar. Yani TOPLUMU TARIM VE HAYVANCILIKTAN BIR UST MEDENIYET SEVIYESINE YANI ENDUSTRI TOPLUMU OLMA SEVIYESINE YONETIMIN VAHSETI ELIYLE CIKARMAYA YONELMESI.

Halbuki normal tarihsel gelisimlerde her sey mucadele ve bilinc ve farkindalik temelinde olmaktadir.

Toplum bir toplum duzeyinden diger toplum duzeyine gecmeye farkindalik olarak hazirlanmis ve alistirilmistir.

Vahsi kapitalizm de ise bu bir sadece cikar ve somuru degil; AYNI ZAMANDA KOLELESTIRME UYGULAMASI TEMELINDEDIR.

Yoksa diktatorun "ileri demokrasi" derken "ileri" onun algisinda "vahset" mi?

Yalniz, bilindigi gibi; ortacagda bu uygulama o gunun zihniyeti icin, vahset olarak algilanmiyordu.

Son olarak diktatorun, onca sifatina (provakator, otoriter, hipokritik, v.s.) bir sifat daha eklemek gerekiyor.

O da vahsi ve vahsi ortadogu zihniyetinin topluma zorla getirdigi VAHSET POLITIKASI dir.

Not: Bu yazidan algi olarak "yazar kapitalizmi savunuyor" ya da benzeri bir algi cikarmak; ancak at gozlugu takmis beyinlerin, ayni ortacag zihniyetini tasiyan diktator gibi "benden degil se, paralelcidir" temelli sekilci bakisin bir urunudur.

Buradaki "paralelci" diktatorun en son kullandigi bertaraf damgasidir. Hatirlarsak, daha onceki bertaraf damgalarinin bazilari "capulcu, gezici, terorist, baaazci, darbeci v.s." idi.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kapitalizmdeki Vahsilik ve Kolelik Iliskisi

Vahsi kapitalizmin, ana ogeleri uygulamali ve sistemlestirmeli/duzenlestirmeli/kurumlastirmali olarak; MULKSUZLESTIRME, BORCLANDIRMA, ISSIZLESTIRME, ISCILESTIRME, HUKUKSUZLASTIRMA, OZELLESTIRME, KOLELESTIRME olarak sayabiliriz.

Bu uygulamalara DINI ETIK DEGERI OLAN TOPLUMLARDA, KULLASTIRMAYI DA ekleyebiliriz.

Simdi bu uygulamalara, kisaca deginelim.

Mulksuzlestirme- Tarimda ve hayvancilikta uretim yaparak gecimini saglayan kesimin, cikarilan kanunlar la ellerindeki tarim alanlarina DEVLETLESTIRME adi altinda el kmoymak ve hayvan ithal ederek, hayvan ureticilerinin mallarinin ellerinde kalmalari ya da ucuza satmalarini saglamak.

Borclandirma- Tarim ve hayvancilikta her turlu kullanilan malzemeyi alamayacak duruma gelenleri, kredilerle borclandirma.

Issizlestirme- Tarim ve hayvancilikta ellerinde mulku kalmayanlarin ve borclarini odeyecek durumda olmayanlari uretemez hale getirme ve ac ve issiz birakma.

Iscilestirme- Ac ve issiz kalanlarin buyuk yerlesim yerlerine gocleri temelinde onlara vahsi kapitalizmin endustri/insaat agirlikli islerini sunma.

Hukuksuzlastirma- Mulksuzlesen, borclanan ve issizlesen kesimin haklarini arama adina her turlu kanun ile hukuk yollarini ve adalet/yargi yollarini kapatma.

Ozellestirme- Devletin elinde olan ve isleyen kurumlari ve isyerlerini, devletin zararina kendi yandaslarina satarak, hem devleti soyma, hem rant saglama hem de yandas kapitalistler uretme ve burada issizlestirilenleri ve iscileri ozel firmalarin vahsetine teslim etme. Bu konudaki hak/hukuk ve adalet yargi yollarini, ozellestirme lehine cikarilan kanunlar ile tikama/onleme.

Kolelestirme- Mulksuzlesen, borclanan, issizlesen ve her turlu hak/hukuk/adalet yollari kapanan iscileri; ozel firmalarin VAHSI KAR VE URETIM SAGLAMASI adina, isyerlerinde iscilerin KOLE OLARAK CALISTIRILMASI.

Buradaki "kolelik" bir kac sekilde tezahur edebilir. Issizlik, aclik korkusu salma, isten cikarma korkusu salma, tehdit etme, sindirme ve VAHSI KAPITALIZMIN YONETIM SEKLININ KORUNMASI ADINA, POLITIK CIKAR VE POLITIK TEHDIT ETME VE DE MUKAFATLANDIRMA.

Iste bir yerde dini temeldeki kulluk ta tam bu politik tehdit ve mukafatlandirma temelinde saglanmaktadir.

Tabiki burada olan dini ya da tum bilinen dini bilgileri; KENDI POLITIK VE EKONOMIK CIKARI TEMELINDE KULLANMA, SOMURU ARACI YAPMA VE CARPITMA.

Kisaca politik ve ekonomik cikarli DINI DUYGU SOMURUSU VE CARPITMALI YONLENDIRIMI.

Vahsi kapitalizmin KOLELESTIRMESI sadece KULLASMA TEMELLI ULKE VE TOPLUMLAR ICIN DE sinirli degildir.

Avrupa'da da kolelestirmenin cagdas uygulama temelinde oldugu gorulur. Bu konuda yapilan guncel bir arastirmayi paylasalim;

Türkiye'de 120 bin 'köle' var

Dünya Kölelik Endeksi'nin ilk üç sırasını Moritanya, Haiti ve Pakistan oluşturuyor. 162 ülkenin son sıralarında kuzey Avrupa ülkeleri bulunuyor. Köleliğe uzanan risklerin de ölçüldüğü Endeks'te Türkiye, Avrupa'nın kölelik açısından en fazla risk taşıyan ülkesi olarak ilan edildi. Türkiye 162 ülke arasında 90'ıncı sırada yer aldı.

İlk Dünya Kölelik Endeksi açıklandı. Endekse göre; Türkiye 160 ülke arasında 90'ıncı. Avrupa'da kölelik riski en yüksek ülke ve 120 bin "kölesi" var.

Walk Free Foundation, dünyanın ilk "Kölelik Endeksi"ni açıkladı.

Endeks içinde "kölelik, borç esareti, zorla evlilik ve çocuk satışı/istismarı gibi kölelik benzeri uygulamalar, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, küçük yaşta evlilik" dahil uygulamaların oluşturduğu "çağdaş kölelik" kavramının dünyadaki durumunu ortaya koymayı amaçlıyor.

Walk Free Foundation adlı kuruluş tarafından hazırlanan ve bir rapor eşliğinde sunulan, "çağdaş köleliğin yaygınlığını" ölçen endekste Türkiye'de 120 bin 201 "köle" bulunduğu tahmin edildi. Birçok yoksul ülkenin uygar dünyayla birleştiği kavşak noktasında bulunan Türkiye, "barındırdığı köle sayısına dayalı" alt endekste ise 29'uncu oldu.

Raporda Türkiye'de inşaat, şoförlük, ev işleri gibi işlerde çalışan yabancı göçmenlerin durumuna değinildi. Moldovalı kadın, erkek ve çocuk işçilerin özellikle Ukrayna, Rusya, BAE, Türkiye ve Kosovo'da sömürüye tabi tutulmalarına dikkat çekildi. Köleliğe uzanan risklerin de ölçüldüğü Endeks'te Türkiye, Avrupa'nın kölelik açısından en fazla risk taşıyan ülkesi çıktı.

DÜNYADA 29.8 MİLYON KÖLE VAR
Endeks, "kölelik, borç esareti, zorla evlilik ve çocuk satışı ve istismarı gibi kölelik benzeri muameleler, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, küçük yaşta evlilik" dahil uygulamaların oluşturduğu "çağdaş kölelik" kavramının dünyadaki durumunu ortaya koymayı amaçladı. 2013 yılını kapsayan endekse göre dünyada 29.8 milyon köle bulunuyor.

Endeks 162 ülkeyi içerdi ve "çağdaş köleliğin nüfus içinde yaygınlığı" ağırlıklı olmak üzere, "çocuk yaşta evlilik miktarı", "ülke içine ve ülkeden yapılan insan kaçakçılığının miktarı" faktörlerinin de katılmasıyla oluşturuldu.

İZLANDA'DA 22 KÖLE VAR
Endekse göre, birinci sırada en kötü durumdaki 3.7 milyon nüfuslu Moritanya'nın puanı 100 üzerinden 97.90 ve ülkedeki köle sayısı 151 bin. 73 milyon nüfuslu ve sınırları içinde 120 bin 201 köle koşullarında
yaşayan insan bulunan Türkiye'nin kölelik puanı ise 7.40.
En iyi durumdaki, 100 üzerinden 1 puan alan, 320 nüfuslu İzlanda'da 22 köle saptandı.
İsveç'te bin 237, Swaziland'da bin 302, Yunanistan'da bin 466, Küba'da 2 bin 116, Hollanda'da 2 bin 180, İngiltere'de 4 bin 426, İspanya'da 6 bin 8, Fransa'da 8 bin 541, Almanya'da 10 bin 646, Ermenistan'da 10 bin 678, Arnavutluk'ta 10 bin 372, Irak'ta 28 bin 252, Suudi Arabistan'da 57 bin 504, ABD'de 59 bin 644, İran'da 65 bin 372, Japonya'da 80 bin 032, Meksika'da 103 bin 010 köle tespit edildi.

AVRUPA'NIN KÖLELİK RİSKİ EN YÜKSEK ÜLKESİ: TÜRKİYE
Endekste ülkelerin "Ortalama Kölelik Riski Skoru" da incelendi. Ülkeler için "insan hakları", "köleliğe karşı politikaları", "ayrımcılık", "devletin istikrarı", "hakların gelişimi" riski puanlarının oluşturduğu "Ortalama Risk Skoru" saptandı.

Buna göre Türkiye'nin risk puanları şöyle:

-Ülkenin çağdaş kölelikle mücadelede kabul ettiği politikaların kapsamı: 43.43

-Ülke vatandaşlarına tanınan insan hakları garantileri: 70.33

-Ülkenin insani ve ekonomik gelişmişliğinin düzeyi: 37.31

-Karışıklık ya da yüksek düzeyde yolsuzluk gibi faktörleri yansıtan ülkenin istikrarı ya da istikrarsızlığı: 45.23

-Ülkede kadınların karşılaştığı ayrımcılık düzeyi: 46.41

-Ortalama risk skoru: 48.54

Köle çalıştırmada durumu iyi İzlanda'da risk skoru 14.55, en kötü durumdaki Moritanya'da skor 66.41 olarak saptandı.
Türkiye elde ettiği 48.54 risk skoruyla Avrupa'nın kölelik konusunda en riskli ülkesidurumunda bulunuyor. Avrupa'nın diğer ülkelerinin kölelik risk skorları şöyle:

"Arnavutluk 40.90, Karadağ, 36.41, Çek Cumhuriyeti 22.09, Macaristan 34.90, Bulgaristan 30.52, Bosna Hersek 45.09, Sırbistan 36.83, Hırvatistan 34.30, Polonya 25.70, Slovakya 25.58, Slovenya 16.32, Makedonya 38.67, Türkiye 48.54, Romanya 35.96, Litvanya 31.27, Estonya 27.77, Letonya 36.93, İtalya 28.47, Almanya 15.27, Fransa 21, Hollanda 11.09, Portekiz 21.38, İspanya 21.24, Avusturya 7.74, Belçika 12.48, Danimarka 12.68, Finlandiya 10.13, Yunanistan 34.23, Lüksemburg 16.91, Norveç 10.15, İsveç 7.80, İsviçre 17.63, İzlanda 14.55, İrlanda 17.87, İngiltere 17.29."

KÖLE SAYISI SIRALAMASINDA TÜRKİYE 29'UNCU
"Nüfusta yaygınlığı" endeksinin yanı sıra "köle sayısı" bakımından yapılan ikinci bir endekste Türkiye 29'uncu sırada gösterildi. Sahip oldukları "köle nüfusa" göre sıralanan 30 ülke şöyle:

Hindistan 13.9 milyon, Çin 2.9 milyon, Pakistan 2.1 milyon, Nijerya 701 bin, Etyopya 651 bin, Rusya 516 bin, Tayland 472 bin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti 462 bin, Myanmar 384 bin, Bengladeş 343 bin, Tanzanya 329 bin, Sudan 264 bin, Nepal 258 bin, Uganda 254 bin, Vietnam 248 bin, Endonezya 210 bin, Brezilya 209 bin, Haiti 209 bin, Gana 181 bin, Mozambik 173 bin, Özbekistan 166 bin, Fildişi Kıyısı 156 bin, Kamerun 153 bin, Moritanya 151 bin, Filipinler 149 bin, Polonya 138 bin, Kolombiya 129 bin, Nijer 121 bin, Türkiye 120 bin, Burkina Faso 114 bin.

TÜRKİYE'DE 120 BİN KÖLE
Endeksin Pakistan'a ayrılan bölümünde Türkiye hakkında "Pek çok yetişkin Pakistanlı erkek ve kadın gönüllü olarak Körfez ülkelerine, İran, Türkiye, Güney Afrika, Uganda, Maldivler, Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerine ev işleri, şoförlük, inşaat işleri gibi düşük vasıflı işler için gönüllü olarak göç ediyor. Birçok göçmen yasadışı iş ve işçi bulma kuruluşlarının hileli şekilde yaptıkları işe almanın kurbanı haline geliyor. Baskı, ücretlerin ödenmemesi, pasaportlarına el konulması ve fiziksel istismar şeklinde" denildi. Moldova bölümünde ise şu satırlar yer aldı:

"-Moldova vatandaşları birçok ülkede, seks endüstrisinde istismara tabi tutulma, inşaat, tarım ve ev işlerinde çalışma şeklinde modern kölelik durumlarında bulundukları saptanmıştır.

-Uluslararası Göç Teşkilatı'nın kurbanlarla ilgili 2012 tarihli istatistiklerine göre o tarihte Moldovalı erkekler, kadınlar ve çocuklar özellikle Ukrayna, ancak aynı zamanda Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Kosova'da sömürüye tabi tutuluyordu.

-Ukrayna'da kaçakçılık kurbanı olanlarla buna yardımcı olanların yarıdan fazlasının erkek olduğu, kadın ve erkeklerin yüzde 92'sinin emek sömürüsü amaçlı kaçırıldığı, Rusya'da tüm kurbanların yüzde 37'sinin emek amaçlı sömürüldüğü, yüzde 24'ünün ise cinsel istismar altında bulunduğu saptandı.

-Kosovo, BAE ve Türkiye'de istismar edilen kurbanların tümünün kadın oldukları ve cinsel istismar amacıyla insan kaçakçılığına tabi tutuldukları saptandı."

HİNDİSTAN: 13.3 MİLYON KÖLE
Köle olarak en fazla insanın bulunduğu ülkelerin Hindistan, Çin, Pakistan, Nijerya, Etyopya, Rusya, Tayland, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Myanmar ve Bengladeş olduğu belirtilirken bu ülkeler toplam kölelerin yüzde 76'sının bulunduğu grubu simgeliyor.

13 milyon 300 bin ile 14 milyon 700 bin kişi arasındaki tahminle en fazla çağdaş kölenin Hindistan'da bulunduğu belirtildi. Hindistan'da özellikle köleliğin "borç esareti ve zorla bağlı şekilde çalıştırma" yaygın.
Köleliğin en fazla görüldüğü ikinci ülke Çin'de 2 milyon 800 bin ile 3 milyon 100 bin kişi bu statüde. Çin'de "erkek, kadın ve çocukların ev işleri, ekonominin birçok bölümünde zorla çalıştırılması, zorla dilendirme, kadın ve çocukların cinsel istismarı ve zorla evlendirme" türü kölelikler bulunuyor.

En çok köleye sahip üçüncü ülke Pakistan'da ise 2 milyon ile 2 milyon 200 bin kişi çağdaş köle. Bu ülkeleri Nijerya (169 milyon nüfus, 701 bin köle), Etyopya (92 milyon nüfus, 651 bin köle), Rusya (143 milyon nüfus, 516 bin köle), Tayland (67 milyon nüfus, 472 bin köle), Kongo Demokratik Cum. (65 milyon köle, 462 bin köle), Myanmar (52 milyon nüfus, 384 bin köle), Bengladeş (154 milyon nüfus, 343 bin köle) izledi.

"WALK FREE FOUNDATION NE?"
Endeksi ilk kez hazırlayan Walk Free Foundation, dünyada her türlü çağdaş köleliğe karşı mücadele amacıyla kurulmuş bir kuruluş. WFF Avustralya Çocuklar İçin Umut Teşkilatı'nın bir inisiyatifi olarak kuruldu. Merkezi Avustralya'nın Perth kentinde bulunan kuruluş araştırmacı ve kampanya yürütmekle görevi 20 kişi çalıştırıyor. Kuruluşun Hollanda'da da bir temsilciliği bulunuyor. (ANKA)



Iste bu arastirmadaki Turkiye'nin yerinin iki onemli noktasi vardir.

Birincisi su an oldugu yer ve Avrupa cografyasinda KOLELESMEYE YONELIK EN HIZLI KOLELESEN yonunun olmasi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst