Uçurum Kenarında Yıkık Bir Ülke : Atatürk

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Atatürk Köşesi kategorisinde Prens Ernak tarafından oluşturulan Uçurum Kenarında Yıkık Bir Ülke : Atatürk başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,223 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 2 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Atatürk Köşesi
Konu Başlığı Uçurum Kenarında Yıkık Bir Ülke : Atatürk
Konbuyu başlatan Prens Ernak
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
manda isteyenlere ve bağımsız yeni bir devleti hayal bile edemeyenlere karşı;

Atatürk;

Efendiler, ben bu kararların hiçbirinde uygunluk görmedim. Çünkü, bu kararların dayandığı bütün deliller ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son mesele bunun da bölüşümünü sağlamaya çalışmaktan ibaretti. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamı kalmamış bir takım boş sözlerden ibaretti. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi bir yardım sağlanmak isteniyordu.

O halde ciddi ve gerçek karar ne olabilirdi?

Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!

Anadoluda Kurtuluş örgütlenmesi savaşın başlaması ile ingilizler londra konferansına İstanbuldan değil Ankaradan temsilci çagırdılar (1921)

Atatürk isteseydi ingilizlerle anlaşıp anadoluda uydu bir devlet kurar, başına geçer ve sefasını sürerdi. ancak eseri ortadadır.

Bu eser ortadayken ona ''Hilafeti ve hanedanlığı yok edip, batı yanlısı bir devlet kurmak karşılığında ingilizlerle anlaştı,kurtuluş savaşı yalandır'' diyerek iftiralar diziyorlar ( Kadir Mısırkoçanı denen soysuz ve benzeri siyasal islamcı, vatansız,ahlaksız sünepeler)

Atayı sevmiyorlar adını değil anmak duymak bile istemiyorlar (diyanet bile)
**

Bende zamanında kısa bir dönemde olsa (çocuk yaşlar)bu yalanlara kanmıştım.

hala bu yalanlara kanan varsa araştırmalarını tavsiye ediyorum.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Memleket tahmin olunmayacak kadar bir karışıklık içinde ve ümitsizlik içindeydi. Bununla beraber herkes diplomat ve herkes çare bulur bir ukelâ halindeydi. Muharebeyle.. Muharebeyle bu seferin düşmandan kurtuluşunu, muntazam muharebeyle nihayet biteceği ihtimali hiç kimsenin zihninde yoktu. Bu bir politika meselesi olmuştu herkes politikada marifetini gösterecekti.
Atatürk İstanbul'dan ayrılırken, bütün bu temaslarının sonunda İstanbul'da bıraktığı eski ve yeni devlet adamlarının hiçbirisinde, hiç birisinde meseleyi bütün vahametiyle sonuna kadar görebilmiş ihata etmiş bir insan bulmayarak hareket etmiştir. Bundan dolayı hakikaten müteessir ve meyüs haldeydi .. İstanbul'dan hareket etmeden evvel bana gelmesi vazifeyi almış, ... ordu müfettişi olarak gelecek, bir an evvel gitmek istiyor...



 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst