Türkler Kimi Seviyor, Kimi Sevmiyor?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde cemozen tarafından oluşturulan Türkler Kimi Seviyor, Kimi Sevmiyor? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,762 kez görüntülenmiş, 25 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Türkler Kimi Seviyor, Kimi Sevmiyor?
Konbuyu başlatan cemozen
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Türklerin Yüzde 73.9'i Ermenileri Yüzde 71.5'i Yahudileri Sevmiyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Türkiye'de yaşayanların diğer milletlere bakışını araştırdı. İşte çarpıcı sonuçlar...

Katılımcıların yüzde 73.9’u Ermenilere ilişkin olumsuz kanaatler taşıyor.

Türkiye insanının yüzde 71.5’i Yahudiler için olumsuz görüş bildirirken, olumlu görüş bildirenlerin oranı yalnızca yüzde 8.6’da kaldı.

Ters bir orantı mevcut.

Eğitim ve ekonomik seviye yükseldikçe Ermeni ve Yahudilerle ilgili olumlu görüş bildirenlerin oranı azalıyor.

Kaynak:
Araştırma sonuçları çok enteresan geldi bana. Zaten sevmiyoruz tamam anladım da, eğitim düzeyi arttıkça bu tahammülsüzlük daha da artıyor. Yani okullarda da mı sevmemeyi öğretiyoruz? Nasıl bir eğitim sistemidir bu?
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Araştırmayı yapanlar neden tek yönlü yapmış ki? Türklerin de onlar tarafından çok sevildiğini kim söyleyebilir? Bunu kabul edelim artık, dünya milletleri birbirini pek fazla sevmiyor, yılların öğretilenleri, lafları, olayları. Oturmuş/oturmamış/oturmaya çalışan dengeler var. Bu tek taraflı değil kesinlikle. Şu Ermeni-Türk gerginliği yeni mi oluşmuş? Bunu düşünen varsa şayet bi' açsın okusun.

Eğitim düzeyine değinirsek de bilmeyen değil bilen cahilden korkacak insan. Sanırım anlatabilmişimdir.

Gerçekten bu 'insan sevgisi'ni aşılayabilmek çok zor, gerek bizlere gerekse onlara. Çoğusu soyunun sopunun diğerlerinden üstün ya da farklı olması için yeterli olduğunu sanıyor ama öyle değil. Sırf belli bir coğrafyada belli bir kimlikle doğdu diye kimse kimseden üstün/alçak değildir.
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Ermeniler hakkında milli eğitim onayıyla bir sürü yalan yanlış bilgilerle donatıldığımız doğru. Hatırlıyorum mesela küçükken yaşlı bir komşumuz torunlarına kızınca : "Ermeni dölü" derdi. Hakaret niyetine. Biz böyle "Ermeni" kelimesini küfür yerine geçen bir anlayışla büyüdük ve büyütüyoruz da. Zira Ermenileri bu toprağın insanı olarak görmekteyim.Tehcir ve karşılaştıkları katliamı pek savunduğum söylenemez.( Bu arada Avrovizyon (in English: Eurovision ) finale bile katılmamasını büyük bir keyifle karşıladım.Bu topraklara ait olmayan bir dile böyle sarılmaları utanç verici bir durum onun yerine bu toprakların halkı tarafından konuşulmuş bir dille temsil edilseydim mesela bu Ermenice de olabilirdi ki bundan gurur duyardım.Müziğin dili yoktur bilirsiniz de kendi kültürünüze ait olmayan bir dil ve müzik başkalarına yaranmak içindir.Neysee...)
Yahudilere gelince valla onları okudukça sevmek gibi bir ihtimal pek düşük.Kişisel bir garez tutmam ama politikalarını zulümlerini fazlasıyla eleştirebilirim. Zira dünyada ne kadar vukuat varsa oradaki taşın altından Mossad çıkıyor. Ama "Yahudi Katliamı"nın altına sığınıp yaptıkları zulümler de yenilir yutulur,sineye çekilir gibi bir durum değil. Ama Mossad iyi çok sağlam çalışıyor dünya birincisi bir yapılanma olaraktan tebrik etmek lazım.(!)

Yahudiler konusunda Türkler kimi seviyor demek yanlış bir tanım yada böyle olmamalı. Dünya milletlerinin pek sevmediği bir toplum kendilerini. Bunu da okudukça öğreniyor insan.
Şimdi aklıma getirdin bak.Hani bir söz vardır bizde : "Türkün Türkten başka dostu yoktur." derler ya.Yaşar Kemal de "Türkün Türkten başka dostu vardır o da Kürtlerdir." demişti. Daha da ne diyeyim. Biz önce kendi toprağımızın insanını sevmeliyiz.
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Beyaz Türkler ve Ötekiler

Aslında Bilgi Üniversitesinin yaptığı benzer bir araştırma daha vardı. Sonuçlar yine çok çarpıcı. Onu da kısaca aktarayım:

BEYAZ TÜRKLER ve ÖTEKİLER

REJİM SORUNU YOK, İŞGAL VAR - Gerekirse Darbeyi Destekleriz

Kendilerini Cumhuriyetin değer ve kazanımlarının taşıyıcısı olarak gören seçkinlerin ‘yeni gelenleri’ yani AK Parti’yi orada olmayı hak etmemiş işgalciler olarak gördüğü tanımına yer verildi. Bütün katılımcılar Cumhuriyet Minglerine katılırken katılımcılardan birinin darbe olsa destek vereceğini söylemesi dikkat çekti.
KAPATMA ANTİDEMOKRATİK AMA...DTP ve AKP Kapatılmalı...

Birçok kişi parti kapatmanın demokratik niteliği konusunda kuşkularını ifade etmelerine rağmen AK Parti ve DTP söz konusu olduğunda bu yönde bir çözümü tercih ediyor.
"KÜRT'LERİ SEVMİYORUM, AÇIK KONUŞMAK GEREKİRSE KEMALİST OLABİLMELERİ MÜMKÜN DEĞİL"

Kürt sorununa ilişkin olarak ise katılımcılar DTP’nin meclisteki varlığından rahatsız olunduğu ve Kürt sorununun temelinde yabancı kışkırtması ve ekonomik nedenler aranıyor. Kamusal alanda görünmemek şartıyla azınlıklarla, ‘romantik birliktelik’ söz konusu. Gayrimüslüm komşuya sahip olmak, bir prestij durumu olmasına karşın aynı durumu Kürt yada Çingene komşulara karşı söyleyebilmek mümkün değil...

Eskiden Kürt sorunu diye bir sorunumuz mu vardı...

Araştırmada Kürt Sorunu başlıklı bölümünde ‘prestijli’ okulların mezunlarının yaşamöykülerinde Kürtlerin yer almadığı, bu nedenle verilen yanıtların yakınlık kavramından uzak olduğuna vurgu yapıldı. Sorunun kökeni hakkında bilgi sahibi olmadıklaı gözlenen katılımcıların büyük bölümü Kürt sorununun PKK ile ortaya çıktığını düşünüyor. Kürt kökenli arkadaşı olduğunu hatırlamayan Leyla ( 30 ), ‘Hani ben Kürt’üm diyen, öyle bir şey yoktu’ şeklinde yanıt verdiği görüldü. Robert Kolej ve Boğaziçi İşletme Fakültesi mezunu Doğan ( 32 ) Kürtleri sevmediğini ifade ederek, ‘Ben şey olarak da Kürtleri çok sevmememin nedeni de hala kabile hayatı yaşıyor olmaları.’ yanıtını verdi. Bağcılar’da askerliğini yaparken kendi ifadesiyle ‘Doğu’yu gördüğünü söyleyen Berk ( 28 ) ‘Ben mesela kısa dönemleri daha tehlikeli gördüm, üniversite bitirmişlerdi. Yani okumuş Doğulular, okumamış olanlardan daha tehlikeli geliyor bana. Düşünme kapasitesine göre böyle şey oluyorlar, tehlikeli...’ diyor.
Köşk’te türban iğrenç hissettirdi

Araştırmada görüşülen kişilerin neredeyse tamamının eşi başörtülü olan bir kişinin Cumhurbaşkanlığına tepkili olduklarına yer verildi. Doğan ( 32 ) örtülü eşin imaj bozduğunu söyledi ve ‘Cumhuriyet balosunda görmek istemem adamı, orada beyaz Türklüğüm çıkar, elim ayağım oynar’ dedi. ‘Cumhurbaşkanının eşinin başörtülü olması size ne hissettirdi’ sorusunu Begüm (34) ‘iğrenç hissettirdi’ şeklinde yanıtladı.

Başörtü görmek bile istemiyorum

Ayla ( 41 ) türbanlılar için ‘çok kalabalıklar’ ifadesini kullanırken, ‘Size cesaretlerini anlatamam, bizler asla öyle olmadık onlara karşı’ ifadesi yer aldı. Türbanlılar yokMuş gibi davrandığını söyleyen Sevcan da ( 38 ), örtünme biçimleri arasında bir farklılık gördüğünü söyleyerek, ‘Benim için onların türbanlıların tek bir adı var, sıkmabaş. Sıkmabaş aşağı, sıkmabaş yukarı.

Ben sıkmabaşlarla iş yapmıyorum. Mümkünse görüşmeyeceğim. İnsan olabilir, bilmem ne olabilir’ dedi. Gülşen ( 53 ) ise üniversitede başörtülü öğrencilerin eğitim görmesini onaylamadığnıı, hatta iğrenç bulduğunu söyledi. Yasemin ( 28 ) de başörtülerle hiçbir ilişkisi olmadığını, görmek bile istemediğini ifade etti.
Azınlıklara ‘şartlı’ hoşgörü

Araştırmaya katılanların hepsinin en yakın arkadaş çevresi arasında gayrimüslimlerin bulunuyor. Ancak seçkinler azınlık sorunlarını bu arkadaşlarıyla konuşmayı hiç tercih etmiyor. çünkü taktirde aralarının gerilebileceğini belirtiyorlar.

Azınlık sorunları hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan katılımcılar gayrımüslim Vatandaşların hakları konusunda ise çeliykiye düşüyor: Ali ( 23 ) (Okulları olsun ama oralarda Türk müdür bulundurulması yabancı tahdidi alazalmak adınadır.) Sevcan ( 38 ), (Geçmişte belki haksızlığa uğradılar ama şu an tam tersi biliyor musunuz. Türkiye’yi parselleyip satıyorlar. 5 kuruş da vergi vermiyorlar.)

Görüldüğü üzre sadece Ermeniler, Yahudiler olsa yine iyi, kimseyi sevmiyoruz arkadaş biz. Ne Kürtleri, ne başörtülüleri, kimseyi...
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Böyle eğitimci...

Soykırım yok, hainlik var. Doğru mu, yanlış mı?

PINAR ÖĞÜNÇ

16/05/2011
Dicle Üniversitesi, Tarih Bölümü'nden bir sınav kağıdı. Böyle bir doğru-yanlış sorusu olabilir mi?


“Osmanlı Devleti Ermeni soykırımı yapmamıştır. Ruslarla işbirliği yapan ve Osmanlı ordusunu arkadan vuran Ermenilerden bir kısmı hainlikleri sırasında, bir kısmı da Almanların teklifi ile icra edilen tehcir sırasında açlık, hastalık ve soğuktan ölmüştür, bir kısmı da hainlik ettikleri için Ruslarla gitmiştir ve Türkiye’de Ermeni nüfus böylelikle azalmıştır.”
a) Doğru b) Yanlış
DİHA sayesinde haberdar oldum. Bu okuduğunuz, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin vize sınavında sorulan bir sorudur. Aşağıdaki de, dersin ve sınavın sahibi Yrd. Doç. Yılmaz Polat’la yaptığımız telefon konuşmasının dökümüdür. Bu diyaloğu, düzyazıya dönüştürmeden soru-cevap şeklinde yazmak daha münasip olacaktı. Polat’ın müfredattan konuyla ilgili ders anlatmaya giriştiği bazı kısımları yer sorunu nedeniyle kestim. Daha da bir şey demiyorum.

Sınavları okudunuz mu? Öğrencilerinizin ne kadarı bu soruya ‘Doğru’ dedi?
İstatistik yapmadım tabii. Yapan yapmış, yapmayan yapmamış. İnatla üstünü çizenler var. Bazı şeyleri tahmin ediyordum. Dersi anlatırken de bazı çocukların tepkisi vardı ama ben hak ve hakikat adına, elimizdeki belgeler adına, devletimizin, milletimizin dış dünyaya itibarı açısından, en azından üniversiteyi bitiren bir insan bunları bilmeli diye düşündüm. Ders müfredatında da olduğu için elimizdekilere göre konuyu anlattık. Ben Azerbaycan’da da bulundum, Karabağ meselesini de biliyorum. 1974-94 arasında dış temsilciliklerde Ermeni terörü var. 1915’te yaşananları bilmesek de, biliyoruz da, diyelim bilmiyoruz, yakın dönemde olanlar yeter.
‘Tarihçilere bırakalım’ denen bir meselenin sınavda bu şekilde sorulması sizce uygun mu?
Niye olmasın canım. Tarihi konu bu. Emin olmasak niye soralım bu soruyu.

‘Yanlış’ diyenlere soruşturma açılacağı konuşuldu. Bu doğru mu?
Hayır, olur mu öyle şey. Eğitimcilikte böyle şey var mı? Resmi tarih ve ideoloji böyle diyor. Hakikati geçtik diyelim, devlet bu konuda böyle diyorsa böyledir yani. Başbakanımız da diyor, gelsin bütün dünya tarihçileri bir komisyon oluşturalım, herkes elindeki belgeyi ortaya koysun. Gelmiyorlar. Demek bu bir hakikat. Bizim milletimiz soykırım yapmamıştır. Asıl hainlik eden Ermenilerdir.

Her şeyi geçelim. Doğru-Yanlış sorularında tek bir hükmün değerlendirilmesi gerekir. Bu kadar parçalı bir Doğru-Yanlış sorusu olabilir mi?
Orada izah ve öğreticilik var. Ben ‘Osmanlı Devleti Ermeni soykırımı yapmamıştır’ diye de sorabilirdim. Soru sorarken öğretiyorum aynı zamanda. O ajans da konuyu çarpıtmış. Ben insanların kökünün bir olduğuna inanırım. Bütün insanlar kardeştir ama tarihte böyle şeyler de olmuştur.

Bir gün bir öğrencinizin bu müfredattan etkilenerek bir Ermeni’ye zarar verdiğini duysanız vicdan azabı hisseder misiniz?
Şimdi niye böyle bir şey sözkonusu olsun ki! Tarihte olmuş bir olay. 1915’te olmuş bir olayı bugün en az 40 devlet parlamentolarında, Ermeni lobileri gündeme getirmiş. Milletimize hakaret ediliyor, vahşi gösteriliyor, terör gösteriliyor, soykırım yapan bir millet gibi gösteriliyor. Yapmadığımız bir şeyi yaptık mı diyeceğiz? Sessiz mi kalacağız? Öğretmeyeceğiz mi tarihi çocuklara? Ben “Gidin Ermenileri vurun, öldürün” demiyorum ki. Benim Ermeni öğrencilerim de var sınıfta.

Onlar ne diyorlar, nasıl oturuyorlar sınıfta?
İtiraz eden oluyor, ben de dinliyorum, bir şey yapmıyorum. “O da senin fikrin” diyorum. “Ama benim elimdeki bilgilere göre böyle” diyorum. Tarihte iyi veya kötü birçok hadise var; şahsiyetler var, savaşlar var, sebepleri var. Bizim açımızdan bu öyle sıradan bir konu. Büyütülecek bir mevzu değil. Herkes kendi yaptığına baksın.





Böyle bir eğitimciye ne diyeyim...

Ahhh Nihal Atsız ahhhh...(!) Rahmetli ne güzel de demiş oysa(!)

Yağmur oğlum!

Bugün tam bir buçuk yaşındasın. vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. sana bir resmimi yadigar olarak bırakıyorum. öğütlerimi tut, iyi bir türk ol.
komunizm bize düşman bir meslektir. bunu iyi belle. yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. ruslar, çinliler, acemler, yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.
bulgarlar, almanlar, italyanlar, ingilizler, fransızlar, araplar, sırplar, hırvatlar, ispanyollar, portekizliler, romenler yeni düşmanlarımızdır.
japonlar, afganlılar ve amerikalılar yarınki düşmanlarımızdır.
ermeniler, kürtler, çerkezler, abazalar, boşnaklar, arnavutlar, pomaklar, lazlar, lezgiler, gürcüler, çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır.
bu kadar çok düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı.
tanrı yardımcın olsun!

H. Nihal Atsız
4 mayıs 1941
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Türkler herhangi birini sevmek zorunda değil kimse de Türkler'i sevmek zorunda değil.
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Türkler herhangi birini sevmek zorunda değil kimse de Türkler'i sevmek zorunda değil.

Evet değildir. Hatta "içte ve dışta mihraklarımız olacaktır" paranoyalarıyla tüm yeni nesillerin beyinlerini eğitim sistemimiz ile yıkamalı ve bu sevgisizliği mümkün olduğunca nefret ve tiksintiye çevirmek için de uğraşmalıyız. Bu ülkenin en çok ihtiyacı olan, yeni Ogün Samast'lar yetiştirmektir.
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Kürt Meselesinde Algı ve Beklentiler

Son dönemde yapılan bir başka araştırmanın da sonuçları şöyle:

Kürt Meselesinde Algı ve Beklentiler

Kurt-Meselesi-039-nde-Algi-ve-Beklentiler__40152891_0.jpg


Türklerin yüzde 47’isi yani yarıya yakını komşu olarak bile Kürde itiraz ediyor, iş ortağı olarak istemiyor veya çocuğunun Kürt bir eşi olmasını istemiyor.

AKP’lilerin yüzde 47’si, CHP’lilerin yüzde 43’ü, MHP’lilerin yüzde 69’u bu noktada.

Kürt komşu, eş yada iş ortağına tahammül edemeyeceklerini söyleyenler en yüksek oranda üniversite mezunlarından çıkıyor. Yüzde 35.
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Bu araştırma hangi il ve ilçelerde yapılmış merak ettim.
Geçenler de bir anket sonucunu açıklamıştı :(KONDA:
9-10 Nisan 2011 tarihlerinde 35 ilin 134 ilçesine bağlı 202 mahalle ve köyde 15-30 yaş arasındaki 2 bin 366 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen araştırmada öne çıkan sonuçlar şöyle:• Her on gençten yedisi (yüzde 57, önümüzdeki beş yıl içerisinde hayat şartlarının Türkiye’nin hayat şartlarından daha iyi olacağını düşünüyor. Buna karşılık her on gençten dördü (yüzde 44) Türkiye’de hayat şartlarının 5 yıl sonra daha iyi olacağı konusunda iyimser.
Bu kadar sistemden şikayetçi olan varken bu sonuç dehşete düşürdü beni. Hayatın gerçekleri bu anketin gerçeklerinden pek farklı. Özellikle bu anket sonucundan sonra pek antipatik geldi KONDA.

 
Katılım
29 Mar 2011
Mesajlar
126
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Türkün Türkten başka dostu yoktur arkadaşlar..
Ondan olabilir..

Bir Türk bir Türke tecavüz edebiliyor ya da malını mülkünü çalabiliyor ama o ayrı bir şey..Bunu yapanlar Türk olamaz...
Aksi takdirde Türkün Türkten başka dostu yoktur lafı ile çelişir..
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
bu sorunun yerine şükrüler kimi seviyor kimi sevmiyor diye sorsaydınız bel ki daha mantıklı olurdu, en azından daha isabetli cevaplar verilebilirdi.
şimdi sizin aklınızdan geçmiştir, şükrüler kim yahu? e ben de onu soruyorum türkler kim yahu?
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Bir laf duymuştum. "Coğrafya'da en az bilgiye sahip olduğumuz yer kutuplardır, milletlerde de en az bilgiye sahip olduğumuz Türkler'dir" gibi sanırsam. Evet, biz Türkler biraz garibiz. "Türkün Türkten başka dostu yok." derken iş kazık atmaya geldi mi en yakınımıza atarız. Ama dostlar güzeldir...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Rahmetli Demirtaş Ceyhun'un "... karabıyıklı Türkler" adlı eserinde konu hem esprili, hem bilgilendirici bir şekilde anlatılmıştı..hoş bir kitap..meraklıları ediniip okuyabilirler...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Rahmetli Demirtaş Ceyhun'un "... karabıyıklı Türkler" adlı eserinde konu hem esprili, hem bilgilendirici bir şekilde anlatılmıştı..hoş bir kitap..meraklıları ediniip okuyabilirler...

bir de yalçın pekşen'in 'the türkler' i var o da ceyhun'un ...karabıyıklıları kadar esprili ve akıcıdır, tabii bir de şu çılgın türkler var...özakman'ın belgesel romanıdır ve okunmaya değerdir...
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Kendi değerlerini oluşturamamış her birey toplum değerlerine sığınır.Bu sığınma onu kendinin değil toplumun değerlerine sıkıca bağlanıp onun için savaşacak kadar kinle doldurur.Kin olmalıdır tabi bireyde,yadsınamaz insan gerçekliğidir.Ama kime/neye/hangi amaçla kin ? Küçülten bir kindir toplumsal kin.Sadece kendi ırkı,dini vs dahil olan bireye sahip çıkar,bilmelidir kendi istemleri için yeryüzünde ki her birey aynıdır.İçinde ki kini toplumun değerlerine değil kendi istemleri için yöneltmelidir kendinden başka herkese.Güçlenecektir böylelikle,gelişerek.Ama genelde kördür gözü,kendinden o kadar nefret eder ki topluma yada başka bireylere adar kendini.Toplumda ki bireylere dayatılan değerler (millicilik,dindarlık,akrabacılık,kardeşçilik,ırkçılık vb) nedeniyle nefret eder toplum kendinden olmayana.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
bu tür araştırmalarda sevgi ,nefret gibi kelimeleri kullanmak ne kadar doğru? medyada 2 gün haber yapsalar,işleseler Moğollarıda severiz (!)yada tersi nefrette (!) ederiz.. millet milleti,ırk ırkı vs nasıl sever? öznel olmayan sevgiye başka karşılık (sözcük) bulmalı..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
'' öznel olmayan sevgi'' diye bir şey olmaz...yalnız sevgi değil, bütün duygular özneldir... kavramları doğru anlamlarıyla kullanmak/ kavramların anlamlarını korumak önemlidir....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Kimse kimseyi ya da bir seyi sevmek zorunda degildir. Yalniz herkes kendi disindaki herkesin kisilik ve kimlik degerlerine saygi gostermeli ve hak ve ozgurluk tanimalidir. Sonucta kendisinin saygi gormesi ve kendi deerlerinin hak ve ozgurlugu de bu iliskisel zihniyete baglidir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
'' öznel olmayan sevgi'' diye bir şey olmaz...yalnız sevgi değil, bütün duygular özneldir... kavramları doğru anlamlarıyla kullanmak/ kavramların anlamlarını korumak önemlidir....

kaynağını kasdetmiştim. birebir sevgi,ağırlıkla bana ait olan..birini tanıdım bana uymadı sevmedim gibi.. orda bir millet var uzakta ben onu sevmiyorum ..neymiş bize (biz kim Türkler, Türkler kim? ben miyim? varmı öyle biri?) şöyle böyle yapmış.. bunun neresi öznel..bir kişi bir milleti tanıyamaz milletten birini,birilerini tanır..insan tanımadığı insanı okuyarak sevebilir ama ya bir toplumu ? nasıl anlıyacak topyekun...sosyoloji insanlar arası ilişkileri inceler..toplumu değil, çünkü toplum denilen kişi değildir... gibi.. umarım anlatabildim kastımı..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
yalnızca kavramların anlamlarını korumak adına ;diğer bütün duygular gibi sevgi de özneldir dedim...öznel olmayan sevgi diye bir şey olmaz dedim...ve başka bir şey demedim... ama ille de bana karşı olarak kendinizi tanımlayacaksanız, canınız sağolsun.... evrensel'in de sizin de... dostça ve içtenlikle...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst