Türkiye'de felsefe

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Türkiye'de felsefe başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,657 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe
Konu Başlığı Türkiye'de felsefe
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Macavity

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Türkiye'de felsefenin son dönemlerdeki seyrini burada paylaşalım.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Türkiye'de felsefe

"felsefenin seyri" bu tanımı biraz açımlar mısın?
 
F

faust

Ziyaretçi
Ynt: Türkiye'de felsefe

Türkiye'de felsefe:Eski,Çağ,Yeni Çağ,Modern Felsefe Tarihi vs..'Derlemeleri yada çeviri',elimde çok arşiv olmasına rağmen, ilerisine ışık tutacak ne bir felsefik bir bilgi var nede oluşturulmuş düşünce,bunun ötesinde sadece,var olanın üzerinde düşsel olarak yazılmış eserler,bu belkide yönetimin baskısı veyahut pratik hayattan kopmama adına bir şeylerden uzak kalmamasınında nedeni olabilir (kendimi bir düşünce adamı yada düşünür olarak saymıyorum 'sayamamda' ama ilerisi için yapmak istediğim bir proje var ki,eğer istediğim şekilde gelişir ise,bütün bilim dallarını pratik bir zeka ile kavrama ve yerli yerine oturmasına etken olacak (kuramsal teori),tabiki bu arada ,beynin %3,4 değilde %5 yada 6'sını (10,..) çalıştırmak şart olacak,yapmak istemediğimiz tekşey,kalıbımızı kullandığımız beynimizin ufak bir bölümünü kapsadığından ibaret olduğunu düşünmek,çok şeylerler vadedebiliyoruz ama yönetim kısıtlıyor bir noktada),son olarak türkiyedeki felsefe ileriye yönelik bir felsefe değil,kanaatindeyim.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Türkiye'de felsefe

Türkiye'de felsefenin seyri özgür düşüncenin seyri ile paraleldir.Düşünce özgürlüğüne yönelik engeller,eğitim sistemi ve islam felsefesinin gelişiminin yön değiştirmesi ile Türkiye ' nin öznel koşulları Türkiye'de felsefenin gelişiminin önünü tıkamıştır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Türkiye'de felsefe

Yaşayan felsefe ile etiketli felsefenin ayrıştırılması gerekir. Etiketli felsefenin yol almasını beklemek olası değildir. Öz, biçimden kopartıldığında biçimsizleşir ve öz olmaktan çıkar. Anadolu coğrafyasında diğer coğrafyalarda olduğu gibi bir felsefe her zaman var ola gelmiştir ve bu yaşayan felsefedir. Kültürler arasında var olan diyalog hiç bir zaman ne zamanla ne sınırlarla ne de düşüncelerin hapsedilmesi ile engelenemez. Felsefe en ücra sayılan yerde filizlenir ve çoğalır. Dogmatik yapıları felsefi bir birikim olarak görmemek bu nedenle önemlidir. Felsefenin hayat bulduğu alanları salt tartışma olarak görmemek gerekir. Felsefe şiirde, resimde, heykelde ve hayatın her alanında var-olmayı sürdürür ve yaşar/yaşatılır. Böyle olunca, ne yapmak istenildiğinin yanıtı bulunmalıdır. Felsefesi kategorize edilmemiş toplumlar aydınlarından yoksun demektir. Aydınlarını susturan toplumlar karanlığa mahkumdur. Toplumundan kopuk aydınlar şarlatan olmak zorundadır. O zaman, demek oluyor ki, felsefe yaratılacak bir olgudur, beklenecek olan değildir.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
Ynt: Türkiye'de felsefe

Bu konuda sayın nejdet'e katılıyorum.
Teorik felsefeden pratik felsefeye (yaşayan felsefeye) yeterli yansıma gerçekleşmediği için, pek çok insana felsefe hep ağır ve derin bir konuymuş gibi görünür ve insanlar "Hayat felsefen nedir?" gibi temel sorulara bile korkarak ve sıkılarak cevap verirler.
Özellikle siyasal ve ekonomik olarak zor dönemlerden geçtiğimiz günümüzde, insanları yaşayan felsefe üretmeye teşvik etmek ve bir şekilde üretilmiş bu biçimdeki felsefi çalışmaları yaymak, toplum sağlığı için çok faydalı olacaktır kanaatindeyim.
Bu konudaki benim nacizane çalışmalarıma aşağıdaki köprüden ulaşabilirsiniz.
Saygılarımla.
 

Liberator

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2009
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Ynt: Türkiye'de felsefe

Felsefe gerçekten derin bir konudur bunu değiştiremeyiz. Düşüncelerin sonsuz denizi ne kadar basit olabilir ki? Fakat felsefenin boşuna bir çabayla yüzeyselleştirilmeye çalışılması yerine insanların kendilerini bu mantıksız sığlıktan kurtarıp derinleşmesi gerekmektedir. Felsefeyle ilgili hiçbir sorun yoktur. O durağandır(sonsuzluk ne kadar durağansa), değişen bizleriz, sorunda bizde.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sonsuzluğun durağan ve felsefenin de durağan olduğunu düşünmüyorum. sonsuzluğun devasa devinimini "durgun devinim" olarak görüyorum; ki, bu konuyu "durgun devinim" başlığı ile ayrıntılı açıklamış bulunuyorum. -yanılgı bana ilişkin olsun-

felsefeyi yaratan ide/düşünce olduğuna ve bunun da toplumsal/kültürel/tarihsel dinamiklerin sonucunda insan tarafından yaratılmasına göre "insana/biz dediğiniz insana ilşkin sorun felsefenin de sorunu olacaktır. felsefenin sorunu yok, sorun bizde tanımlaması kanımca kendi içerisinde çelişiktir.
 

Liberator

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2009
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
sonsuzluğun durağan ve felsefenin de durağan olduğunu düşünmüyorum. sonsuzluğun devasa devinimini "durgun devinim" olarak görüyorum; ki, bu konuyu "durgun devinim" başlığı ile ayrıntılı açıklamış bulunuyorum. -yanılgı bana ilişkin olsun-

felsefeyi yaratan ide/düşünce olduğuna ve bunun da toplumsal/kültürel/tarihsel dinamiklerin sonucunda insan tarafından yaratılmasına göre "insana/biz dediğiniz insana ilşkin sorun felsefenin de sorunu olacaktır. felsefenin sorunu yok, sorun bizde tanımlaması kanımca kendi içerisinde çelişiktir.
Sonsuzluğun durağan olup olmadığı konusu bakış açılarımız dolayısıyla farklılık gösterebilir. Bu ayrı bir tartışma konusudur bu yüzden buna değinmeyeceğim ancak ''Durgun Devinim'' başlıklı yazınızı okuyacağım.

Tabii ki insana ilişkin sorun felsefeye de ilişkin bir sorundur ancak bu iki kavramı eşdeğer ve aynı yönde bağımlı iki parça olarak göremeyiz. İnsana ilişkin bir sorun derim çünkü çözümü insandadır. Felsefe kavramında bu bağlamda çözülecek bir şey yoktur. Çözmesi gereken ve çözülmesi gereken insandır. Kısacası sorun neleri etkilerse etkilesin, kiminle dolaylı ilişkisi olursa olsun, sorun aslında dolaylı ilişkili olanlarda ve özün nedenlerinde değil yalnız ve yalnızca özün kendisindedir. Burada da insan temeldedir.

Örnekle açıklayacak olursak, bilgisayarda anakart bozulursa ona bağlı diğer bütün parçalar gerçek işlevlerini yerine getirmeyecektir. Bu durumda ortada olan sorun bütün parçaların da sorunudur, çünkü hiçbiri de yerine getirmesi gereken işlevi yerine getirememektedir. Oysa ki özde o parçalar sorunsuzdur. Bu durumda sorunu oluşturanın anakart olmasına ve parçaların da bu soruna sahip olmasına rağmen, bu sorundan yalnızca etkilendiklerini ama kaynağının da, çözümünün de o parçalarda yer almadığı ortaya çıkar.

Ben ''Sorun bizde'' dedim çünkü gerçekten sorunun nerede olduğunu anlamak için sorunun ve çözümün bulunduğu yere bakarım; bunların istemsiz/istemli etkilediklerine değil.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
teşekkür ediyorum, açılımınıza katılıyorum
 

Liberator

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2009
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Rica ederim ve açıklık getirmemi sağladığınız için bende teşekkür ederim.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
felsefeyi geniş yorumlamak düşüncesindeyim. bu, yaşamış ve yaşamakta olan filozofların öğretilerini yok saymak ve de önemsememek olarak yorumlanmamalıdır; evreni anlama, yorumlama çabasının sınırlandırılmaması felsefi düşünceye katkı sağlayacaktır; onu tabulardan kurtaracak ve ezberin yanlışını ortaya koyacaktır. tüm filozofların yöneldikleri olgu da buydu sanırsam...
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hiç kendimizi kandırmayalım. Türkiye'de felsefe içler acısı bir halde. Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından biri olan Hegel'in en önemli eserinin sadece bir çevirisi var ve o çeviri de maalesef Aziz Yardımlı çevirisi. Diğer önemli filozofların çoğu için de durum aynı. Çevrilenlerin bazılarıysa daha fena, hiç çevrilmese daha iyi. Felsefe filozoflardan değilse kimden öğrenilecek? Ve çok önemli filozofların temel metinleri bile doğru düzgün çevrilmemişse hangi felsefeden bahsediyoruz? Hele genel olarak Türkiye'de felsefeye verilen değerden bahsetmiyorum bile...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst