transandantalizm nedir ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde T Harfinden Nedir? Başlıkları kategorisinde 5N1K tarafından oluşturulan transandantalizm nedir ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 778 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı T Harfinden Nedir? Başlıkları
Konu Başlığı transandantalizm nedir ?
Konbuyu başlatan 5N1K
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

5N1K

Kahin
Yeni Üye
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
67,692
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
44
Deneyüstücülük
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Transandantalizm (Deneyüstücülük), (ekleyenini notu: ya da aşkıncılık)

On dokuzuncu yüzyıl başlarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri'nin New England bölgesinde edebiyat, din, kültür ve felsefe alanında ortaya çıkan yeni fikirler toplamıdır. Bazen transandantal kelimesinin diğer kullanımlarından farkını ortaya koymak için "Amerikan Transandantalizmi" olarak da adlandırılır. Amerikan Transandantalizmi döneminin kültür ve toplumunun genel durumuna özellikle de Harvard'daki entelektüalizme karşı bir protesto olarak ortaya çıkmıştır. Temel inançları arasında, aşkın ideal spiritüel durumun; fiziksel ve empirik olduğu ve kurumlaşmış dinlerin doktrinleriyle değil yalnızca bireyin bağımsızca kendi içine dönmesi yoluyla idrak edilebileceği bulunmaktadır. Transandantalistler varolan toplumsal kurumların bireyin kendi içindeki iyiliği fark etmesi ve ona dönmesine mâni olduğuna inanmışlar, bu yüzden bireyin kendini keşfine önem vermişlerdir.

Önde gelen Transandantalistler; Ralph Waldo Emerson, Henry David Thoreau, Margaret Fuller, Bronson Alcott, Orestes Brownson, William Ellery Channing, Frederick Henry Hedge, Theodore Parker ve George Putnam'dır.

Bu akım dünyanın ve Tanrı'nın birliğine olan temel bir inanca dayanıyordu. Her bireyin ruhunun dünyayla aynı olduğu, dünyanın birebir bir mikrokozmozu olduğu düşünülüyordu. Kendine güven ve bireycilik doktrini, bireysel ruhun Tanrı ile kendini özdeşleştirmesine olan inançla gelişti.

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Cüpheli Ahmet de aslında bir ..ve transandantalisttir

Niye ve nasıl?
Yani bir orman/göl kıyısında teknolojisiz mi yaşıyor ve kendi evini mi inşa etti ?
Doğaya derin bir saygı ve bağ duyup/besleyip, bütün zamanını duyumsamacı bir ruhla yazmaya ve aktarmaya mı adadı?

Kabaca transendatalizmde doğa/dünya/varlık ve tanrı birdir ve aynıdır. (Ayrılmaz bir bütün ve parça olarak görülür. Her bireyin ruhunun dünyayla aynı olduğu, dünyanın birebir bir mikrokozmozu olduğu düşünülür. Kendine güven ve bireycilik doktrini, bireysel ruhun Tanrı ile kendini özdeşleştirmesine olan inançla gelişti.
 

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
Hayır ama kuran öğrenirken öldü. Yani bunları kuran okurken yapamadı. O yüzden.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Cüpheli Ahmet de aslında bir transandantalisttir

dedin
ve trancendet (aşkın) trencendententalizm (aşkıncılık-deneyötesicilik) diye kavrmasallaştırılır dedim ve temsilcileri doğa ile ,varrık ile tanrı birliği ve aşkın bir bağ duyumsama aşkın üretim gibi değerleri olan insalardı bunu hatırlattım. Kabaca Andolu Aleviliğindeki gibi her insanın kaninatın/tanrının aynası, küçük sureti ve küçük evren vb olduğu gibi bir algı.
Yani Cübbeliyle bunun bağsız olacağaını görüyoruz/söyleyebilirim.
ve Cübbelile bunun ne bağı olacağını sordum ve şu yanıtı aldım

Hayır ama kuran öğrenirken öldü. Yani bunları kuran okurken yapamadı. O yüzden.

Kim? Cübbeli mi öldü?

Yeri değil ama konudışına çıkılmışken iki cümle de ben edeyim.

Bir. Cübbeli gibi cemaat yapılannmaları bir kaç amaca hizmet eder. Bir topluluğun başında tek bir kişi bulunur ve tek bir kişiyi yöneterek tüm topluluğu yönetirsin. Yan i ya Cübbeli'i ele geçirir ya da zaten Cübeli'yi önceden ve baştan kurgularsın. Böylece sürülerin olur ve üzeirndedenetimin olurdu.
Sonuç olarak çoban görünümünde olsa da çoban bile değildir (sürü/çoban köpeğidir ) ve tasmasını tutan ya da kendini yöneten hiçbir zaman kendi değildir.

Felsefenin derdine gelince
Sürü çobanıyla değil
Sürü sahibiyle de ya davarsa onun efendiyile bile değil
Bilgiyle ilgili ve ilgilenir
ve lle o üsreçte biri muhatap alınıp referanslanacaksa yinede kendin itemsil eden biri yeğlenir.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst