Thrash Metal

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Müzik Tarihi kategorisinde uzak şehir tarafından oluşturulan Thrash Metal başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,952 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Müzik Tarihi
Konu Başlığı Thrash Metal
Konbuyu başlatan uzak şehir
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Felsefiyen

uzak şehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Ocak 2009
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Köklü bir geçmişe sahip olan thrash metal hakkında biraz bilgi:
Yüksek hız ve saldırganlık... Bu iki öğe Thrash metal'i bize tanımlamaktadır. Diğer türlere göre oldukça agresif bir tür olan Thrash metal'in aslı 1970'li yılların sonlarına ve 1980'lerin başlarına dayanmaktadır. New Wave Of British Heavy Metal gruplarından birkaçı müziklerine Hardcore Punk gibi öğeleri karıştırarak bu türü yaratmışlardır. Aslında 1981 yılı Thrash metal için bir dönüm noktası olarak görülse de Black Sabbath 1975 yılında yaptığı "Symptom of the Universe" parçasında ilk Thrash riflerini bulunduruyordu. 1971 yılında yaptıkları "Into the Void" ve "Children of the Grave" parçaları için bile bu durum söylenebilirdi. Queen'in 1974 yılında yaptığı "Sheer Heart Attack" albümünde bulunan "Stone Cold Crazy" parçası olağandışı bir hıza sahipti ve ileriki yıllarda Metallica tarafından cover yapılacaktı. 1974 yılındaki albümleri "Queen II" de yer alan "Ogre Battle" da bu parçaya benzer nitelikteydi. Night Sun adlı Alman Progressive grubu 1972 yılında yaptığı "Mournin" albümünde yer alan "Plastic Shotgun" ve "Nightmare" parçaları ile muhtemelen Thrash metal'in ilk dönemlerinin en hızlı örneklerini sunmuştu.
Iggy Pop & The Stooges grubu ise Motörhead üzerinde büyük etki yapmıştır. Grubun 1973 yılındaki "I Got A Right" ve "Gimme Some Skin" parçalarında metal ve punk öğeleri birlikte görülmüştür.

Judas Priest 1978 yılındaki "Stained Class" albümünde yer alan "Exciter" parçasındaki sürati, bas-davul introsu ve hızlı gitar soloları ile bu türün direk ilham kaynağı olan gruplarından biri oldu ve Slayer, Venom, Anthrax, Metallica, ve Megadeth gibi gruplar üzerinde büyük etki yarattılar. Başka örnek, New York'lu Thrash grubu Overkill bu türün büyük etki yapan gruplarından Motörhead'in 1979 yılında yaptığı "Overkill" albümünden adını almıştır. Overkill 1981 yılında ilk Thrash metal parçalarından biri olarak görülen "The Beast Within" i yapmıştır. James Hetfield Metallica'yı kurmadan önceki grubu Leather Charm ile Metallica'nın ilk albümünde yer alacak olan "Hit the Lights" adlı meşhur parçayı yapar. Diğer bir Amerikalı Thrash grubu Metal Church ise 1980-1981 yıllarında Metallica ve Overkill'e benzeyen birkaç çalışma yapmıştı.

İlk Thrash metal demosu Metal Church grubunun 1981 yılının sonlarında yaptığı "Red Skies" olarak bilinmektedir. Grup bu enstrümental demoda Thrash, Speed ve Power metal öğelerini harmanlamış ancak demo yeteri kadar ilgi görmemiş ve 1982 yılı Ekim ayında yaptıkları "Four Hymns" demosunun gölgesinde kalmıştır. Ardından Metallica 1982 yılının Nisan ayında yaptığı "Power Metal" ve Temmuz ayında yaptığı "No Life 'til Leather" demolarıyla bu sahnenin öncüleri arasında yerini almıştır. 1983 yılı geldiğinde Metallica'nın ilk albümü "Kill Em All" piyasaya çıkar ve ilk dönem Thrash albümleri arasında yerini alır. Bununla birlikte Slayer'ın "Show No Mercy" ve Kanadalı grup Exciter'ın "Heavy Metal Maniac" albümleri aynı yıl piyasaya çıkan ilk Thrash albümleridir. Yine aynı sene Danimarkalı grup Artillery "We are the Dead” adlı bir demo yayınlamıştır. Bu demo oldukça Black Sabbath'ın müziğine odaklıdır. Metallica kadar hızlı olmasalarda benzer riflere sahiptir. Motörhead ve Venom'un müziğinden yoğun ölçüde etkilenen Alman Thrash grubu mfzfedai'un aynı yıl yaptığı "Witching Metal" demosu bulunmaktadır. Grup bir sene sonra da (1984) "Victims of Death" ve "In the Sign of Evil" demolarını yayınlamıştır.

Thrash metal 1984 yılında büyük bir sıçrama yaptı. Overkill'in ileriki yıllarda aynı isimle albüm olarak piyasaya süreceği ikinci demosu "Feel The Fire", Slayer'ın "Haunting The Chapel" EP'si ile Thrash metal piyasası hız kazanmaya başladı. Thrash metal'e daha karanlık daha baskın bir yapı getirerek grubun 1985 yılında çıkardığı "Hell Awaits" adlı ikinci albümüne ve yine aynı yıl çıkan Exodus'un "Bonded By Blood" adlı ilk albümüne yansımıştı. Yine Alman grup Destruction'ın Thrash riflerinin hakim olduğu Black metal etkili demosu "Sentence Of Death" ve tarzları Cyberpunk olarakta geçen Kanadalı Progressive/Speed//Thrash grubu Voivod'un ilk albümü "War And Pain" 1984 yılında çıkan diğer önemli Thrash çalışmalarındandır.

Alman grup Kreator 1985 yılında ilk albümü "Endless Pain" i ve Brezilyalı grup Sepultura "Bestial Devastation" isimli EP'yi piyasaya sürdü. Kanadalı Thrash grubu Eudoxis ise 1985 yılındaki "Metal Fix" demosunu yayınlamıştır. Grup çelik gibi bas davullarıyla ve konserlerde metal çiviler, vücut kalkanları gibi aksesuarları ile dikkat çekmiştir. Aynı yıl eski bir Metallica üyesi olan Dave Mustaine'in grubu Megadeth ile yaptığı ilk albüm "Killing Is My Business... And Business Is Good!" piyasaya çıkan diğer önemli bir Thrash albümüdür. Megadeth Judas Priest tarzındaki süslü Speed metal sololarını Thrash metal rifleriyle kombine etmiş ve grubun müziği 1990 yılındaki "Rust In Peace" albümü ile zirveye ulaşmıştır.

1986 yılı Thrash Metal'e damga vuran bir yıl olmuştu. Dark Angel "Darkness Descends" adlı ilk albümünü piyasaya sürmüştü. Bu albüm gelmiş geçmiş en sağlam ve hızlı Thrash/Speed metal albümlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Slayer'ın geniş çapta övgü toplayan "Reign in Blood" albümü ise aynı şekilde en hızlı ve klasik olmuş albümlerden biri olarak kabul edilmektedir. Kreator ise "Pleasure To Kill" albümüyle Thrash metal türüne yeni, vahşice bir standart getirerek, Death metal üzerinde de büyük etki yaptı. Megadeth "Peace Sells... But Who's Buying?", Metallica ise "Master Of Puppets" albümleri ile büyük ticari başarıya ulaştılar. Nuclear Assault grubunun ilk albümü "Game Over" Punk etkili sade rifler barındıran bir albümdü. mfzfedai ise "Obssessed By Cruelty" isimli ilk albümünü piyasaya sundu. Alkolik metal olarak adı geçen diğer bir Alman efsanesi Tankard aynı sene "Zombie Attack" adlı ilk albümünü yayınladı.

Anthrax 1987 yılındaki "Among The Living" albümüyle hızlı ve baskın gitarları ve ezici davulları ile "Fistful of Metal" ve "Spreading the Disease" gibi önceki albümlerine benzeyen bir şekilde birkez daha Thrash metal sahnesine çıktı. Grubun müziği o dönemdeki Thrash gruplarına göre biraz daha melodik kabul ediliyordu. Yine 1987 yılında Testament'in ilk albümü "The Legacy" piyasadaydı. Testament Thrash metal üzerinde daha fazla progressive öğeler vurgulayan bir gruptu. Liriklerinde ise hiç süphesiz Death metal etkileri vardı. Aynı yıl mfzfedai ise ikinci albümü "Persecution Mania" ile basit Black metal'den Thrash metal'e doğru kaymıştı. Exodus'un "Pleasures Of The Flesh", Destruction'ın "Mad Butcher", Kreator'ın "Terrible Certainty", Tankard'ın "Chemical Invasion" bu yıla damgasını vuran diğer önemli Thrash albümlerindendi.

İlk Death metal grupları olan Possessed ve Death ise Thrash metal'den etkilenmiştir. Possessed 1984 yılının ortalarında yaptığı Thrash metal demosundan sonra 1985 yılında bir klasik olarak kabul edilen "Seven Churches" adlı ilk albümünü yayınladı. Death/Thrash metal stilindeki bu albüm Death metal'in doğuşu olarak gösterilmektedir. Helstar, Testament, ve Heathen gibi bazı gruplar ise Megadeth'in ilk zamanlarında yaptığı gibi Speed ve Thrash metali birleştirdiler ve gösterişli led gitarlarıyla tanındılar. Watchtower 1985 yılında yaptığı "Energetic Disassembly" albümüyle teknik açıdan ve jazz stilinde sözler ile Thrash metal'e yeni standartlar getirdiler. Bu yaklaşım ise daha sonra İsviçreli grup Coroner ve teknik Death metal grupları Atheist ve Cynic tarafından daha da geliştirilecekti.1988 yılında bir Hardcore Punk grubu olan Suicidal Tendencies "How Will I Laugh Tomorrow If I Can't Even Smile Today?" adlı en önemli albümünü yayınladı. Albüm grubun önceki albümlerine göre daha Thrash gitarlar, tamamen metal doğrultusunda bir saund, karmaşık şarkı yapıları içeriyordu.

Ve bu gruplar ileriki yıllarda klasik olmuş, başyapıt olmuş albümlerini çıkarmaya devam ettiler. 1990'larda bu gruplara katılan Iced Earth vardı. Iced Earth tam olarak Thrash olmasa da Power metal ile Thrash metali birleştirerek kendi müziğini ortaya çıkardı.
 

Concerto

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Mar 2011
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
En sevdiğim müzik türüdür, bambaşkadır. Megadeth, Kreator, Destruction, Testament, Slayer baba gruplardır.
 

Felsefiyen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
28
Metal müzik dinlendiğinde içinizde her şeyi ele geçirecek bir güç hissi vermiyorsa bu tarzdan zevk alınamaz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst