Terörist olmak için dağda olmak mı gerek ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde rainbow64 tarafından oluşturulan Terörist olmak için dağda olmak mı gerek ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,669 kez görüntülenmiş, 29 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Terörist olmak için dağda olmak mı gerek ?
Konbuyu başlatan rainbow64
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
M

monaliza

Ziyaretçi
Devleti oluşturan nedir?Kimdir?
Devlet,terör yolu ile bir şekilde zayıflayacak
ve siz rahatça ısınmak yerine binbir güçlükle
ormandan taşıdığınız odunlarla ısınmak zorunda
kalacak ve canınızdan bezeceksiniz.
Sizi terör yolu ile zayıflatıp çökerten terörist odaklar
sizin de yerinize iki misli refah içinde yaşayacaklar.

PKK'yı yada terörü savunmak hangi akıl sahibinin
karı olabilir ki?
 

gökyeleli

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
kalsik olacak ama savaşı kazanana kadar onlara terörist denilmeye devam edecek, tabi kazanma ihtimalleri çok düşük o başka bir konu, ayrıca ortada bir tanım var ve herkes illa birilerini buna sokmaya çalışıyor mesela Çeçenistan veya Doğu Türkistan'da ki kardeşlerim benim için özgürlük savaşçısı, herkes şunu kabul etmeli insanlar gibi devletlerinde menfaatleri vardır ve devletin içinde yaşayanlarında devletin menfaatlerine karşı olmamaları gerekir.
 

özgürlük

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
terörist denen insanlar bizim gibi insanlar ama acımasız insanlar bi insan neden kendi gibi canı olan birine acı versin ki hayatına son verdiricek kadar ne olabilir ki bu kadar mı cani bu kadar mı duygusuz ruhsuz ben böylesine insan demem herşeyden önce vicdan gelir bu özüdür insanın öldürmeden de acı vermeden de bazı şeyler hallolur varsa bi derdin varsa bi çıkmazın insanlığın aklını en üstün zekalı varlığını kullanacaksın biz terör değiliz diye hiç mi sıkıntımız hiç mi olmasını isteyipte ama olmayan isteklerimiz yok bi çok parti var neden sizde daha insana yakışır yöntemler bulmuyorsunuz aslında sizde acınacak durumdasınız ama farkında değilsiniz
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
monaliza biz ormandan odun taşıyıp canımızdan bezmedik, çalışmaya devam ettik, deli gibi çalıştık ve sonunda güzel günler geldi(çocukluğumda köydeki yaşamımızdan bahsetmiştim)..
doğulu bir arkadaşım anlatmıştı, oralarda kışın ısınmak için kaçak elektriği, demir karyolaya bağlayıp, elektrikli soba niyetine kullananlar var(sonradan bir kaç kişiden daha dinlemiştim bu ve bundan daha beter şeyleri), yani anlatmak istediğim bu tip asalakların dağa çıkması ya da pkk yı savunması idi.
pkk bir terör örgütüdür ve aynı zamanda bir çeşit asalak yaşam tarzıdır.
diyelim ki hepimiz yanılıyoruz, yanlış biliyoruz... ancak bu kadar çok insanın (belki pkk öldürmemiştir ama) ölümüne sebep olmuştur ve bu bile yeter ne kadar aşşağılık olduklarını anlayabilmeye.
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
monaliza biz ormandan odun taşıyıp canımızdan bezmedik, çalışmaya devam ettik, deli gibi çalıştık ve sonunda güzel günler geldi(çocukluğumda köydeki yaşamımızdan bahsetmiştim)..
doğulu bir arkadaşım anlatmıştı, oralarda kışın ısınmak için kaçak elektriği, demir karyolaya bağlayıp, elektrikli soba niyetine kullananlar var(sonradan bir kaç kişiden daha dinlemiştim bu ve bundan daha beter şeyleri), yani anlatmak istediğim bu tip asalakların dağa çıkması ya da pkk yı savunması idi.
pkk bir terör örgütüdür ve aynı zamanda bir çeşit asalak yaşam tarzıdır.
diyelim ki hepimiz yanılıyoruz, yanlış biliyoruz... ancak bu kadar çok insanın (belki pkk öldürmemiştir ama) ölümüne sebep olmuştur ve bu bile yeter ne kadar aşşağılık olduklarını anlayabilmeye.

Ben de bu sözlere şunu eklemek isterim zorluk çekmek , acılara şahit olmak bu acıların öcünü silahla almaya gerek oluşturmaz . Ayrıca yatırım yapılan bir yer normal şartlar altında kalkınması gerekir ama bunun içinde belli başlı şartlar vardır mesela kalkınmayı istemek gibi. Lakin siz bunu istemezseniz daha sonra da başkalrı bizi zorluyor derseniz bence terörizm işte o zaman akıllarda başlar.
 

tribalistic

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
90
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Demokrasi, hukuk, insan haklarının işlemediği bir ülkede Türkçülük-Kürtçülük yapmak şovenizmdir.Herşeyin önünde İNSAN kavramı vardır, bu esgeçiliyor.Türk ün hakkı Kürt ün hakkı demekten vazgeçip HAK ı aradığımız ölçüde insanileşeceğimize inanıyorum.Adalet ve hakça paylaşım çok önemlidir ve her türlü milli düşüncenin önünde gelir.İnsanlara sorarsanız insanlar önce AÇ tır , sonra Türk ve ya Kürt olurlar.
 

mkamar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Tesadüfen az önce okuduğum kitaptaki bir paragrafı konu ile ilgili olduğu için paylaşmak istiyorum. (Bir: Richard Bach)

"Toplu cinayetin nesi bu kadar harikulade ki tarih boyunca hiç kimse karşıt fikirdekileri öldürmekten daha akıllıca bir çare bulunamamış sorunlara. İnsan zekasının sınırı bu mu?"
 
M

monaliza

Ziyaretçi
İnsan zekasının sırrı bu değil elbette.Şeytanın zekası olsa gerek.

Ayrıca;
Günümüz dünyasının terörizmi organizedir. İşlemi basit gerekçelere ve yöntemlere dayalı değil.
Konuya daha geniş bir açıdan bakmak gerekiyor.

Bir bayrak altında yaşarken vatanından edilenlerin vatanları uğruna verdiği mücadele elbette terörizm değildir.
Terörizm makul amaç çerçevesi dahilinde gizli ve karanlık şekilde yapılan düzeni bozma eylemi de olabilir.
Teröristin amacı;hakkını aramak değil,hakkı olmayanı şiddet yoluyla alma çabası, bunu başaramasa da yıldırma
politikası güderek maddi ve manevi zararlara yol açmaktır.

Konu başlığında,terörizmi önlemenin çareleri de irdelenmeli.
Jeopolitik,ekonomik,yeraltı ve yerüstü zenginlikleri açgözlü devletlerin iştahını kabarttıkça,
ülkede de cahil bir kesim oldukça - ki;toplumun tümünün eğitimli olması olanaksızdır- terörün odağı
ve destekçisi güç sahipleri de insafa gelmedikçe çözüm zor görünüyor. İthal,kiralık teröristlerle ve hatta lejyonerle
dahi terör örgütünün işlevleri yerine getirilebilir.
Terörü önlemede uluslararası seviyede çok güçlü devlet politikaları geliştirilmesi gerekir.Bunun başarıya
ulaşması da ancak,kişisel yada zümresel menfaat çekişmelerinden uzak, "ulusal işbirilk" ile mümkün olacaktır.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Hasan Hüseyin Korkmazgilin şiirini eklemesem/paylaşmasam olmazdı.




"koçero - vatan şiiri

keklik serer palazını tenha kayalıklara
uçurur korkusunu
kara diken savurur tohumunu
kurtulur korkusundan
orda bir dağ
orda bir tas
bir pınar
dağ ardında
tas ardında
pınarlı bir kara mavzer
bıyıkları kartallıda
başı yağlıklı
durur dimdik
bakar dimdik
bakar barışlı
bir güvercin pır pır eder ucunda namlusunun
"tutam yar elinden tutam
çıkam dağlara dağlara!"
koçero hep
durur orda
dağlarda

ben türkçe anlatamam
o kürtçe anlatamaz
farsça çıkmaz doruklara
koçero hep
durur orda
dağlarda

ey elleri mis kokulu sabunlarla kurtulan beyler
simdi siz
içebilir misiniz kendi sıcak kanınızı altun taslarda
geçirebilir misiniz su yağlı ipi
kendi güzel ellerinizle
o güzel boynunuza
ve şakıyormuşçasına kafeste kanaryanız
bakıp bakıp zindanlı aksamlara
yudumlayabilir misiniz soğutulmuş içkinizi?

dolaşıyor akşam yelinin büyücü parmakları
çankaya'nın gençirisi kavaklarının gümüşlü yapraklarında
önce yaprak
sonra dal
sonra dallar ipil ipil
küme küme kavakları çankaya sırtlarının
çalar gibi bir gizli piyanoda
sonsuzluğun şarkısını
ve saksıda soluk alan belki de bir camgüzeli
bir fesleğen
bir kaktüs
tutuşurken ormanlar oylum oylum
savrulurken kul ve kerpiç
rüzgarda!
ey elleri mis kokulu sabunlarla kurutulan beyler
almış kanlı gömleğini nere gider bu türkü
sarınmış kıl şalvara
nerden gelir bu ağıt?

yığdım kitapları dağ dağ
çağırdım nemrutu karanlığıma
bir kucak yeşil yoncayla geldi nemrut
öptü ıslak gözlerini aç öküzümün

gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin
silah silah çatmayın o güzel kaşlarınızı
imdatlara saldırmayın
basmayın düğmelere
yürekleri hoplatmayın
güzel beyler
hanımlar
zor ve çetin bir ağıttır koçero
bir gelin ağlar ona
ben ağlayamam
bıyıkları çengel çengel
bir kardaş ağlar
acili bir bacı ağlar
bağrıyanık bir ana
ben ağlıyamam!
ince bir ay batar gider karadağın ardında
dolanır kerpiç damı ince bir rüzgar
irkiltir bir gece kuşu
osmanlı karakollarının duvarlarını
bir elinde kanlı mendil
bir elinde kara mavzer
kimse bilmez nerde nasıl
taptaze bir
sımsıcak bir
gencecik bir ölüdür o
bir selamdır sımsıcak
varamamış dostuna
varamamış koçero
"leb-i derya" şu saltanat
şu konaklar şu saraylar şu köşkler
bu bereket bu bolluk
bu çılgınca hovardalık
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin!
kırkbin köyden birer kişi
göçüyor kırkbin kişi
kırkbin köyden onar kişi
göçüyor yarim milyon
ya ellişer yüzer kişi?
göçüyor milyon milyon
vatanda vatan
güzel beyler
hanımlar
kusuyor butun köyler insanlarını
kusuyor kasabalar
baştanbaşa butun ülke
kusuyor insanini!
bu eziklik
bu hırçınlık
güzel beyler
hanımlar
bu sinirsiz tedirginlik
acaba nerede biter?
nasıl baslar acaba
senlikli günleri bu toprakların?

bulacak bir gün elbet
yatağını bu nehir
durulup dinginleşecek
birgün elbet bu nehir
ve çocuklar oynaşacak mutlu çocuklar
anacan sularında bu mutlu nehrin!

koçero bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesidir
bir belirsiz karanlıktan
bir belirsiz karanlığa
irkilip uçmasıdır
bir dağ çekirgesinin
bir kurdun kaçmasıdır kendi karaltısından
yamaçtan bir taşın yuvarlanması
bir pınarın durup durup akması
bir çift gözün karanlığa bakması
şimşeklerin uzak uzak çakmasıdır dağlarda
bir mavzerin yanlışlıkla patlamasıdır
bir geyiktir koçero
sekerken tastan tasa kırılmış bilekleri
tırnakları kekik nane ve menekşe kokulu
tırnakları rüzgarlı
suçsuz bir geyik
avcılar yakalarsa mezedir eti
köpekler kovalarsa diş kirasıdır
bir okul piyesidir koçero
açış konuşmalıdır ve halaylı türkülüdür
müsamere derler adına oralarda
kaymakamlı savcılı ve çavuşludur
biletlidir ve yoksullar yararınadır
festivaldir sosyetede
modada son buluşlar
en taze ilişkiler
gürültülü boşanmalar
gürültülü birleşmeler
hele birde balesi ve operası
"ey vatan" aryası bir de
saygıdeğer prensesin saygıdeğer oynaşının
ardından telli sazlar
ardından yaylı sazlar
ardından vurmalılar
çekmeliler ve üfürmeliler
ardından "kuğu gölü" ardından "fındık kiran"
hemencecik candarmalar
ve ardından "haydutlar"ı şiller'in
köroğlu'nun narası:
"yine de hey hey!"
ve ardından
çocukları gülmekten kırıp geçiren
çağdaş banka reklamları!
candarmalar geçirince kelepçeyi zinciri
bileklerine karıncanın
poz verince bir fukara karınca
en komprador basın aynalarına
aşka gelir komputürler
aşka gelir telefonlar telsizler
ve doyum noktasına
sosyete nunni!
o zaman iste çelenk
o zaman iste tören
alkış
bando
ve rap rap
donanır bayraklarla bankalar sigortalar
ve uygunsuz işyerleri bilcümle
ve kadehler
kadehler ki ses verir yıldızlardan!

gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin!
koçero bir oyundur
yazılır
yazılır
bitmez
koçero bir oyundur
oynanır
oynanır
bitmez
vurur onu candarma
vurur onu candarma
durmadan vurur
ama o bitmez
o hep durur öyle orda
bıyıkları kartallıda
göğsü çapraz fişeklikli
gözleri beş yaşında
kolları nuh nebi'den
bir elinde kanlı mendil
bir elinde kara mavzer
pır pır eder bir güvercin
ucunda namlusunun
o hep öyle durur orda
taş ardında
rüzgarda!

muhtara sorarsanız
bizim serseri veli
marabaya sorarsanız
isini bilmemiş deli
köylüye sorarsanız
ekmeksiz garibin teki
çocuklara sorarsanız
yüce dağlar aslanı aslan koçero
kimsesize sorarsanız
hükümet bilir onu
candarmaya sorarsanız
devletin dağlarda silah çatması
vurguncuya sorarsanız
yolkesici yağmacı
soyguncuya sorarsanız
devletin acizliği
sağcıya sorarsanız
siktiret pezevengi
solcuya sorarsanız
"ferman padişahın dağlar bizimdir"
istanbullu inanır ki
boğazda kaşalottur
ankaralı sanır ki
temele dinamittir
izmirlinin düşlerinde
şaşkın köpek balığı
antalyalı her gece
gergedan görur düşünde
erzurum'da kol başıdır
erzincan'da deli daylak
pir sultan yoldaşıdır sivas'ta
bir "kılıcı kanlı" van'da
mardin'de bir
gözükanlı kaçakçı
ah koçero
vah koçero
koçero eyvah!

gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin!
patron gazetelerinde yüksek tirajdır koçero
hükümet programlarında bir "nakl-i yekun"
kapitalist dış basında nobel'lik bir roman
politik sürtüşmelerde bir yılan hikayesi
diplomata sorarsanız
turistik bir serüven
kaymakama sorarsanız
"ahval-i adiye"den
sosyeteye sorarsanız
eğlenceli bir briç
sorarsanız bezirgan filimciye
gişelik bir senaryo
sorarsanız bürokrata
Atatürk'ün gardrobuna
tükürmüş biri
hümaniste sorarsanız
fransızca bilmeyen
montenyi'den anlamıyan
mitologya tragedya
humanizma helenizma
hiçbirinden çakmayan
bir yörüktür koçero!
ne anlar rönesanstan
ne anlar restorasyondan?
bir bazlama
bir uçkur
üç telli bir zımbırtıdır koçero!
sanki sırasımıydı dağlara tırmanmanın
demokratik tragedyayı uçuklatmanın
sanki sırası mıydı!

müfrezeler yürümüş dağ dağ
ve dere dere
kesmiş geçitleri korkunun silahları
bir tükenmez sermayedir koçero
haksiz yönetimlere!
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin
silah silah çatmayın o güzel kaslarınızı
koşturmayın şifreleri
telefonları
basar gibi tuz yarama
basmayın düğmelere
yürekleri hoplatmayın
güzel beyler
hanımlar
paralar girsin diyedir kalantor kasalara
toprak sömürülsün diyedir orta çağlarda
ışıksız kalsın diyedir bir koca ülke
karanlıkta boğazlaşsın diyedir güzel yüzlü insanlar
fabrikalar işçi yesin para kussun diyedir
kıyılar yağmalansın ormanlar çiftlikleşsin
bankalar yağ bağlasın tekeller et bağlasın
holdingler palazlansın ortaklıklar göbeklensin
bu rüzgar böyle essin
bu değirmen böyle donsun
bu çuvallar böyle dolsun diyedir
koçero'nun dağlarda medetsiz yalnızlığı!
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin
yeni değil bu hikaye
bu oyun eski oyun!
ah koçero
vah koçero
koçero eyvah!

bir akşam birdenbire bir can çıkar dağlara
bin kardaş bin acı bin ana
bin kerpiç bin harman bin açlık
bin yenge bin emmi bin dayı
bin zulüm bin acı ve bin karanlık
bir akşam birdenbire çıkar dağlara
bıyıkları terlememiş bin çocuk
bin aşık bin deli bin meczup
bin ekmeksiz bin issiz bin suçsuz
kil şalvar kurtlu çarık
naldöken mazıkıran dervişçatlatan
itburnu koyakgülü ahlatçalısı
bir aksam birdenbire çıkar dağlara
çökelekler yoğurtlar arpa bazlamaları
yalnayaklar gömleksizler dayanaksızlar
munzur'lar cilo'lar palandöken'ler
dersim'ler tunceli'ler bingöl'ler
tunceli'de mercan'lar ağrı bereketleri
tahtalı'lar toroslar ve binboğa'lar
bir aksam birdenbire çıkar dağlara

turistik bir gösteridir dağlara çıkmak
örneğin ağrı'lara
alpler'e sübhan'lara ant'lara
himalaya dağlarına derin asya'nın
klimancaro'nun tropik karlarına
turistik bir gösteridir dağlara çıkmak!
gelgör ki böyle yazmıyor bizim burda kitaplar
turistik diye göstermiyor dağları
turist diye vermiyor dağlara çıkanları
bir sürekli çıplaklıktır koçero
bir sürekli açlıktır
bir sürekli haksizliktir koçero
bir sürekli itilmişlik
koçero bir vazgeçiştir
koçero bir ilgisizlik
bin yıllık yoldan gelir
üstübaşı kan içinde
yorgun bir dilekçedir
bir arzuhal koçero
bir tanrı selamıdır
alınıp verilmemiş
görülmemiş bir hacettir koçero
çiğnenilip geçilmiş
ve sorulmamış
upuzun bir eyvahtır
upuzun bir pişmanlık
bir ünlemdir koçero
sığmaz okul kitaplarına
erzurum yaylasından
erzincan çukuruna
ve tecer dağlarından
harran cenderesine
bir uzun masaldır ki koçero
dağların dağlara yaşlandığı yerde anlatılır
geçitlerin geçitlere küstüğü oyaklarda
benek benek anlatılır
nakış nakış anlatılır
bıçak bıçak
kurşun kurşun
ve türkü türkü!
göğsü çapraz fişeklikli
bıyıkları kan içinde bir kara mavzerdir koçero
yatar türkülerde upuzun
ağıtlarda fidan fidan
koçero
bildirir hal-u ahvalini dört mevsim tanrısına
bildirir divanına
şaşırtılmaz adaletin:
"arkam sensin
kalam sensin
dağlar hey!"
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
alınıp incinmeyin!
koçero bir vatandır
yaşanılır boydan boya
koçero bir vatansızlık
bir dağlaşmış yalnızlıktır koçero
mavzerleşmiş bir haksizlik
yanıtsız bir dilekçe!
ben türkçe anlatamam
o kürtçe anlatamaz
farsça çıkmaz doruklara!
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
kan bulaşır ellerime
ben anlatamam!"
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst