Tanrı Kompleksi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan Tanrı Kompleksi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,469 kez görüntülenmiş, 31 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı Tanrı Kompleksi
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
En-el Hak ve Kendini Tanrı Sanmak(Tanrı Kompleksi) Arasındaki Fark Edilesi Elzem Çizgi

Neyse ki sıklıkla görülmese de bazı Mistik hezeyanlar (mystic delusions) kendilerinde ilahi bir güç bulunduğunu, Allah tarafından verilen belirli bir görev üslendiklerini, insanları doğru yola getirmekle görevli olduğuna, doğa üstü güçleri bulunduğuna inanmakla karakterize, paranoid sendromda, paranoyaklarda görülen hezeyanlar kümesi olarak karşımıza çıkmaktalar.

Benlik değer duygusu ve kendine güven abartılı yükselince (ego kabarması; grandiyözite = Grandiyöz (büyüklük) Hezeyanı olarak yansır.

Yine “Bipolar bozukluk” ta da bazıları kendini Allah sanacak kadar abartılı yanılsamalar yaşayabiliyor.

Hatta şizofreni hastalarının yattığı hastanelerde kendisini tanrı, peygamber, mehdi, evliya sanan hastalar hezeyanları vasıtasıyla iletişim kurabilme yeteneklerine de sahiptirler.

Peygamber olduğunu iddia eden bir hastanın çevresinde, onu gerçekten mehdi ve evliya sanan hastalar toplanabilir. Bu durumda “hezeyani iletişim”, büyük sorunlara yol açmadan mutlaka kesintiye uğratacak tedbirler alınması gereklidir.

Tanrı kompleksi, tıpkı Freud’un tanımladığı Ödip Kompleksi gibi tanı sınıflamalarında yer almaz.

Bu kavramı ilk kullanan Ernest Jones (1913-51) Essays in Applied Psycho-Analysis isimli kitabında kullanmış.

Tanrı Kompleksi popüler psikolojide ise şöyle tanımlanır:

Bir kişinin başka insanlardan ayrıcalık taşıdığı, yüksek kişisel yeteneğe sahip olduğu yönünde sürekli şişirilmiş duygular taşımasıdır.

Bu komplekse tutulan kişiler yanılmaz olduğu yönünde sarsılmaz inanç taşırlar. Karmaşık sorunlar ya da imkânsız görevler karşısında, kendilerinin hata veya başarısızlık olasılığının olmadığına inanırlar.

“Her şeyin en iyisini biz biliriz, bunu sizden öğrenecek değiliz” gibi cümleleri sık sık tekrarlarlar.

Böyle düşünen bir kişinin elbette başkalarıyla istişare etmek gibi bir davranış sergilemesi beklenemez.

Cerrahlık gibi bazı mesleklerde daha sık görüldüğü iddia edilen bu psikolojik durum genelde kendinde büyük güç vehmeden kişilerde görüldüğü belirtilir, özellikle Lider konumunda olanlarda….

Özellikle ölüm-yaşam kararlarında anahtar rolü oynayan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Edebiyatta, politikada, sanatta bunun örnekleri vardır.

Shakespeare’in Hamlet karakterinin Ödip kompleksinden ve aynı zamanda Tanrı kompleksinden mustarip olduğu söylenir.

Hamlet Claudius karakterini dua ederken öldürmemeyi tercih eder, böylece onun cennete gitmesine izin verdiğini iddia eder.

Hz İbrahim ve Nemrut ile ilgili anlatılarda da bu kompleks karşımıza çıkar. Hz İbrahim, “Benim Rabbim dirilten ve öldürendir deyince, Nemrut iki kişiyi çağırtarak, birisini öldürür, diğerini serbest bırakır ve “Ben de diriltip öldürüyorum” der. Hz İbrahim’in cevabı ibretliktir “O zaman güneşi batıdan doğur”.

Ehli Tasavvuftaki ‘En-el Hak’ tasavvuru hakikatin en üst derecesi olarak görülürken, hezeyanın en üst seviyesinin de yine Tanrılık sanrısı olması ilginçtir. Aradaki fark için Mevlana; “Firavun ‘enel hak’ (ben tanrıyım) dedi alçaldı, Hallacı Mansur kurtuldu “der.

(Hallacı Mansur, “En-el-Hak” dediğinde, demek istediği Tanrı’yı inkar etmek de değildi elbette. 922 yılında ‘En-el Hak’ derken de ‘Bir’lik halini idrak ettiğini anlatmak istiyordu büyük ihtimalle ama anlaşılamayarak idam edildi.

Bu ifade ‘Evren ve Tanrı tek gerçektir’ inanışına dayanarak söylenmiştir. “Evren Tanrıdan biçim almıştır. Ben de evrenin bir parçasıyım, o halde ben de tanrıdan bir parçayım” düşüncesinin en kısa biçimde ifade edilmiş halidir.Tıpkı nirvanaya ulaşan bir Buddhist gibi ,o da bir anlamda Arabi bakışı gibi «ben Tanrıyım» demektedir.

Zaten İbn Arabî’de insan-biçimli (antropomorfik) bir tanrı anlayışı yoktur, ama -Chodkiewicz ve Chittick’in deyimiyle -tanrı-biçimli (teomorfik) bir insan anlayışı vardır.

Tasavvuf araştırmacısı Toshihiko Izutsu ,İbn Arabi’nin Fusüs’undaki Anahtar-Kavramlar kitabında bu durumu şöyle ifade etmiş;

“Vahdet-i vücûd anlayışını yansıtan eserlerde görülen ‚İnsan Hak’tır‛ türünden önermelerin, aslında bu durumu vurgu*lamaya yönelik olduğu belirtilmekte, buna karşılık, insanın başta vücûb ve kıdem olmak üzere, Hak’tan ayrıldığı yönlere de vurgu yapılmaktadır: Hakk’ın varlığı kendindendir, şartsızdır, fakat insanın varlığı Hakk’tandır ve yaratılma şartına bağlıdır. Bir açıdan her ne kadar Hakk ile mahlûkat aynı sayılsalar da, sözü edilen bu fark aslî bir farktır”

Ene’l-hak (ben Tanrıyım) sözü ,ancak farklı tekamül seviyelerinden geçerek kamil insana dönüşebilen , Birlik Bilincine ulaşan ,Tanrı ile bütünleşebilen insanlar yani tüm bu aşamaları geçirmiş Hallacı Mansur,Bayezid-ı Bistami, Mevlana vs. gibi artık kendinden vazgeçmiş ve toplumun ne diyeceğini hiç mi hiç önemsemeyen kişilerin telafuz edebileceği bir söz iken günümüzde dini ve mistik, spiritüel maskelerin geçer akçe olmalarının da oluşturduğu cesaret ve muhtemelen yanı sıra da var olan ego şişkinliği ile -belki de tekamülünün ilk basamağında dahi olabilen kişilerce- dile pelesenk olmuş ve nihayetinde de anlam kaybına uğramıştır artık.

Bu sözü herkes rahatlıkla söyleyebilir.Fakat Mevlâna’nın son derece yalın bir şekilde ifade ettiği gibi ;

“Bilmek başka,
bulmak başka,
olmak başka….”

Hülya Tokdemir Reis / Radyobiyolog

-Alıntı-
 
Son düzenleme:

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
O hem aynı değil, hem başka değil. O bambaşka.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sanalmanikin tavsiyesi ile okuduğum maharajın ''ben o yum''dan anladığım kadarı ile varlığın birliği çok benzer Dijital. ama tabiki ikiside mantıksal bir temele oturtulamaz şeyler. Sanalmanikle nasıl anlaşamıyorsunuz anlamadım:)

Arabi sistemleştirmiştir vahdeti vucutu.

arabide paradoksa düşer ve bunu açıklayamaz. mutlak bir tanrı din gönderir mi? iyilik kötülük gibi bir ayrım mutlak tanrı için paradokstur.

arabide dünya hayaldir der. nedensizlikten sınırsızlıktan bahseder; diyorsunuz ya

tanrı hem A dır. hem A değildir

hem tenzih hem tesbih??

İslamın temellendirmesi böyle. bu sorunu; hem aşkın hemde içkin tanrı tanımı ile çözüyorlar. ikisine birden inanılması gerekir. ki aslında tanrı bilinemeze çıkıyor durum bana göre..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
nickim açık sayın Hülya Tokdemir Reis
buyrun gelin tartışalım
ve herhangi arama ile buluşursanız lütfen yazınız-mutlak;
eğer isterseniz tartışmak görüşmek-dertleşmek ve sohbetleşmek isteriz
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
nickim açık sayın Hülya Tokdemir Reis
buyrun gelin tartışalım
ve herhangi arama ile buluşursanız lütfen yazınız-mutlak;
eğer isterseniz tartışmak görüşmek-dertleşmek ve sohbetleşmek isteriz

her türlü yersin hülyayı sanalmanik:) entellektüel olarak yani :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
dostum nedir seni bu kadar kızdıran ve ne sormak isterdin çok merak ettim doğrusu..

mesaj ikilemiş o hade bunu değiştirelim;

varsın mistik deneyimlerin bir sanrının görüsünden/gölgesinden farkı olmasındı ve farkın varsın sanrı kadar sanrı olsundu ve bi şizofrenin sanrısı kadar açık olsundu;
hezeyan ifadesi bunu karşılamaz; eğretidir;
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
dostum nedir seni bu kadar kızdıran ve ne sormak isterdin çok merak ettim doğrusu..
okumadım ve mistik hezayan sözünde kaldım doğrusu; o sözün batışığında;
karşı batışığı var mı acaba? insanlar böyle keskin ve kusursuz yargıları türetir; bırakalım türetsinler
sormak istediğim ise garip; neye dayandığı

bu arada hoşgeldin yeniden
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
okumadım ve mistik hezayan sözünde kaldım doğrusu; o sözün batışığında;
karşı batışığı var mı acaba? insanlar böyle keskin ve kusursuz yargıları türetir; bırakalım türetsinler
sormak istediğim ise garip; neye dayandığı

bu arada hoşgeldin yeniden

Dijital bazı konularda kafasında kuruyor kuruyor sonrada düşüncelerinizi sadece bir yerinden tutup inanılmaz
sert yargılıyor veya keskin sonuçlara varıyor diyeyim. tek sana değil çoğumuza böyle..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
anladım,hassasiyetini geçmişteki sohbetlerimizden biraz anımsar gibiyim bu yüzden yorum yapmıyorum..

küllü nefsin hak..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sanalmanik;131180 neye dayandığı[/QUOTE' Alıntı:
hayır manikmiymiş ya da şizofreni; el insaf
bugün size komik gelebilir gülün

manik ya da şizofreni geçmişi varmı ilk sorum olacak

ikincisi ise olmasını ister mi?

üçüncüsü ise ne düşünüyor?

dördüncüsü ise bi aile tanığının yakının ya da eşini kendinin farketmez olmasını istermi?
beşincisi ise ne düşünür?

duygusal bi anomalinin altına ego hezeyanını nasıl giydirdi?

ki üç cümle okudum-pes

şizforeni gözlemi var mıymış?
tanıklığı var mıymış? (birinci el)
soru cevap dinamiği var mıymış; süreç sonrası var mıymış? aktif süreç; kaç tanık ve ben sustum arkadaşlar siz yazın düşünün;

Nash yaşıyor ve hala olmayan insanlar görüyor belki! ve bir oyun kuramcısı;

arkadaşlar bakın ben kendi baremime ya da moderasyonuma takılıyorum ve yazmıyorum bile;
ki yazacağım; azıcık

İlk cümle kimleri kapsıyor? kimleri dışlıyor neden?ayırdına nasıl varıyoruz? ben bu tartışmaların içien çekilmek -girmek istemiyorum kendi adıma;Freud adı orda;
Daha o baştan bilimsel bir yargı ise
A-Kutsal kitap getirdiğin iddia eden her arosyoneldir ya da oalbilir;
B-DÜnyadaki tüm din ve türevleri kutsal hezayanlar oalbilir;
C-bir mantık ve bilim bunu eleyemez
Bu cümle içinde barındırır;
ve yazmıyorum;
okuyun-düşünü-ne yaparsanız yapı nben nedne sinir olayım kime ne! ne istiyorsanız onu yapın
duygularıyla ve düşünceleriyle gelen gelsin, diyeceğini der diyeceğimizi deriz;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Dijital bazı konularda kafasında kuruyor kuruyor sonrada düşüncelerinizi sadece bir yerinden tutup inanılmaz
sert yargılıyor veya keskin sonuçlara varıyor diyeyim. tek sana değil çoğumuza böyle..
ben dijital'e darılmadım küsmedim
gücenmedim etmedim bi sorun yok
ben tekrar kendimi açmaktan
anlaşılmamaktan sadece;
ki bende de sorun olabilir neden olmasındı; ben böyle bi şey demedim ama ortada bi şey yok; anlaşılmaktan öte bi duvar koymadım
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
ben dijital'e darılmadım küsmedim
gücenmedim etmedim bi sorun yok
ben tekrar kendimi açmaktan
anlaşılmamaktan sadece;
ki bende de sorun olabilir neden olmasındı; ben böyle bi şey demedim ama ortada bi şey yok; anlaşılmaktan öte bi duvar koymadım

Arabi bile mantıksal zemine oturtamamış mutlak bir tanrının iyilik ve kötülük ayrımını. dijital bunu temellendirebilirse önünde eğilirim:) arabiye veya tasavufculara bu yüzden kafir demişitir gazali ve benzeri görüştekiler. arabi din karşıtı konuşmamıştır peygamberide kabul eder ışığım der. ancak onun felsefesi iyi-kötü veya tanrıya inan -inanma üzerine değil yetkin insan olma tanrının insanı olgunlaştırması yetkin insan olma yönünde yön göstermesi üzerine kurulu benim anladığım kadarı ile..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
şunu demek isteyeceğim o halde yeniden ve demek boynumun borcu;

varlık birliği yorumu bizim için bir mirastır ve bunun yanlış yorumlandığını düşünüyoruz (biz-kendi adımıza) ve konuda yorum sunmayı borç biliyoruz ve bu konuda düzeltmeye gitmeyeceğiz; bizim yorumumuz olarak bilinmeli;
açıktır

tümün tanrılığı -her şeyin tanrılığı ve herşeyin eşitliği ve özgür iradeliği-biraradalığı
Herkes ve herkes birbirine eşit sahip özgür iradeli varlıklardır ve tanrılardır, (tırnak içinde) -Tanrı biziz; herşey biziz;
bu ifade altında ne bir maharaj bulunur ne bir tanrı ne de sanal ne Yunus herkes bulunur

birlik ikilik değildir zaten, ikilik olmaz-ikinci olmaz ve ikinci yoktur; üçüncü hiç yoktur; sen ben yoktur sen ve ben hiç yoktur;

ya o vardır ya ben vardır ya sen vardır ya tanrı vardır farketmez adı da değişmez ;adının olmasının olmamasının da önemi yoktur
herşey tanrıdır demekle her şey bendir ya da sendir demekte eşittir; her şey brahmandır demekte;

ben sadece anlaşılmak istiyorum;

Yunus bunu eksik demiş görmüş sezmiş; Mansur onu dememiş bunu demiş benim konum değil; Öyledir değildir tarih bilir, yazıları var sadece elimde; Yazıları o mu yazdı; öyle biri yaşadı mı ben onu bilemem sormam da

sezmiş ise demiş ise ne mutlu; ama bize ne mutlu ondan kime ne o bütünde eryikim diyor
sorgulamaya bir dal bırakmış hepsi bu benim meramım

Bence bir farkedişin eseridir ve doğu kültürü ile paralelellik içermektedir; ve iyi bir incelemede -içten- bu görülecektir zaten ve ben bunu bir dost ağzıyla sunuyorm bu bir çatışma dinamiği değil dostlarım

BEn tanrıcı anti tanrıcı değilim ve olamam ve bende tanrılı idim geçmişte bunu yazdım;
8-10 yıl öncesine gider tanrı ahkamımı bulurum bende;
internet forumlarında da bulurum hem de kendi nicklerimle

bireysel olarak ego yüklemde (kendinlik aidiyeti ve tanrılık-üstünlük -görücülük sunanlar bizim en büyük karşıtımız olurdu aslında eğer o dinamiklere girseydik)
ben bunu zaten desteklerdim; ama böyle bir kaygımda -sunumda kalamdı aslında

varoluşun hiçbir dalını diğerine üstün biçmedik; farklıda; farklılıklar görü dedik; öyle yansıma
;
insan bedeninde yaşayan bizler-egolu-kusurlu ve eksik varlıklarız ben kendime bile don biçmedim-biçemem;

Bu konuda yapılan yorumlar çoğu zaman canımızı sıkıyor, buna dirençliyiz ya da duyarlıyız bu da bizim kimliğimiz; Çünkü tek dayanağımız bu felsefeler,birlik-varlık birliği-vahdet-sufizm doğu yolu ya da benzerleri

bizimde koruduğumuz bir doğru bilgi ya da yasa varsa -inandığımız- budur; Bunu söyleyeceğiz

ve bu yorum altında (yazı içerğine not) birinin egsunun tavan yapması ve birinin düşük olması birinin az bilmasi çok bilmesininde önemi yoktur; devinim vardır kalır; gözlem vardır kalır bize; öğrenem ve devinem vardır ve eğlence arayışı sadece; takılmama
bulnarla uğraşmak boş itir ve atalettir;
Eğer ben bunu sunuyorsam ya da savunuyorsam zaten en çirkini en görmezi ve en egolusu da ben olabileceğime ya da olduğuam dair kabul ya da sorgu barındırmalı değil miyim? sizce yapmadım mı? yoksa neden sunayım

haklı ve haksız yoktur; yargılanacak ve yargılayacak olan yoktur;

birdir çünkü;

şimdi yunus bunu demiş mi? demişse yunus demiş dememişse yunus dememiş;
Biz Yunus'u bu aktarımları destelemek için kullandık, Maharajıda öyle ve diğerlerini de;
Onlar ne demişlerse desinler; Öyle olsun, Sözleri varsa bizde madem olduğu gibi kalsın bende yorumlamayayım
istersem ve istersem tüm yorumlarımı da geri çekeyim
O halde ben kendi adıma benim varlık duyuşum bu diyeyim ya da varlık sunuşum ve ötesine varmayayım; Yunus'a Mansur'a kim ne derse desin; Nasıl yorumlarsa da yorumlasın o halde;

Bizim buradaki meselemiz tanrıyı bir ikinci olarak sunmak;
Eğer o kişilerin karşı gelişim-aidiyet ya da bilgi farklılık savladıklarını düşünüyorsak onları da savlamak ve miraslarını korumak boyunumuzun borcu ya da bilinci diyelim;
ya da tutunacak dal da bize o -onlar

Eğer bunu demiyorsa Yunus kim uzlaştıracak bizi ve konuşup bir yere varacağız;
Varmayacaksak zaten herkes vardığı yerde
benim bundan sorunum hiç mi hiç olamaz

eğer yunus öyle dememiştir kastetmemiştir ya da mansur ben ne bileyim belki de dememiştir kastetmemiştir diyedebilirim de ben ne farketsin-bilmeme ki; aynı çağda; aynı kafada ya da kafasının içidne kafa mı idim ben ki; benim ne haddime doğru

ama ben bunu kastediyorum o halde
onlar demiyorsa da ben diyorum o halde;
ben adıan değil sen adına-o adına- bu adıan ve şu adına;

biz ve siz ve herkes ve herşey eşit özgür özgün tanrılık matriksine sahiptir; içiçe
herkes ve herşey tanrıdır
tümvarolan tanrıdır

ben hiç bi şey değilim ve hiç bir iddiam sanım yoktur;
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Dijital bazı konularda kafasında kuruyor kuruyor sonrada düşüncelerinizi sadece bir yerinden tutup inanılmaz
sert yargılıyor veya keskin sonuçlara varıyor diyeyim. tek sana değil çoğumuza böyle..

Arabi bile mantıksal zemine oturtamamış mutlak bir tanrının iyilik ve kötülük ayrımını. dijital bunu temellendirebilirse önünde eğilirim:) arabiye veya tasavufculara bu yüzden kafir demişitir gazali ve benzeri görüştekiler. arabi din karşıtı konuşmamıştır peygamberide kabul eder ışığım der. ancak onun felsefesi iyi-kötü veya tanrıya inan -inanma üzerine değil yetkin insan olma tanrının insanı olgunlaştırması yetkin insan olma yönünde yön göstermesi üzerine kurulu benim anladığım kadarı ile..

ben dijital'e darılmadım küsmedim
gücenmedim etmedim bi sorun yok
ben tekrar kendimi açmaktan
anlaşılmamaktan sadece;
ki bende de sorun olabilir neden olmasındı; ben böyle bi şey demedim ama ortada bi şey yok; anlaşılmaktan öte bi duvar koymadım

@donkişot

Lakabıma yönelik yorumunu şiddetle kınıyorum.:smile:Okuyucunun yazarı hedef alan paylaşımları, okuyucunun bilinç düzeyinin henüz o bilgileri alma kapasitesine ulaşmamış olduğunun göstergesidir.:smile:(@evrensel-insan dan ders aldığımı unuttun galiba:smile:)

Şaka bir yana yazılı iletişim ortamında bazı yanlış anlaşılmalar olması normaldir. Yazı ile kendini doğru ifade edebilmek çok zordur. [MENTION=4591]sanalmanik[/MENTION] e biraz ön yargılı yaklaşmış olabilirim çünkü Hallac ve diğer Arabi, Yunus, Mevlana v.s. çok sevdiğim kişilerdir ve söylediklerinin özünde fark yok fakat ifade şekilleri farklıdır. Rocky Balboa ile Hallac-ı Mansur'u aynı cümle içinde görünce de önemli bir değeri değersizleştirme olarak algıladığım için sert bir tavır takınmış olabilirim fakat bize de öyle davranıyor demişsin ya gören de üyeleri yerden yere vuruyorum sanacak:smile:

Aslında dini ve siyasi konularda hiç görüş bildirmemek bana göre daha mantıklı neden derseniz siyasi konular ortamı çok geriyor, dini konularda ise inanmayanlara kaynak sunmak çok zor inanana da inandığından başka kaynak sunmak daha da zor yani kısacası çok derin araştırmaları sunsan bile karşı taraf o bilgi ile ilk kez karşılaştığı için paylaştığını saçmalık kabul edip, elinin tersi ile itiyor.

Arabi de aynı şeyi ifade etmiştir, Yunus da Halac da Mevlana da fakat tek tek detaylıca araştırmadan bu benzerliği birilerinin anlatımı ile görmek çok zordur. Tanrılık sizin tabirinizle benim tabirimle yaratıcılık iddiaları hiç olmamıştır bunu yazmaya mecburum çünkü yazmazsam vicdan azabı çekerim.

[MENTION=4591]sanalmanik[/MENTION] i de yanlış anlamış olabilirim, ön yargılı yaklaşmışımdır v.s. sonuçta ortada bir sorun yok benim açımdan. Bu yazıyı eklediğim kişinin yazdığı siteyi de özel mesaj atacağım sanalmanik e o kişiye sorularını yöneltsin tabi cevap yazar yazmaz bilmiyorum çünkü kitabını okuduğum bazı yazarlara sorduğum sorulara bile halen cevap bekliyorum.:smile:

Hallac-ı Mansur benim için o kadar değerli ki bunu anlatmaya kelime bulamıyorum tabi diğerleri de öyle ama Hallac'ın uğradığı haksızlık hep çok üzer beni...
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63

Arabi de aynı şeyi ifade etmiştir, Yunus da Halac da Mevlana da fakat tek tek detaylıca araştırmadan bu benzerliği birilerinin anlatımı ile görmek çok zordur. Tanrılık sizin tabirinizle benim tabirimle yaratıcılık iddiaları hiç olmamıştır bunu yazmaya mecburum çünkü yazmazsam vicdan azabı çekerim.

Tanrı nasıl yaratıyor? /yoktan mı var ediyor (ayrı mı yaratıyor) ? kendi varlığı içinde mi yaratıyor?


Madem Sanalmanikle tartışmaya girdin Hallacın bu konudaki görüşlerinden anladıklarını paylaşman gerekiyor bence.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
tanrı "try or not try" ("try not do or do not")daki gibi yaratır ve daha yarattığını bilmeden yaratır ve yarattıktan sonra tanrı olur
ve tanrı olduğunun farkına varırken ve vardığı esnada (ve vardıktan sonra da) birbirine katar ortalığı kim olduğunu ve ne yaptığını yapacağını (bulmaya çalışır) bulana kadar;


a-kendi tanrısını aramaya başlar; ama bulamadığında ise tanrı olmadığına karar verir;

daha sonrası açıktır zaten /yorumsuz?
ama bir soru bırakalım o halde;

şimdi acaba cümel "a" daki tanrı kendi tanrısı olmadığına mı karar verir? kendisi tanrı olmadığına mı?

-

çocuk babaya seslenir
baba çizgi film aç;
bilgisayarda çiki çilim aç

babadan oğla ise bir deyiş;
gökyüzünde tanrı aç!

--

düşünmekten kim ölmüş? ama kim?
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Tanrı nasıl yaratıyor? /yoktan mı var ediyor (ayrı mı yaratıyor) ? kendi varlığı içinde mi yaratıyor?


Madem Sanalmanikle tartışmaya girdin Hallacın bu konudaki görüşlerinden anladıklarını paylaşman gerekiyor bence.

Diğer başlıkta paylaşmıştım zaten ama kısaca özetleyeyim;

Yaradan kimi seçerse ondan görünebilir. "Hak" esmasının Hallac üzerinden dile gelişiydi "En-el Hak" yoksa tanrılık-yaratıcılık iddiası değildi. Yaradan dışında gerçeklik yoktur, herşey illizyon ve gölgedir. Biz insanlar benlik iddiasında bulunup, Azazil'e yakınlaşırız oysaki ben diye Yaradan'dan ayrı-gayrı bir durum yoktur. Azazil de benlik iddia etmiş ve Yaradan'a karşı gelmiş, yarattılanı yani insanı Yaradan'dan ayrı görmüştür. Ona secde etmemiştir.

Kendi varlığı içinde mi yaratıyor? demişsin; "O" diye tabir edilen ve hiç bir sıfatla adlandırılamayan Yaradan yokluktan varlığa nasıl geçmiştir bunu idrak edebilen hiç bir insan yeryüzünde yaşamamıştır. Varlık olan bizler yokluğu bilemeyiz. Yaradan'ın yansımasıyız fakat gölgelerin gölgesi bir yansıma bu yani asla O değiliz fakat O'ndan bir parçayız. Bu sebeple bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüştür diye bir söz vardır çok da doğrudur kim ne yaparsa sadece kendine dolayısı ile rabbine yapar. Rab ile Yaradan aynı şey değildir. Yaradan'ın alt kademelere indikçe görev verdiği ruhsal varlıklar vardır. Ruhsal varlıkların bazıları Rab yani öğreticilikle görevlidir. Tanrı ve Rab bazen aynı anlamda kullanılabilir.Tanrı kelimesine zamanla öyle bir anlam yüklenmiş ki Tanrı dendiği zaman Yaratıcı zannediliyor. Hz. İsa Tanrı'nın oğluyum derken bağlı bulunduğu planı anlatmaya çalıştı fakat o dönemde kim anlayabilirdi ki şu an bile anlayabilen çok az insan var.

Hallac bu sırrı erken ifşa etti ve canı ile ödedi fakat öldürülmüden önce yaşadığı onca zulme rağmen bir tek kötü söz de etmedi çünkü biliyordu ki hayır da şer de Allah'dan ve o insanlar gerçekleri göremiyor...zaten o mertebeye ermiş birisi kin de duyamaz.

Kısacası Hallac-ı Mansur bir Hak şehididir.


 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Eyvallah [MENTION=4293]dijital[/MENTION]. ama yazdıklarından hiç birşey anlamadım :(
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst