Tanrı Kavramının Çözümlenmesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Tanrı Kavramının Çözümlenmesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,260 kez görüntülenmiş, 87 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Tanrı Kavramının Çözümlenmesi
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Raphael

rheparsia

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Haz 2021
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Konum
istanbul
Öncelikle hoşbuldum
Panteist ve pandeist yaklaşımlarda tanrıyla evreni içkin hale getiren bütünlük, bazı çıkmazlara sebebiyet verir. Ezeliyet ve ebediyet kavramlarını maddeye indirgemek, bazı butunsellik ve oluşum süreçlerinin ayrışan noktalarının tespitini gerekli kılabilir. Bu noktada aşkın+ickin panenteist yaklaşım bazı problemlerde daha çözümkar davranabilir.
Kavramlara bir bütünluk addetmek istiyorsunuz ancak, bu, evrendeki bazı dualist yapıları cevapsız bırakıyor. Çünkü evrende zıtlıkların meydana getirdiği bir çeşit dualist yapı var ve bu mikro evrenin negatif-pozitif yaklaşımından makro evrene kadar her yerde görülebilir. Iyilik ve kötülük zıtlığıda bu yaklaşımın metafizik boyutu kapsamında degerlendirilebilir. Ele alacağımız her kavram bu şekilde bir karşıtlığı kapsar ve özgürlük kavramının tanımını metafiziki boyutta maddeye indirgeyerek kısıtlılığını sunar. Bu noktada içkin ve sonsuz yapı, ya bir tür boyuta aşkın olmalı ya da maddesel evrenin gözlemi dışında bulunmalıdır. Panenteizm bize bu noktada sudur teorisini sunabilir, ancak bu aşkın varlık değerlendirilmesi mümkün olmayan bir tavır sunacaksa oradan pekala negatif teolojiye geçebiliriz. Bu noktada teizm sizin yorumladığınız tavrın dışına çıkar.
Zamanın b teorisi, sonsuzluk kavramını farklı bir şekilde ele alıp, dongusel bir ezeliyet kavramı sunabilir ancak daha önce belirttiğimiz gibi, bu, süreç kapsamında değerlendirildiginde bazı çıkmazlara sebebiyet verebilir. Çünkü zamanın aynındalığı sürec kapsamında bir illuzyon ise sonuclar bagimsiz nedenlere aşkın olarak bir tür metafiziki ve anlamlaştirılması mümkün olmayan tavır sergiler. Mesela kozmolojik argumanın sunduğu zamanda sonsuz geriye akım meselesi bu sekilde çözüme kavusabilir mi, bu hala ciddi bir problem bence.

Gelelim c) maddesine, Bence insan aklını ve bilimini kucumsuyorsunuz. Sizinle bir belgesel paylasacağım, bu belgesel mısır piramitleri üzerinden ancak aynı zamanda baalbek ile de ilintili ve sonda küçükte olsa buradan da bahsediliyor. Tamamen objektif olarak izleyip yorumlamanızı istiyorum, bu bilimsel ve kanıtlara dayanan bir çalısmadır ve bir çok seyi açıklamaktadır.
Bunun dısında kesinlikle haddime değildir ama, kasyopya celselerinden bahsettiniz, Youtube'da ardemus kalimina isimli bir kanal var belki denk geldiniz, bunların ortak yanı üst bir güçten mesajlar alarak toplumu aydınlatma cabasında olduğunu söylerler. En büyuk kozlarıda bilinmeyen tarih uzerinden yürüyerek açıklanamayan gizemleri mitolojik tanrılara addederek bir zamanlar yeryuzunde oldugunu ve sonra gittiklerini belirtirler. Panteizm benzeri mantık üzerinden bir evren tasarlarlar. Bu gibilere inanmamanızi tavsiye ederim, ama dedigim gibi tercih sizindir
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ezeliyet ve ebediyet kavramlarını maddeye indirgemek,
Öncelikle ezeliyet kavramını aslında herhangi bir tekilliğe indirgemiyorum. Varolan herşeyin türemeksizin ezeli oluşundan sözediyorum...
Panteist ve pandeist yaklaşımlarda tanrıyla evreni içkin hale getiren bütünlük, bazı çıkmazlara sebebiyet verir. Ezeliyet ve ebediyet kavramlarını maddeye indirgemek, bazı butunsellik ve oluşum süreçlerinin ayrışan noktalarının tespitini gerekli kılabilir. Bu noktada aşkın+ickin panenteist yaklaşım bazı problemlerde daha çözümkar davranabilir.
Öncelikle ben kendimi panteizm ya da pandeizm üzerinden tanımlayan biri değilim ancak kozmolojinin ve gerçekliğin açıklanması anlamında panteizm/pandeizm ve yine evrimleşmiş ölümlü-sonlu tanrılar anlamında politeizme yakın olduğumu ya da kısmen sıcak baktığımı ve kendi yorumlamalarım dahilinde kısmen katıldığımı söylerim: Bunu kabaca monoteizmin eleştirilmesi olarak alıyorum.
Ama şunu da diyebilirim aşkın ve üstün varlık yok diyen naturalizme de bu anlamda katılabilirim

Zamanın b teorisi, sonsuzluk kavramını farklı bir şekilde ele alıp, dongusel bir ezeliyet kavramı sunabilir
Demek istediğim aslında kabaca bu ama ezeliyetin döngüselliği değil de, ezeliyet kavramı içinde oluşun-oluşların döngüselliği

Gelelim c) maddesine, Bence insan aklını ve bilimini kucumsuyorsunuz.

Aklını hayır, bilimi ise evet ve hayır. Doğru kavram küçümseme değil. İnsanın bilimi insan tekinin özgürlüğünde üretilmiyor. Bilim ve bilgi otorite tarafında denetlenir. Bilimin işvereni olmaz akademiler özgür olmalı.

Sizinle bir belgesel paylasacağım, bu belgesel mısır piramitleri üzerinden ancak aynı zamanda baalbek ile de ilintili ve sonda küçükte olsa buradan da bahsediliyor. Tamamen objektif olarak izleyip yorumlamanızı istiyorum, bu bilimsel ve kanıtlara dayanan bir çalısmadır ve bir çok seyi açıklamaktadır.
Bunu zaman kaybı olarak görsem de nezaketen bir inceleyeceğim.

Bunun dısında kesinlikle haddime değildir ama, kasyopya celselerinden bahsettiniz, Youtube'da ardemus kalimina isimli bir kanal var belki denk geldiniz, bunların ortak yanı üst bir güçten mesajlar alarak toplumu aydınlatma cabasında olduğunu söylerler. En büyuk kozlarıda bilinmeyen tarih uzerinden yürüyerek açıklanamayan gizemleri mitolojik tanrılara addederek bir zamanlar yeryuzunde oldugunu ve sonra gittiklerini belirtirler. Panteizm benzeri mantık üzerinden bir evren tasarlarlar. Bu gibilere inanmamanızi tavsiye ederim, ama dedigim gibi tercih sizindir

Ardemus'u (şu an siz deyince açıp) profil fotografını görür görmez kapatma ihtiyacı duydum

Ardemus gibilere inanmamanızı tavsiye ederim, aslında hiçbir şeye inanmayın bunu ben de tavsiye ederim
 
Son düzenleme:

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Çok tanrıları teke indirmekle bir şey değişmemiştir, çünkü çok tanrı inancında da bir baş tanrı ve yardımcı tanrılar vardır. Tanrıyı teke indirmekle yardımcı tanrılar sadece melek olarak adlandırılmıştır, başka bir fark yok.

Zararı ise çok fazla olmuştur, çünkü tek bırakılan tanrı aşırı otoriter olarak tanımlanmış ve bu da diktatörlükleri doğurmuştur. Tanrının vekiliyim diyen diktatörlük kurmuştur.

Tarihte en kötü fikir dinlerin icadı, ikinci kötü fikir tek tanrı inancıdır.
 

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
Tanrı aslında "kök Tengri" demektir. Eski Türkler onun tahta putunu yapıp yurdun içine koyarlarmış. İslamiyete geçtikten sonra da ikonasını yapıp yurdun içine koyarlarmış.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı aslında "kök Tengri" demektir.

Bu sözcük vikipedi de "dengri" mogolca "denger etseg" karşılığı bulunur;
Deng/denk/denlik köküne gider

tenker-denker de diyebilirdin yakın olurdu:
Caner güler gibi düşün
Çağrı gibi düşün bak
ama kök 'denk'

eğer kök tanrıysa

denklemin kökü, denkliği kökü ya da kökün denkliği ,denkleşmesi ya da denkleştiren, denk olan vb anlamlarına gelirdi.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Tanrı aslında "kök Tengri" demektir. Eski Türkler onun tahta putunu yapıp yurdun içine koyarlarmış. İslamiyete geçtikten sonra da ikonasını yapıp yurdun içine koyarlarmış.
Kök Tengri tahta putu veya ikonasının resmi varsa paylaşabilir misin?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst