Suur Maddeyi Etkiliyor

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Araştırmalar kategorisinde phi tarafından oluşturulan Suur Maddeyi Etkiliyor başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,559 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Araştırmalar
Konu Başlığı Suur Maddeyi Etkiliyor
Konbuyu başlatan phi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan phi

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Şuurumuzun insanların düşünceleri ve davranışları üzerinde, bitkisel yaşam, DNA, kuantum nesneleri, suyun molekül yapısı ve hatta elektrik akımlarının akışı üzerinde çeşitli etkileri olduğu kanıtlandı. 40’tan fazla çalışmada elde edilen bulgular oldukça çok sayıda ve birbirinden ayrı olarak dua ve meditasyon uygulamaları yapan insanların çok uzak mesafelerden bile diğer bazı kişilerin üzerinde sağlık ve yararlı davranışlar oluşturmak bakımından önemli bir rol oynadıklarını ortaya çıkardı. Uzaktan odaklanmanın biyolojik olduğu kadar elektronik sistemler üzerindeki etkisi 500’den fazla çalışmada etkili oldu. Birbirinden izole edilmiş ve biyolojik kontrol altındaki bu insanlar daha sonra düşüncelerini ve deneyimlerini paylaştılar. 39 benzer çalışmanın meta analizi bu sonuçların tesadüfen olma ihtimalinin trilyonda bir olduğunu ortaya çıkardı. Aynı zamanda, Charles Honorton tarafından Princeton-New Jersey’deki Psikofizik Araştırma Laboratuvarlarında yayınlanan buna benzer onbir çalışmada da sürekli ortaya çıkan şu oldu ki, insanlar mekânsal olarak ayrıyken, korunmuş bir ortamda düşünce ve imajlarını paylaşabiliyorlar. Ünlü ve şüpheci bazı bilimadamları da, Honorton’un çalışmalarının ve yirmisekiz diğer benzer çalışmanın ancak trilyonda bir ihtimalle tesadüf olabilecek sonuçları ortaya koyduğunu kabul ettiler.

Acaba hangi noktada yaratılışla olan reddedilemez bağlantımızı şüpheciliğe teslim ediyoruz? Bizler Batı toplumlarının verdiği ve kalplerimizde nefret ve kızgınlıkla dolaşsak da bunun dünyayı etkilemeyeceğini öğreten bir eğitimi aldık. Şu anda ise bunun doğru olmadığının bilimsel kanıtına sahibiz. Bizler birbirimizden ayrı değiliz. Her ne kadar farklı düşüncelere, hırslara ve isteklere sahip olsak da; her ne kadar farklı birer kimlik, ego ve bedene sahip olarak görünsek de bizler enerjetik, ruhsal, kuantum anlamlarında gerçek bir bütün halinde bulunuyoruz. Bu, insanlığın ilk aydınlanmaya başladığı zamandan beri sezgisel olarak bilinen birşeydi. Bu içsel bilgeliğe, daha evrensel birşeyin yansıması olduğumuz, daha büyük bir bütünün bir parçası olduğumuz bilgisine zaten sahiptik gibi görünüyor. Peki, bunu entelektüel olarak anlayan ama uygulamayan insan ne derece iyi biri olabilir? Kanıtlandığı halde gerçeği ve sezgilerini kasti olarak görmezden gelmeyi seçen ve kişisel rahatı için evrensel bir sevgiyi ihmal eden biri ne kadar iyi olabilir? Siz kendi kimliğinizi tanıdıkça, o kimlik parmaklarınızın arasından kayar gider. Duyarsızlık kendini yükümlülüğe dönüştürür. Başkasını sevmek kendinizi sevmek demektir. Başkasına hizmet etmek, kendinize hizmet etmektir. Sadece kendinize değil, herşey olana hizmet etmektir…

Bilim Prekognisyon’u Kabul Ediyor (Prekognisyon: Olayları Önceden Hissetme Yeteneği)

Yeni ve ilginç bir çalışmanın gösterdiğine göre, zihinlerimiz gelecek olayları gerçekleşmeden 2-10 saniye önce hissedebiliyor. Bu çalışma “Görünüşe Göre Tahmin Edilemeyen bir Tetikleyicinin ardından Gerçekleşen Tahmin Etmeye Yönelik Fizyolojik Tahmin: Bir Meta Analiz” olarak isimlendiriliyor ve zihnimizin gerçekte geleceğe yönelik olarak olay gerçekleşmeden ve sizin haberiniz bile olmadan önce enerjetik bir reaksiyon verdiğini göstermektedir. Çalışmayı yapanlar şu açıklamayı yapmaktadır: “Bu meta analizin sonuçları belirgin bir etkiyi göstermektedir ancak bunu neyin açıkladığı konusunda emin değiliz. Ana görüşümüz şudur ki; zihnin psişik yönlerini ve beynin paranormal yeteneklerini ispatlayan, bilimsel olarak tutarlılığı olan çalışmalarımız var”. Birşeyin gerçekleşmesinden önce ona ilişkin bir düşüncenizin olması durumunda bunun sebebi beyninizin bizim ölçebileceğimiz bir şekilde enerjetik olarak bunu hissetmesidir. Bu epifiz beziyle ya da şuur alanıyla açıklanabilir mi? Yoksa gerçekte zaman lineer değil mi?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst