Suphecilik ve Kesinlikten "Arinmis" Bilimsel Yanasim

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Makaleler kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Suphecilik ve Kesinlikten \"Arinmis\" Bilimsel Yanasim başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,629 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Makaleler
Konu Başlığı Suphecilik ve Kesinlikten \"Arinmis\" Bilimsel Yanasim
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Suphecilik de, kesinlik te bilimsel olmayan aklin ideolojik/metafizik/etik/inancsal kendine dogruladigi bakis acilaridir.

Bilimin bilimselligi, varliksal/ideolojik/inancsal olarak konuya yanasmadigindan ve fenomenin sadece gozlemini dile getirdiginden, hem suphecilik, hem de kesinlikten arinmis durumdadir.

Bilimsel bakis acisinin ve metodunun supheci olmamasi olgusuna dayanir. Cunku bir olgu (fact) teorisi test edilmis ve evrensel onay almis bir bilgidir.

Bilimsel bakis acisinin ve metodunun kesinlikci olmamasi da yanlislanabilirlige dayanir. Yani herhangi bir olgulasmis bilgi, baska bir gozlem, deney, olcum v.s. ile yanlislanabilir ve yeni olgu ortaya konabilir.

Iste bilimin bu bilimselligi, bilimsel bakisacisini; her turlu, metafizigin, ontolojik ve teolojik tartiusmasindan, inanc ve/veya inancsizlik sabitliginden ve kesinliginden bunlarin tartismasindan ayni sekilde insanoglu yapilandirilmisligi olan her turlu etik yonlendirim vce yaptirimlarin inancsal/ideolojik kesinlik tartismasindan ayri ve farkli kilar.

Cunku bilim once gozlemler, sonra numenal yetisini kullanir. Aksine tum akilcilik yanasimlari, once numenal yetisinin kavramini, degerini, verisini v.s. ortaya atar; ondan sonra onu gozlemin somutluguna, sistemine, duzenine ve kurum ve kurumlasmasina tasir.

Buradaki sorun da tasinanin, yine aklin ideoloijik/inancsal dogrusal degerlendirmesiyle, o olup olmadigi tartismasidir.

Mesela demokrasinin bir ortamda var olup olmadigi tartismasi iste aklin bu islerligi sonucu olumlu ya da olumsuz bir tesbit kazanir.

Bilim, bilimsel olarak gozlem yerine numenal yetiden yola ciksa bile, yani bir hipotez, sentez, teori v.s. bunu gozlemletmek ve ortaya atilan teorisini de test edilebilir bir sekilde ortaya koymak ve olgulastirmak durumundadir. Ayni sekilde yanlislanabilirligi baki kalmak sartiyla.

Iste genelde bilimin bilimselligi gozlem ile yola cikar ve bu gozlem, onceki olgulasmis verilere, bulgulara ve kuramlara dayanir. Burada bilimin, yeni bir kuram, teori, hipotez v.s. ile yola cikmasi, ancak o "bilimsel" soyut yanasimin, gozleme ve olguya gecebilmesi ile mumkundur.

Iste bu temelde, bilimin bilimselligi ister soyuttan, ister somuttan baslasin; bilimselligi belirliyen olgu ve yanlislanabilirligin, bilimsel builginin her turlu ufkunu ozgurlestirmesidir.

Iste bu ozgurluk, bilimsel tum olgu ve cesitli disiplin axiom, maxim, postulat ve belgitlerinin de bir gozlem ile yanlislanabilecegi olanagini her zaman acik birakir. Iste bu nedenden bilimsel bakis acisinda, akilciligin supheciligine ve kesinligine yer yoktur.

Tabiki bu bilimsellik icin ve gecerliligi icin bir olcuttur. Bilim kisisinin kendi her turlu bilimsel olmayan degerleri olabilir ve olmasi da dogaldir. Onemli olan bilim kisisinin bilimsel bir aciklama ve calisma yaparken, bunlari qua felsefesi temelinde calisma disi birakmasidir. Ya da bilimsel bir bilgi olarak degil, kendi kisisel dusuncesi/inanci/ideolojisi v.s. olarak aciklamalidir.

Cunku tarih bize her zaman, bilim kisilerinin bu iyi niyetinin ve dobra doburlugunun bilimsel olmayan her turlu akil cikarcisi olan beyinlerce su istismar edildigini ve duygu akil somurusu olarak kullanildigini gostermistir.

Darwin'in sosyal darwinizmi yaratan ve carpitilan aciklamasi, her turlu biyolojik bir olgunun dusunceye tasinarak irkciligin, asil kanligin, kafatasi ayrimciliginin ve son olarak DNA ayrimciliginin yapilmasi, genin bencillik algisi ve en son Hawking'in kendi kisisel tanrisini, bilimin yasalari ile ozdeslestirmesi, her zaman dogal zihniyet icin bir dogallik ve "bilimsellik" kisvesi altinda bir cikar araci haline getirilmistir.

Iste bilhassa bilimin bu kullanimini cok iyi algilamak, bilince cikarmak ve farkina varmak gerekir. Bu da her turlu aciklamanin, kimden gelirse gelsin, bilimsel olup olmadiginin bilgisi ve algisi olarak sorgulanmasini getirir.

"Bunu ....soyluyorsa, bu mutlaka bilimseldir" yanasimi, dogal zihniyetin cikarci dusunce ve sisteminin "ekmegine yag surmekten" baska da bir sey degildir.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Başarılı bir yazı.Fakat benim tarafımdan sorulacak sorular var.Şüpheciliği kenara bırakırsam,kesinlik anlamında yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum.Aslında 'kesinlik' kelimesinin anlamını ortaya koymak gerekebilir.Bu her dilde farklı olacaktır.Sizinde sıkça bahsettiğiniz yapılandırmacılık.Ama bizim dilimizde ki kesinlik anlamı tdk şöyle açıklıyor:'Bir bilginin, bir kanaatin şüpheye düşmeden onaylanması durumu .' Kavramsal olarak ele almak istiyorum.Şüpheye düşemeyecek bilgi kesindir.Bu tanımdan bu çıkarım çıkıyor.O halde bilimsel kanunların şüpheye düşmeyecek bilgiler olduğunu düşünürsek bu kanunlar kesindir.Ama bilimsel yaklaşımın gereği gelişebilir.Bu gelişebilirlik önceyi kapsayıcı bir gelişim olduğundan önceki bilgi kesin değildi çıkarımı bana hatalı geliyor.Burada ki ince ayrım kapsayıcılık olmalı.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Başarılı bir yazı.Fakat benim tarafımdan sorulacak sorular var.Şüpheciliği kenara bırakırsam,kesinlik anlamında yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum.Aslında 'kesinlik' kelimesinin anlamını ortaya koymak gerekebilir.Bu her dilde farklı olacaktır.Sizinde sıkça bahsettiğiniz yapılandırmacılık.Ama bizim dilimizde ki kesinlik anlamı tdk şöyle açıklıyor:'Bir bilginin, bir kanaatin şüpheye düşmeden onaylanması durumu .' Kavramsal olarak ele almak istiyorum.Şüpheye düşemeyecek bilgi kesindir.Bu tanımdan bu çıkarım çıkıyor.O halde bilimsel kanunların şüpheye düşmeyecek bilgiler olduğunu düşünürsek bu kanunlar kesindir.Ama bilimsel yaklaşımın gereği gelişebilir.Bu gelişebilirlik önceyi kapsayıcı bir gelişim olduğundan önceki bilgi kesin değildi çıkarımı bana hatalı geliyor.Burada ki ince ayrım kapsayıcılık olmalı.

Evet dedigin gibi, kesinligin anlam ve icerigi cok iyi algilanmasi gerekir. Birincisi bilimdeki bilimsel olan kesinlik, olgudur. Kesinlik, mutlaklik, sabit, degismez v.s. temelle anlamlari icermesi adina, bilimin bilimselligine ters duser. Mesela hukukta kesinlik delildir. Iste her halukarda bu kesinlikler ve gecerlilikleri yanlislanabilene veya delilin curetelebilmesine kadar gecerlidir. Yani kesinlik, sarta, zamana, duruma, bulguya, kurama, gozleme, algiya, bilgiye v.s. baglidir. Yani bir yerde kesinlik, yanlislanabilene kadar gecerlidir. Buradfa bir validity, yani gecerlilik sart ve durumu devrededir. Yani kesinlik mutlak, degismez ve sabit degildir.

Felsefe de kesinlik, yani certainty; everlasting, obsolute ve ultimate kelimeleriyler ifadeedilir. Tum bu ifadeler, bilimsel uncertainty'yi yani yanlislanabilirligi icermez.

Eski klasik bilimde, bilimsellik ispat, kanit v.s. olarak algilaniyordu. Boylece tum varliksal ve etik ideolojiler inanclar, kendi dogrularini ispat etmek adina guce veotoriteyi ele gecirme mucadelelerine yoneliyorlardi. Halbuki yeni bilimsellik anlayisi, ispattan ziyade, herseyin gecerliliginin yanlislanabilene kadar oldugunu ortaya koydu. Iste insanoglu beyninin bu numenal cikisi, post modernizmi getirdi. Burada da sorun, oteki uca savrulmak oldu, yani gecerlilik atlandi. Zaten aklin sorunu uclarda olmasindan kaynaklanir, ya iddia eder ya da itiraz eder. Algilamak, anlamaya calismak, sorgulamak v.s. dusuncenin isidir.

Iste bilimi her yonuyle, inanctan ayiran da bu gecerlilik olgusudur. Cunku inancta ve ideolojide kesinlik mutlaktir. Yani gecerliligi sonsuza kadardir. Ustelik bu mutlakin yanlislanabilirlik olanagi yoktur, yani gozlem vermez. Inancsal/ideolojik dogrular uzerine kurulur. Iste o yuzden inanclar sabit, bilmek degiskendir.

Iste burada bilimselligin, eski ve yeni post modernizme olan farkini ciok iyi algilamak gerekiyor. Cunku akilciligin supheciligi de, kesinligi de bir kisir dongudur. Yani kesinlik suphelenene kadardir, ama suphenin sonu yeni bir kesinliktir. Ustelik suophe de kesinlikte akilcidir ve bilimsel bir olgu degildir. Yani elde bir veri yoktur. O yuzden kesinligin, mutlakligi, degismez ve sabitligi ile kesinligin, gecerliligi ve yanlislanabilirligi degiskenligini ve farkini cok iyi algilamak gerekiyor.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst