Spor Felsefesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Akımları kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Spor Felsefesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,256 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Akımları
Konu Başlığı Spor Felsefesi
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan mavimor

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Spor Felsefesi

Spor Felsefesi ülkemiz için yeni bir konudur. Spor Bilimi’nin ülkemizdeki tarihine göz attığınızda Spor Bilimi’nin ilk anından itibaren Spor Felsefesi konusunun da gündeme getirildiğini görebilirsiniz.

Şimdi, bu alanda bazı soruları yanıtlamaya çalışalım.

1. Spor Felsefesi nedir?

Spor felsefesi spor ile ilgili olan felsefe çalışmasıdır. Dolayısıyla spor felsefesi iki disiplinli bir çalışmasıdır. İçinde : hem felsefe, hem de spor bulunmaktadır. Fakat, çalışma felsefe ağırlıklıdır. Burada öncelikle felsefenin ne olduğu üzerine aydınlanalım.

Felsefe nedir?

Felsefe en genel belirleme ile bir bilgi üretme etkinliğidir. Felsefenin ürettiği bilgiler, diğer bilgilerimizden örneğin günlük yaşama bilgilerinden, bilimsel bilgiden, teknolojik bilgiden, sanat bilgisinden,dinsel bilgiden ayrıdır. Felsefe bilgileri varolan şeylerin değişmeyen, hep aynı kalan yanları ile ilgilidir. Örneğin pekçok varlık vardır. Canlı varlıklar, cansız varlıklar, manevi varlıkşar, sembolik varlıklar. Bu varlıkların birbiri ile ilişkileri vardır.Bu varlıklar değişirler.Peki bu varlıkların hepsinde değişmeyen, hep aynı olan(varlık) nedir? Felsefe bunu sorar. Bunu yanıtlayabilmek için de tek tek varolanlarla ilgili ortaya konulan bütün bilgilerden yararlanarak daha yüksek bir bilgi üretir. Bu bilgi felsefe bilgisidir.Bu bilginin alanı felsefedir.

Ne var ki tek bir felsefe bulunmaz. “Varlığı değişik bakımlardan ele alan değişik felsefe tavırları, değişik felsefeler ortaya koyarlar.Ayrıca varolanlarla ilgili bilgilerimiz geliştikçe felsefe de gelişecektir.Bu iki durum felsefeyi dinamik bir bilgi alanı haline getirir.
Şimdi, Spor Felsefesi ’ne bakalım.

Bilindiği gibi değişik spor olayları vardır. Bunlar tek tek her spor dalı ile ilgili karşılaşmalar, olimpiyatlar , dünya şampiyonaları gibi . Bütün bunlar değişebilmekte, gelişebilmekte, tekrarlanabilmektedir. Tüm bu değişimler, gelişimler ve tekrarlar içinde değişmeden kalan şey “spor”dur. İşte bu spor nedir? Öyleki yeni sporlar ortaya konulabilir. Yeni yarışmalar düzenlenebilir. Fakat spor dediğimiz öz hep aynıdır. Bu öz spor eğitimcisinin alanı dışındadır, spor hekiminin, spor yöneticisinin, spor bilimcisinin ve sporcunun alanı dışındadır. Sporun ne olduğunu, sporun özünü, sporun hakikatını araştıran bu alan spor felsefesi alanıdır. Kuşkusuz ki spor felsefesindeki tek soru saporun özü sorusu değildir. Bu çerçecede pek çok sorun yer alır. Bunlarla ilgili çalışmalar da spor felsefesinin içine girerler. Fakat, “spor nedir?” sorusu yani sporun özünü soran soru spor felsefesinin temel sorusudur.

2. Spor Felsefesi için ne tür çalışmalar gerekir?

Spor Felsefesi için en önemli iki şeyi yapmak gerekir. Spor ve felsefe. Yalnızca felsefe yapıyorsanız, yalnızca spor yapıyorsanız spor felsefesi yapamazsınız. Spor yapmak için sporun eğitimi almış olmak gerekir, felsefe yapmak için de felsefe eğitimi almak gerekir. Yani rastgele spor yapmaya başlayan bir kişi ile elindeki birkaç felsefe kitabını okumuş kişi bu işi yapamaz.

Dolayısıyla spor felsefesi yapmak için herhangibi bir spor dalında yetişmiş olmak ve felsefde eğitimi almak gerekir. Ne var ki bunlar da yetmez. Spor Felsefesi yapabilmek için kişinin fizyoloji, anatomi, endokronoloji, nöroloji, psikoloji, sosyoloji, spor tarihi, ekonomi, estetik, gibi alanlarda bilgi sahibi olması gereklidir. Bir spor felsefesi çalışması içinde bu alanlardaki bilimsel bilgilere başvurmak zorunluluğu bulunur.

3. Hangi metinler Spor Felsefesi metni değildir?

Çoğu zaman içinde değişik filozof yazılarından alıntılar bulunan metinler spor felsefesi metni sanılır. Bir yazının içinde felsefe metinleri buluması o yazının felsefe metni olduğunu göstermez. Bir yazının içinde filozof yazısı bulunmaması da o yazının felsefe metni olmadığını göstermez. Öyleyse neye bakmak gerekir? Sorun yazıda bir spor felsefesi sorusu sorulup, sorulmadığıdır. Eğer bir felsefe sorusu sorulup, felsefe tavrı ile yanıtlandıysa o bir felsefe metnidir.

Çok zaman spor ile ilgili bazı alanlar spor felsefesi olarak algılanır. Bunların en başta geleni ise olimpizmdir.

4. Olimpizm nedir?

Olimpizm spor olayının temel özelliklerinden hareketle , ortaya koyulmuş bir dünya görüşü ve yaşam anlayışıdır. Olimpizm felsefe gibi dinamik, devinen, gelişen bir bilgi alanı değilidir. Çünkü “sporun özü nedir?” sorusuna sonsuzca yanıt verielebilir. Bu yanıtların hepsi geçerli olabilir ve soruya değişik aydınlanmalar sağlayablilir. Oysa olimpizm belirli bir anlayıştır. Hatta Olimpik Anlaşma (Olympic Charter) ile kuralları ve ilkeleri belli edilmiştir. Değişken ve gelişken değildir.

Olimpizmden hareketle olimpiyat oyunları düzenleyebilirsiniz, ama hejhangibi bir spor felsefesinden hareketle hiçbir spor müsabakası düzenleyemezsiniz.

Spor Felsefesi yaparken, olimpik ilkelerden yararlanılabilinir.

5. Olimpizm ve Olimpiyatları’n ilişkisi nedir?

Olimpiyat Oyunları Olimpik İlkelere (Olimpik Anlaşmaa /Olympic Charter ‘da belirlenmiş) göre düzenlenirler. Olimpiyat Oyunları’nın amacı olimpizmin içinde bulunan dostluk, kardeşlik, mükemmellik, daha iyi ve güzele ulaşmak, her türlü dil, din, ırk , politik görüş ve benzerlerinin üzerinde yaşayabilmeyi insanlara anımsatmak ve yaşatmak amacıyla düzenlenir. Bu nedenle olimpizm , olimpiyat oyunlarının temel anlayışıdır.

6. Spor Felsefesi dünyada ve Türkiye’de ne zaman başlamıştır?

Bir felsefe olarak Spor Felsefesi’nin başlayışı 1950’li yıllara kadar geri gitmektedir. Avrupa’da ilk Spor Felsefesi Sempozyumu 1952 yılında Almanya’da Osnabrück’te düzenlenmiştir. Ne var ki Spor Felsefesi’ni hazırlayan çalışmaları modern çağ için Rönesans’a kadar geri götürebiliriz. Bu çalışmalar 18. yy’de üç ülkede İsveç, Almanya ve İngiltere’de önemli gelişmeler gösterirler. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda felsefede ciddi bir çalışma alanı oluşturur. Spor Felsefesi bağımsız bir felsefe disiplini olarak görüldüğü gibi Yaşama Felsefesi’nin bir alanı olarak da ele alınmaktadır. Ülkemizdeki başlayışı bu çizgide olmuştur.

Ülkemizde Spor Felsefesi ilk kez 11-12 Kasım 1990 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen “Türk Alman Kültür diyalogunda Spor Felsefesine yeni yaklaşımlar” isimli sempozyumla başlamıştır.

Böylece yapılmakta olan Spor Felsefesi çalışmaları ilk kez Doç.Dr.Atilla Erdemli’nin öncülüğünde derli toplu bir tartışma ortamına girmiş ve kitaplaştırılmıştır. Günümüzde bazı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları’nda Spor Felsefesi dersi lisans düzeyinde verilmektedir.

Kaynaklar:

1. Erdemli, Atilla:
İnsan, Spor ve Olimpizm. Sarmal Yayınları. İstanbul. 1996.
2. Erdemli, Atilla:
Spor Felsefesi. e Yayınları. İstanbul. 2002.
3. Erdemli, Atilla:
Hümanizma olarak spor.Spor Bilimleri I.Ulusal Sempozyumu Bildiriler Kitabı. S.12-22. Hacettepe Üniversitesi.1990.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst