- Konbuyu başlatan
- #1
Haremdeki Ruhani Gezinti
Haremde ilk raksa başladığında cariyeler,
Esip gürler parmak zilleri, utlar ve daha niceler,
Bir raksla gider akıllar, hisler…
Divâne olur padişah, atar mor mendiller.
İki divâne, has odaya çekildiğinde,
Bir sessizlik bürünür gözlerinde,
Cariye korkar başını kaldırmadığında,
Bekler padişahının sessizliğinde…
O ne gözdür, o ne yanaktır, o ne dudaktır…
Sessiz çığlıklar, kulağı çınlatır,
Sorulduğunda; “Bu ne sestir?”
Aşk ve şehvet ile başlayan halvettir.
Cariye demeye kıyamaz padişahlar,
Aman Allahım, nedir bu hisler?
Her gece gözlenmiş o rüyarlar,
Alır mı acaba düşünceler?
Âteş-i Derun
Ellerini cisr eyle muhassenatlarına,
Bûd durma bana,
Durma ki, olayım köle, cennet kalbine.
Sen merak eyleme,
Zaten olmuşum sana divâne.
Görmezsek sonsuza dek birbirimizi,
Sen düşünme, aşmışız zaten çizgimizi.
Sual edecekler bir gün râyanlarımızı,
Umudederim ki; ” Söylese birbirimize olan divâneliğimizi. “
Güneşin İlk Işıkları
Gün ağarmış, bizi bekler güneş,
Ondan gayrı var mıdır eş
Sabah, öğle, bizi aydınlatır,
Ama bilinmez ki ne hâldedir.
Hâlini düşünmez o,
Bilir ki, görevi budur.
Bûd Durma Bana
Beni senden bûd tutan adâvet midir?
Ger adâvet ise adem-i te’lîfiyet
Ben nigar olurum râyana
Ben ki, râyanı nûş ederim
Sen yeter ki hande et
Hande et ki, âbgînem olsun mâhın
Haremde ilk raksa başladığında cariyeler,
Esip gürler parmak zilleri, utlar ve daha niceler,
Bir raksla gider akıllar, hisler…
Divâne olur padişah, atar mor mendiller.
İki divâne, has odaya çekildiğinde,
Bir sessizlik bürünür gözlerinde,
Cariye korkar başını kaldırmadığında,
Bekler padişahının sessizliğinde…
O ne gözdür, o ne yanaktır, o ne dudaktır…
Sessiz çığlıklar, kulağı çınlatır,
Sorulduğunda; “Bu ne sestir?”
Aşk ve şehvet ile başlayan halvettir.
Cariye demeye kıyamaz padişahlar,
Aman Allahım, nedir bu hisler?
Her gece gözlenmiş o rüyarlar,
Alır mı acaba düşünceler?
Âteş-i Derun
Ellerini cisr eyle muhassenatlarına,
Bûd durma bana,
Durma ki, olayım köle, cennet kalbine.
Sen merak eyleme,
Zaten olmuşum sana divâne.
Görmezsek sonsuza dek birbirimizi,
Sen düşünme, aşmışız zaten çizgimizi.
Sual edecekler bir gün râyanlarımızı,
Umudederim ki; ” Söylese birbirimize olan divâneliğimizi. “
Güneşin İlk Işıkları
Gün ağarmış, bizi bekler güneş,
Ondan gayrı var mıdır eş
Sabah, öğle, bizi aydınlatır,
Ama bilinmez ki ne hâldedir.
Hâlini düşünmez o,
Bilir ki, görevi budur.
Bûd Durma Bana
Beni senden bûd tutan adâvet midir?
Ger adâvet ise adem-i te’lîfiyet
Ben nigar olurum râyana
Ben ki, râyanı nûş ederim
Sen yeter ki hande et
Hande et ki, âbgînem olsun mâhın