Serbest Dusunurluk

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Serbest Dusunurluk başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,559 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Serbest Dusunurluk
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Serbest dusunurluk, insanoglunun bilinir tarihinin her doneminde, ortaya cikmistir. Tabi ki, her donemin, serbest dusunurluk degerlendirilmesi; o donemin sinirlarinin disini asabilme ile mumkun olmustur.

M.O. serbest dusunur olarak kabul edilen bir dusunurun, bugunun sartlariyla serbest dusundugunu soylemek bile abestir. Peki, bir kisinin serbest dusunur olup olmadigini algilamak, nasil mumkun olacaktir?

Bu herseyden once, konunun icerigine ve o konudaki dusunce belirtimine baglidir. Burada, iki farkli noktayi dile getirmek gerekir. Kisi, ya bilmeden serbest dusunur, ya bilerek serbest dusunur,olur ya da serbest dusunmedigi halde, serbest dusundugunu sanar.

Serbest, dusuncenin, onundeki en onemli engeller, dogustan beri verilen veriler ve bunlarin; inanc ve hatta iman sabitligidir.

Bir kisi; milliyet konusuna; milliyetci bir inancla bakiyorsa; serbest dusunemez. Cunku, onun baktigi milliyetci inanc; serbest dusuncesinin onunde bir engeldir ve o da, bu inanci sorgulamamakla; bu konuda serbest dusunemez olmaktadir. Bu ornegi, din, tanri, ahlak ve bilimum ideolojiler ve teoriler icin verebiliriz.

Eger, bir dusunur, herhangibir konuda konuya belirli sabitlerle ve bunlara inanarak yanasiyorsa; serbest dusunemez. Birey olmanin, en on sartlarindan biri; serbest dusuncenin duzeyidir. Eger, birey; bireysel olarak; kendisine verilenlerin inanci temelinde bir dusunce uretiyorsa; henuz o konuda bireysel bagimsizligini saglayamamis ve serbest dusunemiyor demektir.

Buradaki, bir tehlike de; bireyin; sorgulayipta kendi adina sabitlestirdigi ve kendi cikarina kullanima sundugu dusunce ve davranislari; belirli bir inanc temelinde, -ki bu guc, erk, otorite v.s. olabilir-uygulamasi; onu bireyselden ziyade; bireyci kilar. Bilim adamlarinin da; serbest dusunur olup olmamalari; ilgilendikleri konulara; belirli bir dogruluguna inanilan temelde yanasip yanasmamalarina baglidir.

Serbest dusunce duzeyi; dusunurun; konulara yanasim temelinde de kendini gosterir. Sorun olarak yanasmasi, onun o konuda serbest dusunebileceginin kaniti; dogru veya belirli bir kalipla yanasmasi da; inancin kanitidir.

Serbest dusunebilen, bireyler; genelde, akil, zihin, us, an v.s. temelli beyin sagligina sahip kisilerdir. Beynin sagliklilik duzeyi ve derecesi; o beynin; ne kadar, kendine verilenlerden arinmis olmasina ve verilenlerin sorgulanip, kendi oz dusuncesi haline getirilmesine baglidir. Beynin, uretiminin ve uretkenliginin sagligi; serbest dusuncenin; bir konudan veya bilincsiz yansimasindan ziyade; o beynin; bilerek ve bilincinde olarak, bu dusunceyi yansitmasi ve bu dusunce seklini, inanca karsi kullanarak gelistirmesine baglidir.

INANCIN OLDUGU YERDE, SERBEST DUSUNCE OLAMAZ. Serbest dusunce sahibi olarak kendisini tanitan bir bireyin; hemen hemen hic bir konuda; bir inanc sabitligine sahip olmadigini gorursunuz.

Buradaki inancin anlami; verilenlerin dogrulugunun hicbir sorgulamaya tabi tutulmadan kabuludur. Ki, bu kabul; tum ideolojiler, teoriler, hipotezler v.s. icin gecerlidir. Ne kadar az inanc, o kadar serbest dusunce. Yada; serbest dusunceye beyni yatkinlastirmak icin; durmaksizin ve dogrulamaksizin, sorun temelinde herseyi nedenleme-sorgulama.

Gunumuzde, yani 21. yuzyilda; hem birey olma, hemde serbest dusunce bilincine erisme, hem bilim, hem felsefe de artik elzemdir. Tarihsel surecteki; serbest dusunurler sayesinde, artik hic bir inanc kalmamis; butun inanclar masaya yatirilmistir.

Eger, beyin fonksiyonunun, dusuncesinin, aklinin, zihninin, usunun, aninin v.s. sagligini istiyorsak; Serbest dusunce ve birey olma bilincine erismeliyiz. Bugun artik, insanoglunun dunden daha cok; bu sagliga ihtiyaci vardir. Bu saglik, bireysel duzeyde saglanamazsa; kisinin yasam ve iliskileri de; saglikli olamaz. Bu konudaki, en yaygin gorunen bozukluk; sizofrenidir. Oyuzden, bize beyin fonksiyonunun sagligini saglamayan, inanclaribiran evvel masaya yatirip; sorgulamak-nedenlemek gerekir. Bu fonksiyonun saglikli hareketinin temel tasidir.

Freethought is a philosophical viewpoint that holds that opinions should be formed on the basis of science, logic, and reason, and should not be influenced by authority, tradition, or other dogmas.[1] The cognitive application of freethought is known as 'freethinking,' and practitioners of freethought are known as 'freethinkers.

Freethought holds that individuals should not accept ideas proposed as truth without recourse to knowledge and reason. Thus, freethinkers strive to build their opinions on the basis of facts, scientific inquiry, and logical principles, independent of any logical fallacies or intellectually limiting effects of authority, confirmation bias, cognitive bias, conventional wisdom, popular culture, prejudice, sectarianism, tradition, urban legend, and all other dogmas.

 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Iki Farkli Ozgur Algisi: Liberal ve Free

Serbest kelimesinin, ozgur icerigi farkli bir iceriktir. Yani "Free Thinking" ile "Liberal Thinking" arasinda cok buyuk farklar vardir. O yuzden ben; yukarida free kelimesini; ozgur olarak degil; serbest olarak telaffuz ettim.

Liberal dusunce ise serbest bir dusunce degildir. Birincisi; politik bir ideolojiye sahiptir ve totoliter olarak "demokrasi" kavramini kullanir. Yani; ozgurlugu; demokratik haklarla sinirlidir.

Kisi olarak; liberal olan bir birey; bireyci akilciliga sahiptir. Bu da bireyin kendi bireysel cikarinin one cikmasi demektir. Hem nihilist, hem de pragmatist bir icerigi vardir. Farklari cok iyi gorur ve etud eder. Yalniz, bu farklarin etudu; farklarin birligine degil; ayristirilmasina yoneliktir. Basta kendi farkini; diger siyasi farklarin onune koyar ve demokrasisi de; kendi farkinin tanidigi demokrasidir.

Liberalizmin; her turlusu mumkundur. Cunku ozgurluk anlayisi; sadece kendi ideolojik inancinin dogrusu temelindedir.

Bugun emperyalist zihniyetin; hem kendisini, hem de karsitini olusturan zihniyetin ozgurlugu; sorosvari bir ozgurluktur. Yani farklarin birbirinden ayrimciligi ve bunun mikro duzeni.

Olaya ulkemiz acisindan yanasildiginda; durum farkli gibi gozukur. Birincisi, ulkemizde birey yetistirilemediginden; bir kisinin kendi insiyatifi ile birey olabilmesi; buyuk bir sorgulama ve kendi benligini one cikarma getirir.

Bu acidan bakarsak; Ben, ulkemizdeki liberal anlayisin; hangi ideolojik inancin dogrusunu savunursa savunsun; sahiplenirse sahiplensin, bunun bireyci akilciliktan ziyade; totaliter bir toplumsal kisilik tasidigini dusunuyorum.

Yani; kendisini liberal olarak goren ve tanitan bir "aydin" bunu bireyselligin; bireyci akilci bir cikisiyla degilde; sadece toplumu kendi dusuncesine cekmek icin yola cikmaktadir.

Dolayisiyle bu temeldeki bir liberalizm, herhangibir ideolojik inancin dogrusunu, hatta birden fazla ideoloji dogrusu tasiyabilir.

Bugun ulkemizde cok rahat bir sekilde; bir dindar, bir sagci, bir solcu, bir sosyalist, bir komunist, bir anarsist liberal olarak kendini gorebilir. Cunku, liberal anlayisi; kendini ortaya koydugu izmiyle ozgurdur. Bu ozgurlugun demokrasisi de; bu izmin amacidir.

Oyuzden; liberal bakis acisi; olan bir ideolojinin ufkunu belirler. Bu ufukta; her izmin kendi dogrusudur.

Oyuzden "Free thinking" ile, yani; herhangibir tabu ve veriden serbest dusunce ile; "liberal thinking", yani; her hangibir ideolojinin ufku ile sinirli ozgurlugu birbirine karistirmamak gerekir. Cunku serbest dusuncenin; tarafi insan ve mekani evren ken; liberal dusuncenin, tarafi ideolojik/inancinin ve onun dogrusunun demokrasisi, mekani da; yine bu ideolojinin getirdigi mekandir.

Amerikanin liberalizminde; bu mekan tum Kuredir. Oyuzden de; "global liberalizm" ve bunun getirdigi "demokrasi" amerikan idealizminin felsefesidir.
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
Serbest düşünürlük diye bir şey yoktur, çünkü düşünmek taraf olmaktır. Liberal düşünmek diyede bir şey yoktur. Liberalizm kökü merkantilizm'e dayanan fizrokyat düşüncenin bir eseri olup vahşi kapitalizmi dizginlemek adına global kapitalizmle birlikte gelişen bir bakış açısıdır. Ekonomistler, demokratlar, M-L- siyasetçiler literatürsel anlamda liberalizmi makro ekonomik değerlerle ele alıp pazar savaşlarının önüne geçebilmek için mikro ekonomilerde demokrasi vasıtasıyla toplum içerisinde yaygınlaştırılmaya çalışan bir bakış ve anlayış açısı olduğunu gayet iyi bilirler ve bunu ret etmezler. bkz. dünya bankası başkanı -sosyalist olduğunu beyan etmiştir. Liberalizm bir sıkışan toplum yapısını açan yada erteleyen bir süreçtir. Diyalektik olarak dünya kaynaklarına ve sermayesine terstir.
Özgürlükçü, tarafsız , düşünmek ne serbest düşünmek nede liberal düşünmek anlamına gelmemeli. Unutmayınız ki tanımlamak sınırlamaktır. Bkz. Ontoloji
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Serbest düşünürlük diye bir şey yoktur, çünkü düşünmek taraf olmaktır. Liberal düşünmek diyede bir şey yoktur. Liberalizm kökü merkantilizm'e dayanan fizrokyat düşüncenin bir eseri olup vahşi kapitalizmi dizginlemek adına global kapitalizmle birlikte gelişen bir bakış açısıdır. Ekonomistler, demokratlar, M-L- siyasetçiler literatürsel anlamda liberalizmi makro ekonomik değerlerle ele alıp pazar savaşlarının önüne geçebilmek için mikro ekonomilerde demokrasi vasıtasıyla toplum içerisinde yaygınlaştırılmaya çalışan bir bakış ve anlayış açısı olduğunu gayet iyi bilirler ve bunu ret etmezler. bkz. dünya bankası başkanı -sosyalist olduğunu beyan etmiştir. Liberalizm bir sıkışan toplum yapısını açan yada erteleyen bir süreçtir. Diyalektik olarak dünya kaynaklarına ve sermayesine terstir.
Özgürlükçü, tarafsız , düşünmek ne serbest düşünmek nede liberal düşünmek anlamına gelmemeli. Unutmayınız ki tanımlamak sınırlamaktır. Bkz. Ontoloji

Yukarida kullanilan dusuncenin serbestligi, aklin her turlu deger, veri, tabu, ideoloji, inanc temelindeki savunulu ve karsi cikisli yanasimindan ozgurluk demektir.

Yani bir seyi savunmak ya da karsi cikmak yerine, o seyi algilamak, onun farkina varmak, onun hakkinda bilgi sahibi olmak, bilinc ve farkindalik kazanmak ve o seyi icinde yer almadan disaridan bakis acisi ve notr algi ile ortaya koymak. Yani seyin savunusunu ve /veya karsi cikisini yapmak yerine onun sorunsal resmini ortaya koymak, kritik ve analitik dusunmek. Aklin inancsalliginin, ideoloji tartismasinin, her turlu tanrisal, dinsel, etik degerinin disina cikabilmek.

Aklin karsilikli sinirini dusuncenin gozlem ufukunun sinirsizligina ve ozgurlugune acmak.

Buradaki ozgurluk, gozlem, bilimsel, bilissel bilgi ve olgu ile sinirlidir. Cunku olgu ustu akilcilik,inanctir.

Ayrica buradaki serbest dusunce, varlik temelli (ontolojik) degil, bilgi (epistemolojik) temellidir. Cunku varlik, insanoglunun aklinin siniri ile tartistigi ve kendi aklinin inandigi ideolojik dogrusuyla savundugu, sahiplendigi, sabitledigi ve de baska dogrularla da tartistigi alandir.

Oyuzden diyalektigin monizmi disindadir ve epistemolojik bir mantiktir.

Ayrica ben ozgurlukcu demedim, ozgur de demedim, serbest dedim. Cunku ozgur temelli tum kavramlarin algisi etik ve politiktir. Serbest dusunce ise politika disidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Serbest dusunebilen, bireyler; genelde, akil, zihin, us, an v.s. temelli beyin sagligina sahip kisilerdir. Beynin sagliklilik duzeyi ve derecesi; o beynin; ne kadar, kendine verilenlerden arinmis olmasina ve verilenlerin sorgulanip, kendi oz dusuncesi haline getirilmesine baglidir. Beynin, uretiminin ve uretkenliginin sagligi; serbest dusuncenin; bir konudan veya bilincsiz yansimasindan ziyade; o beynin; bilerek ve bilincinde olarak, bu dusunceyi yansitmasi ve bu dusunce seklini, inanca karsi kullanarak gelistirmesine baglidir.

Düşüncenin, "sıfır" noktasından başlayan bir zihinsel eylem olmadığını dikkate alırsak,o zaman, şöyle ya da böyle şekillendirilmiş/belirlenmiş düşünsel kalıplardan, en azından "algılama" alışkanlıklarından kurtulmanın kolay olmayacağını da göz ardı etmemek gerek.Alıntı metinde tanımlanan sağlıklı bireyin serbest düşünür olabilmesi için çakılı çivilerden arınması gerekiyor.Bir düşünceye "karşı" düşünce ürettiğinizde, sadece "o ana", "o kişi ya da gruba" , "o teze" karşı değil, binlerce yıllık arkaik kalıplara, tarihsel birikimlere da savaş açmış oluyorsunuz.Düşünürlük, bu yüzden çok özel, cesur ve nitelikli bir savaşçı olabilmeyi göze almak demek.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Düşüncenin, "sıfır" noktasından başlayan bir zihinsel eylem olmadığını dikkate alırsak,o zaman, şöyle ya da böyle şekillendirilmiş/belirlenmiş düşünsel kalıplardan, en azından "algılama" alışkanlıklarından kurtulmanın kolay olmayacağını da göz ardı etmemek gerek.Alıntı metinde tanımlanan sağlıklı bireyin serbest düşünür olabilmesi için çakılı çivilerden arınması gerekiyor.Bir düşünceye "karşı" düşünce ürettiğinizde, sadece "o ana", "o kişi ya da gruba" , "o teze" karşı değil, binlerce yıllık arkaik kalıplara, tarihsel birikimlere da savaş açmış oluyorsunuz.Düşünürlük, bu yüzden çok özel, cesur ve nitelikli bir savaşçı olabilmeyi göze almak demek.

Iste tam da yukaridaki nedenlerden dolayi, serbest dusunebilmek; birey bilinci ve farkindaligi, devrimci sorgulama ve de dogumdan itibaren verilen her turlu inancsal, ideolojik, etik ve metafizik bilginin tarafli savunu/karsi cikisini degil; algilanmasini insanogluna verdigi her turlu zarari, rahatsizligi ve sorunu kavrayip, taraflar disina cikarak degerlendirecek, bilgi, birikim, deneyim, bilinc ve farkindalik gerektirir.

Sonucta bir serbest dusunur, her turlu tarafkarligin her iki ucundan birini savunmak yerine, onlari tum resmi ile gozlemleyebilen ve her turlu analizini, kritigini ve sorununu dile getirebilendir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
"Ozgur" Dusunce Ile "Ozgurluk Taniyan" Dusunce Farki

Bugun dunyamizda, birey bilinci almis toplumlarin olusturdugu ulkelerde, genellikle hak ve ozgurlukler taninmaktadir. Bilhassa Avrupa' toplumu genelde Hristiyan dininin Inancina sahip oldugu halde, ne kendi bireylerini, ne de ulkelerindeki etnik gruplari, hem yasam da, hem de egitimde bir inanc zorlamasina tabi tutmazlar.

Kisilerin ne dogumdan verilen belgelerinde, ne de passaportlarinda, dini inanc hanesi yer almaz. Cunku dusunce, dini inancin bireysel bir secim oldugunu algilayacak kadar gelismistir.

Sonucta bu "ozgurluk taniyan" dusunce, o kadar yerlesmistir ki; hangi hukumet politik olarak iktidara gelirse gelsin, bu konuda bir ideolojik degisim uygulayamaz. Cunku devletin bu temelde bir ideolojik inancsal tarafi mumkun degildir.

Dini inanclarin bireysel degil de; toplumsal olarak algilandigi ulkelerde ise, boyle bir dusunce mevcut degildir. Ustelik, gelen ideolojik inancsal hukumetler, bu boslugu, kendi ideolojik amaclari icin, arac olarak kullanirlar.

Bir dusuncenin ise, "ozgurluk tanimasi" o dusucenin kendisinin ozgur oldugu anlamini tasimaz. Sonucta ozgurluk taniyan dusuncenin de, kendini icine hapsettigi bir ideolojik inanci vardir.

Ozgur dusunce ise, bir bireye, dogumdan itibaren verilen tum ayrimci dini, milli, toresel, ahlaki v.s. kisaca etiksel ve ideolojik inancsal tabu ve degerlerden arinmasi ve bu degerlerin insan ve insanlik icin, ayrimci bir unsur oldugunun bilincine varmisliktir.

Ama sunu da unutmamak gerekir ki, eger bir ulke dusunce olarak ozgurluk tanima bilincine erismemis se; o ulkede, ozgurluk ve haktan bahsetmek, sadece politikaci agziyla oy toplamak icin yapilan bir propagandadir. Bu da mantiksal olarak, gercek ozgur dusuncenin; ancak, ozgurluk taniyan dusunce toplumlarinda yasayanlardan ve orada yetisenlerden cikacaginin bir delilidir.

Bu da bize, dunyadaki ulkelerin birbiri ile olan duzey farkindaki yerlerinin kolayca algilanmasini saglamaktadir.

Ozgur dusunce icin, dusuncenin ozgurluk tanimasi sarttir.

Ozgur bir dusunceyle dusunen bir beyin; ayni zamanda bulundugu toplumda ve de dunyanin herhangibir cografyasinda da ozgurlugu taniyan ve ozgurluk taniyan bir dusuncedir.

Ozgurluk taniyan bir dusunceyle dusunen beyin ise; eger bu ozgurluk tanimasini, kendi dogrusu temelinde, ayrimci bir ideolojik inancsal temele oturtmussa, ozgur degildir. Ozgurlugunu, inandigi ideolojisinin dogrulariyla sinirlamistir. Ozgurlugu, ideolojik inancsal baska bir dogruya baglanabilir. Ama; bu degisim, dusunceyi ozgur kilmaz.

Hem ozgur dusunce, hem de ozgurluk taniyan dusunce, belirli bir birey bilinci gerektirir. Sonucta her turlu farkli haklarin yasam ve iliskilerde sunumu ve uygulamasi, haklarin ozgurlugu, ancak ozgurluk taniyan dusunce temelinde mumkundur.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
serbest düşünceyi sınırlayan sadece inanç,ideoloji, doğmalar v.b mi? kavramlar nolacak üstadım? biz hiçbirşeyi yaratmadık herşeyi algıladık ve kavramlaştırdık bu sadece dili, ifadeyi değil düşünceyide etkiliyor kavramlar olmadan düşünebilmek mümküm mü? sahip olduğumuz tüm kavramları tek rek sorgulayalım ayıklayalım netleştirelim desek bu kavramları gene kavramlarla sorgulamak zorundayız ! bu en baştan ele alınıp sistematik yapılmadığı sürece kaos kaçınılmaz bana göre...kısaca serbest düşünme üzerinde her daim bir gölge olacak.. siizn kavramları sorguladığınızı yazılarınızdan anlayabiliyorum..ama topyekün bir sorgulama ne kadar mümkün?? hep sorularla sorguluyorum cevaplarım yok genelde üstadım çünkü amacım öğrenmek sorgulamak sizlerden faydalanmak..sen yeterki soru sor demiştiniz onuda hatırlatırım:)bu siteyi iyi buldum afelim bana:) sevgiler saygılar herkese üstadlar
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
serbest düşünceyi sınırlayan sadece inanç,ideoloji, doğmalar v.b mi? kavramlar nolacak üstadım? biz hiçbirşeyi yaratmadık herşeyi algıladık ve kavramlaştırdık bu sadece dili, ifadeyi değil düşünceyide etkiliyor kavramlar olmadan düşünebilmek mümküm mü? sahip olduğumuz tüm kavramları tek rek sorgulayalım ayıklayalım netleştirelim desek bu kavramları gene kavramlarla sorgulamak zorundayız ! bu en baştan ele alınıp sistematik yapılmadığı sürece kaos kaçınılmaz bana göre...kısaca serbest düşünme üzerinde her daim bir gölge olacak.. siizn kavramları sorguladığınızı yazılarınızdan anlayabiliyorum..ama topyekün bir sorgulama ne kadar mümkün?? hep sorularla sorguluyorum cevaplarım yok genelde üstadım çünkü amacım öğrenmek sorgulamak sizlerden faydalanmak..sen yeterki soru sor demiştiniz onuda hatırlatırım:)bu siteyi iyi buldum afelim bana:) sevgiler saygılar herkese üstadlar

Kavramlari yaratan insanogludur ve kavramlarin sorunu, her aklin ona yukledigi anlam,icerik ve kurdugu bag farkliligidir.

Ayrica insanoglu kavramlari kontrol etmek yerine,onlara verdigi anlam, icerik ve kurulan bag ile; kavramlarin yasami yonlendirmesi hatasina duserler.

Yani ayni tanri gibi, kendi yarattiklari kavramin kolesi, kulu, emir eri, savasani, savunani ve ifade, anlam ve icerik tarafkari ve mucadelecisi olurlar.

Oyuzden kavram baskadir, onlara verilen anlam, icerik ve kurulan bag baskadir.

Kavramlar evrenseldir, ama; kavramlara yuklenen anlam ve icerik kurulan bag ve verilen ifade, her cografya, toplum ve kisinin kendisine gore farklilasir ve tartisma yaratir ve kendi icinde de degiskendir.

Kisaca hic bir kavramin ne oldugunun evrensel bir onayi yoktur.

Sorgulamanin bir yonu ve yontemi olursa sorun olmaz. Mesela, bilginin bilimselligi sorgulanabilir, dusunce ve davranisin yasam ve iliskinin insanligi sorgulanabilir, her turlu degerin, verinin ve tabunun insanoglunu neden ayirdigi, kutuplastirdigi, savastirdigi v.s. sorgulanabilir. Inancin insanogluna sagladigi zararlar, rahatsizliklar ve akli sabitlemesi, bilgiye kapaliligi, bilince ve farkindaliga kapaliligi sinirliligi sorgulanabilir.

Yeterki beyin once sorunun ne oldugunu algilayabilecek, farkina varabilecek ve bilincine cikarabilecek duzeyde kendini yenilesin, gelistirsin ve bilgilensin.

Ben sorunu ve sorgulamayi, ta koken ve temele indirgeyerek yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin sorununun gozlemini ortaya koyuyorum.

Cunku sorunun sadece yuzeysel ve konusal ve de degersel icerigi degil; sorunun kokeni ve temeli olan dogal zihniyetin kendisi, yapisi, isleyisi ve yapilandirilmisligi.

Aklin her turlu tarafkar sinirini asmak icin de, serbest dusunur olabilecek numenal yeti kullanim ve paylasimina ve bunun bilinc ve farkina varmak gerekiyor.

Sonucta serbeste eremeyen her bir dusunce, dogmadir, inanctir, ideolojidir. Dogumdan itibaren verilen yonlendirim ve yaptirimlardir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sorgulamanin bir yonu ve yontemi olursa sorun olmaz:) ..evet ..benim bu sorgulamam sanırım bunlara sahip degildi üstadım anladım teşekkürler:) ama bu sorumada yaklaşım tarzınız aynı öncekiler gibi oldu..siz düşünce yapınızın merkezine bu sisteminizi sarsılmaz bir biçimde koymuşsunuz gibi üstadım..tüm yanıtlarınız bu temel ekseninde veriliyor..bu yola gerçekten inanmışsınız şimdi anladım:) benim henüz felsefi bir ana yolum yok..okulda hocam hep kızardı biraz ondan biraz bundan ortaya karışık felsefe olmaz diye.) haklıydıda bi faydacılığı sevmedim bide karma felsefeleri:) gerçi felsefeye derin tarzda ilgili değilim orasıda ayrı:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sorgulamanin bir yonu ve yontemi olursa sorun olmaz:) ..evet ..benim bu sorgulamam sanırım bunlara sahip degildi üstadım anladım teşekkürler:) ama bu sorumada yaklaşım tarzınız aynı öncekiler gibi oldu..siz düşünce yapınızın merkezine bu sisteminizi sarsılmaz bir biçimde koymuşsunuz gibi üstadım..tüm yanıtlarınız bu temel ekseninde veriliyor..bu yola gerçekten inanmışsınız şimdi anladım:) benim henüz felsefi bir ana yolum yok..okulda hocam hep kızardı biraz ondan biraz bundan ortaya karışık felsefe olmaz diye.) haklıydıda bi faydacılığı sevmedim bide karma felsefeleri:) gerçi felsefeye derin tarzda ilgili değilim orasıda ayrı:)

Benim acimdan ortada bir inancdan ziyade, gozlem, bilimsel ve bilissel bir ortaya koyum vardir. Bunun sarsilir olup olmadigi da, dogal zihniyetin yapi ve isleyisinin yapilandirilmis olarak sorunun temelini teskil etmesi ve bunun disaridan ve notr algi ile, ortaya koyumudur.

Bu ortaya konan dile gelimde, yazar olarak benim bireysel bir yorumum ve/veya onerim yoktur. Sadece resmin bir pencere yerine, tumumun gorulebilmesini saglayacak bir aciklama vardir. Bu aciklamanin algilanabilmesi de, kendi penceresinden resme bakan her okurun, kendi penceresini gorebilmesi ve sorgulayabilmesi ile mumkundur.

Aksi her aklin kendi penceresi, o akla tum resmi kendi aklinin inandigi dogrulukla gormesini saglar ve boylece her farkli akil resmin tumunu gormek yerine, kendsi pencerelerinin dogrularini tartisir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Serbest dusunurlugun, algi, bilgi anlam ve icerik olarak iki farkli yonu vardir. Ingilizcede, birisi beraber yazilir, yani freethinker, digeri ayri yazilir, yani free thinker.

Free Thinker: Aciklama olarak ilk mesajda verilen linkin tanimi olandir, yani;"gerceklik ile ilgili inanclarin, ideolojilerin, fikirlerin, dusuncelerin v.s. dayandigi temelinin sadece bilim, mantik ve nedensellik (buradaki nedensellik, reasoning denilen ve sadece insanogluna bagli bir nedensellik) olmasi gerektigi, dusuncelerin, fikirlerin v.s. dinden, otoriteden, hukumetten, dogmalardan gelmemis olmasidir."

Freethinker: Bireye ve onun bireyselligine dayanan, bu yazilis seklinin ise "dusuncesi sadece bilim olan ve tanri olmayan kisi" burada bilimsellik ile inancsallik farki, varliksallik, inancsallik, ideolojilik ile bilimsellik, bilgisellik, bilissellik farki vurgulanmaktadir.

Ana temeli ise insanoglu oldugu ve insandisi ya da insanlikdisi olmadigidir.

Bu da bize mesela bir kisi, Freethinking, yani serbest dusunme olarak free thinker olabilip, freethinker olmayabilecegi, ya da tersi olabilecegini algilatir.

Yalniz bir kisinin dusuncesinin serbest olabilmesi icin, her ikisinin de kiside dusunce olarak yerlesmis olmasi gerekir. Cunku biri genel, digeri ozel olarak biribirini tamamlar.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Serbest dusunce, temelini bilim, mantik ve bilissel nedenin sorgulamasindan alan ve otoritenin, geleneklerin alisilagelmisliklerin ve de diger dogmalarin etkisi altinda kalmayan bir felsefi bakis acisidir.

Serbest dusunceye bilissel yanasim, "serbest dusunme" olarak bilinir. Serbest dusunceyi davranisa tasiyanlara da "serbest dusunur" denir.

Serbest dusunce, bilgi ve bilimsel yontem olmadan ortaya konan gercegi kabullenemezler. Yani, serbest dusunurler temellerini ve zihinsel faaliyetlerini olgunun, bilimsel arastirmanin ve mantiksal prensiplerin temeline, onyargi, gelenek ulke ve toplumunun metafizik degerleri, bilinen kultur, basmakalip bilgelik, yanli/tarafli ispatlilik, bilincli taraflilik, sabit/mutlak/degismez fikirlilik ve digger her turlu sunulan dogmalari katmadan ve bunlardan arinmis/kurtulmus olarak olustururlar ve uygularlar.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst