Sabahattin Ali

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde P'den Ş'ye kategorisinde fides tarafından oluşturulan Sabahattin Ali başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,610 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı P'den Ş'ye
Konu Başlığı Sabahattin Ali
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan fides

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
HAPİSHANE ŞARKISI -1-

göklerde kartal gibiydim
kanatlarımdan vuruldum
mor çiçekli dal gibiydim
bahar vaktinde kırıldım

yar olmadı bana devir
her günüm bir başka zehir
hapishanelerde demir
parmaklıklara sarıldım

coşkundum pınarlar gibi
sarhoştum rüzgarlar gibi
ihtiyar çınarlar gibi
bir gün içinde devrildim

ekmeğim bahtımdan katı
bahtım düşmanımdan kötü
böyle kepaze hayatı
sürüklemekten yoruldum

kimseye soramadığım
doyunca saramadığım
görmesem duramadığım
nazlı yarimden ayrıldım


url
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
sanırım aldırma gönül adlı şiirde sebahattin aliye ait idi. Sinop zindanlarında yazdığı hatrımda kalmış.
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
sanırım aldırma gönül adlı şiirde sebahattin aliye ait idi. Sinop zindanlarında yazdığı hatrımda kalmış.

Evet kuzens, Aldırma Gönül şiiri de Sabahattin Ali' ye ait...

ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA

Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma

Görmesen bile denizi
Yukarıya çevir gözü
Deniz dibidir gökyüzü
Aldırma gönül, aldırma

Dertlerin kalkınca şaha
Bir sitem yolla Allah'a
Görecek günler var daha
Aldırma gönül, aldırma

Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Ceza yata yata biter
Aldırma gönül, aldırma.

D-25-EKM-2008-890%20copy.jpg
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
ÇOCUKLAR GİBİ

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi

Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi

Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi...

10.03.2009ys4.jpg
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
DAĞLAR

Başım dağ saçlarım kardır,
Deli rügarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.

Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.

Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.

Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Elleri bana gönderin:
Benim meskenim dağlardır.

Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır.

at2sa1.jpg
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
ESKİSİ GİBİ

Seneler sürer her günüm,
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım,
Ben gene sana vurgunum.

Başkalarına gülsem de,
Senden uzakta kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sanavurgunum.

Dağları aşınca başım,
Geri kaldı her yoldaşım,
Gerl sevgilim, gel kardaşım,
Ben gene sana vurgunum.

Gönlüm seninkine yardı,
Aynı şeyleri duyardı;
Ayaklarımız uyardı...
Ben gene sana vurgunum.

firaribiriyim_97oj.jpg
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
MELANKOLİ

Beni en güzel günümde
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.

Anlıyamam kederimi,
Bir ateş yakar derimi,
İçim dar bulur yerimi,
Gönlüm dağlarda bunalır.

Ne kış, ne yazı isterim,
Ne bir dost yüzü isterim,
Hafif bir sızı isterim,
Ağrılar, sancılar gelir.

Yanıma düşer kollarım,
Görünmez olur yollarım,
En sevgili emellerim
Önüme ölü serilir...

Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli...
Beni sarar melankoli:
Kafamın içersi ölür.

melankoli0ib.jpg
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
İlk eklediğim hapishane şarkısını bestelenmiş şekilde Yasemin Göksu'dan dinlemenizi özellikle tavsiye ederim. Bu aralar sıkça dinliyorum bu türküyü. Sabahattin Ali'nin trajik bir hayatı var. Cesedinin çöp konteynırında bulunduğunu okumuştum. Ayrıca gene yanılmıyorsam ilk öldürülen şair diye biliyorum. Ölümü hala şeffaf değil gerçi ya... Şaşırmadım tabi ki..

" 'de Paşakapısı cezaevinde üç ay yatmıştır. Çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başlamış, işsiz kalıp, yazacak yer bulamamıştır. Yurt dışına gidebilmek için pasaport almak istemiş, alamamıştır. Yasal yollardan yurt dışına çıkma olanağı da bulamayınca 'a kaçmaya karar vermiş fakat para karşılığı anlaştığı adlı kaçakçı tarafından sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür ( ). Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden ve üyesi ve mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkan aftan yararlanarak serbest kalmıştır."
Vikepedia'da böyle bir paylaşım var.

Ayrıca bestelenen bazı şarkılarına da yer verilmiş:


Bestelenen Şiirleri



Sabahattin Ali

[FONT=arial, geneva, helvetica]
derin.gif
[/FONT][FONT=arial, geneva, helvetica]Sabahattin Ali, gençlik yıllarından itibaren sürekli hakkında açılan davalarla uğraştı. Yazdığı dergiler kapatıldı, işsiz kaldı, ülkeyi terk etmek isterken de öldürüldü.[/FONT]

Bu yıl doğumunun 100'üncü yılı olan Sabahattin Ali'nin 1948'deki ölümü üzerindeki sis perdesi hâlâ kalkmadı
İSTANBUL - 1948 yılının haziran ayı ortalarında Kırklareli'nin Sazara Köyü yakınlarında bir çoban çıplak bir erkek cesedi buldu. Kimliği ve neden öldürüldüğü uzun zaman anlaşılamayan bu ceset Nâzım Hikmet'in "Türk edebiyatının ilk devrimci-gerçekçi hikâyeci ve romancısı" diye nitelediği Sabahattin Ali'ye aitti. Öldürülüşünün üzerinden 58 yıl geçmesine rağmen Sabahattin Ali'nin kim tarafından, neden ya da nerede öldürüldüğü aydınlatılamadı. Mahkemelerde verilen ifadeler, bugüne kadar yapılan araştırmalar "Görmesen bile denizi/ Yukarıya çevir gözü/ Deniz gibidir gökyüzü/ Aldırma gönül aldırma" dizelerinin sahibi Ali'nin ölümü üzerindeki bu sır perdesini aralayamadı.
Soluk soluğa takip edilebilecek bir yaşamöyküsüydü onun ki. Yaşamı boyunca sosyalist ve muhalif kimliği yüzünden çeşitli baskılara uğramış, cezaevlerinde yatmış ve en sonunda öldürülmüştü. "Kimilerine göre siyasi bir cinayete gitmişti 'Kuyucaklı Yusuf'un, 'Kürk Mantolu Madonna'nın yazarı Sabahattin Ali. Hıfzı Topuz da yaklaşık dört ay önce Ali'nin yaşamını anlattığı 'Başın Öne Eğilmesin' adlı kitabında bu cinayetin zanlısını 'karanlık güç' olarak göstermiş ve yazarı 'emperyalizmin ilk kurbanı' olarak nitelemişti.
25 Şubat 1907'de doğan yani bu yıl doğumunun yüzüncü yılını kutladığımız Sabahattin Ali, yüzbaşı babasının görevi nedeniyle çocukluğunda sık sık yer değiştirdi. 1921'de Edremit'e göçtüklerinde bölge Yunan işgali altında olduğu için aile çok zor günler geçirdi. Öğretmen okulunu bitiren Ali, bir süre Anadolu'da görev yaptıktan sonra da Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya gitti ve iki yıl orada kaldı. Ülkeye döndüğünde de ilk cezaevi deneyimini yaşadı. Önce Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu gerekçesiyle bir yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra bir süre devlet hizmetinde çalışan Ali, Nihal Atsız'la yaşadığı gerilimli dava sonrası görevini bıraktı ve gazeteciliğe başladı. Ancak fıkra yazdığı La Turquie ve Yeni Dünya gazeteleri, iktidarın kışkırtmasıyla meydana gelen Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kaldı. Sonra da Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkardı. Ancak bu dergiler de tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaştı ve kapatıldı. Bu dönemde de yazıları dolayısıyla sık sık mahkûm oldu.
1948'de Paşakapısı cezaevinden çıktıktan sonra ise hayatının en zor günleri başladı. İşsiz kaldı, işportacılık ve nihayet kamyonculuk yaptı. Hiçbirinde tutunamayınca da yurtdışına çıkıp yeni bir hayat kurmak istedi. Ama yine karşısına devlet çıktı. Yasal yollardan pasaport alamayan Ali, Bulgaristan sınırını gizlice geçmek istedi. Neresi olduğu bilinmeyen bir yerde kim olduğu bilinmeyen kişiler tarafından vahşice öldürüldü. 2 Nisan 1948'de Ali Ertekin, Ali'yi öldürdüğünü itiraf etti ama kimlerin kendisini bu işi yapmaya sevk ettiğini asla söylemedi. Cinayet nedeniyle dört yıla hüküm giydi ve aynı yıl çıkan aftan yararlanarak serbest kaldı. Ali, Bulgaristan üzerinden Sovyetler Birliği'ne gitmekle, Komünist Parti'yle ilişki kurmakla suçlandı. Oysa o komünist sayılmasına karşın hiçbir örgüte bağlı değildi. Zaten Nâzım da ölümünün ardından "Parti üyesi olsaydı, bu hapislere girmesini, katledilmesini belki yine de önleyemezdi. Ama o kahrolası faşist provokasyonuna o denli kolayca düşmez, bir ormanda öylesine katledilmezdi" demişti. Sabahattin Ali'nin isyanı Ali Baba'daki 'Ne Zor Şeymiş' başlıklı yazısında yazdığı şu satırlarda kaldı: "Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi". (Kültür Sanat)

Radikal


sanırım aldırma gönül adlı şiirde sebahattin aliye ait idi. Sinop zindanlarında yazdığı hatrımda kalmış.

Evet ,Kuzeys; Sinop zindanlarında yazılmış bir eser. Şu an özel bir kanalda çekilen hapishane dizisi orada oynanıyor. Sabahattin Ali'de burada yazmış bu şiiri. Nazım'ın da bu Sinop cezaevinde kaldığı söyleniyor.(Bunu kesin bir şekilde ispatlayamıyorlar tabi .Belge mi ne yokmuş sanırım.)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst