Ruh Nedir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde R Harfinden Nedir? Başlıkları kategorisinde mahsun tarafından oluşturulan Ruh Nedir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 14,818 kez görüntülenmiş, 87 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı R Harfinden Nedir? Başlıkları
Konu Başlığı Ruh Nedir?
Konbuyu başlatan mahsun
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan alpi

mahsun

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
6 Kas 2008
Mesajlar
55
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konuya felsefik açıdan değerlendirecek olursak ruh beyindir diye düşünüyom. Vücudun fiziksel bedensel konumunun komutanıdır diye düşünüyom sizce?
 

ziya

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
22 Kas 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Ynt: Ruh Nedir?

mahsun ' Alıntı:
Konuya felsefik açıdan bakarsak ruh beyindir diye düşünüyom. Vücudun fiziksel bedensel konumunun komutanıdır diye düşünüyom sizce?
Yaratıcıyı bır ummana yanı denize benzetirsek bizde ondan bir parça olan damlayız. O yuzden de ruhunda tarifi yok.
 

wesaire.wesaire

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Ara 2008
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Ruh Nedir?

Habibim sana ruhtan soruyorlar. O rabbinin emrindedir. Budur.
 

mahsun

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
6 Kas 2008
Mesajlar
55
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Ruh Nedir?

vesaire düşüncene saygı duyuyorum ama ben felsefik acıdan degerlendirelim diye yazmışım sen iki kelimeyle ruh dedin
 

eski

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2008
Mesajlar
107
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Ruh Nedir?

Soyut (Metafizik) bir düşünceyi temellendirmek, somut bir düşünceyi temellendirmek kadar kolay değildir. Görünür itibariyle de böyledir. Madem soyut düşünce, somut düşünce kadar kolay açıklanamıyorsa, o halde bizlerde somutlaştırma yaparak soyut düşünce hakkında fikir yürütebiliriz. İbn-i Tufeyl'in Hay Bin Yakzan adlı eserinde geçen olaylar içerisinden birkaç düşünceyi çıkarıp alırsak ve bu düşünceyi “ruh” kavramı ile bağdaştırırsak sanırım olay çözülecek. Soyut olan bir şey hakkında yorum yapmak, “dogmatik” tavır takınırsak, yapacağımız yargılar öznel yargılardan ibaret olacaktır (o halde böyle bir şey yapmıyacaz). Kitapta geçen olayda Hay’ı büyüten ceylan( kitabı bildiğinizi varsayarak konuya dalıyorum hemen) ölür. Bunun üzerine Hay, ceylanı uyuyor sanır, belli bir süre geçtikten sonra uyanmaz ve ceylanın vücut ısısı da düşmeye başlar, kendi vücuduna bakar sıcaktır, ceylanın ki ise soğuk sanırım ateş yakmam gerekir der, etrafına ateş yakar. Ceylan yine uyanmaz. Kalbine dokunur ses yoktur, kendi kalbine dokunur ses vardır. Demek ki içinde atan bir şey artık atmıyordur. İçini açar çaresizce( bir nevi otopsi yapar), kalbi attıracak bir şey bulamaz. Daha sonra oturur düşünür; her canlının canlı kalabilmesi için içinde olan bir şey gitmiştir (yani ruhu). Bu giden ruhta demek ki; elle tutulamayan, gözle görülemeyen bir şeydir der.

Metafizik bir düşüncede bizler her ne söylersek söyleyelim olgusal olarak ele alıp deney ve gözleme tabi tutup kanıtlamalar getirmediğimiz sürece, doğruluk ve yanlışlık değerlerini içinde barındıracağı için ne doğrudur diyebiliriz, ne de yanlıştır diye biliriz. Kısacası bir önerme teşkil etmedikleri için bunlar anlamlı cümleler değildir. Bu şuna benzetebiliriz. Hayatlarında hiç fil görmemiş insanların gözlerini bağlayalım, gözlerini bağladıktan sonra bunları filin yanına götürüp dokunduralım, birisi hortumuna dokunacaktır, tanımını da o şekilde yapacaktır. Bir diğerini bacaklarına dokunduralım, bacağına dokunan kişide dokunduğu madde itibariyle açıklamaya çalışacaktır. Bir başkasını da kulaklarına dokunduralım, o da kulaklar doğrultusunda açıklama yapacaktır. Bu örneği çoğaltabiliriz. Buradan şu sonuca çıkarız; kim ne söylerse söylesin söylemiş oldukları sözler, açıklamış oldukları açıklamalar, gördükleri kadar, ya da dokundukları kadar ve ya düşündükleri kadar olacaktır. Doğruları da; doğru olsularda tam doğru olmayacaktır, yanlış olsa da tam yanlış olmayacaklardır. Buradan şunu diyebilirsiniz. Geştaltçı bir yaklaşımla baksak. Yani parçaları birleştirip öle yapsak. Olabilir ama yine öznel düşünceler işin içine gireceğinden ve sonucun kesinleşemeyeceğinden buda eksik kalacaktır. Kelebek örnekleminde olduğu gibi:

Dört kelebek ateşin sırrını araştırmaya çalışmışlar. Birinci kelebek ateşe bakmış, ateş ışık saçıyor demiş. Diğer kelebekler evet doğru demişler; ama yetersiz. İkinci kelebek biraz ateşe yaklaşmış, ateş; ısı yayıyor demiş. Diğer kelebekler doğru demişler; ama yetersiz. Üçüncü kelebek ateşe yaklaşıp kanadını değdirmiş, ateş; yakıcı demiş. Diğer kelebekler doğru ateş yakıcı; ama yetersiz demişler. Ateş; ışık yayıyor, ısı yayıyor, yakıyor; ama yetersiz diyerek dördüncü kelebek ateşin içine dalmış. Ateşin sırrına ermiş ama gelip diğerlerine anlatamamış.
Ruh kavramı da böyle bir şey; beş duyu organıyla algılanamayan ( duyumsanamayan bir şey algılanamaz, algılanamayan bir şey anlamlandırılamaz) bir şeydir. Bizler onun hakkında her ne söylersek söyleyelim yetersiz olacaktır, sadece bizlerin içerisindeki merak duygularını gidermek açısından rahatlatacaktır.

Merak duygusundan yola çıkarak hakikatin(doğrunun) bilgisine ulaşma çabalarınızı takdir ediyorum. Umarım ateşin içine girdikten sonra çıkmayı da başarırsınız.
 

Bertrand_Russell

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Ara 2008
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Ruh Nedir?

Metafiziği temellendirme kılıfındasınız fakat metafiziğe kaçıştan söz ediyoruz.Notlarımın arasında olacaktı beyinin ruh olduğu tezleri 1 kaç gün içerisinde yazarım.
Fakat şunu şimdiden belirteyim.Metafizik bir ruh oluşturduk kendi kafamızda aslında ruhumuz yani beynimiz gözler önündeydi...
 

eski

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2008
Mesajlar
107
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Ruh Nedir?

Olaya yaklaşırken sanırım somutsal olarak bir kanıtlamada bulunacaksınız, ki buda zor bir şey. Çünkü, ruh dediğimiz kavram olgusal değildir, yani deney ve gözleme tabi tutulup kanıtlanamayan bir şey. Burda kanıtlanamayan kelimesinin altını çizersek daha net anlaşılacaktır. Ruh 'un kanıtlaması ki keşke böle bişi yapsanda tüm alemlerdeki gerçeklikler; ölüm sonrası hayat, cennet, cehennem, özellikle Tanrı kavramını öğrenmiş olacağız. Kanıtlamanı özellikle okumak için bekliyorum. (ama Dogmatik olarak dinsel varsayımlarda bulunma)
 

MolocH

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ara 2008
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Ruh Nedir?

Eski durmu özetlemiş.Ayrıca kelebek örneği çok hoş.Ruhun ne olduğunun bilinmesi nasıl mümkün değilse ruhun olup olmadığınında bilinmesi mümkün değil.Yalnızca ateşin içine girdiğimizde görebiliriz fakat o zamanda anlatmak mümkün olmaz.
Benim şahsi görüşüm eğer ruh varsa bedenin çalışmasını sağlayan bir unsurdur ve bu unsur bütün insanlarda ilk önce aynıdır fakat zamanla değişir ve biçimlenirler.Tek yumurta ikizlerinin kişilik olarak birbirine benzemesi ama tam olarak aynı olmamasından yola çıktım.(Çünkü yakın koşullar altında büyümüşlerdir fakat koşullar tam olarak aynı olamaz.)Fakat bu yalnız bir görüştür.
 

oguz8891

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Ruh Nedir?

Ruh nedir sorusu.. kendime göre konusacak olursam, bir cok soru isaretlerini giderebilecek bir soru olarak duruyor.. Ruh iradedir eğer varsa, özgürlüktür.. İnsanı bilgisayar programı olmaktan son anda cıkaran bir durumdur..gizlenmiş.. bir cok insan da bir ruhu oldugunun farkında değildir, cünkü sosyaldir, ve baskıları atamaz üzerindeki.
 

esra_1994

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2009
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Ruh Nedir?

Bence ruh zihnimizde ürettiğimiz düşünceler topluluğudur.Canlılığı oluşturan etkenin ruh olduğunu düşünmüyorum.Eğer öyle olsaydı henüz beyni tam olarak gelişmemiş canlıların bile ölümsüz bir ruhu olurdu.Bence ruh, insanların kendilerini tatmin etmek ve yaşamı anlamlı kılmak için varolduğunu saydığı bir düşünce sadece.Belki benim bu görüşüm sizin benimsediğiniz ve kesinlikle varolduğuna inandığınız 'ruh' kavramına ters düşüyor.Ancak ruh diye bir şeyin varolmadığına inanan bir çok din(örneğin Budizm)var.Ve bu dinlere taparak hayatlarını gayet mutlu bir şekilde sürdüren sayısız insan var.Ve bizim ruhu olmadığını düşündüğümüz, sadece neslini devam ettirmek için yaşayan ve bedeni ölünce kendiside ölecek olan hayvanlar var.Ancak onlar kendilerine 'nerden geldik?neden yaşıyoruz,amacımız ne? veya nereye gideceğiz?' gibi sorular sormadıkları için, sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak yaşıyorlar.Oysa bizim zihnimiz her şeyin bir sebap-sonuç ilişkisinden ibaret olduğuna inanmamızı sağladığı için 5 duyumuzla algılayamadığımız ancak varolduğunu düşündüğümüz kavramlara inanmamızı sağlıyor.Benim düşüncem bu...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Ruh Nedir?

Ruh/tin bedene sıkıştırılmış bir olgu, bedeni de onu kapsayan şekil olarak yorumlamamak gerekir. Aslında, toplumsal genel algılama biçiminin kişinin tarihsel ve zengin belleği ile çakışmasından/zıtlaşmasından kaynaklanan bastırılma tin ve beden arasındaki çelişkinin temel taşını oluşturur. Tüm düşüncelerin eylem pratiğine dökülmemesi bu sosyal/kültürel/tarihsel baskının sonucudur. Bu durum, bedeni düşünce karşısında sınırlar. Beden dilinin sözcük dilinden daha anlaşılır olması bedenin bu yapıya / baskıya karşı gelişirmiş olduğu esnek yapısını ortaya koyar. Tüm organlardan ayrıştırılmış salt beyin dokusu hiçbir şeyi algılayamaz. Beyin dokusundan arındırılmış dokular da aynı şekilde hiçbir şey algılayamazlar. Demek ki, tüm duyguların, algıların, değerlendirmelerin toplandığı, işlenerek kategorize edildikleri, çeşitli bölgelerinde kayıtların tutulduğu düşüncenin/dinin/ruhun laboratuarı konumundaki beyin ile bunların oluşumunu sağlayan, ileten diğer tüm organlar/beden bir bütündür. Bedenin fizyolojik/kalıtımsal yapısının ve var olma biçiminin devinim yetisi düş/duyguların devinim yetisinden daha sınırlı olması beden ile düş ve tin in ayrı olduklarına kanıt gösterilemez. Tüm insanların dil organlarını bir an için yok sayalım. O zaman sınırlı sayıdaki harf dizgelerinden sınırsızlaşan sözcükler, kavramlar asla yaratılamazdı.

Beden ve ruh/tin birlikte doğar, birlikte yaşar ve birlikte dönüşürler; bir diğeri bir diğerinden ayrıştırılamaz.
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Ynt: Ruh Nedir?

halk arasıbnda şöyle bir terim vardır. '' ruh gibi geziyor'' diye. daha kendisiyle kimse karşılaşmadı.veya karşılaştığında çok sevdi.bir daha ayrılmadı. bence rahatsız etmiyelim.bazılarıda çağırma seansları düzenliyor.geldiği iddia ediliyor.kimi korkuyor kimi seviyor.kimi tanışmak istiyor.ruhtan değil ama ruhsuzlardan herkesin uzak durmasını tavsiye ederim. zararlı olduğu kanıtlanmış.. :D
 

Simerenya11

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Ruh Nedir?

İsmi olup cismi olmayanı ancak belirtileri ile kavrayabiliriz. Her ne kadar bazı parapsikolojik deneylerde fotoğrafları bile çekilen bir ruhumsu görüntü elde edilmişse de ben yine de bunu spesifik sayıp belirtilerinden bahsedeyim:
-Düşünüyoruz ve bizden başka düşünen yok.(Halbuki bedenin çoğu edilgendir)
-Gözü kapalı da görüyoruz(rüyalar)
-Soyut algılarımız var;sevmek, telaş etmek, aşık olmak vs.vs.
-Üç boyutlu evrende yaşadığımız için, diğer boyutlara ait algılar dile dökülemiyor. (Bir yer var/biliyorum anlatamıyorum/orhan veli)
Benim vardığım sonuç şu: Niteliğini bilemesek de, kendisini betimleyemesek de bedeni kullanarak üç boyutlu algılara ulaşan bir meleke var bizde. Ruhtan anladığım bu.
 

faruk

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Eki 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bence ruh zihnimizde ürettiğimiz düşünceler topluluğudur.Canlılığı oluşturan etkenin ruh olduğunu düşünmüyorum.Eğer öyle olsaydı henüz beyni tam olarak gelişmemiş canlıların bile ölümsüz bir ruhu olurdu.Bence ruh, insanların kendilerini tatmin etmek ve yaşamı anlamlı kılmak için varolduğunu saydığı bir düşünce sadece.Belki benim bu görüşüm sizin benimsediğiniz ve kesinlikle varolduğuna inandığınız 'ruh' kavramına ters düşüyor.Ancak ruh diye bir şeyin varolmadığına inanan bir çok din(örneğin Budizm)var.Ve bu dinlere taparak hayatlarını gayet mutlu bir şekilde sürdüren sayısız insan var.Ve bizim ruhu olmadığını düşündüğümüz, sadece neslini devam ettirmek için yaşayan ve bedeni ölünce kendiside ölecek olan hayvanlar var.Ancak onlar kendilerine 'nerden geldik?neden yaşıyoruz,amacımız ne? veya nereye gideceğiz?' gibi sorular sormadıkları için, sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak yaşıyorlar.Oysa bizim zihnimiz her şeyin bir sebap-sonuç ilişkisinden ibaret olduğuna inanmamızı sağladığı için 5 duyumuzla algılayamadığımız ancak varolduğunu düşündüğümüz kavramlara inanmamızı sağlıyor.Benim düşüncem bu...

Fikrinize saygı duymakla birlikte atladığınız birkaç noktaya değinmek isterim. Birincisi beyni tam olarak gelişmemiş canlıların ruhlarının olmadığı hususu. Bunun olmadığını kesin olarak ortaya koyabilmek için ruhun ne olup olmadığı konusunun aydınlatılması gerekir. Eğer ruh sadece beyin faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayan bir olgu ise, görevini yerine getir(e)mediği için olmadığını söyleyebilmek KISMEN düşünülebilir. Bunu söyleyebilmek için ruh sadece beyin işlevlerini kontrol etmekle yükümlüdür diyebilmeliyiz. Bu ise mümkün değildir.
İkinci nokta ise Budizm'in ruh anlayışı. Sizin de belirttiğiniz gibi Budizm ruh olgusunu inkar eder. Ancak dinin temelinde reenkarnasyon (yeniden bedenlenme) inancı mevcuttur. Bunu da kişinin bir önceki yaşamında bıraktığı 'hareket enerjisi' kavramıyla açıklamaktadır. Yani esasen Budizm'in reddettiği şey klasik ruh anlayışıdır. Ruhun bağımsız bir varlığı ve hiç değişmeden kalması firkini reddederler. Bunu sürekli 'değişim içerisinde olan enerji' düşüncesiyle ikame ederler. Sonuç olarak farklı bir mahiyet ve farklı bir isimle de adlandırsalar, temelde bahsedilen şey kişinin yaşamına direkt etkisi olan soyut bir olgunun varlığı fikridir..
Son olarak klasik düşünceye göre ruh yaşam faaliyelerinin sebebi ise hayvanlarda da bir ruh vardır. Ancak hayvanların insanlardan neden farklı olduğu hususunu ortaya çıkarabilmek için de ruhun yapısının ve görevinin tam olarak ne olduğu ortaya konmalıdır.Bu durumda ruhun çeşitliliğinin olduğu fikri de alternatifler arasında.
Ruh konusuna giriş olarak 'sağlıklı bir insan bedeni neden faaliyetlerini durdurur ve yaşamı sona erer?' sorusuyla başlamak doğru olacaktır sanırım.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
ne kadar doğrudur bilmem ama bundan bir kaç ay önce bir tv programında "din hocası"nın biri şöyle söylemişti, insan ı bir bilgisayara benzeterek:
bilgisayar = beden
Elektrik = can
Program = ruh
aslında ilginç bir bakış açısı hoşuma da gitmişti :)
 

Mühendis

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Eki 2009
Mesajlar
271
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Ölüme karşı,çare olarak ortaya koyduğumuz bir kavram.
 

Meth

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Eki 2009
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Belki de tüm soruların cevabı..
 

gulnare

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ruh nedır?
Ruh allahın gızlı sakladıgı sırlardan bırıdır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst