Rene Descartes *

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilim İnsanları kategorisinde Discorium tarafından oluşturulan Rene Descartes * başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,216 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilim İnsanları
Konu Başlığı Rene Descartes *
Konbuyu başlatan Discorium
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Discorium

Üye
Yeni Üye
Katılım
26 Ağu 2018
Mesajlar
111
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
118
4556_1.jpg


Ünlü Fransız matematikçisi ve filozof olan “Descartes” aynı zamanda bir bilim adamıdır. 1596 yılında La Haye de doğmuştur. İlk öğrenimini Cizvit Kolejinde yapan Descartes daha sonra üniversite öğrenimi Poitiers üniversitesinden aldı. Senelerce bir çok farklı ülkede kalarak ilmi çalışmalar yaptı.

Descartes, cebir ve geometri teorilerine getirdi yenilikler sebebi ile büyük matematikçiler arasında yer alır. Aynı zamanda kendisine felsefe alanında da önemli bir yer edinmiştir. Felsefe alanında skolastik sistemi reddetmiş ve Düşünüyorum, o halde varım! sözünden yola çıkarak teorilerini Salt Akıl temeli üzerine kurmuştur. Hayatta hiçbir şeyi ispatı olmadan kabul etmeyen Descartes, şüpheci bir tavır takınmıştır. Bu tavrı ile tanrının varlığını da sorgulayan Descartes, metafizik alanında yaptığı çalışmalar ile bu durumu kendine göre izah etmeyi başarmıştır. İlim alanında yaptığı çalışmalar ile kısa bir idealizm döneminden sonra realizme ulaşmayı başarır.
Ünlü filozof ***65533;Descartes’in hem felsefe alanında hem de eserlerinde ilk olma özelliğini “Denemeler” adlı eserinde barındırmaktadır. Dört bölümden oluşan bu eserde, geometri, optik, meteorlar, metot konuları üzerinde durmuştur. Bu eseri ile felsefe alanına getirdiği yeniliklerin temellerini atarak, felsefeye daha modern ve daha yenilikçi bir biçim kazandırmıştır.

Eğitim hayatı boyunca birçok alanda kendisini geliştiren Descartes, kayıt olduğu askeri okulda tanıştığı Isaac Beeckman sayesinde yaratıcı yeteneğinin farkına vardı. İnsanlığın gelişmesindeki temel bilimlerin geliştirilmesini kendisine vizyon olarak belirleyen Descartes bu alanda kendisini ve çalışmalarını oldukça ilerletmiştir. Çalışmalarına verdiği hızla kendisini bu şekilde hayatın akışına bırakan Descartes hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. Fakat evinde hizmetçisi olarak birlikte yaşadığı Hollandalı Helene den 1635 yılında “Francine” adlı bir kızı olmuştur. Descartes’in kızı çok uzun sürmeyen hayatını 1640 yılında sonlandırmıştır.

Descartes; “Hiçbir şey keşfedilemeyecek kadar uzak olamaz sözünü” hayatına uyarlamış ve yaptığı bütün çalışmaların peşinden bu söz doğrultusunda koşarak ulaşmıştır. Yaptığı çalışmalar ile başarı basamaklarında zirveye çıkmayı başaran Descartes, bu başarılı ve tarihte hep kendinden bahsettirecek çalışmalarına 54 yaşında 1650 yılında son vermiştir. Ölmeden ardında birçok eser bırakan Descartes ölümünün ardından da basılmamış bir çok eseri hayata geçirilmiştir.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Herkesin diline pelesenk ettiği fakat hangi anlamda söylendiğinden haberi bile olmadığı birçok filozof sözü vardır ve bunlar içinde en fazla kullanılanı ise Descartes'e ait “Düşünüyorum öyleyse varım." sözüdür.

Günümüzde espiri yapmak adına, "Düşünmeden var olmak istiyorum, mümkün mü?" dediğimiz çok zaman olduğu için, bu alıntıyı paylaşmak isterim. Yazının tamamını değil sadece sonuç bölümünü ekliyorum.


'Düşünüyorum öyleyse varım’ sözü üzerine / Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü

“Düşünüyorum öyleyse varım” sav-sözü, Descartes’in oluşturduğu idealist felsefenin ilk ilkesidir. Sav-sözde geçen “düşünüyorum” sözcüğü, Descartes felsefesinde varlığı kesin olan tek şeyin us olduğunu betimler. Us dışındaki nesnel dünyanın varlığı yadsınmasa bile bu dünyanın varlığından kuşku duyulur. Yine “düşünüyorum” sözcüğü düalist felsefenin madde-ruh ikilisinden ruha birinci dereceden önem biçer. Varlığından kuşku duyulan şey ruh değil maddedir. Bu sözcüğün kullanılış amacı, düşünmenin erdem olduğu savını geliştirmek değildir. Descartes, idealist felsefesini oluştururken neyin erdem neyin tinsel olarak arzu edilir oluşuyla ilgilenmedi. Onu ilgilendiren şey varoluş idi.

Sav-sözdeki “varım” sözcüğü varoluşun kökenlerini sergilemeyi amaçlıyor. Descartes felsefesinde nesnel varoluşun kökeni ustur. “Varım” sözcüğü nesnel varoluşa gönderi yapar; onun nitelikleriyle ilgilenmez. Bu sözcük, var olan şeyin iyi mi kötü mü, güzel mi çirkin mi, erdemli mi erdemsiz mi olduğunu araştırmaz.

Descartes felsefesinde, düşüncenin varlığı, düşünceyle onu doğuran nesnelerin birbirinden tamamen ayrılması pahasına olur.

Descartes felsefesinde duyularımız aracılığıyla ne kendimize ne de nesnel dış dünyaya ilişkin bilgilenmemiz olasıdır. Nesnel dünyanın varlığını ancak Tanrı aracılığıyla bilebiliriz. Tanrı yoksa “varım” diyemeyiz.

“Düşünüyorum öyleyse varım” metafizik ilkesini kullanmadan önce bir kez daha düşünmeliyiz. İdealist felsefeye, usun maddeye olan üstünlüğüne, Tanrı’ya inanıyorsanız bu deyişi ilgili bağlamlarda kullanırsınız. Ancak, eğer insanları düşünmeye davet ediyor, onları düşünmenin erdem olduğuna inandırmaya çalışıyorsanız ne bu sav sözü tırnak içinde kullanın ne de Descartes’e gönderi yapın! O zaman okuyucu veya dinleyici, zaten bağlamından koparılmış olan bu deyişin ne anlamda kullanıldığını böylece anlar.

Kaynak: bilimvegelecek.com.tr/index.php/2015/02/02/dusunuyorum-oyleyse-varim-sozu-uzerine/
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst