rasyonalite nedir ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde R Harfinden Nedir? Başlıkları kategorisinde 5N1K tarafından oluşturulan rasyonalite nedir ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,636 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı R Harfinden Nedir? Başlıkları
Konu Başlığı rasyonalite nedir ?
Konbuyu başlatan 5N1K
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ferdinand Bardamu

5N1K

Kahin
Yeni Üye
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
67,692
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
44
Ussallık
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Rasyonalite Nedir?

Rasyonel Söylem : Özenle öne sürülmüş fikirlerin etkilişimi; aklın, belirli araştırma ölçütlerine göre, hakikati ve gerçekliği düzenlemek, aydınlatmak ve tanımlamak için kullanımı. (Douglas J. Soccio - Felsefeye Giriş)

Bilgini elde edilme sürecine bakıldığında bir tarafta rasyoneller diğer tarafda ise deneyciler durmaktadır. İlkine mensub olanlar, bilginin salt akıl yürüterek, aynı anlama gelmek üzere spekülatif düzeyde elde edilebileceğini, ikinciler ise bunun ancak deney,gözlem ile mümkün olabileceğini belirtirler. Bugün için ise, bu ikisinin bir arada olmadığı bir süreçte bilginin elde edilemeyeceği, bunlardan birini yadsımanın, kişiyi gerçek dışılığa sürükleyeceği pratikte kendini ortaya koymuştur. Rasyonel olmak esasında kendi içerisinde tutarlı olmayı ifade eder. Salt akla dayanan bir çıkarım, spekülatiftir ve söz konusu çıkarımın unsurlarının gözlemlenmesine kadar da bu spekülatif düzeyde kalır ve gerçeklik kazanmaz. Bu sebep ile "rasyonel olmak" gerçekçi olmak anlamına gelmemektedir. Ancak kelimenin sahip olduğu olumlu izlenim neticesinde, ki bu izlenim esasında rasyonel düşünmenin kişiyi gerçeğe götüreceği hatalı ön kabulünden ileri gelmektedir, kelime zihinlerde bir başka olumlu imaja sahip, "gerçekçi olmak" kelimesine dönüşüvermektedir. Oysaki rasyonel olmak en baştaki tanımdan da anlaşılacağı üzere bir yöntemdir. Ancak bu yöntemin neticesinde gerçeklik gibi bir garanti bulunmamaktadır. Örneğin Thales, tüm canlıların kökeninin su olduğunu, tamamının sudan çıkarak farklılaştıklarını belirtmekte idi. Bugünün bilimi de aynısını söylemektedir ancak bu söylemini bulgulardan, örneğin fosillerden hareket ederek ve teknolojik ekipmanlar kullanarak yapmaktadır. Thales'in ise böyle bir şansı yoktu. Bu şansa sahip olmamasına karşın aynı kanıya ulaşmıştı ve bunu spekülatif , yani akılsal düzlemde gerçekleştirmişti. Yine örnek olarak Helenistik dönemin astronomları, dünyanın merkez olduğu bir gezegenler sistemi tasarlamışlardı. Bu sistemde gezegenlerin yerleri gerçekçi bir şekilde hesaplanabilmekteydi. Ancak merkezin dünya oluşu gerçek dışı bir yaklaşımdı. O zaman bunu gözlemlemek gibi bir ihtimal yoktu ve işte bu sistem de spekülatif bir şekilde oluşturulmuştu. İçerisinde gerçeklik unsurları taşısa da bir bütün olarak bakıldığında gerçek dışı idi. Tek bir insandan hareket etmez isek ve konuşmanın öznesini insanlık olarak belirlersek, akılsal düzeyde temel bulmuş çıkarımların gerçekliği yahut gerçek dışılığı belki araya yüzyıllar girdikten sonra anlaşılabilmektedir. Zira insanın sahip olduğu hayal gücü, herzaman için ortaya koyuğu maddi araçlardan ileride olmuştur. Bugün, canlılığın sudan başladığını,Helenistik dönemde dünya merkezli sistemin gerçek olmadığını, sahip olduğumuz teknik araçlar ile bilmekteyiz..Örneğin 1900lerin başında ortaya konmuş, fizikte standart modelin, akılsal düzeyde içerdiği zorunlulukların, bugün pratikte sınandığı ve bu zorunlulukların varlığının araştırıldığı bir deneye zamandaşlık etmekteyiz. Eğer bu teorik, akılsal düzlemde anlam bulan çıkarımlar pratikte ispatlanır yani gözlenir ise, bu aynı zamanda insan aklının gelmiş olduğu noktayı da bizlere gösterecektir.
Özetle,rasyonel olmak demek, gerçekçi olmak anlamı taşımaz. Rasyonellik, algıdan akıl düzlemine çıkarılarak fikirleşmiş olan şeylerin, üzerinde özenle düşünülerek, birbirleri ile etkileşim içerisini girerek kişinin herhangi bir çıkarıma ulaşmasıdır. Ancak bu çıkarım deney konusu olmadığı müddetçe, söz konusu spekületif düzeyde kalacak haliyle de bilgileşemeyecektir. İşte bu düzey aynı zamanda felsefenin de düzeyidir çünkü tartışılan felsefi konularının tamamının deney ile ispatı söz konusu değildir. Felsefe ile bilimi birbirinden ayıran önemli bir unsur budur. Ancak bu, felsefe ve bilim arasında bağlantı olmadığı anlamı taşımamaktadır, sadece bu ikisinin aynı şey olmadığı anlamı taşımaktadır. Yukarıda belirttiğim gibi, örneğin bugün bilimin konusuna giren güneş sistemi, zamanında felsefe içerisinde yer almakta idi. Yine Thales'in hayatın sudan çıkışı ile ilgili düşünceleri onun felsefi sisteminin bir parçası idi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst