- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 13 May 2008
- Mesajlar
- 1,906
- Tepkime puanı
- 174
- Puanları
- 63
Ramayana Destanı, Kosala krallığının prensi Rama’nın hikâyesini anlatır. Babası Dasharatha tarafından ormana sürgün edilir ve sonra orada Lanka kralı Ravana’yı öldürür.
Ayodhya kentinin kralı olan Dasharatha’nın uzun bir süre hiç çocuğu olmaz ve bunun üzerine Dasharatha, Tanrılara bir at adamaya karar verir. Sonra üç karısı, dört erkek çocuk doğurur: Rama, Bhrata ve ikiz olan Lakshmana ile Satrughana. Rama ve kardeşi Lakshmana, Rishi Vishvamitra’nın isteği üzerine kötü ruhları öldürmek için yola çıkarlar. Bu arada Videha’nın kralı Janaka, Tanrı Şiva’nın yayını germeyi başaran kişiyle kızı Sita’yı evlendireceğini söyler. Rama, bu yayı kolayca gerer ve Sita’yla evlenir.
Kral Dasharatha, Rama’nın onun yerine geçeceğini söyler; ancak köle kızın söylediklerinin etkisinde kalan Rama’nın üvey annesi buna engel olur ve oğlu Bhrata’nın tahta çıkmasını ister. Kadının istediği olur ve Rama 14 yıl boyunca bir münzevi olarak yaşaması için ormana sürgün edilir. Kardeşi Lakshmana ve Sita da ona eşlik ederler. Rama, Rakşasaları ve canavarları yok ederek görevini en iyi şekilde yerine getirir.
Ravana, bir hileyle Sita’yı Lanka’ya kaçırır. Bunun üzerine Rama, maymunların kralı Sugriva’dan yardım ister. Sugriva da Rama’ya yardım etmesi için Hanuman’ı görevlendirir. Hanuman, Sita’nın kaçırıldığı yere gider. Ravana, Sita’ya onu kabul etmesi karşılığında her şeyi ayaklarının altına sermeye hazırdır. Maymunlar, Lanka’ya ulaşabilmek için ada boyunca uzun bir köprü inşa ederler. Uzun süren bir mücadeleden sonra Ravana yenilir ve Sita kurtarılır. Rama ve Sita 14 yıldan sonra Ayodhya’ya dönerler ve Bhrata, krallığı Rama’ya teslim eder; ancak Rama, Sita’nın bağlılığından şüphe eder ve onu reddeder. Bunun üzerine Sita onurunu yeniden kazanmak için bir cenaze ateşi hazırlatır ve yanarak ölmeyi ister. Alevler ona dokunmaz, Rama onun doğru söylediğine inanır ve birlikte yaşamaya devam ederler. Destan eski bir şiirle sona erer.
Ramayana Destanı, bize çok farklı şekillerde aktarılmıştır. Kitabın yedinci bölümü olan Uttara Kanda’nın sonradan eklendiği bilinmektedir. Bu bölümde, Sita’nın münzevi bir hayat yaşamasına rağmen ikiz çocuklarının olduğu ve nasıl gözden düştüğü anlatılmaktadır. Rama, Sita’nın oğullarını öğrenir. Sita’nın masum olduğunu bilmesine rağmen arınmasını ister. Bu yüzden tanrıların hepsi yeryüzüne inerler. Sita, tanrıların huzuruna çıkar ve Rama’dan başka hiçbir erkekle olmadığını söyler. Yemin edileceği sırada, yerin altından görkemli bir taht ortaya çıkar. Rama, Sita’yı ona geri vermesi için Toprak Ana’ya yalvarır; ama artık boşunadır. Kısa bir süre sonra Rama, oğulları Kusha ve Lava’yla birlikte yeryüzünü terk edip, Rama’nın Vişnu için yeniden cisimleneceği gökyüzüne giderler.
Rama, Vişnu’nun cisimleşmiş bir hali olarak Ramayana Destanı’nın daha sonraki metinlerinde görülür. Valmiki’nin yazdığı orijinal metinde Rama, kahraman bir insanı temsil etmektedir, rahiplerin görüşlerine göre de örnek bir insandır. Sita, sadık bir eş modeli olarak kabul edilmektedir. Ramayana’da şiirsel bölümler oldukça fazladır ve üzerinde çok fazla oynamalar yapılmasına rağmen tek olma özelliğini daima korumuştur.
Kaynak: Wikipedi
Ayodhya kentinin kralı olan Dasharatha’nın uzun bir süre hiç çocuğu olmaz ve bunun üzerine Dasharatha, Tanrılara bir at adamaya karar verir. Sonra üç karısı, dört erkek çocuk doğurur: Rama, Bhrata ve ikiz olan Lakshmana ile Satrughana. Rama ve kardeşi Lakshmana, Rishi Vishvamitra’nın isteği üzerine kötü ruhları öldürmek için yola çıkarlar. Bu arada Videha’nın kralı Janaka, Tanrı Şiva’nın yayını germeyi başaran kişiyle kızı Sita’yı evlendireceğini söyler. Rama, bu yayı kolayca gerer ve Sita’yla evlenir.
Kral Dasharatha, Rama’nın onun yerine geçeceğini söyler; ancak köle kızın söylediklerinin etkisinde kalan Rama’nın üvey annesi buna engel olur ve oğlu Bhrata’nın tahta çıkmasını ister. Kadının istediği olur ve Rama 14 yıl boyunca bir münzevi olarak yaşaması için ormana sürgün edilir. Kardeşi Lakshmana ve Sita da ona eşlik ederler. Rama, Rakşasaları ve canavarları yok ederek görevini en iyi şekilde yerine getirir.
Ravana, bir hileyle Sita’yı Lanka’ya kaçırır. Bunun üzerine Rama, maymunların kralı Sugriva’dan yardım ister. Sugriva da Rama’ya yardım etmesi için Hanuman’ı görevlendirir. Hanuman, Sita’nın kaçırıldığı yere gider. Ravana, Sita’ya onu kabul etmesi karşılığında her şeyi ayaklarının altına sermeye hazırdır. Maymunlar, Lanka’ya ulaşabilmek için ada boyunca uzun bir köprü inşa ederler. Uzun süren bir mücadeleden sonra Ravana yenilir ve Sita kurtarılır. Rama ve Sita 14 yıldan sonra Ayodhya’ya dönerler ve Bhrata, krallığı Rama’ya teslim eder; ancak Rama, Sita’nın bağlılığından şüphe eder ve onu reddeder. Bunun üzerine Sita onurunu yeniden kazanmak için bir cenaze ateşi hazırlatır ve yanarak ölmeyi ister. Alevler ona dokunmaz, Rama onun doğru söylediğine inanır ve birlikte yaşamaya devam ederler. Destan eski bir şiirle sona erer.
Ramayana Destanı, bize çok farklı şekillerde aktarılmıştır. Kitabın yedinci bölümü olan Uttara Kanda’nın sonradan eklendiği bilinmektedir. Bu bölümde, Sita’nın münzevi bir hayat yaşamasına rağmen ikiz çocuklarının olduğu ve nasıl gözden düştüğü anlatılmaktadır. Rama, Sita’nın oğullarını öğrenir. Sita’nın masum olduğunu bilmesine rağmen arınmasını ister. Bu yüzden tanrıların hepsi yeryüzüne inerler. Sita, tanrıların huzuruna çıkar ve Rama’dan başka hiçbir erkekle olmadığını söyler. Yemin edileceği sırada, yerin altından görkemli bir taht ortaya çıkar. Rama, Sita’yı ona geri vermesi için Toprak Ana’ya yalvarır; ama artık boşunadır. Kısa bir süre sonra Rama, oğulları Kusha ve Lava’yla birlikte yeryüzünü terk edip, Rama’nın Vişnu için yeniden cisimleneceği gökyüzüne giderler.
Rama, Vişnu’nun cisimleşmiş bir hali olarak Ramayana Destanı’nın daha sonraki metinlerinde görülür. Valmiki’nin yazdığı orijinal metinde Rama, kahraman bir insanı temsil etmektedir, rahiplerin görüşlerine göre de örnek bir insandır. Sita, sadık bir eş modeli olarak kabul edilmektedir. Ramayana’da şiirsel bölümler oldukça fazladır ve üzerinde çok fazla oynamalar yapılmasına rağmen tek olma özelliğini daima korumuştur.
Kaynak: Wikipedi