Psikoz / Psychosis Nedir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde evrenselbirey tarafından oluşturulan Psikoz \/ Psychosis Nedir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 694 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Psikoz \/ Psychosis Nedir?
Konbuyu başlatan evrenselbirey
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan odun

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Zaman zaman psikolojik rahatsizliklara iliskin bilgilendirmede bulunacagim. Bunlari bilmek/bilgilenmek/bilgilendirmek ve sorunlarimizi cozmek icin yararli olacagi dusuncesindeyim. Siz de dusunce/bilgi/deneyim ve gozlem kapsaminda paylasimda bulunursaniz konu amacina ulasir.

Bu arada bazi terimlerin hem Turkcesini hem de Ingilizcesini beraber kullanacagim. Bunun amaci terimlerin evrensel tanimini daha detaylica arastirabilmeniz; kavramlari KEYWORD olarak kullanabilmeniz icindir.

Psikoz, gerceklik algisinda buyuk bir bozulma ile karakterize edilen ciddi bir zihinsel bozukluktur.

SIZOFRENI olan bireyler psikotik belirtiler gosterirler ve bazen BIPOLAR BOZUKLUGU olanlar da psikotik olarak tanimlanirlar/duruma gore.

Bu semptomlar genellikle halusinasyonlar, carpik, aberatif dusunme ve sanrilari icerir.

Psikotik bireyler, ciddi sekilde kusurlu algi ve dusuncelerinin dogru oldugunu zannederler ve bunun sonucunda, aksi yondeki kanitlar karsisinda dahi, dis gerceklik hakkinda yanlis cikarimlarda bulunurlar. Bununla birlikte, psikotik terimi, goreceli yargi konularini iceren gerceklik carpitmalarina uygulanmaz. Ornegin, benlik saygisi olmayan ve baskalarini kucumseyen depresif bir birey psikotik olarak tanimlanmaz.

Buna karsilik, deprem veya kasirga gibi dogal bir felakete neden olduguna inanan veya gezegenler arasi uzaylilarin arka bahceye indigine inanan bir kisi psikotik olarak tanimlanir.

Kanitlar, psikozun buyuk olcude (muhtemelen yuzde 50 veya daha fazla) genetik oldugunu, ancak kisinin gelistirdigi becerilerin ve cevrenin interaktivitesi psikozun kapsami, suresi ve yayginligi uzerinde onemli bir etkiye sahip oldugunu gostermektedir.

Basa cikma becerileri ve tedavi, psikotik belirtileri buyuk olcude ortadan kaldirabilir. Duruma gore antipsikotik ilaclar gibi ilaclar da yardimci olabilir. Fakat genel anlamda psikolojik rahatsizliklarda ilac tedavisini uygun bulmamakla birlikte belki de en son care olarak gorulebilir. (Ilac konusu benim simdilik girmek istemedigim konudur).


Ileri okumalar icin;

 
Son düzenleme:

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Simdi konuya iliskin sorum sizin fikir/gozlem temelinde alginiza takilan bir ornek olup olmadigidir.

Cevrenizde yada medyada benzer septomlar sergileyen birilerine rastliyor musunuz? Cok goz onunde oldugu ve burada belirtmemde bir sakinca olmayacagini dusundugum icin medyadan son zamanlarda Ufolog Haktan Akdogan'in psikotik davranislar sergiledigini gozlemlemekteyim. Zaman zaman sizofrenik soylemler de sergilemektedir.

Kendisi dunya insanliginin cogunun avatar bedenlere sahip androidler oldugunu, suanda matrix icinde yasadigimizi, yasamin gercek olmadigini, ayin aslinda bir uzay gemisi oldugunu ve uzayli kertenkeleler tarafindan dunyanin yonetildigini (Cia ve kabal araciligiyla) ve Korona asisinda bir cip oldugunu, ayda da bir dugmeye basildiginda korona asisi icinde bulunan ciplerin aktive hale gelecegini ve dolayisiyla insanlarin tumunun olebilecegini IDDIA ediyor.

Sizin benzer bir gozleminiz var mi?
 
Son düzenleme:
T

TENTEN

Ziyaretçi
Simdi konuya iliskin sorum sizin fikir/gozlem temelinde alginiza takilan bir ornek olup olmadigidir.

Cevrenizde yada medyada benzer septomlar sergileyen birilerine rastliyor musunuz? Cok goz onunde oldugu ve burada belirtmemde bir sakinca olmayacagini dusundugum icin medyadan son zamanlarda Ufolog Haktan Akdogan'in psikotik davranislar sergiledigini gozlemlemekteyim. Zaman zaman sizofrenik soylemler de sergilemektedir.

Kendisi dunya insanliginin cogunun avatar bedenlere sahip androidler oldugunu, suanda matrix icinde yasadigimizi, yasamin gercek olmadigini, ayin aslinda bir uzay gemisi oldugunu ve uzayli kertenkeleler tarafindan dunyanin yonetildigini (Cia ve kabal araciligiyla) ve Korona asisinda bir cip oldugunu, ayda da bir dugmeye basildiginda korona asisi icinde bulunan ciplerin aktive hale gelecegini ve dolayisiyla insanlarin tumunun olebilecegini IDDIA ediyor.

Sizin benzer bir gozleminiz var mi?
Bende psikotik depresyon vardı.
Şimdi iyiyim.
Geometrik desenler (spiral, ızgara vb) görüyordum.
Birde ismimle çağrılma vb sesler filan.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Psikozların çoğu travma kökenli/kaynaklı ayrıca uykusuzluk hormon düzensizliği ve özellikle tiroid sorunları buna yolaçabiliyor. Bakteriyel olabileceği bile düşünülen psikozlar duydum (iki örnek birinde kedi tırmıklamasınndan sonra gelişen diğeri özel bir bakterinin bulunduğu örnekler) . Bunun dışında ağır metal yükleri gibi şeyler de psikoza yolaçabilir. Bunun dışında psikiyatrik tanılarda kullanılan ajanların çoğu yanetki olarak psikoz üretir, özellikle ani ve hızlı kesmeler.

Haktan Akdoğan'a gelince herhangi videosuna iki dakika bile tahammül edemediğim için dinleyemiyorum ama dedikleri -çok eskiden dinledim ve- bana yabancı değil. Bunun dışında ban göre Haktan Akdoğan gibilerin psikozu o dedikleri onlar değil. Asıl psikozları tüm bunlardan gökte onları kurtaracak bir de birlik ve galaktik federasyon (dost müttefik savaşçı uzaylı birlikleri) olduğunu düşünmeleri. Bu gerçek ve tam bir psikoz...
 

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Bende psikotik depresyon vardı.
Şimdi iyiyim.
Geometrik desenler (spiral, ızgara vb) görüyordum.
Birde ismimle çağrılma vb sesler filan.

Bir terapiste/psikologa gittiniz mi? Herhangi bir counselling yaptiniz mi?
 
M

Mantıksız2022

Ziyaretçi
Psikozların çoğu travma kökenli/kaynaklı
Travma/yalnızlık gibi durumlar sadece tetikleyiciymiş gibi duruyor. Asıl sebep genetik ve bozuk bağırsak florası.
Genetik dediğim de hastaların sadece %30-%40 civarında çok etkili diye biliyorum.
Eğer beyine düzgün telkin yapılırsa, beslenme düzeltilirse ve ilaçlar düzgün kullanılırsa düzelmeyecek/hafiflemeyecek psikoz yok.
Bunun dışında psikiyatrik tanılarda kullanılan ajanların çoğu yanetki olarak psikoz üretir, özellikle ani ve hızlı kesmeler.
Söz konusu ilaçlar beyini formatlıyor. Özellikle antipsikotiklerin beyindeki zararlı yapıları erittiğini söyleyen uzmanlar var.

Simdi konuya iliskin sorum sizin fikir/gozlem temelinde alginiza takilan bir ornek olup olmadigidir.
Bir gözlemim var;
Psikoz hastaları çocukluklarında kollarında örümcek görürlermiş. Hangi psikoz hastasına sorarsan sor çocukluğunda bu durumu yaşadığını söyleyecektir.
Kendim majör depresyon yaşadım aynı şey bendede olmuştu. İşin garibi aynı örümcek görme olayını babam da yaşamış ki kendisinin psikiyatrik herhangi bir rahatsızlığı hiç olmadı.

Sanırım, hastalanmadan önce kolda örümcek görme olayı kişinin hastalanacağına yönelik bir işaret.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Travma/yalnızlık gibi durumlar sadece tetikleyiciymiş gibi duruyor. Asıl sebep genetik ve bozuk bağırsak florası.
Genetik dediğim de hastaların sadece %30-%40 civarında çok etkili diye biliyorum.

Farelerin annelerinden ayrılarak travmatize edildiği ve daha sonra bağırsak floralarının izlendiği (bozulduğunu değiştiğini gösteren) ve onlara kefir verilerek bir miktar iyileşme gözlendiği bir bilimsel araştırma var. Bu farelerde üç nesil sonra bile bozuk flora ve travma davranış izleri devam ediyor.

Yani eğer fareleri alıp emzirme döneminde annelerinden ayırarak travmatize edersem bağırsak floraları bozuluyor ve travma kalıtım ya da genetiğin bir parçası oluveriyor
 
M

Mantıksız2022

Ziyaretçi
Farelerin annelerinden ayrılarak travmatize edildiği ve daha sonra bağırsak floralarının izlendiği (bozulduğunu değiştiğini gösteren) ve onlara kefir verilerek bir miktar iyileşme gözlendiği bir bilimsel araştırma var. Bu farelerde üç nesil sonra bile bozuk flora ve travma davranış izleri devam ediyor.

Yani eğer fareleri alıp emzirme döneminde annelerinden ayırarak travmatize edersem bağırsak floraları bozuluyor ve travma kalıtım ya da genetiğin bir parçası oluveriyor
Bana göre travmalar o kadar etkili değil. Hatta hiç etkili değil. Diğer konuya gelirsek;
Bağırsak florası kefirle düzelmez ki. Kefirin içindeki bakteriler bağırsaktaki bakterilerin sadece besini, yani bağırsağa yerleşmiyorlar.
Son araştırmalardan birinde okuduğuma göre dışkı nakli bile bağırsak florasını tam anlamıyla değiştirmiyor.
Peki o zaman kefir ve dışkı nakli nasıl iyileşme sağlıyor?
Bence bunun cevabı bağırsak bakterilerinin kuklası olmamızda yatıyor. Artık biliniyor ki ağaçlar bile bakteri ve mantarlar aracılığıyla diğer canlılarla iletişim kurabiliyorlar.
Birde aynı ortamda bulunan kadınların birlikte regl olması meselesi var. Ben bu durumu bile bağırsak bakterileri ile açıklıyorum.

Aynı ortamda bulunan kişilerin de bağırsak florası zamanla aynı hale geliyor. Ama nasıl oluyorsa sağlıklı birinden bipolar birine dışkı nakledildiğinde çok büyük iyileşmeler görülebiliyor.
Otizm de bile aynı şekilde büyük iyileşmeler görülüyor.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Bende psikotik depresyon vardı.
Şimdi iyiyim.
Geometrik desenler (spiral, ızgara vb) görüyordum.
Birde ismimle çağrılma vb sesler filan.
Muhterem

Sen ninemin tabiriyle, hastalık hastası birisisin. :D
Gerçi benim de pek düzgün bir yanım yok gibi. Sağırlık, Tinnitus, kellik, kısmi körlük vs. Bunların hepsi aslında fiziksel sıkıntılar olmasına rağmen bilhassa Tinnitus zımbırtısı beni deli edecek neredeyse. Günün 24 saati sağ kulağımda bir vızıltı var. Yakında Bakırköy´e havale edilirsem, hiç saşırmam.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Muhterem

Sen ninemin tabiriyle, hastalık hastası birisisin. :D
Gerçi benim de pek düzgün bir yanım yok gibi. Sağırlık, Tinnitus, kellik, kısmi körlük vs. Bunların hepsi aslında fiziksel sıkıntılar olmasına rağmen bilhassa Tinnitus zımbırtısı beni deli edecek neredeyse. Günün 24 saati sağ kulağımda bir vızıltı var. Yakında Bakırköy´e havale edilirsem, hiç saşırmam.
Kulak çınlaması(tinnitus) olunca seni biri anıyor diyorlar.
Bende sürekli var.
Forumlarda sürekli anılıyoruz. :)
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Simdi konuya iliskin sorum sizin fikir/gozlem temelinde alginiza takilan bir ornek olup olmadigidir.

Cevrenizde yada medyada benzer septomlar sergileyen birilerine rastliyor musunuz? Cok goz onunde oldugu ve burada belirtmemde bir sakinca olmayacagini dusundugum icin medyadan son zamanlarda Ufolog Haktan Akdogan'in psikotik davranislar sergiledigini gozlemlemekteyim. Zaman zaman sizofrenik soylemler de sergilemektedir.

Kendisi dunya insanliginin cogunun avatar bedenlere sahip androidler oldugunu, suanda matrix icinde yasadigimizi, yasamin gercek olmadigini, ayin aslinda bir uzay gemisi oldugunu ve uzayli kertenkeleler tarafindan dunyanin yonetildigini (Cia ve kabal araciligiyla) ve Korona asisinda bir cip oldugunu, ayda da bir dugmeye basildiginda korona asisi icinde bulunan ciplerin aktive hale gelecegini ve dolayisiyla insanlarin tumunun olebilecegini IDDIA ediyor.

Sizin benzer bir gozleminiz var mi?
Ufolog Haktan Akdoğan bu işten para kazandığı için hasta olduğunu zannetmiyorum.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Kulak çınlaması(tinnitus) olunca seni biri anıyor diyorlar.
Bende sürekli var.
Forumlarda sürekli anılıyoruz. :)

Muhterem, eğri oturup doğru konuşacak olursak... :cool:
Bilhassa zenginlerin, hayatta çok başarılı olanların veya her bakımdan çok aykırı davrananların kulakları çınlıyor muhtemelen. Peki, kimler çınlatıyor bunların kulaklarını? Fakirler, gerçek hayatta bir işe sap olamayanlar veya çok sıradan sayılabilecek insanlar. Ben kendimi iyi tanırım, sınırlarımı bilirim ve kabiliyetlerimin/meziyetlerimin de farkındayım.

Uzun lafın kısası; seni bilmem ancak benim kulağımın çınlaması arkamdan konuşanlardan ziyade benim vücudumun bana olan isyanı herhalde. Çünkü vücudumu senelerce çok yıprattım ve ihmal ettim. O da bana sarı kartları göstermeye başladı. Umarım kırmızı kart göstermez.:D
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst