Parca ve Butun/Kap ve Icerik Uzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Parca ve Butun\/Kap ve Icerik Uzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,989 kez görüntülenmiş, 54 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Parca ve Butun\/Kap ve Icerik Uzerine
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
P

Pyramos

Ziyaretçi
Bu yazışmalar üzerine bende bunun içinde olduğum için görüş belirtmek durumundayım..

Ben hayatımda ilk kez nette bir felsefe/düşünce forumuna üye oldum..bir defa bir şeyler yazdıktan sonrada ,bir yerlere bir şeyler yazmanın bana göre sorumluluk (takip,ilgi vs) doğurması ve burayı beğenmem,sevmem sebebi ile severek uğruyorum..

Sevme sebebim kısaca ; düşüncenin/ paylaşımın burada kişiselliğe ağırlıkla baskın olmasıdır..

Evrensel üstadın ‘’21. yuzyilda hala "gokten bir seylerin inecegi" fikrine inanc besliyor musunuz? sorusu benzer eklentileri ile birlikte ele alınınca açıkca ‘’özel sınırlara saygıyı ’’ ihlaldir.. arkasından söylenen hiç birşey bu durumu telafi edemez..

Evrensel Üstad; belki savunduğu öğretilerin daha iyi anlaşılması için belirgin bir duruş sergilemeye çalışıyor..bunu anlayabilrim..ancak ortaya koyduklarını bütün olarak ele alınca bu duruş sadece kendini korumaya yönelik bir duruş olarak algılanıyor..(Tolga Üstadımızın dediği gibi bu durum ‘’megolamanlık’’ olarakta tanımlanabilir) çünkü tutarsızlıklar çok net !! bende bunları ara ara dile getirdim kendisine..

Şimdi biraz daha dile getireyim; Dinlere karşı Serbest düşünürlük ,qua felsefesi, numenal yeti vs gibi söylediğiniz yaklaşımları kullanmıyorsunuz Evrensel üstadım -açıkça- kişisel inanmışlıklarınız/doğrularınız ekseninde tahrip etmeye çalışıyorsunuz..anlamaya-anlatmaya çalıştıgınız, söyleminiz aynası iştir kişinin deyimiyle sözde kalıyor..

Birde değişim ,dönüşüm,yanlışlama vs temel savlarını sürekli vurguluyorsunuz ama sizde açıkca bir ‘’sabitlik’’ karşı görüşleri ısrarla reddetme, tüm evrenin sırlarını çözmüş gibi davranma..durumuda söz konusu maalesef..

…. Acı söyler.

Sadece benim değil buradaki tüm görüşleri böyle algılamanız dileğiyle..

(dostu bilerek yazmadım çünkü tam karşılığına sahip değiliz elbet ama tam karşıtıda asla düşünülmemeli)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bu yazışmalar üzerine bende bunun içinde olduğum için görüş belirtmek durumundayım..

Ben hayatımda ilk kez nette bir felsefe/düşünce forumuna üye oldum..bir defa bir şeyler yazdıktan sonrada ,bir yerlere bir şeyler yazmanın bana göre sorumluluk (takip,ilgi vs) doğurması ve burayı beğenmem,sevmem sebebi ile severek uğruyorum..

Sevme sebebim kısaca ; düşüncenin/ paylaşımın burada kişiselliğe ağırlıkla baskın olmasıdır..

Evrensel üstadın ‘’21. yuzyilda hala "gokten bir seylerin inecegi" fikrine inanc besliyor musunuz? sorusu benzer eklentileri ile birlikte ele alınınca açıkca ‘’özel sınırlara saygıyı ’’ ihlaldir.. arkasından söylenen hiç birşey bu durumu telafi edemez..

Evrensel Üstad; belki savunduğu öğretilerin daha iyi anlaşılması için belirgin bir duruş sergilemeye çalışıyor..bunu anlayabilrim..ancak ortaya koyduklarını bütün olarak ele alınca bu duruş sadece kendini korumaya yönelik bir duruş olarak algılanıyor..(Tolga Üstadımızın dediği gibi bu durum ‘’megolamanlık’’ olarakta tanımlanabilir) çünkü tutarsızlıklar çok net !! bende bunları ara ara dile getirdim kendisine..

Şimdi biraz daha dile getireyim; Dinlere karşı Serbest düşünürlük ,qua felsefesi, numenal yeti vs gibi söylediğiniz yaklaşımları kullanmıyorsunuz Evrensel üstadım -açıkça- kişisel inanmışlıklarınız/doğrularınız ekseninde tahrip etmeye çalışıyorsunuz..anlamaya-anlatmaya çalıştıgınız, söyleminiz aynası iştir kişinin deyimiyle sözde kalıyor..

Birde değişim ,dönüşüm,yanlışlama vs temel savlarını sürekli vurguluyorsunuz ama sizde açıkca bir ‘’sabitlik’’ karşı görüşleri ısrarla reddetme, tüm evrenin sırlarını çözmüş gibi davranma..durumuda söz konusu maalesef..

…. Acı söyler.

Sadece benim değil buradaki tüm görüşleri böyle algılamanız dileğiyle..

(dostu bilerek yazmadım çünkü tam karşılığına sahip değiliz elbet ama tam karşıtıda asla düşünülmemeli)

Eger dile getirdigim ve bahsettigin soru, "ozel sinirlara saygiyi" ihlal olarak algilandi ise, her ikinizden de ozur diliyorum. Yalniz bir sorunun "ozel sinirlara saygiyi ihlal etmek" oldugunu ben algilamis degilim. Adi ustunde bu bir sorudur ve kimse de yanit vermek zorunda degildir, ya da verilecek bir " evet" cevabinin ne gibi bir sorun olacagini da algilamis degilim. Ayrica "kendini korumaya yonelik" ifadesi de aciklama gerektiriyor. Nereden ve kimden kendini korumak?

Eger basit bir soru "megolamanlik olarak algilaniyor ve bu yazara yonelik dile getiriliyorsa, peki neden bu "kisiye yonelik bir hakaret olarak" algilanmiyor?

Benim hic boyle sorunlarim yoktur ve gerektiginde ozur de dilerim, ama ayni dusunce ve davranisi sizlerin gostermemesi ise manidardir.

"Dinlere karsi serbest dusunurluk, qua felsefesi, numenal yeti v.s. gibi soyledigim yaklasimlari kullamiyor olmak" algisini nereden cikarediniz? Demekki sizin alginizda bu konuda basit sorular sormak bile sorun olabiliyor. Zaten bunu boyle algilasaydim sormazdim. Burada yukarida sayilanlar iki turlu yanasim farkidir. Birincisi dini ve her turlu degeri kendine kisilik ve kimlik degeri yapmis her beynin dusunce ve davranis hak ve ozgurlugudur, benim buna "saygisizlik" ettigim gorulmemistir. Isin ikinci yonu ise bu ve buna benzer her turlu dogal zihniyet degerinin numenal insanlik adina her turlu sorununun dusunce olarak dile gelmesidir. Burada bu konu ozel bir din felsefesi de olabilir, genel dini felsefe de olabilir.

Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi, kisisel deger halini almis dini degerlerin kisilik ve kimlik temelli hak ve ozgurlugune saygi ile, bu dusunce ve davranisin genelde numenal insanligin sorunu oldugunun dusunce olarak dile gelmesi farki da algilanamamis.

Benim icin ve de evrensel-insan zihniyeti icin sorunlarin dusunce olarak dile gelmesi konudur ve yapilanda budur. Yine ornek verecek olursam ve ornegin sadece bir ornek olacagini ve baska bir yere cekilmeyecegini umarak konu sudur. Benim bir musluman, alevi, turk, kurd v.s. ile hic bir sorunum yoktur. Cunku kendini boyle lanse eden kisilerin bunlar kisilik ve kimlik degerleridir ve bu degerlere sahip cikmalari ve uygulamalari onlarin hak ve ozgurlugudur. Yani kisilerin degerleri onlarin hak ve ozgurlugudur.

Ama burada din ve milliyetcilik olarak konuyu ele aldigimizda, bu iki deger de numenal insanlasmanin onundeki engellerdir ve dusunce olarak bu degerlerin sorunlarini insan ve insanlik adina dile getirmek te benim insanlik gorevimdir. Iste bu dusunce tartismasinda, kisiye ve kisisellige yonelmek, yani yazi yerine yazara yonelmek tum ikili dialog sorunlarinin baslangicidir. Iste burada kisiyi dusunce olarak tanima adina sorulan sorular, sadece ve sadece o kisinin o konu hakkindaki dusuncesini ogrenebilme iceriklidir. Kisaca Soru sormak ve direk yargilamak ve/veya suclamak farkini algilamak gerekir.

Evet aci seyler...

Umarim benim dile getirdiklerim de vermek istedigim gibi algilanir.

Sonucta sitedeki tum sahsim ya da evrensel-insan zihniyeti adina dile getirilen baslik ve mesajlar ortadadir. Sizler dahil, hic bir kimse de bu baslik ve mesajlardan hic birinde hak ve ozgurluk ihlali oldugunu, kisisel satasma ve/veya kisilige yonelme oldugunu gosteremez.

Iste bu temelde algilanmasi gereken fark kisinin kisilik ve kimlik degerine gosterilen hak ve ozgurluk saygisi ile, bunlarin getirdigi dusuncenin numenal insanlik olarak nasil ve neden bir sorun oldugunun dile gelmesidir. Iste dialog ikincisindedir ve bu dialogun algilanmaya yardimci olma acisindan sorulan sorulari vardir.

Bu dialogda da dile gelen numenal sorunlarin sadece sorunlari algilayanlara yonelik oldugu da ortadadir. Zaten sorunu algilayamayanlar icin bu dile gelenler bazan hic bir sey ifade etmedigi gibi, yanlis algi olarak yazarin ustune alinmasina da yol acabilir.

Ben bu yanlis algiyi evrensel-insan zihniyeti basliginda aciklamistim. Cunku bu sahsim adina yasanan ve gozlemlenen bir tecrube ve birikimdir.

Benim de bu mesajim bireysel ve dostcadir, umarim aksi dusunulmez.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
..Günümüzün bilimsel bilgi/bulgu ve olgularını 1400 yıl önceki kavrayışla/algı ve bilgiyle örtüştürmeye çalışmak anlamsızdır..Anlamlı olan, Kutsal Kitapların öz bilgilerini, yeni ile buluşturmaktır.O zamanlar tüm zihinsel yetilerin, inancın ve algının merkezi kalp olarak biliniyordu ...Ta ki İbn-i Nefis'in ve Harvey'in kan dolaşımını keşfetmesi, İbn-i Sina'nın bu organla ilgili buluşları vb..ortaya çıkana dek..O zaman Kur'an yorumunda kalp ile ifade edilenin bu günkü beyin olduğu gerçeğiyle okuyup algılamanın ne sakıncası var?.."Kalbinde hastalık olanlar.."diye başlayan ayetten, algı/yapılandırma sorunu olan bir beyin (birey)anlamı çıkarmak çok mu zor?İlle de dogmatik mi olmalıyız? Tüm kutsal kitaplar, öze bağlı kalmak şartıyla güncel bilimsel bulgular üzerine yeniden yorumlanabilir ve o zaman bu tartışmaya gerek kalmaz..Zaten Kur'an'ın tüm çağlara sesleniyor olma misyonu da bunu gerektirir..Aksi takdirde yaşam koşulları ve değişimlere uyumlu olmayan hiçbir bilgi varlığını sürdüremez.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
gerçeklere gelmemiz bu hızla zor olacak çünkü yazımda ,'gökten inmiş' tabirini nerede okudunuz !

''cebrail/vah'y'' melek-e!! bildiriyor.. halefi (beni adem)(elçi) aktarıyor - demişim... -ki indiği tarihte belli ve kendini takdimi de yunus-57:'...bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet geldi' şeklindedir zaten-Alinti-

..Günümüzün bilimsel bilgi/bulgu ve olgularını 1400 yıl önceki kavrayışla/algı ve bilgiyle örtüştürmeye çalışmak anlamsızdır..Anlamlı olan, Kutsal Kitapların öz bilgilerini, yeni ile buluşturmaktır.O zamanlar tüm zihinsel yetilerin, inancın ve algının merkezi kalp olarak biliniyordu ...Ta ki İbn-i Nefis'in ve Harvey'in kan dolaşımını keşfetmesi, İbn-i Sina'nın bu organla ilgili buluşları vb..ortaya çıkana dek..O zaman Kur'an yorumunda kalp ile ifade edilenin bu günkü beyin olduğu gerçeğiyle okuyup algılamanın ne sakıncası var?.."Kalbinde hastalık olanlar.."diye başlayan ayetten, algı/yapılandırma sorunu olan bir beyin (birey)anlamı çıkarmak çok mu zor?İlle de dogmatik mi olmalıyız? Tüm kutsal kitaplar, öze bağlı kalmak şartıyla güncel bilimsel bulgular üzerine yeniden yorumlanabilir ve o zaman bu tartışmaya gerek kalmaz..Zaten Kur'an'ın tüm çağlara sesleniyor olma misyonu da bunu gerektirir..Aksi takdirde yaşam koşulları ve değişimlere uyumlu olmayan hiçbir bilgi varlığını sürdüremez.

Evet konu algi ve inanc meselesidir. Nerede ne yazdigini her okuyan kendi inanc ve akli ile yorumlayabilir. Iste o yuzden de Kuran gibi dini rehberlerde ne yazdiginin anlami ve guncellesmesi, o yaziyi okuyan beynin, ondan neye inanarak ne algiladigina baglidir. Bunu da kisi pekala aciklayabilir.

Ama hickimsenin kendi inanc ve algisinca ne algiladigini dile getirmesini, kimse "yanlis" diye degerlendiremez. Cunku konu dedigim gibi inanc konusudur ve elbetteki inanc besleyen ile beslemeyenin ayni yeri okuyup farkli algilari olacaktir.

Demekki yukaridaki ornekte konunun sonlandirilmasi bir yerde senin aciklamana paralel ve "ben o ayetteki kalbi, beyin olarak algiliyorum" ya da "o ayetteki kalbi guncellestirip beyin yapiyorum" temelli aciklamalar olabilir. Cunku ayette beyinden bahsedememesi, zaten Kuran'in o doneme ait oldugunun bir gostergesidir. Bu da ayni zamanda Kuran'i yazanin ileriyi goremedigi anlamina da gelebilir. Iste bu acidan Kuran ne evrenseldir, ne de cagdastir. Ama algi ve inanc olarak cagdasliga tasinabilir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Adi ustunde bu bir sorudur ve kimse de yanit vermek zorunda degildir, ya da verilecek bir " evet" cevabinin ne gibi bir sorun olacagini da algilamis degilim. Ayrica "kendini korumaya yonelik" ifadesi de aciklama gerektiriyor. Nereden ve kimden kendini korumak


Evet bu bir sorudur..ancak ''kullanılan sözcükler ve cümle bütünden algılanan anlam; -apaçık- ''alaycı içerik'' taşımaktadır.. bunu tartışmaya gerek var mı? konunun hassasiyeti herkesçe kabul görmüş bilinen bir gerçekken, özen gösterildiğine dair hiçbir emare bulunmamaktadır..ben aynı soruyu en az 10 değişik yol ve sözcüklerle sorabilirim..Özür dilemeniz nezaketinizi gösteriyor ama bu nezaketi sözcük seçimlerinizde de kullanmanız zaten sorunu kökten yok edecektir.... size daha öncede demiştim ben bu tür durumların yaşanmaması için çok mecbur kalmadıkça özel Kutsal isimlerini kullanmaktan ve direkt tartışmaktan kaçınmaktayım..

Sn.Faşist bile; bile diyorum çünkü kendisi hiçbir dine inanmadığını açıkça beyan etmiştir..evet Sn.Faşişt bile size ''dine saldırınız var'' algısını açıkca beyan etmiştir..şimdi tüm bu yaşanalar ve üste yazdıklarımdan sonra özeleştiri yapmanız gerekir mi gerekmez mi ? durumu değerlendirmeyi haddim gereği size bırakıyorum üstad..


Kendini korumaktan kastım; anlatmaya çalıştığınız öğretiyi korumak,hırpalatmamak,çürütülmesini engellemeye çalışmaktır.. megalomanlık algısıda öncelikle bu temelden çıkmaktadır..öğretinizi/yolunuzu/yöntemizi/=düşüncelerinizi=kendinizi beğenmişlik.. hakikatı arayanlara onu bulmuş gibi davranmak,ısrarla iddia etmek megalomanlıktır ..(herşeyi üst üste koyunca genel tavrınız bende böyle algılanıyor çoğu zaman)


Dinlere karsi serbest dusunurluk, qua felsefesi, numenal yeti v.s. gibi soyledigim yaklasimlari kullamiyor olmak" algisini nereden cikarediniz? Demekki sizin alginizda bu konuda basit sorular sormak bile sorun olabiliyor. Zaten bunu boyle algilasaydim sormazdim

buna inanın, inanmak isterim..


Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi, kisisel deger halini almis dini degerlerin kisilik ve kimlik temelli hak ve ozgurlugune saygi ile, bu dusunce ve davranisin genelde numenal insanligin sorunu oldugunun dusunce olarak dile gelmesi farki da algilanamamis

Hayır algılandı Üstad.. bakın bu da klasik bir tavrınız..bizim fikirlerimize -algılanmamış- yaftası yapıştırmak hemen ..maşallah bizim ne anladığımızı bizden iyi anlıyorsunuz..yok böle bişi..çogu zaman siz karşınızdakinin düşüncesini algılamıyorsunuz ...yada algılamamış gibi yapıyorsunuz..

dostça mesajınızın aksini düşünmedim,düşünmek istemiyorum ..sizden ricamda dü-şündürtme-yin lütfen..

son söz altta yazıyor ama genede Tolstoy üstadımızın olsun;

Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur..

Saygılarımla..
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
..Günümüzün bilimsel bilgi/bulgu ve olgularını 1400 yıl önceki kavrayışla/algı ve bilgiyle örtüştürmeye çalışmak anlamsızdır..Anlamlı olan, Kutsal Kitapların öz bilgilerini, yeni ile buluşturmaktır.O zamanlar tüm zihinsel yetilerin, inancın ve algının merkezi kalp olarak biliniyordu ...Ta ki İbn-i Nefis'in ve Harvey'in kan dolaşımını keşfetmesi, İbn-i Sina'nın bu organla ilgili buluşları vb..ortaya çıkana dek..O zaman Kur'an yorumunda kalp ile ifade edilenin bu günkü beyin olduğu gerçeğiyle okuyup algılamanın ne sakıncası var?.."Kalbinde hastalık olanlar.."diye başlayan ayetten, algı/yapılandırma sorunu olan bir beyin (birey)anlamı çıkarmak çok mu zor?İlle de dogmatik mi olmalıyız? Tüm kutsal kitaplar, öze bağlı kalmak şartıyla güncel bilimsel bulgular üzerine yeniden yorumlanabilir ve o zaman bu tartışmaya gerek kalmaz..Zaten Kur'an'ın tüm çağlara sesleniyor olma misyonu da bunu gerektirir..Aksi takdirde yaşam koşulları ve değişimlere uyumlu olmayan hiçbir bilgi varlığını sürdüremez.

teşekkürler Sevgili Glsezinrs; işte sonra noluyor..karmaşa ,kaos:( birşeyde öğrenemiyoruz..birde haybeye yoruluyoruz..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Evet bu bir sorudur..ancak ''kullanılan sözcükler ve cümle bütünden algılanan anlam; -apaçık- ''alaycı içerik'' taşımaktadır.. bunu tartışmaya gerek var mı? konunun hassasiyeti herkesçe kabul görmüş bilinen bir gerçekken, özen gösterildiğine dair hiçbir emare bulunmamaktadır..ben aynı soruyu en az 10 değişik yol ve sözcüklerle sorabilirim..Özür dilemeniz nezaketinizi gösteriyor ama bu nezaketi sözcük seçimlerinizde de kullanmanız zaten sorunu kökten yok edecektir.... size daha öncede demiştim ben bu tür durumların yaşanmaması için çok mecbur kalmadıkça özel Kutsal isimlerini kullanmaktan ve direkt tartışmaktan kaçınmaktayım..

Sn.Faşist bile; bile diyorum çünkü kendisi hiçbir dine inanmadığını açıkça beyan etmiştir..evet Sn.Faşişt bile size ''dine saldırınız var'' algısını açıkca beyan etmiştir..şimdi tüm bu yaşanalar ve üste yazdıklarımdan sonra özeleştiri yapmanız gerekir mi gerekmez mi ? durumu değerlendirmeyi haddim gereği size bırakıyorum üstad..


Kendini korumaktan kastım; anlatmaya çalıştığınız öğretiyi korumak,hırpalatmamak,çürütülmesini engellemeye çalışmaktır.. megalomanlık algısıda öncelikle bu temelden çıkmaktadır..öğretinizi/yolunuzu/yöntemizi/=düşüncelerinizi=kendinizi beğenmişlik.. hakikatı arayanlara onu bulmuş gibi davranmak,ısrarla iddia etmek megalomanlıktır ..(herşeyi üst üste koyunca genel tavrınız bende böyle algılanıyor çoğu zaman)




buna inanın, inanmak isterim..




Hayır algılandı Üstad.. bakın bu da klasik bir tavrınız..bizim fikirlerimize -algılanmamış- yaftası yapıştırmak hemen ..maşallah bizim ne anladığımızı bizden iyi anlıyorsunuz..yok böle bişi..çogu zaman siz karşınızdakinin düşüncesini algılamıyorsunuz ...yada algılamamış gibi yapıyorsunuz..

dostça mesajınızın aksini düşünmedim,düşünmek istemiyorum ..sizden ricamda dü-şündürtme-yin lütfen..

son söz altta yazıyor ama genede Tolstoy üstadımızın olsun;

Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur..

Saygılarımla..

Anlasildi, kendi tarafinfan konuyu degerlendirmeyi basaramayacaksin. O yuzden de benim sana diyecek bir seyim kalmadi. Sizler ne zaman kendi dile getirdiklerinizi sorgulamayi basarirsaniz, benim dile getirdiklerim algilanacaktir. Bir ozuru bile baska yerlere cekecek kadar bir dusunce sahibi olmak, herseyi aciklamaktadir.

Son olarak sunu soylemek isterim ki, din ve her turlu insanoglu dogal zihniyet degeri numenal insanligin onunde bir engeldir ve ben bu engelin sorununu dusunce olarak herdaim dile getirmeye devam edecegim.

Isteyen inanir, isteyen inanmaz bu onlarin sorunudur ve kendi hak ve ozgurlukleridir. Dusuncesi ise numenal insanligin onunde bir dogal zihniyet engelidir.

Oyuzden beni degerlendirecegine ara sira da olsa kendini degerlendirmeni oneririm.

Aksi mumkun degildir, sonucta saygi da karsiliklidir, ozur de karsiliklidir. Ayrica neyin algilanip algilandigi da, gelen yanitlardan belli oluyor.

Unutmamak gerekirki "her yigidin bir yogurt yeyisi vardir" ben neyi nassil aciklayacagimi kendi duzey algimca izah ettim. Ama hala "okuzun altinda buzagi aramak" isteyen varsa, o da onun sorunu.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
@..Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi, kisisel deger halini almis dini degerlerin kisilik ve kimlik temelli hak ve ozgurlugune saygi ile, bu dusunce ve davranisin genelde numenal insanligin sorunu oldugunun dusunce olarak dile gelmesi farki da algilanamamis.

'kişinin; zihniyetim, şu veya bu demesinden ziyade çeşitli şekilde (yazarak çizerek hareketleri vasıtasıyla vb) ifadeye getirdikleridir..zihniyetini de gösteren'' demeye getiriyorsanız...

dogrudur ancak bu net -forum- ortamında paylaşımların sınırlı olduğunun ayırdında ve her ne kadar rumuzlar da kullanılsa, şahsın kendi sorumluluğunu da bildiği varsayımımızla yazıyor-paylaşıyoruz ki burdayız! ve nedir olayımız...her ne ise KONU!! okuduklarımız ve anladıklarımız ile hk.ne düşündüğümüzün ifadesi.

Özetle; akıl okumuyoruz ,yazılanı okuyoruz.. Konuda yazılan ne? cümle paraf konu içinde okuduklarımızı düz mecaz değerlendiriyor ve lâkin yazı-konu çerçevesinde cevap üretiyoruz kendimiz-d-e/ paylaşıyoruz

bu aşamada, en azından! 'evrensel insan zihniyetini temsil ettiği'ni lanse eden üyeden bu anlayışı bekleyebiliriz ki kendinin de çokca ifadesi bu yönde...' kişiye değil fikre yönelme'

konuya gelirsek : bu konuda ki mesajlarımda görüleceği gibi x im veya y değeriyim denmemiş.. 'x veya y nin değerinden' konu üzre bahsedilip-değerlendirilmiştir

ancak bunca gelişen mesajlaşmadan sonra objektif bakışı kendince kendi tekeline aldığı hatta saklısında!! tuttuğunu düşündüğüm... 'evrensel insan zihniyetini temsil ettiği'nin iddiasındaki üye;

yazımda geçmediği halde akıl okumayı tercih etmiş... tam tersini sürekli vurguladığı halde fikirden şahsa yönelmiş ve x -y olduğum yönünde

Size Kuran'in "gokten indigini" inandiran veriniz nedir? diye soruyor
buna delil kullandığım 'inmek' kelimesi... ki altını çizerek bir sonraki mesaja alıyor

cevaben
'cebrail/vah'y'' melek-e!! bildiriyor.. halefi (beni adem)(elçi) aktarıyor - demişim...
olmadı...evvel-ahire temiz niyetle yoran!!!! varlıkta(peygamber) evrensel kaydı temiz bilginin..ve dahi düşüncenin zuhur etmesi... demişim ancak kendisine yeterli gelmiyor

oysa kendisine yönelik eleştirilerde @...Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi... diyebiliyor niye o zaman buradaki inmeyi gökten alıyorsun..halkın yaygın kullanım tabiri ile inme inen kişiye de soruyormusun gökten mi indi? diye..


hk.yorum yaptığınız piyasa kitabının dahi, yazarı bilinirken... inananı kutsal sayanı saygı duyanı bağlısı olduğunu bildiği bir kitabı ucuz söylemlerle ucuzlattığını düşünmek yazarı kim diye sormak ve bu şekil sorana da eyvallah etmek... ben o kitabın bağlısı olayım olmayım benim kitabımda yazmıyor

son sözüm numenal insanlaşmanın önündeki engel sadece din -milliyetçi unsurları kimlik edinenler değil insanları zorla kategorize eden onlara kimlik-don biçen kendinide evrensel!!!? insan temsilcisi sayıp kendi kendini gelin güvey olup!!?...
sen o sun sen busun hezeyanlarıyla sonra da ocu-bucu larıyla kavga eden bu sanal karakterlerdir!!!

bu konuda diyeceğimi dedim ve bitti foruma da uzun süre ara veriyorum ki temiz hava ihtiyacı diyelim...cevap hk da kullanmayacağımı bildirdiğim den şahsıma yönelik yazımın olmaması etik adına ricadır
**********

arkadaşlar dostlar inş.görüşimek üzere... hoşca kalın
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
@..Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi, kisisel deger halini almis dini degerlerin kisilik ve kimlik temelli hak ve ozgurlugune saygi ile, bu dusunce ve davranisin genelde numenal insanligin sorunu oldugunun dusunce olarak dile gelmesi farki da algilanamamis.

'kişinin; zihniyetim, şu veya bu demesinden ziyade çeşitli şekilde (yazarak çizerek hareketleri vasıtasıyla vb) ifadeye getirdikleridir..zihniyetini de gösteren'' demeye getiriyorsanız...

dogrudur ancak bu net -forum- ortamında paylaşımların sınırlı olduğunun ayırdında ve her ne kadar rumuzlar da kullanılsa, şahsın kendi sorumluluğunu da bildiği varsayımımızla yazıyor-paylaşıyoruz ki burdayız! ve nedir olayımız...her ne ise KONU!! okuduklarımız ve anladıklarımız ile hk.ne düşündüğümüzün ifadesi.

Özetle; akıl okumuyoruz ,yazılanı okuyoruz.. Konuda yazılan ne? cümle paraf konu içinde okuduklarımızı düz mecaz değerlendiriyor ve lâkin yazı-konu çerçevesinde cevap üretiyoruz kendimiz-d-e/ paylaşıyoruz

bu aşamada, en azından! 'evrensel insan zihniyetini temsil ettiği'ni lanse eden üyeden bu anlayışı bekleyebiliriz ki kendinin de çokca ifadesi bu yönde...' kişiye değil fikre yönelme'

konuya gelirsek : bu konuda ki mesajlarımda görüleceği gibi x im veya y değeriyim denmemiş.. 'x veya y nin değerinden' konu üzre bahsedilip-değerlendirilmiştir

ancak bunca gelişen mesajlaşmadan sonra objektif bakışı kendince kendi tekeline aldığı hatta saklısında!! tuttuğunu düşündüğüm... 'evrensel insan zihniyetini temsil ettiği'nin iddiasındaki üye;

yazımda geçmediği halde akıl okumayı tercih etmiş... tam tersini sürekli vurguladığı halde fikirden şahsa yönelmiş ve x -y olduğum yönünde

Size Kuran'in "gokten indigini" inandiran veriniz nedir? diye soruyor
buna delil kullandığım 'inmek' kelimesi... ki altını çizerek bir sonraki mesaja alıyor

cevaben
'cebrail/vah'y'' melek-e!! bildiriyor.. halefi (beni adem)(elçi) aktarıyor - demişim...
olmadı...evvel-ahire temiz niyetle yoran!!!! varlıkta(peygamber) evrensel kaydı temiz bilginin..ve dahi düşüncenin zuhur etmesi... demişim ancak kendisine yeterli gelmiyor

oysa kendisine yönelik eleştirilerde @...Oyuzden verilmek istenenlerin verildigi gibi algilandigini dusunmedigim gibi... diyebiliyor niye o zaman buradaki inmeyi gökten alıyorsun..halkın yaygın kullanım tabiri ile inme inen kişiye de soruyormusun gökten mi indi? diye..


hk.yorum yaptığınız piyasa kitabının dahi, yazarı bilinirken... inananı kutsal sayanı saygı duyanı bağlısı olduğunu bildiği bir kitabı ucuz söylemlerle ucuzlattığını düşünmek yazarı kim diye sormak ve bu şekil sorana da eyvallah etmek... ben o kitabın bağlısı olayım olmayım benim kitabımda yazmıyor

son sözüm numenal insanlaşmanın önündeki engel sadece din -milliyetçi unsurları kimlik edinenler değil insanları zorla kategorize eden onlara kimlik-don biçen kendinide evrensel!!!? insan temsilcisi sayıp kendi kendini gelin güvey olup!!?...
sen o sun sen busun hezeyanlarıyla sonra da ocu-bucu larıyla kavga eden bu sanal karakterlerdir!!!

bu konuda diyeceğimi dedim ve bitti foruma da uzun süre ara veriyorum ki temiz hava ihtiyacı diyelim...cevap hk da kullanmayacağımı bildirdiğim den şahsıma yönelik yazımın olmaması etik adına ricadır
**********

arkadaşlar dostlar inş.görüşimek üzere... hoşca kalın

Peki o zaman acikca soruyorum. Sen o yazdigin ayeti destekliyor musun? Eger desteklemiyorsan, sorun yok. O zaman o ayeti neden ornek verdigini aciklarsan bende ona gore yanit veririm. Eger destekliyorsan, o zaman sorumun yanlisi nerededir? O ayetin kendince ya da kuranca aciklamasini yapar misin?

Cunku hala kisisel yanasmaniz sonucu benim de kisisel olma durumum dogdu. Evet oradaki "indigi tarihte" deki "indigi" nin aciklamasini istiyorum. Buyrun. "gokten inmek" benim algimdi,m sizin alginiz nedir?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Anlasildi, kendi tarafinfan konuyu degerlendirmeyi basaramayacaksin. O yuzden de benim sana diyecek bir seyim kalmadi. Sizler ne zaman kendi dile getirdiklerinizi sorgulamayi basarirsaniz, benim dile getirdiklerim algilanacaktir. Bir ozuru bile baska yerlere cekecek kadar bir dusunce sahibi olmak, herseyi aciklamaktadir.

Son olarak sunu soylemek isterim ki, din ve her turlu insanoglu dogal zihniyet degeri numenal insanligin onunde bir engeldir ve ben bu engelin sorununu dusunce olarak herdaim dile getirmeye devam edecegim.

Isteyen inanir, isteyen inanmaz bu onlarin sorunudur ve kendi hak ve ozgurlukleridir. Dusuncesi ise numenal insanligin onunde bir dogal zihniyet engelidir.

Oyuzden beni degerlendirecegine ara sira da olsa kendini degerlendirmeni oneririm.

Aksi mumkun degildir, sonucta saygi da karsiliklidir, ozur de karsiliklidir. Ayrica neyin algilanip algilandigi da, gelen yanitlardan belli oluyor.

Unutmamak gerekirki "her yigidin bir yogurt yeyisi vardir" ben neyi nassil aciklayacagimi kendi duzey algimca izah ettim. Ama hala "okuzun altinda buzagi aramak" isteyen varsa, o da onun sorunu.

böyleyken hep böyle olur iste üstad....diyecek birşey bulamıyorum..işte bu duruma gelinmesi herkese zarar...ama kişisel sınırlar,değerler,duygular,inançlar içine bir kez girildimi birşeyleri kırıp dökmeden çıkmak imkansız görüldüğü gibi.. ben sizden çok şey öğrendim,ufkuma bir ışıkta sizden aldım ilk günlerde dediğim gibi..ama içimdekileride gizleyip, saklayıp ,riyakarlık derecesinde fazlaca perdeleyecek halim yok.... daha öncede yazdım ahan şimdide yazdım... noldu hiç güzel olmadı..pofss işte.. nese benim kolay kolay kızıp küsme gibi bir huyum yoktur..gene gelir birşeyler sorabilirim, eleştirebilirim ,gene gelip çatabilirim :) yani benden kurtulmak kolay değil :) ha çok kızarsam kökten giderim benim yoğurt yeyişimde bu :) İyi günler iyi akşamlar iyi geceler..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
böyleyken hep böyle olur iste üstad....diyecek birşey bulamıyorum..işte bu duruma gelinmesi herkese zarar...ama kişisel sınırlar,değerler,duygular,inançlar içine bir kez girildimi birşeyleri kırıp dökmeden çıkmak imkansız görüldüğü gibi.. ben sizden çok şey öğrendim,ufkuma bir ışıkta sizden aldım ilk günlerde dediğim gibi..ama içimdekileride gizleyip, saklayıp ,riyakarlık derecesinde fazlaca perdeleyecek halim yok.... daha öncede yazdım ahan şimdide yazdım... noldu hiç güzel olmadı..pofss işte.. nese benim kolay kolay kızıp küsme gibi bir huyum yoktur..gene gelir birşeyler sorabilirim, eleştirebilirim ,gene gelip çatabilirim :) yani benden kurtulmak kolay değil :) ha çok kızarsam kökten giderim benim yoğurt yeyişimde bu :) İyi günler iyi akşamlar iyi geceler..

Benim acimdan da ortada bir kuskunluk yok. Zaten dusunce dile geldiginde oznesi ve vucudu yoktur, onu begenen, ilgilenen, etkilenen alir ve kendi algisiyla da kullanir. O yuzden istedigin zaman istedigini elestirebilir, sorabilir ve "catabilirsin" Yalniz butun bunlar yazara yonelik degil de, yaziya yonelik olursa memnun olurum. Sonucta yazara yoneliklik herseyi cigrindan cikariyor. Ayrica hic istemedigim bir yazi dile ve uslubuna yol aciyor.

Gordugun gibi basit bir soru bizleri nerelere getirdi.

Bir de sana duzey tavsiyesi, bir kisi bir mesaj uzerine degil, genel tum dile getirdikleri ile degerlendirilmelidir. Benim basliklarim da, yazilarimda ortadadir ve tek amacim, gerek bireysel gerek evrensel-insan zihniyeti acisindan herseyin dobra dobur ve bilinc ve de farkinda olarak dile gelmesidir.

Herkesin kendince kendine aldigi degerleri farklidir. Ama dusunce kullanilip, paylasilandir. Burada yapilan da budur. Ayrica benim hic bir dusunceden "kurtulmak" dusuncem de yok. Bu zaten ifade ozgurlugu ile celisir.

Ama unutmaki birisi numenal insanligin onundeki bir engeli "dogru" olarak gostermeye calisirsa, yapacagim bu "dogrunun" sorununu dile getirmek ve curutmektir. Bu da dusunce temelli bir yanasimdir. Cunku burada curutulecek olan dusuncedir, bu dusunceyi sahiplenen kisilerin kisilik ve kimlik degerleri degil.

Neyse her tartisma sonucta tatliya baglanirsa ve her tartismadan herkes kendi payina duseni cikarirsa; bu sonraki yazismalara bir isik olur. Bu umutla tekrar gorusmek uzere.
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Son dönemde çalışan bot 5N1K'dan rahatsızlığınızı anlıyorum. Bizim de başlık kaçırmamıza neden oluyor ve teknik altyapısı ile uğraşmak zamanımızı aldığından forum içeriğini okumaya fırsat bulamadım son dönemde.

Evrensel üstad, öncelikle konu hakkında düşüncelerinize katılmadığımı belirtmek isterim. Sonuçta 1400 yıl öncesine hitap eden bir kitap olduğundan bahsetmişsiniz. Ben buna hep bir ince cizgi var, o arada anlamak ve anlamamanın arasındaki farkı izah etmek adına diye cevap veririm. Kuranı kerim'in büyük bir kısmı yorumlanabiliyor ve küçük bir kısmı ise yorumlanamıyor. Burada zaten islam'a ve onun kitabına inanmak (teslimiyet inancı) ve inanmamak adına ince bir cizgi devreye giriyor diye düşünüyorum. Bunun doğrusunu ya da yanlışını islama inanan ve inanmayan insanlara anlatmakta farklı bir yol izlenecektir. Sonuçta birisi mantık arar diğeri gönül.. Şimdi mantık aramaya kalktığınızda zaten teslimiyet inancını da sorgulamak gerekiyor diye düşünüyorum. Burada mutlak bir doğru olsa bugün dünyada inanan ve inanmayan kesim diye bir ayrım olmazdı. Onu zaten mucize yapan etkenlerin başında da bana göre mutlak yorumlanamaması gelmekte.

Esasında bu konuya yazacaklarım uzun ama konu buradan biraz daha sapıp kişiselleşmeye doğru yönelmiş. Sayın tolga, burada kişiselleştirme adına evrensel'den önce adım attığınızı görüyorum. Fakat sevindiğim şey sizlerin zaten bu sitede bilgi birikimi açısından ender kişilerden olduğunuzu düşünmekteyim. Dolayısıyla birbirinizi kırmanızı doğrusu istemem. Sonuçta burada herkes fikrini savunduğu kadar var. Bugüne kadar kişiselleşen her konuyu ya kapattık, ya bunu abartan arkadaşlarımızı uzaklaştırdık. Amacımız sadeliği korumak ve kişisel haklara uzanacak dilleri daha ulaşmadan engelleyebilmek. Belki evrenselin nazikce uyarısını burada farklı yorumlamış olabilirsiniz diye düşünmekteyim..

Evrensel üstadım, size de katılmadığım nokta şudur; bu tip konularda daha hassas gecişler yapmanız. Sizinle tabanda fikirlerimiz dini anlamda uyuşmadığı aşikar. Bir çok yazan insanın da böyle olduğu doğrudur. Fakat siz %90 ı müslüman olan bir ülkede kuran 1400 yıl öncesine aittir orada kalmalıdır derseniz sonuçta bu farklı kişiler tarafından çok daha farklı tepkilere yol açabilir diye düşünmekteyim.

Benim yazımı kesinlikle hakim edasıyla okumanızı istemem. Sonuçta don kişot ve glsezinrs gibi ben de bu konuda fikrimi yazdım.

Saygılar.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Son dönemde çalışan bot 5N1K'dan rahatsızlığınızı anlıyorum. Bizim de başlık kaçırmamıza neden oluyor ve teknik altyapısı ile uğraşmak zamanımızı aldığından forum içeriğini okumaya fırsat bulamadım son dönemde.

Evrensel üstad, öncelikle konu hakkında düşüncelerinize katılmadığımı belirtmek isterim. Sonuçta 1400 yıl öncesine hitap eden bir kitap olduğundan bahsetmişsiniz. Ben buna hep bir ince cizgi var, o arada anlamak ve anlamamanın arasındaki farkı izah etmek adına diye cevap veririm. Kuranı kerim'in büyük bir kısmı yorumlanabiliyor ve küçük bir kısmı ise yorumlanamıyor. Burada zaten islam'a ve onun kitabına inanmak (teslimiyet inancı) ve inanmamak adına ince bir cizgi devreye giriyor diye düşünüyorum. Bunun doğrusunu ya da yanlışını islama inanan ve inanmayan insanlara anlatmakta farklı bir yol izlenecektir. Sonuçta birisi mantık arar diğeri gönül.. Şimdi mantık aramaya kalktığınızda zaten teslimiyet inancını da sorgulamak gerekiyor diye düşünüyorum. Burada mutlak bir doğru olsa bugün dünyada inanan ve inanmayan kesim diye bir ayrım olmazdı. Onu zaten mucize yapan etkenlerin başında da bana göre mutlak yorumlanamaması gelmekte.

Esasında bu konuya yazacaklarım uzun ama konu buradan biraz daha sapıp kişiselleşmeye doğru yönelmiş. Sayın tolga, burada kişiselleştirme adına evrensel'den önce adım attığınızı görüyorum. Fakat sevindiğim şey sizlerin zaten bu sitede bilgi birikimi açısından ender kişilerden olduğunuzu düşünmekteyim. Dolayısıyla birbirinizi kırmanızı doğrusu istemem. Sonuçta burada herkes fikrini savunduğu kadar var. Bugüne kadar kişiselleşen her konuyu ya kapattık, ya bunu abartan arkadaşlarımızı uzaklaştırdık. Amacımız sadeliği korumak ve kişisel haklara uzanacak dilleri daha ulaşmadan engelleyebilmek. Belki evrenselin nazikce uyarısını burada farklı yorumlamış olabilirsiniz diye düşünmekteyim..

Evrensel üstadım, size de katılmadığım nokta şudur; bu tip konularda daha hassas gecişler yapmanız. Sizinle tabanda fikirlerimiz dini anlamda uyuşmadığı aşikar. Bir çok yazan insanın da böyle olduğu doğrudur. Fakat siz %90 ı müslüman olan bir ülkede kuran 1400 yıl öncesine aittir orada kalmalıdır derseniz sonuçta bu farklı kişiler tarafından çok daha farklı tepkilere yol açabilir diye düşünmekteyim.

Benim yazımı kesinlikle hakim edasıyla okumanızı istemem. Sonuçta don kişot ve glsezinrs gibi ben de bu konuda fikrimi yazdım.

Saygılar.

Rica ederim. Yalniz ben her konuyu insan temelli ve bilimsel olarak degerlendiren bir dusunce yapisina sahibim. Kuran hakkindaki degerlendirmem de gozlemsel olarak budur. Tabi bu bir degerlendirmedir ve tartismaya aciktir, ama; tartisma kuranin sahiplenilisi temelinde olmamalidir, iste konu o zaman kisilesir. Herkesin herseye verdigi deger farklidir.

Benim kuran algim, onun o tarihte, o topluma ve cografyaya bir rehber olarak yazilmis bir kitap oldugudur. Gunumuze uzantisini degerlendirmem de tamamen bilimsel ve cag ile ilgilidir.

Iste sorun bu degerlendirmenin neden bir sorun olarak algilandigi, ya da degere saygisizlik olarak algilandigidir. Bu sorun cozuldugunde de konu algilanmis olur.

Bu baslikta olan da budur. Ustelik konuyu da baslatan ve kisisellestiren sahsim degildir. Basit bir sorunun bu duruma gelmesi herkesi ve sahsimi uzmustur.

O yuzden eger tepki de olacaksa, bu yaziya olmalidir, yazara degil. Cunku dile gelen dini bir kitabin dusunsel degerlendirilisidir. Yanit ta aksi degerlendirmenin dusunsel olmasi durumundadir. Aksi bu baslikta yasanan kisisellige ve yazara yonelim ve onun getirdigi yazi dil ve uslubudur.
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
İşte tam da benim anlatmaya çalıştığım budur üstad. Kuran-ı Kerim coğrafya atlası gibi hadi bu sene tsunami oldu buradaki ada parçası kayboldu yeniden harita yapalım gibi düşünülecek bir kitap değildir. Onun her devre hitap ettiği konusunda mutlak bir kanıt var mıdır bilemiyorum ama şahsen (teslimiyet inancı ile birlikte) ben her devre hitap ettiğini düşünmekte ve inanmaktayım. Siz bunun aksini kanıtlayan ne söyleyebilirsiniz ki? Mutlak doğru olarak?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
İşte tam da benim anlatmaya çalıştığım budur üstad. Kuran-ı Kerim coğrafya atlası gibi hadi bu sene tsunami oldu buradaki ada parçası kayboldu yeniden harita yapalım gibi düşünülecek bir kitap değildir. Onun her devre hitap ettiği konusunda mutlak bir kanıt var mıdır bilemiyorum ama şahsen (teslimiyet inancı ile birlikte) ben her devre hitap ettiğini düşünmekte ve inanmaktayım. Siz bunun aksini kanıtlayan ne söyleyebilirsiniz ki? Mutlak doğru olarak?

Konuya girelim mi, bilemiyorum. Kuran ne bilimseldir, ne cagdastir, ne de evrenseldir.

Bilimsel degildir, cunku inanc icerir.

Cagdas degildir, gunumuz aile ve kadina verilen deger konularinda 21. yuzyila uymaz. Bunu hergun, teshir, tecavuz, kucuk yasta evlilik v.s. konularinda basindan okuyoruz.

Evrensel degildir, bir turk'un, bir Somalilinin, bir endonezyalinin, bir bengaldeslinin, bir sunninin, siinin, Alevinin v.s. imam ve islamin sartlarinda bile ortak yonleri yoktur.

Konu tamamen inanc ve algi meselesidir ve daha once yazdigim gibi, Kuran'da yazanlardan isteyen akilciligi ile istedigi inanci cikarabilir, kelimelere kendilerince degisik anlamlar verebilir, v.s.

Sonucta arapca dili ile yazilan Kuran'i tercume edenler bile kendi aralarinda anlasamazlar.

Bunlar birer gozlemdir.
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Kuran tamamıyla çağdaştır, evrenseldir. Futbolda ofsayt pozisyonları için farklı futbol adamları farklı kararlar verebilmekte. Fakat gerçekten futbolu bilen insanlar bir araya geldiğinde doğru kararı verebilmekteler. Ama bazı pozisyonlar var ki 25 farklı kamera ile çekilmiş olmasına rağmen net anlaşılamıyor. Kuran'ı yorumlayan insanların da her nekadar bu konuya hakim olduklarını tartışmak gerekir. Yaşar nuri ağızıyla kuran yorumlanamaz.

Siz o dönemde islam gelmeden önce kadının dünya toplumlarında nasıl kullanıldığını biliyorsunuz diye umuyorum. Ünlü bir hukukçunun tabiri ile Arap toplumlarında kadın üç durumda evden dışarı çıkabilirlerdi. Kocasının evine gelirken, anası babası öldüğünde ve kendi cenazesinde. Yine Hz Muhammet islam dinini ilan edene kadar kadınların ne kadar şiddet gördükleri bilinen bir gerçek. Batı toplumlarına baktığınızda ise tamamen seks objesi olmaktan, hizmetçi olmaktan öte gidememiştir kadın. Kadına islamla birlikte bir kişilik gelmiştir diye düşünmekteyim. Zira Cennet anaların ayaklarının altındadır sözü boşa söylenmiş bir söz değil. Hele ki kadına değer vermeyen bir dinde söylenecek bir söz hiç değildir. Techir tecavuz haberleri ile islamı yorumlamanıza örnek nedir üstad? Yani hangi islam inancının temelini almış insan tecavüzde bulunabilir aklını kaybetmediği sürece? Bana uç örnekleri vererek genelleme yapmayınız lütfen..

Herhangi bir dünya insanına hitap etmediğini düşündüğünüz ayetler nelerdir?

Arap dili ile yazılmasa o dönemde hangi dille yazılsa daha anlaşılır olabilirdi, örnekler misiniz?

Bir şiir yorumlamıyorsunuz, bir hikaye yazmıyorsunuz ya da bir fotoğraf hakkında görüş beyan etmiyorsunuz. Bu kutsal değerleri olan bir kitap ve kitabın peşinde olan milyarlarca insanın inadığı, ilmi, ahlaki, imanı ve iktisadi temellere ve sizin tasvip etmediğiniz vahye istinat eden bir dinden ve yaşabilması gereken bir hayat nizamından bahsederken cümlelerinizi bence iki üç kere düşünerek yazmanızı tavsiye ederim.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Kuran tamamıyla çağdaştır, evrenseldir. Futbolda ofsayt pozisyonları için farklı futbol adamları farklı kararlar verebilmekte. Fakat gerçekten futbolu bilen insanlar bir araya geldiğinde doğru kararı verebilmekteler. Ama bazı pozisyonlar var ki 25 farklı kamera ile çekilmiş olmasına rağmen net anlaşılamıyor. Kuran'ı yorumlayan insanların da her nekadar bu konuya hakim olduklarını tartışmak gerekir. Yaşar nuri ağızıyla kuran yorumlanamaz.

Siz o dönemde islam gelmeden önce kadının dünya toplumlarında nasıl kullanıldığını biliyorsunuz diye umuyorum. Ünlü bir hukukçunun tabiri ile Arap toplumlarında kadın üç durumda evden dışarı çıkabilirlerdi. Kocasının evine gelirken, anası babası öldüğünde ve kendi cenazesinde. Yine Hz Muhammet islam dinini ilan edene kadar kadınların ne kadar şiddet gördükleri bilinen bir gerçek. Batı toplumlarına baktığınızda ise tamamen seks objesi olmaktan, hizmetçi olmaktan öte gidememiştir kadın. Kadına islamla birlikte bir kişilik gelmiştir diye düşünmekteyim. Zira Cennet anaların ayaklarının altındadır sözü boşa söylenmiş bir söz değil. Hele ki kadına değer vermeyen bir dinde söylenecek bir söz hiç değildir. Techir tecavuz haberleri ile islamı yorumlamanıza örnek nedir üstad? Yani hangi islam inancının temelini almış insan tecavüzde bulunabilir aklını kaybetmediği sürece? Bana uç örnekleri vererek genelleme yapmayınız lütfen..

Herhangi bir dünya insanına hitap etmediğini düşündüğünüz ayetler nelerdir?

Arap dili ile yazılmasa o dönemde hangi dille yazılsa daha anlaşılır olabilirdi, örnekler misiniz?

Bir şiir yorumlamıyorsunuz, bir hikaye yazmıyorsunuz ya da bir fotoğraf hakkında görüş beyan atmiyorsunuz. Bu kutsal değerleri olan bir kitap ve kitabın peşinde olan milyarlarca insanın inadığı, ilmi, ahlaki, imanı ve iktisadi temellere ve sizin tasvip etmediğiniz vahye istinat eden bir dinden ve yaşabilması gereken bir hayat nizamından bahsederken cümlelerinizi bence iki üç kere düşünerek yazmanızı tavsiye ederim.

Gercekten konuya detayli olarak girmek istiyor musun? Bunu sanal alemde yapan bir suru site var ve hergun "kan govdeyi goturuyor" Toplumumuzda osmanli'dan kalma dini degerler tabusu ve TC 'tinden kalma milliyetcilik tabusu hala suruyor. Bu konulari kimse sahiplenmeden ve uzerine alinmadan duygusal olamadan ve sahsa yonelmeden tartisamiyor. Dusunce olarak bile tartisilamiyor.

Benim bu konuda acilmis bir basligim var. O rada disinin kadinlik ve annelik farkini dile getirmistim. Kuranda'da deger verilen disi annelik olandir, kadin bir esya yerine konur. Birden fazla evlilik, bos dusme, hullecilik, cocxuk yasta evlilik, cariye anlayisi kadinin ortunmesiv.s. senin de dedigin gibi o cagin kadini oyle olabilir, ama eger kural cagdas ise reform gerekir.

O yuzden ayetlere eger girersek, sonucta algi farkindan ve inanc bakis acisindan icinden cikamayiz. Ama istersen sen kadini "onemseyen" bir ayet biliyorsan, goster onun uzerine tartisalim.

Ayrica ilk kuranin yandigi ve daha sonra Abbasiler ve emevilerce degistirildigi soylenir. Ayrica baskici, zorlayici v.s. icerigiyle bireylige de terstir.

Konunun Kuran disi olarak bir de yazari Allah acisindan bakis acisi vardir. "herseyi bilen/herseye kadir olan" neden Kuran'da bugunleri gorememistir? Neden Arapcadir, dunyanin bugun en cok kullanilan evrensel dili ingilizcedir ve belki de yarin baska bir dil olacaktir.

Dedigim gibi, madem bu konuda yazismak istiyorsun, o zaman once sen mesela cagdasligini, bilimselligini evrenselligini v.s. kanitlayan ayetleri vermelisin ki, bu ayetlerden bu icerikleri nasil cikardigini da gosterebilesin.

Son cumle "uyarinizin" da sizin bu konudaki hassasliginizi gosteriyor.

Istersen en basitinden "kadina verilen degeri" yani erkegin bir mali olmadigini gosteren bir ayeti sen getir.

Cunku ben fanatik ve ateist ve de antiteist degilim, serbest dusunur olarak da nonteistim. Bu temelde Kuran ile ilgilenmiyeli en az bir 45 sene olmustur.

Ama daha onceki sanal alemden bu konuda bayagi bilgi ve birikim edindim. Oralardaki tartismalari hala da okurum.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
lgilenmiyeli en az bir 45 sene olmustur.

deyip oldukça düşünsel keskinlikler algısı içeren yorumlar yapıyorsunuz..

Ama daha onceki sanal alemden bu konuda bayagi bilgi ve birikim edindim. Oralardaki tartismalari hala da okurum.


Kaynaklarınız; Dinler Tarihi,Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi, Din Antropolojisi vs değil bu siteler ve tartışmalar!! bravo!

evet siz öyle deyince googleden nick adınızı yazıp biraz arama yaptım..''Ateist ,Turan Dursun- içerikli 2 sitede üyelikleriz var ..bunlar önemli değil ama sizin paylaşımlarınızdan ''alınan-anlaşılan'' algı ve 'genel düşünsel tavrınız'' hakkında (özellikle tutarsızlık ve kendi koydugunuz kaidelere uymama) benim size yöneltiklerimle nerdeyse bire bir aynı eleştirileri görünce küçük bir dejavu yaşadım:)

bu konu altındaki görüşlerinizin tesiri ilede artık tüm iyi niyetim tükendi Evrensel üstad..

görüşleriniz ve tavrınız apaçık ''düşünsel çarpıklıklar'' içermektedir..bunların içinden alınması gerekenler yok mudur elbet vardır bende şahsım adına onları aldığımı düşünüyorum..

ama artık bu sebebler ötürü ile mümkün olduğunca sizinle sitemiz içinde karşılıklı paylaşım alış-verişi yapmamaya çalışacağım..

Saygılarımla..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
deyip oldukça düşünsel keskinlikler algısı içeren yorumlar yapıyorsunuz..




Kaynaklarınız; Dinler Tarihi,Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi, Din Antropolojisi vs değil bu siteler ve tartışmalar!! bravo!

evet siz öyle deyince googleden nick adınızı yazıp biraz arama yaptım..''Ateist ,Turan Dursun- içerikli 2 sitede üyelikleriz var ..bunlar önemli değil ama sizin paylaşımlarınızdan ''alınan-anlaşılan'' algı ve 'genel düşünsel tavrınız'' hakkında (özellikle tutarsızlık ve kendi koydugunuz kaidelere uymama) benim size yöneltiklerimle nerdeyse bire bir aynı eleştirileri görünce küçük bir dejavu yaşadım:)

bu konu altındaki görüşlerinizin tesiri ilede artık tüm iyi niyetim tükendi Evrensel üstad..

görüşleriniz ve tavrınız apaçık ''düşünsel çarpıklıklar'' içermektedir..bunların içinden alınması gerekenler yok mudur elbet vardır bende şahsım adına onları aldığımı düşünüyorum..

ama artık bu sebebler ötürü ile mümkün olduğunca sizinle sitemiz içinde karşılıklı paylaşım alış-verişi yapmamaya çalışacağım..

Saygılarımla..

Ben sadece gozlemimi yerine getiriyorum. Beni yasamda teoriden cok gozlem ilgilendiriyor. Dusunceye sekte vurmak isteyenler, her zaman o dusunceden korkmus, kacmis ve o dusunce karsisinda sus pus olmus zihniyetlerdir. Bunu tarih her daim bizlere gostermistir.

Neden sizlerin algi v "genel dusunce tavriniz" beni rahatsiz etmiyor da, benim ki sizi rahatsiz ediyor? Bence bunun uzerine bir dusun istersen. Bugune kadar beni hic bir dusunce rahatsiz etmemistir. Eger ederse, bu bana dusunceyi sunandan degil; benim o dusunceye olan yanasimimdan kaynaklanir.

Eger ortada "dusunsel carpiklikler" oldugu algisi varsa, bunlari da yine dusunce olarak gostermek bu cumleyi kullanana aittir. Bir cumle ile bir seyi belirtmek ve onu aciklayacak dusunce iletememek, ne bir elestiridir, ne de bilgi alisverisidir. Sadece muhalefet yapmaktir.

Benim ile karsilikli paylasim alis verisi yapmaya kimseyi zorlayacak degilim. Isteyen istedigi sekilde bunu yapar ve/veya kendi kisisel tavrini ortaya koyar. Yalniz bunun kitle onunde dile getirilmesinin arka plandaki mantigi ise cok manidardir. Yani "yapmazsin olur biter" bunu kitle onunde aciklamanin acikcasi nedenini algilamis degilim.

Ben gerektiginde gereken kaynaklari da gosterebilirim, ama amacim bu degil. Cunku dini konudaki her kaynak, o kaynagi ortaya koyanin subjektivizmini kapsar.

Ama unutmamak gerekirki, dusuncenin ne oznesi ne de vucudu yoktur. Iste bu yuzden dusunceden kacilmaz. Hic ummadigin bir yerde anda karsina cikiverir. Onemli olan dusunce ile konu ne olursa olsun yuzlesebilecek algi, bilgi, bilinc ve farkindaliktir. Zaten bu yoksa dusunce yarar degil, zarar getirir.

Cunku dusunce her ozne ve vucudu da yonlendiren, yoneten bir ogedir.

Tarihin her doneminde cagina uygun ve cag otesi dusunceler her zaman distalanmak istenmis ve karsilik alamayinca da yasaklanmaya gidilmistir. Tarihin tekerrur etmesi dogal zihniyet yururlukte kaldikca da kacinilmazdir.

Oyuzden sen de herkes gibi yapmaya devam edersin. Dile gelen dusuncelerden sana uyanini alir, uymayanina bulasmazsin.

En azindan bu iyi niyetin adina sana tesekkur ediyorum. Yalniz unutmaki, tam senin tersini de yapan vardir. Yani, sana uymayanin uydugu ve alindigi, sana uyanin uymadigi ve alinmadigi.

50 kusur yillik yasamim bana bunu ogretmistir. O yuzden de bir dusunce dile geliminden kimin neyi alip neyi almiyacagi, her beynin kendi duzeyinin verecegi bir karardir. Kisi duzeyini degistirdikce karari da degisir, ama bu karar mutlaka bir cesit alinir.

Aslinda senin ile su anda yasanan sorun, her beyin ile yasanmis bir sorundur. O yuzden dusunce dile gelirken, bu yasayacagi sorunlari goze alarak gelir. Sonucta dusunce iki tarafli kesen bicak gibidir, hem alinir, hem de karsi cikilir ve alinmamaya calisilir.

Yukarida adi gecen sitelerde, sirf dile getirdigim dusunceleri gormemek icin, lakabimi banlayanlar bile mevcuttur. Bu sitede bu olanak varsa, istersen sen de bunu yapabilirsin.

Burasi dusunce platformu, dolayisi ile konu ne kadar hassas, ne kadar yerlesmis ve sorgulanmaz, ne kadar tabu olursa olsun; dile gelen dusunce ozgurdur ve sinir tanimaz.

Zaten aksi olsaydi, bugun dunyada bir suru konudaki bir suru tabu kalicilasirdi. Iste dusunce bunun icin vardir. Tabularin, degerlerin, verilerin sorgulanmasi ve gerektiginde de yikilmasi icin. Insanoglunun dusunce ozgurlugunun getirdigi bu ilerleme, degisim ve yenilenim; ayni zamanda bilimsel ve teknik gelismekte olan caga da ayak uydurmaktir.

Herkesin salvar giydigi bir toplumda biri pantolon dusuncesini ve davranisini uygulamazsa,m o koy salvara mahkum kalir. Ama insanoglu beyni oyle bir yetiye sahiptir ki, biri cikar ve bu alisilagelmis tabuyu belki cani pahasina degistirir ve zamanla o koyde pantolon giymek degil, salvar giymek ters karsilanir olur. Iste tarihi her turlu gelismeyi saglayan da bu dusuncedir.

Galile "beni assanizda asmasanizda dunya donuyor" demistir. Yani canini bilimsel bir gercek adina feda etmistir. Iste buda bize dusuncenin ne oldugunu algilamakt ve bilince cikarmakta ve fark etmekte en guzel orneklerden biridir.

Hic bir guc dusunceye kelepce vuramaz, sadece ve sadece o dusunceyi dile getiren vucudu ve ozneyi ortadan kaldirabilir, ama bu da "cozum" degildir. Cunku dusunce dile gelince mutlaka yeni vucut ve ozneler bulur.
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Konuya detaylı girmeden sorularımıza cevap verirseniz daha sağlıklı yol alabiliriz. Tamamen subjektif şekilde değerlendiriyorsunuz bana kalırsa konuyu.

Kadını önemsemeyen bir ayet verin siz onun üzerinden gidelim ?

"herseyi bilen/herseye kadir olan" ın neden bugünü göremediğine kanıtınız nedir?

Sizinle bugüne kadar herhalde bu konuları tartışanları hep cevap veren konumuna ittiniz sanırım. bugün tersini yapalım ne dersiniz?

Gercekten konuya detayli olarak girmek istiyor musun? Bunu sanal alemde yapan bir suru site var ve hergun "kan govdeyi goturuyor" Toplumumuzda osmanli'dan kalma dini degerler tabusu ve TC 'tinden kalma milliyetcilik tabusu hala suruyor. Bu konulari kimse sahiplenmeden ve uzerine alinmadan duygusal olamadan ve sahsa yonelmeden tartisamiyor. Dusunce olarak bile tartisilamiyor.

Benim bu konuda acilmis bir basligim var. O rada disinin kadinlik ve annelik farkini dile getirmistim. Kuranda'da deger verilen disi annelik olandir, kadin bir esya yerine konur. Birden fazla evlilik, bos dusme, hullecilik, cocxuk yasta evlilik, cariye anlayisi kadinin ortunmesiv.s. senin de dedigin gibi o cagin kadini oyle olabilir, ama eger kural cagdas ise reform gerekir.

O yuzden ayetlere eger girersek, sonucta algi farkindan ve inanc bakis acisindan icinden cikamayiz. Ama istersen sen kadini "onemseyen" bir ayet biliyorsan, goster onun uzerine tartisalim.

Ayrica ilk kuranin yandigi ve daha sonra Abbasiler ve emevilerce degistirildigi soylenir. Ayrica baskici, zorlayici v.s. icerigiyle bireylige de terstir.

Konunun Kuran disi olarak bir de yazari Allah acisindan bakis acisi vardir. "herseyi bilen/herseye kadir olan" neden Kuran'da bugunleri gorememistir? Neden Arapcadir, dunyanin bugun en cok kullanilan evrensel dili ingilizcedir ve belki de yarin baska bir dil olacaktir.

Dedigim gibi, madem bu konuda yazismak istiyorsun, o zaman once sen mesela cagdasligini, bilimselligini evrenselligini v.s. kanitlayan ayetleri vermelisin ki, bu ayetlerden bu icerikleri nasil cikardigini da gosterebilesin.

Son cumle "uyarinizin" da sizin bu konudaki hassasliginizi gosteriyor.

Istersen en basitinden "kadina verilen degeri" yani erkegin bir mali olmadigini gosteren bir ayeti sen getir.

Cunku ben fanatik ve ateist ve de antiteist degilim, serbest dusunur olarak da nonteistim. Bu temelde Kuran ile ilgilenmiyeli en az bir 45 sene olmustur.

Ama daha onceki sanal alemden bu konuda bayagi bilgi ve birikim edindim. Oralardaki tartismalari hala da okurum.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst