Para Politikası

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Ekonomi kategorisinde Ferdinand Bardamu tarafından oluşturulan Para Politikası başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,916 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Ekonomi
Konu Başlığı Para Politikası
Konbuyu başlatan Ferdinand Bardamu
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ferdinand Bardamu

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Merkez Bankası’nın ekonomik büyüme, istihdam artışı, fiyat istikrarı gibi hedeflerine ulaşabilmek için paranın elde edilebilirliğini ve maliyetini etkilemeye yönelik olarak uyguladığı politikalar bütününe para politikası denmektedir.
Para kullanımı ile birlikte toplam talebin denetlenmesi ve para biriminin değerinin korunması gibi sorunlar ortaya çıkmıştır. Özellikle altın standardı terk edilip karşılıksız para basmak mümkün olduktan sonra para miktarını belirlemek hükümetlerin politikalarına terk edilmiştir. Hükümetler para miktarı ile oynayarak toplam talebi denetleyebilmektedirler. Esasında para politikasının anlamı da budur(Aren,2009:251). İkinci olarak para biriminin değerinin korunması sorunu söz konusudur. Eğer para birimi değeri sürekli değişiyorsa bu durum ekonomik ilişkilerde belirsizliğe neden olur ve ekonomik hayat düzgün işleyemez. Günümüzde para biriminin değeri, satın alabildiği mal sepetinin değeri ile ölçülmektedir. Bu sebeple para politikasının ana hedefleri arasında fiyatlar genel düzeyinin kontrolü ya da aynı anlama gelmek üzere para biriminin değerinin korunması önemli yer tutmaktadır. Bu hedefe ulaşabilmek için para arzı, faiz oranı ve döviz kuruna ilişkin politikalar izlenmektedir. Bu politikalar Para Politikası Kurulu’nca belirlenir ve Merkez Bankası tarafından uygulamaya konulur.
Para Politikası Araçları
Para politikası araçları çok çeşitli olmasına karşın belli başlı para politikası araçları şunlardır.
• Açık piyasa işlemleri: Merkez bankası’nın finansal menkul değerleri açık piyasadan alarak ve satarak, parasal tabanı değiştirdiği işlemlerdir.
• Reeskont/iskonto oranı (Discount lending): Ticari bankalar borç nakit para almak istediklerinde merkez bankasının uyguladığı faiz oranıdır.
• Zorunlu rezervler/karşılık: Ticari bankaların mevduatları içerisinde merkez bankasının isteği ile tutulan minimum karşılık oranıdır.
Merkez bankası piyasadan para çekmek istediğinde hazine tahvili satar, aksine likidite bolluğu söz konusu ise daha önce satmış olduğu tahvilleri geri alır bu şekilde açık piyasa işlemini gerçekleştirir. Açık piyasa işlemleri parasal tabana müdahale eden işlemlerdir ve merkez bankalarının temel para politikası aracıdır çünkü faiz oranındaki ve parasal tabandaki değişmenin başlıca belirleyicisidir. Açık piyasa alımları(piyasaya para aktarma), rezervleri ve parasal tabanı genişletir, bu şekilde para arzı arttırılır ve kısa dönem faiz oranları düşürülmüş olur. Satışlar(piyasadan para çekme) ise rezervler ve parasal taban üzerinde daraltıcı etki gösterir ve kısa dönem faizlerinin yükselmesine sebep olur.

Açık piyasa işleminin üstünlükleri
• Merkez bankasının işlem hacmi üzerinde tam kontrolü vardır
• Açık piyasa işlemleri istendiği ölçüde kullanılabilir. Bu işlemler esnek ve kesindir
• Yapılan bir hata kolayca geri çevrilebilir
• Bu işlemler çabuk tamamlanabilir işlemlerdir. Prosedür azdır
Henüz vadesi dolmamış bir senedin bir bankada kırdırılarak paraya çevrilmesi işlemine ıskonto denir. Merkez bankası reeskont oranlarını değiştirerek bankaların açabileceği kredi miktarını etkileyebilir. Reeskont kredileri ile hem bankaların likidite ihtiyacını karşılar hem de kısa vadeli faiz oranları üzerinde etkili olur. Reeskont politikasının çıkış noktası esasen likidite sıkıntısı çeken bankalar sebebiyle oluşabilecek finansal paniklerin önlenmesidir. Bu amaçla merkez bankaları özel bankalar için son başvuru merciidir ve merkez bankaları gerekli durumlarda bu bankaları fonlarlar. Bunun karşılığında ise bir faiz alırlar. Bu faizin piyasa genel faiz düzeyinden aşağıda olması durumunda, bankalar aldıkları bu borçlardan kar elde etme imkânına kavuşurlar. Ancak bu durum istenmemektedir, zira bu fonun bankaya sağlanmasının amacı kar elde edebilmesi değil mevduat sahibine olan borcunu ödeyebilmesidir. Iskonto oranı genel faiz düzeyinden yukarıda oluştuğunda ise merkez bankası bankalardan tuttukları karşılık oranını arttırmalarını isteyebilir, bu durumda da para çarpanı ve dolayısı ile para arzı küçülmüş olur. Reeskont politikası haliyle para çarpanını etkileyerek para arzını etkileyen bir para politikası aracıdır.
Reeskont politikasının üstünlükleri ve zayıflıkları
• Merkez bankası bu sayede son başvuru mercii olabilmektedir
• Reeskont oranındaki değişiklikler, merkez bankasının politikası hakkında kafa karışıklığına sebep olabilir
• Piyasa faiz oranı ve reeskont oranı arasındaki değişikliklerin istenmeyen durumlara, dalgalanmalara sebep olabilmesi
• Açık piyasa işlemleri kadar kontrol altında tutulabilecek bir politika aracı değildir
• Açık piyasa işlemleri gibi geri çevrilebilmesi kolay değildir
Sonuç itibari reeskont politikası iktisatçılar tarafından tavsiye edilen bir para politikası aracı değildir.
Merkez bankalarının isteği üzerine ticari bankalar mevduatlarının belli bir oranını, nakit şeklinde karşılık olarak tutmak zorundadırlar. Bankalar talep edilen bu karşılık oranından daha fazla karşılık tutabilirler, ancak daha azını tutamazlar. Bu karşılık miktarında bir azalma söz konusu olmuş ise bankaların acilen merkez bankasından borçlanmaları gerekir. Bu karşılık oranı arttırılmışsa bu daha az banka mevduatı, daha küçük para çarpanı ve haliyle para arzında bir azalma anlamına gelir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst