Oznel Materyalizm

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Oznel Materyalizm başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,004 kez görüntülenmiş, 57 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe
Konu Başlığı Oznel Materyalizm
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Öyle ise neolur şu felsefik açıklamalarınızı daha anlaşılır biçimde ortaya koyun.daha öne okuduğum bu konu altındaki yazılarınızı tekrar tekrar okudum inanın daha öncede belirttiğim gibi devamlı akıl karıştırmaktasınız.nereden baksam paradoks.bunu kendinizde doğruluyorsunuz.Boş bir vakitte sözlerinizi bir resim haline getireceğim bakalım ne çıkacak.Tam bir sorunun cevabını aldım diye düşünürken başka biryerde kendikendinizi yanlışlıyorsunuz efendim zor insansınız...

Ben zaten sorunun resmini ortaya koyuyorum. Ayrica sorunun nasil algilanabilecegini ve bilince ve farkindaliga cikabilecegini.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Tutarsızlık olarak bir örnek vermemi isterseniz,hep söyeyegeldiğiniz fenomen-numen ilişkisi.fenomeni gözlem veren olarak devamlı savunurken numenal yeti geliştirmek gibi soyut manalar içeren ve gözlem vermeyen(bilimsel olarak kabul etmediğiniz) birşeyi ortaya koyup bunu fenomenle ilişkilendiriyorsunuz.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Aklın ve düşüncenin varlığı bilimsel bir verimidir.benim düşüncem (şu an ve zaman içerisinde) size bir gözlem veriyormu?şöyle sorayım şu an ne düşündüğümü nereden bilebilirsiniz?düşünce gözlem vermiyor ise numen,ortaya koyduğu şey fenomen...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
demek ana sorun neden varlık sorunudur haa... bunu bana sormanız bile hüzün verici... felsefeyi olanaklı kılan, diğer tüm herşeyden ( her türlü tartışmadan önce ve azade olarak) varlığın varolması zorunluluğudur... varlığın varolmasından ( en azından varlık sayılamayacak başka bir şeye bağlı olmadan varolmasından) kuşku duyan felsefeler olanaklıysa da onu tümden reddeden bir felsefe kendisini de reddetmiş demektir....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Tutarsızlık olarak bir örnek vermemi isterseniz,hep söyeyegeldiğiniz fenomen-numen ilişkisi.fenomeni gözlem veren olarak devamlı savunurken numenal yeti geliştirmek gibi soyut manalar içeren ve gözlem vermeyen(bilimsel olarak kabul etmediğiniz) birşeyi ortaya koyup bunu fenomenle ilişkilendiriyorsunuz.

Benim savundugum bir sey yok. Sadece qua felsefesi ile tum resmi hic bir pencereden bakmadan gozlem olarak veriyorum.

Bak gozlem su;-fenomen+yansi/gozlem+algi+kavram+ozdeslestirme=bilgi.

Buradaki yansi dahil digerleri insanoglunun beyninin numenal yetisi ile aldiklari ve bilgi olarak sundugu.

Nedir bilimsel olarak kabul edilmeyen, gozlem vermeyen aklin yani numenal yetinin ortaya attigi degerlerdir. Mukemmellik, dogruluk, iyilik ve tersleri, ilk, mutlak, kesin, her turlu etik deger ve ideolojik inancsal deger.

Buradaki bunlarin gozlem vermemesi, olgu olamama anlamindadir. Yoksa akil zaten bunlara kendini inandirarak ve kendine dogrulayarak gozlemini aldigini dusunur.

Mesela demokrasi; diyelim fasizme gozlem verirken, sosyalizme vermez ya da tersi.

Ask asik olana gozlem verirken, uzerine asik olunana vermez.

Iste genelde bu tip gozlem akilciliginin oldugu yerlerde gozlem yerine yansiyi kullanmak ve bunun duyusal degil de; sezgisel ve duyumsal oldugunu algilamak daha mantiklidir.

Bilimsel gozlem-herkesin gorebildigidir.

Akilsal yansi/gozlem-sadece bunu kendine dogru olarak inandiranindir.

Iste varlik tartismasi da bu ikincisidir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
demek ana sorun neden varlık sorunudur haa... bunu bana sormanız bile hüzün verici... felsefeyi olanaklı kılan, diğer tüm herşeyden ( her türlü tartışmadan önce ve azade olarak) varlığın varolması zorunluluğudur... varlığın varolmasından ( en azından varlık sayılamayacak başka bir şeye bağlı olmadan varolmasından) kuşku duyan felsefeler olanaklıysa da onu tümden reddeden bir felsefe kendisini de reddetmiş demektir....

Varlik sorununu bugune kadar sence insanoglu cozebildi mi ve neden cozemedi?

Sence varlik sorunundaki cozum tum dunya insanoglunun olgusal kabullenecegi temelde nedir ve bunun bilimsel yonu ne olacaktir?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
varlık sorunu, evrensel kabul görecek şekilde çözümlenebilmiş olsaydı, ana sorunu ortadan kalkmış felsefeye de gerek kalmaz ve o dönüşürdü... ama ne çare ki bu aleminin var olduğu bir şekilde belli olduğu sürece, insan, neden var olduğunu sormaya/ sorgulamaya devam edecektir...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Eh ozaman varolduğunu kabul ettiğimiz,doğaya evrene uzaya fezaya yönümüzü dönelim ve neden varolduğunu araştırmaya devam edelim.size kolay gelsin..sağlıkla kalın...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
varlık sorunu, evrensel kabul görecek şekilde çözümlenebilmiş olsaydı, ana sorunu ortadan kalkmış felsefeye de gerek kalmaz ve o dönüşürdü... ama ne çare ki bu aleminin var olduğu bir şekilde belli olduğu sürece, insan, neden var olduğunu sormaya/ sorgulamaya devam edecektir...

Iste o yuzden bilim bilimsel olarak bunun bilincinde ve farkinda oldugu icin; varlik tartismasini metafizige birakarak kendisi epistemoloji temelide fenomen olarak adlandirdigi goruntu ve yansi vereni gozlemliyor ve kavramsal bilgisini ortaya koyuyor.

Akil ise metafizik olarak kendini bir varlik felsefesine inandiriyor ve kendine dogruladigi bu varligi sahiplenerek tartismasin yapiyor.

Bilim de bilimsel olarak insanoglu ve diger fenomenleri gozlemliyor ve bilgi sunuyor.

Ayrica soyut olarak gozlem vermeyen varliklarin da; insanoglu uzerindeki etki/tepkisini toplumsal,, sosyal bireysel ve psikolojik olarak gozlemliyor.

Bu gozlemi yaparken de gozlemliyenin insanoglu oldugunu biliyor ve bu gozlemin insanoglunun beyin fonksiyonu numenal yetisi ile ortaya koydugunu biliyor.

Iste o yuzden bilimsel felsefenin temeli de metafizik degil; epistemoloji oluyor.

Bilimsel olmayan felsefe olarak metafizikte varliksal temelde tartismasina devam ediyor.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Eh ozaman varolduğunu kabul ettiğimiz,doğaya evrene uzaya fezaya yönümüzü dönelim ve neden varolduğunu araştırmaya devam edelim.size kolay gelsin..sağlıkla kalın...

Iste bunu metafizik yapsin, bilimde bilimsel felsefe olarak bunun gozlemini dile getirsin.

Cunku truth yani varligin ne oldugu konusu zaten tartismadir. Cunku bilimsel bir yaniti yoktur ve gozlem otesidir. Aklin tatminidir. Yani insanoglu aklinin yapilandirdigi ve tartistigidir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Aklın ve düşüncenin varlığı bilimsel bir verimidir.benim düşüncem (şu an ve zaman içerisinde) size bir gözlem veriyormu?şöyle sorayım şu an ne düşündüğümü nereden bilebilirsiniz?düşünce gözlem vermiyor ise numen,ortaya koyduğu şey fenomen...

Evet bilissel bilim olarak beynin her turlu fonksiyonu bilimsel olarak gozlemleniyor ve degerlendiriliyor.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Iste o yuzden bilim bilimsel olarak bunun bilincinde ve farkinda oldugu icin; varlik tartismasini metafizige birakarak kendisi epistemoloji temelide fenomen olarak adlandirdigi goruntu ve yansi vereni gozlemliyor ve kavramsal bilgisini ortaya koyuyor.

Akil ise metafizik olarak kendini bir varlik felsefesine inandiriyor ve kendine dogruladigi bu varligi sahiplenerek tartismasin yapiyor.

Bilim de bilimsel olarak insanoglu ve diger fenomenleri gozlemliyor ve bilgi sunuyor.

Ayrica soyut olarak gozlem vermeyen varliklarin da; insanoglu uzerindeki etki/tepkisini toplumsal,, sosyal bireysel ve psikolojik olarak gozlemliyor.

Bu gozlemi yaparken de gozlemliyenin insanoglu oldugunu biliyor ve bu gozlemin insanoglunun beyin fonksiyonu numenal yetisi ile ortaya koydugunu biliyor.

Iste o yuzden bilimsel felsefenin temeli de metafizik degil; epistemoloji oluyor.

Bilimsel olmayan felsefe olarak metafizikte varliksal temelde tartismasina devam ediyor.

herşeyi birbirine karıştırmaya ve sürekli olarak suyu bulandırmaya ne kadar meraklısınız... bilim, gerçekliğin bütününü değil, ilgilendiği kısmını, bütünsel bir açıyla değil, kendi daraltılmış (sınırlandırılmış) bakış açısıyla, kendi yöntemiyle ( deney, gözlem..vs.) ele alarak inceler ve o alanda ( yani sınırlı olarak) geçerli yasaları açığa çıkarıp ifade eder... hepsi bu... ve ne bu etkinliğin ne de onun sonuçlarının tapınılacak bir tarafı yoktur... ve bilim konusu kapsamı ve içeriği bakımından sınırlı (ama aynı zamanda objektif yasa ortaya koyucu ve ispat edici) bir zihinsel etkinlik türü olarak kendi yoluna gitmektedir... varlığı ne zaman bir sorun edinmişte, sonradan felsefeye bırakmıştır... felsefe yapılmasına bir gereksinim olmadığını, insanın gerçekliği kavraması için bilimin yeterli olduğunu düşünüyorsanız; bunu buraya açıkça yazın ve dolayısıyla felsefeyi bırakıp gidip fizik yapın...örn. akışkanlar mekaniği.... o alanda bol bol gözlem yapar, 'fenomen' hakkında örn. laminer akıştan, türbülanslı akışa geçiş noktasının sorunları hakkında, ya da demir karbon diyagramının ötektik ve ötektoid fazları arasındaki geçiş zonu hakkında daha önce açığa çıkarılmamış yeni ilişkileri ortaya koyar ve gerçekten 'bilim' yapmış olursunuz.....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
herşeyi birbirine karıştırmaya ve sürekli olarak suyu bulandırmaya ne kadar meraklısınız... bilim, gerçekliğin bütününü değil, ilgilendiği kısmını, bütünsel bir açıyla değil, kendi daraltılmış (sınırlandırılmış) bakış açısıyla, kendi yöntemiyle ( deney, gözlem..vs.) ele alarak inceler ve o alanda ( yani sınırlı olarak) geçerli yasaları açığa çıkarıp ifade eder... hepsi bu... ve ne bu etkinliğin ne de onun sonuçlarının tapınılacak bir tarafı yoktur... ve bilim konusu kapsamı ve içeriği bakımından sınırlı (ama aynı zamanda objektif yasa ortaya koyucu ve ispat edici) bir zihinsel etkinlik türü olarak kendi yoluna gitmektedir... varlığı ne zaman bir sorun edinmişte, sonradan felsefeye bırakmıştır... felsefe yapılmasına bir gereksinim olmadığını, insanın gerçekliği kavraması için bilimin yeterli olduğunu düşünüyorsanız; bunu buraya açıkça yazın ve dolayısıyla felsefeyi bırakıp gidip fizik yapın...örn. akışkanlar mekaniği.... o alanda bol bol gözlem yapar, 'fenomen' hakkında örn. laminer akıştan, türbülanslı akışa geçiş noktasının sorunları hakkında, ya da demir karbon diyagramının ötektik ve ötektoid fazları arasındaki geçiş zonu hakkında daha önce açığa çıkarılmamış yeni ilişkileri ortaya koyar ve gerçekten 'bilim' yapmış olursunuz.....

Ben oyle bir sey dusunmuyorum. Sadece varliksal degil; bilimsel felsefeyi one cikariyorum. Cunku varliksal felsefe insanoglunu sadece tartistirir. Bilimsel felsefe ise her yonlu gelistirir.

Fark ta buradadir. Ben bilim yapmaktan degil; bilimsel olmaktan bahsediyorum. Sonucta insanoglunun herseye bir felsefi bakis acisi vardir. Iste bilimsel bakis acisi bunun hepsini icerir. Ya bir seyin bilimsel oldugunu ya da olmadigini olgusal ve gozlemsel ortaya koyar.

Natüralizm' iki farklı felsefik görüşte incelenir:

Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.[1] Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir.

Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır."[2] metafiziki pozisyonuna sahiptir.

Iste yontem farki budur. Varliksal ve varolussal bakis acisi; doganin kanunlari oldugunu soyler. Epistemolojik yapilandirmacilik ise; bu kanunlarin dogaya onun gozleminden elde edilen insanoglu bilgisi oldugunu soyler.

Doganin kanunlari oldugunu doga ortaya koymaz, onu gozlemleyen insanoglu ortaya koyar.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Metafiziği cinruhi ibadullah gezegenindemi yapacak.kimden soyutluyorsunuz metafiziği.metafizik yaşamın ta kendisi siz görmek istemesenizde gözlem veren

(ilk şey).epistemolojiyi doğuran metafizik yavrusuna birşey öğretmemiş yada yavrusu yeni doğdu anlama kabiliyetini geliştirmeye çalışıyor.

Sizi İbadullah gezegenine davet ediyorum.bekliyorum.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Kaçan kovalanırmış,..neyapalım bizim işimiz kovalamak.Bizde bu bilgiye olan aşk olduğu müddetçe daha çoook kaçarsınız,ama nereye kaçarsanız kaçın
dünyadan başka gidecek biryeriniz yok.birgün olur yakalarım sizi merak etmeyin..aşk.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Ortada bir sinirlama yok. Sadece tum insanoglunun hemfikir olabilecegi bir insanoglu yetisi var. Sonucta geri kalan her turlu akilciligin ideolojileri, inancsallari, dogrulari v.s. hep tartisma konusudur. Ama gozlem tartisma goturmez, o yuzden de bilgisi olgudur ve yanlislanabilene kadar da gecerlidir. Ayrica burada hic bir sey sinirli degildir. Ne gozlem veren fenomen, ne onu gozlemleyen insanoglunun algisi, bilgisi, gozlemi, kavrami v.s. Bunlarin hepsi degisken ve yenilenebilir duzeydedir. O yle olsa insanoglu medeniyeti kuramaz ve caglar farkini ve de teknik/bilim farkini yaratamazdi. Ama inan ve ideolojiler ya donemliktir, ya da ortaya ciktiklari gibi kalirlar ve cag disi olurlar.

Varlik problemi, aslinda bir problem degildir. Sonucta varligi ortaya koyan insanoglu ne diyorsa odur, ama bu tartismalidir. Cunku varligin ne oldugu hangi temelde bakildigina gore degisir ve hepsi de digerini indirgemeci ve determinist olarak red eder. Inanc gozleme dayanmaz, dayanirsa zaten bilimsel olur. Ama varligin her turlu ne oldugu tartismasi tamamen akla dayanir ve akil zaten soyuttur.

Bu kmonuda yeni baslik actim, oraya bakabilirsin. En azindan insanoglu kendi var olmadigi zamani nasil ortaya koyuyor, olarak.

http://www.felsefe.net/felsefe/74001-metafizik-varlik-tartismasinin-sonu.html#post106568

Verilen link;

http://www.felsefe.net/felsefe/72466-metafizik-varlik-tartismasinin-sonu.html

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:38 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:35 ----------


Verilen link;

http://www.felsefe.net/felsefe'ye-giris/4031-bilgi-ve-ne-oldugu.html
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst