Orhan Türkdoğan

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sosyologlar kategorisinde ersin578 tarafından oluşturulan Orhan Türkdoğan başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,526 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sosyologlar
Konu Başlığı Orhan Türkdoğan
Konbuyu başlatan ersin578
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ersin578

ersin578

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2011
Mesajlar
65
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
Türk ilim ve düşünce hayatında sosyolog olarak öncü bir role sahip, Orhan Türkdoğan 18 Ekim 1926’da Malatya’da doğmuştur. Ancak, ilkokula geç gönderildiği için gerçek doğum tarihi olan 1926 yılı yerine mahkeme kararıyla 1928 yılı doğum tarihi olarak belirlenmiştir. Sülale adı “Kadızadeler”(Şer’ i hakim/yargıç) olarak bilinir. Kadızadeler denmesinin sebebi, dedesi Hidayet Efendi’ nin Malatya Kadılık yapması ve sülalelerinde çok sayıda kadı yetişmesinden ötürüdür. Şu anda Hidayet Mahallesindeki Hidayet Mektebi de dedesinin devlete bağışıdır.

Babası Behçet Hidayet ise, Malatya’da Maliye Evrak memurluğu yapmıştır. I. Dünya Savaşı sonrası Kuvayı Milliye teşkilatına katılmış,askerliğini Milli Mücadele ordusu içinde yürütmüştür.Bu nedenle, istiklal madalyası sahibidir. Büyük amcası Nazif Bey, İttihat ve Terakki Fırkası üyesidir. Üç erkek ve bir kız olmak üzere dört kardeştirler. Orhan Türkdoğan, ilk ve orta mektep ile liseyi Malatya’da, Malatya Lisesi’nde bitirmiştir. 1946-1947 öğretim yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Eti ve Sümer Dili ile Felsefe Bölümlerinin ikisine birden aynı anda kayıt yaptırır. Bir yıl bu bölümlere devam eder. Eti dilini öğrenir. Ancak, o dönemde yaygın olan Tüberküloz hastalığına yakalanır. Dört yıl süreyle, bir bölümünü İstanbul Çamlıca Validebağ Sanatoryumu ve Prevantoryumunda geçirdikten sonra, Malatya’da istirahata çekilir.Bu nedenle, öğrenimine beş yıl ara vermek durumunda kalır.Bu süre içinde Malatya Halkevi Kütüphanesinde gece gündüz okumasını sürdürür,mahalli gazete ve dergilerde yazılar yazar. Nihayet, 1951 yılında D.T.C. Fakültesi Felsefe ve Sosyoloji Bölümlerine kayıt yaptırır.

Orhan Türkdoğan’ın gençlik yılları Atatürk dönemine rastlar. Bu dönemin gençliğinin en önemli özelliği “Gazi ruhluluktur”. Türk Milleti dış düşmanı yenmiş, artık içte milli devlet yaratmanın gayretlerine ihtiyaç vardı. Orhan Türkdoğan’ın fikri hayatının şekillenmesinde, daha doğrusu kendi ifadesi ile “milli inşacı modele” mensup olmasında bu durum belirleyici olmuştur. Türkdoğan’ın sosyolojiye ilgisi aileden özellikle büyük amcasının gazetelerine olan hevesinden kaynaklanır. O tarihlerde Nihal Atsız ve Orhan Şaik Gökyay da Malatya’da öğretmendirler. Büyük Ağabeyi(Arif Türkdoğan) vasıtasıyla bu iki büyük Türk milliyetçisi ile tanışır ve onlardan etkilenir.(Ağabeyi Arif Türkdoğan, değişik yıllarda, milliyetçi derneklerin Malatyada kurulmasında ve yönetimlerde bizzat bulunmuştur.) O dönemde Malatya Halkevi kütüphanesinin de müdavimi olur. Lise’de okurken(1946-1947) edebiyat öğretmeni,ayni zamanda lise müdürü bayrak şairi Arif Nihat Asya’dır. Onun fikri hayatını ve şiire olan hevesini belirleme ve açığa çıkarmada Arif Nihat Asya’nın etkisi büyük olur. Gençliğinde şiir yazmaya hevesli olan Türkdoğan 1945 yılında Gökhan Evliyaoğlu ve 18 Malatyalı gençle birlikte “Çadır” adlı bir de şiir kitabı yayınlarlar. 1946-1948 yılları arasında Yakarış, Çağlayan, Orkun gibi dergilerde ve Malatya’da çıkan Bakış adlı mahalli bir gazetede yazıları çıkar. Üniversiteye kayıt yaptırdığı ilk yıllarda Sümerolog Ord Prof.Dr.Benno Landesberger ve Ord.Prof.Dr. Hans Gütterbock’tan ders alır. 1951 yılında ikinci kez üniversiteye başladığında Felsefe, Sosyoloji, Pedagoji ve Bilim Tarihinde eğitimini tamamlar ve Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsünde Ord.Prof.Dr.Wolfram Eberhard’ ın derslerine girmeyi de ihmal etmez ve 1955 yılında mezun olur. Ord.Prof.Dr.Hans Freyer, Felsefe Tarihi ve Sosyoloji hocası olmuştu. Onun, iyi bir dereceye sahip olan Türkdoğan’ı Almanya’ya göndermek istemesine rağmen,kürsünün siyasal tutumundan ötürü , Malatya Lisesine öğretmen olarak dönmek durumunda kalır. 22. Eylül 1956 tarihinde sınıf arkadaşı Şükran Tayşi Hanım’la evlenir.Bu evlilikten, Prof. Dr. Kürşat Türkdoğan ve Prof. Dr. Dilşat Türkdoğan olmak üzere,iki çocukları olmuştur. Türkdoğan,1955 yılından 1959 yılına kadar Malatya Lisesi’nde öğretmenlik yapar. 1959’da Atatürk Üniversitesi’nde asistanlık sınavına girer ve Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Kürsüsünde asistan olur. Kürsüde sosyoloji doktorası yaptıracak hoca bulunmaması sebebiyle doktorasını İstanbul’da Ord. Prof. Dr. Fındıkoğlu Ziyaeddin’in yönetimi ve Prof. Dr. Mümtaz Turhan’ın himayesinde yapar. Atatürk Üniversitesi bölge üniversitesi olarak kurulmuştu. Amacı bölgeyi araştırmak ve problemlerini tesbit edip çözüm yolları üretmekti. Türkdoğan Erzurum’da bulunduğu sürede Erzurum'un on - on beş köyünü ve Kars'ın köylerini de kapsayan araştırmalar yapar. Bu köy monografilerini kapsayan araştırmalar "Erzurum ve Çevresinde Sosyal Araştırmalar" adı altında yayımlanır. Türkdoğan, Erzurum bölgesi çevre araştırmalarını yürütürken, Kars’ta Rus kökenli Malakan gruplarıyla karşılaşır. Bu etnik topluluk üzerine sosyolojik bir araştırma yapmanın ilgi çekici olacağını düşünür. 1877'de Ruslar tarafından Kars'a yerleştirilmiş gerçek bir etnik gruptur, Malakanlar. Bunlar 1877'den 1962'ye kadar Türkiye’de yaşamışlar ve üzerlerinde hiçbir araştırma yapılmamıştır. Türkdoğan 1959’dan 1962 yılına kadar üç yıl süreyle çeşitli zamanlarda Malakanlar arasında kalır ve doktora tez çalışması olarak düşündüğü bu araştırmasını 1962 yılında tamamlar. Daha sonra bu araştırmasını İstanbul’a götürür, Mümtaz Turhan’a ve Fındıkoğlu’na gösterir. Mümtaz Turhan ve Fındıkoğlu, Türkdoğan’ın çalışmasını beğenirler ve sahip çıkacaklarını söylerler. Tez savunması için belirlenen günde, Prof. Fenski, Doç. Dr. Cavit Orhan Tütengil ve doktora babası olarak Ord.Prof.Dr. Fındıkoğlu’ndan oluşan jürinin önünde tezini savunur ve 1962 yılında doktor ünvanını alır.

Malakanlar’n yaşadığı bölgede ayrıca Estonlar ve Almanlar da yaşamaktaydı. Türkdoğan’ın bu vesileyle bunlar üzerinde de araştırmaları oldu. Fakat bu araştırmalarını doktora tezine dahil etmedi. Estonlar'dan bir kısmını Milliyet Gazetesi'nde yayımladı. Ardından Malakanlar gibi Beyaz Rus kökenli Kazak etnik gruplarının da uzun yıllardan beri Balıkesir’ in Manyas ilçesi Kocagöl civarında yaşadıklarını duyar ve Manyas'a giderek burada yaşayan Rus Kazaklarını da inceler.Böylece, Malakan ve Kazak toplulukları ilk kez sistematik bir tarzda Türkdoğan tarafından kültür hayatımıza takdim edilmiş olur. O bütün bu çalışmalarını hep kendi gayretleri ile gerçekleştirir.

1962'den sonra Prof. Fenskee Türkdoğan'a ABD'ye gitmesi için teklifte bulunur. Türkdoğan, bu teklifi kabul eder. 1962'den 1964 yılının sonuna kadar ABD'nin Missouri ve Nebraska Üniversitelerinde, "Sosyoloji, Antropoloji, Toplum Kalkınması, Geri Kalmış Ülkelerin Sosyolojisi, Sağlık-Hastalık Sistemi,Yeniliğin Yayılması ve Köy Sosyolojisi" gibi o dönemin modern sosyoloji akımlarını kapsayan dinamik konulara danışmanları tarafından yönlendirilir. Missouri Üniversitesi'nde üç, Nebraska Üniversitesi'nde de üç sömestre olmak üzere altı sömestre toplam 48 kredi saat ders alır. Bu ise, aşağı yukarı doktoraya denk bir kredi saati idi. Ancak, daha önce doktorası olduğu ve başarısından ötürü diploma düzeyinde bir belge verilir. ABD'de modern sosyolojinin önemli gelişmelerini görür. Sosyal Antropoloji, Sosyal Psikoloji, Köy Sosyolojisi, Yeniliğin Yayılması sorunları, katıldığı dersler arasında idi. Bu arada ABD'de "Türkiye'de Yerli ve Göçmen Köyleri Üzerine Araştırma" adını taşıyan bir ön hazırlığı da kaleme alır. Türkdoğan, köy meselelerine yönelir. 1971 yılında "Türkiye'de Köy Sosyolojisinin Temel Sorunları" adı ile bir araştırma hazırlar. Bu araştırmayı profesörlük tezi olarak sunar. Araştırma konuları tamamen yerli, metotları ise bilimin metotlarıydı. Eser Türkiye’de din, aile, cemaat, toplum yapısı, kültür değişmesi, yenilik, toprak reformu, eğitim, kentleşme gibi önemli konuları kapsar. Eser Jüri üyeleri tarafından Profesörlük tezi olarak kabul :edilir ve 1971 yılında Profesör unvanını alır. 1972 yılında Alman hükümetinin davetlisi olarak Stuttgart'a gider. Orada Hohenheim Üniversitesi'nde misafir araştırmacı olarak bulunur. Üniversite Rektörünün desteği ile 1. nesil Türk İşçileri üzerinde hem anket, hem de gözlem yöntemini kullanarak 1. neslin araştırmasını yürütür. Yurda dönüşünde Erzurum'da gecekondulaşma olgusunu ele alır. “Yoksulluk Kültürü” adlı araştırmasını yeniden test eder. “Aydınlıktakiler ve Karanlıktakiler” adlı araştırmayı yapar ve yayınlar. Türkdoğan, 1985 yılından 1995 yılına kadar on yıl süre ile Bolu’da görev yapar ve Gazi Üniversitesine bağlı Yüksek Okulu Fakülteye çevirerek, üniversitenin ilk çekirdeğini kurmuş olur. Dekanlık görevini ret eder,kendini yeniden bilimsel araştırmalarına verir. Sanayi Sosyolojisi adlı yayını bu dönemin eseridir. On yıl süren bir emek nihayet Abant-İzzet Baysal Üniversitesinin kurulmasına yol açar. 1995 yılında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof.Dr.Ahmet Ayan’ ın bizzat Bolu’ ya gelerek, Türkdoğan Hocayı davet etmesi üzerine, GYTE’nin İşletme Fakültesi’ndeki görevine başlar. Davranış Bilimleri,sosyoloji ve Bilimsel Araştırma metodolojisi gibi dersleri dört yıl süreyle yürütür ve 1999 yılında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü İşletme Fakültesi’nden den emekli olur.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst