Onur Yürüyüşü denen rezaleti iyi analiz etmek gerekir

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde asil tarafından oluşturulan Onur Yürüyüşü denen rezaleti iyi analiz etmek gerekir başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,746 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Onur Yürüyüşü denen rezaleti iyi analiz etmek gerekir
Konbuyu başlatan asil
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan asil

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KUR'AN'DA: "LUT KAVMİ VE KARISININ HELAKI"

Lut, kavmine dedi ki: "Alemlerde, sizden önce hiç kimsenin yapmadığı 'fahşayı' (hayasızlığı) mı yapıyorsunuz?

Gerçekten siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, 'müsrif'(haddi aşan) bir kavimsiniz."

Lut Kavmi'nin cevabı: "Bunları, yurdunuzdan sürüp çıkarın, muhakkak bunlar, çokça temizlenen insanlardır." demekten başkası olmadı.

Bunun üzerine Biz, karısı dışında, (Lut'u) ve ailesini kurtardık; (karısı) ise, helake uğrayanlardan oldu.

Ve onların üzerine, bir (azap) sağanağı yağdırdık. Bak! Mücrimlerin(suçluların) akıbeti nasılmış?

[ARAF(7)/80-84]

Arkasından, tan yeri ağarırken, onları o 'sayha'(ses) yakaladı.

Anında, (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine (Ana Kitap'ta) yazılı taşlar yağdırdık.

Muhakkak bunda, 'araştırıp, düşünenler için' ayetler (deliller) vardır.

Muhakkak (o kavmin yurdu), bir yol üstünde kalıcıdır.

Şüphesiz bunda, iman edenler için ayetler(deliller) vardır.

[HİCR (15)/ 73-77]

(Elçiler) dediler ki:
"Ey Lut, biz Rabb'inin elçileriyiz. Onlar, elbette sana ulaşamazlar. Gecenin bir kısmında, ailenle birlikte yürü. Sizden bir kimse, dönüp geriye bakmasın. Ancak senin karın başka (o bakacak). Muhakkak, onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara vaad olunan (azap), sabah vaktidir. Sabah vakti yakın değil midir?"

(Böylece) emrimiz geldiği zaman, oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine arka arkaya (Ana Kitap'ta) yazılı taşlar yağdırdık.

Bu helak taşları, Rabb'inin Katı'nda işaretlenmiştir ve bunlar zalimlerden uzak değildir.

[HUD(11)/ 81-83]

Biz de, onu ve ailesini kurtardık, karısı müstesna. Onu, helak olanlardan takdir ettik.

Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.

[NEML (27)/ 57-58]

(İbrahim) dedi ki:
"Orada Lut da vardır."

Dediler ki:
"Orada kimin olduğunu, Biz daha iyi biliriz. Elbette onun karısı dışında, onu ve ailesini kurtaracağız. O(kadın), helak olanlardan olacaktır."

Elçilerimiz, Lut'a geldikleri zaman, o onlara karşı kötüleşti ve içi daraldı.

Dediler ki:
"Korkma ve hüzne kapılma! Karın dışında, seni ve aileni muhakkak kurtaracağız. O ise, helak olacaktır."

Şüphesiz Biz, 'fasık'(suçlu-günahkar) olmaları sebebiyle, bu yurt üzerine, Gök'ten kötü bir azap indireceğiz. Muhakkak, Biz akledebilecek bir kavim için, orada apaçık bir ayet(delil) bıraktık.

[ANKEBUT (29)/32-35]

Muhakkak Lut da, elçilerdendir.

O zaman Biz, onu ve ailesini toptan kurtarmıştık.

Ancak 'yaşlı bir kadın' ise helak oldu.

Sonra, geride kalanları, yerle bir ettik. Muhakkak siz, onlara, gündüzleyin,

Ve geceleyin uğruyorsunuz. Akletmiyor musunuz?

[SAFFAT( 37)/ 133-138]

Şüphesiz, Şi'ra (yıldızı)nın Rabb'i O'dur.

Muhakkak, önce gelen Ad (Kavmi'ni), O(Allah) yıkıma uğrattı.

Ve Semud'u da bırakmadı.

Daha önce Nuh Kavmi'ni de. Çünkü onlar, daha zalim ve daha azgındılar.

Altı üstüne gelen (Lut Kavmi'ni) de, O,(Şi'ra ile) yerin dibine geçirdi.

Örten, (Lut kavmini) örttü-kapladı.

[NECM (53)/ 49-54]

Lut Kavmi, uyarıları(korkutmaları), yalanladı.

Biz de, onların üzerine, Lut ailesi müstesna; 'taş-dolu kasırgası gönderdik'. Onları seher (tan) vakti kurtardık.

[KAMER (54)/ 33-34]

LUT'UN KARISI: "TUZ DİREĞİ OLDU"

Bu olayın Tevrat'ta anlatımı ise şöyledir:

"Ve Lut, Tsoara geldiği zaman, Güneş yer üzerinde doğmuştu. Ve Rab, Sodom ve Gomorra üzerine, göklerden "kükürt" ve "ateş" yağdırdı. Ve o Şehirleri, ve bütün havzayı; şehirlerde oturanların hepsini ve toprağın nebatını "altüst etti." Fakat karısı, onun arkasından geriye baktı ve bir "tuz direği" oldu. Ve İbrahim sabahleyin erkenden kalkıp, Rabb'in önünde durduğu yere gitti. Ve Sodom ve Gomorra'ya ve bütün havza memleketine doğru baktı. Ve gördü. Ve işte yerin dumanı, "ocak dumanı" gibi çıkıyordu." (Tevrat, Tekvin 19: 23, 28)

Ekim 2007 Erdal Nevruzoğlu
yaklasansaat.com
Kaynaklar:
1) Kur'an-ı Kerim
2) Tevrat
3) Elmalı'lı Muhammed Hamdi Yazır, "Hak Din Kur'an Dili", C.7, Eser Neşriyat, 1979.
4) İbn Kesir Tefsiri, çev. Dr. Bekir Karlığa, Dr. Bedrettin Çetiner, C. 6, Çağrı yy, İst, 1984.
5) Taberi, "Milletler ve Hükümdarlar Tarihi", çev. Z.Kadiri Ugan, Ahmet Temir, M.E.Basımevi, İstanbul, 1991.
6) Werner Keller, Und die Bibel hat doch recht (The Bible as History; a Confirmation of the Book of Books), New York 1956.
7) G. Ernest Wright, "Bringing Old Tes tament Times to Life", National Geographic, Vol. 112, Aralık 1957.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:37 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:33 ----------

BİR DE BU KONUNUN BİLİMSEL YÖNÜ VAR.


Yaygın kanının aksine, kağıt üzerinde eşcinsellik, tıbben bir hastalık olarak görülmeye devam ediyor. En azından Uluslararası Hastalık Dizini'nin (ICD) F66 kodlu maddesine bakıldığında karşımıza 'cinsel gelişim bozukluğu' adlı bir hastalık çıkıyor. Bu hastalık, cinsel tercih konusunda kararsız kalmış bireyin depresif ya da sinirli olması şeklinde tanımlanıyor.

Dünya genelinde tıp doktorları için başvuru niteliğindeki bu dizinde yer alan maddenin geri çekilmesi gerektiği konusunda bilim insanlarının baskısı artıyor. Son onyıllar boyunca yapılan psikolojik ve epidemiyolojik (hastalıkların ortaya çıkışı ve yayılımı) çalışmalara bakıldığında uzmanlar eşcinselliğin bir hastalık olarak sınıflandırılmasını doğrulayacak herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirtiyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün konuyu incelemek için oluşturduğu ve ABD'li Susan Cochran'ın başını çektiği, farklı ülkelerden uzman doktorları kapsayan çalışma grubu geçen ay bir rapor yayınladı. Çalışma grubu raporda, F66 kodlu maddenin 2017 yılında yayınlanacak yeni ICD listesinden çıkartılması yönünde bir çağrıda bulundu.

Raporda en son 1990 yılında hazırlanan sınıflandırmanın değişmesi gerektiğine, eşcinsellikle ilintili hastalığı doğrulayan herhangi bir bulguya rastlanmadığına değiniliyor.

Rapor, eşcinsel eğilimin ortaya çıkmasıyla ilgili "stresin" tamamen toplumsal dışlanma kaynaklı olabileceğini ifade ediyor. Yoksulluk kaynaklı stres nedeniyle, yoksulluk, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "hastalık" olarak tanımlanmıyorsa, eşcinsellik konusunda da aynı tutum izlenmeli, deniyor.

Raporda ayrıca ICD listesindeki tariflerin, stres kaynaklarının yanlış teşhisi ve buna bağlı yanlış tedaviye yol açabileceği vurgulanıyor.

Örgüte üye 170 ülkenin bu çağrıya nasıl cevap verecekleri ise daha belirsiz.

Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı olan ülkelerde ortaya çıkan hastalıklarda, sigorta, tıbbi arşiv ve klinik araştırma konularında kullanılmak üzere ilgili ICD sınıflandırma koduna başvuruluyor.

Rapora ulaşmak için tıklayabilirsiniz (İng.).

BİLİM-SOL
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Hetero iliski uretim olarak nomal iken; hetero disindaki her turlu cinseliliski de insanoglunun hakkidir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Amerika Psikiyatri Birliği, eşcinselliği hastalık olarak kabul etmiyor gibi bir görüş var. Amerika Psikiyatri Birliği psikiyatrik tanımlama olarak tanımlamanın ismini değiştirdi sadece ve cinsel kimlik bozukluğu olarak adlandırdı. Hastalık olarak kabul ediyor. Kişi, genlerinin ön gördüğü, biyolojik doğası ne ise kadın ya da erkek kişinin bu kimliğinden rahatsız olma, istememe, erkek değil de kız olarak doğsaydım diye düşünmeleri söz konusu olabiliyor.

Genlerdeki bozukluk nedeniyle kişilerde eşcinsel yönelimler olabiliyor. Çünkü hormonlar genlerdeki kodlara göre üretiliyor. Bir hastalık bu. Örneğin büyüme hormonu eğer çocukta yoksa o çocuk büyümez ve cüce kalır. Ancak bu erken dönemlerde teşhis edilir ve gerekli hormonal takviye yapılırsa çocuk normal büyümesini gerçekleştirecektir. Cinsellik de öyle. Erkeklerde testosteron kadınlarda östrojen hormonu vardır. Genetik bozuklukta bu hormonların salınımında bir sorun varsa bu düzeltilebilir ve kişi cinsel kimliğine kavuşabilir.

 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Eşcinsellik, aynı cins veya cinsiyetteki insanlar arasındaki romantik, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekim yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan, davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.[1][2]

Eşcinsellik, heteroseksüellik ve biseksüellikle birlikte heteroseksüel-eşcinsel spektrumundaki üç ana cinsel yönelimden biridir.[1] İnsanların neden özel bir cinsel yönelim geliştirdiği konusunda bilim adamlarının ortak bir görüşü yoktur.[1] Cinsel yönelimin kökeni konusunda genetik faktörler, erken rahim ortamı ya da ikisinin kombinasyonuna işaret eden biyolojik teoriler uzmanlar tarafından daha çok benimsenmiştir.[3][4] Ailenin yetiştirme şeklinin ya da erken çocukluk deneyimlerinin cinsel yönelimi etkilediğine dair güçlü bir kanıt yoktur.[4] Bazıları eşcinsel aktivitenin doğaya aykırı ya da fonksiyonel bir bozukluk olduğu görüşündedir[5][6] ama araştırmalar eşcinselliğin insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonu olduğunu, negatif psikolojik etkilerinin bir kaynağı olmadığını göstermektedir.[1][7] Çoğu insan kendi cinsel yönelimlerinde çok az tercih hissi deneyimler ya da hiç deneyimlemez.[1] Cinsel yönelimi değiştirmeyi amaçlayan psikolojik müdahalelerin işe yaradığını destekleyen yeterli kanıt yoktur.[8]

Eşcinselleri tanımlamak için[9] çok çeşitli kavramlar kullanılır. Kadın eşcinselleri tanımlamak için 1800'lü yıllardan beri kullanılan "lezbiyen" sözcüğünü karşılamak için Fransızca kökenli "gey" (Türkçe: gey veya gay, Fransızca: gai, İngilizce: gay) sözcüğü, 1960'larda önceleri sadece erkek eşcinselleri tanımlamak için[10] kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla tüm eşcinseller için kullanılır hale gelmiştir.[11] Eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı uygulanan fiziksel ve sözlü şiddet, "Eşcinsel" anlamına gelen argo tabirleri hakaret ya da aşağılama amaçlı kullanmak, birçok gelişmiş ülkede nefret suçu kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir.

Gay veya lezbiyen kimlikli ve eşcinsel deneyim yaşayan kişilerin sayısını ölçmek araştırmacılar için çeşitli nedenlerden dolayı zordur. Bu nedenlerin arasında eşcinsel kişilerin homofobik ve heteroseksist ayrımcılık yüzünden kimliklerini açık olarak belli etmemeleri de yer almaktadır.[12] Eşcinsel davranışlar aynı zamanda birçok hayvan türünde gözlenmiştir.[13][14][15][16][17]

Sadece nüfus sayımları ve politik şartlar görünürlüklerini kolaylaştırmasına rağmen birçok gay ve lezbiyen ciddi birliktelikler kurmaktadır.[18][19][20][21][22][23][24][25][26][27] İlişkideki tarafların kendi psikolojik algılayışları açısından bu tür ilişkiler ile heteroseksüel ilişkiler arasında hiçbir fark yoktur.[28] Kaydedilmiş tarih boyunca eşcinsel ilişkiler ve eylemler -aldıkları şekle ve bulundukları kültürlere bağlı olarak- zaman zaman takdir edilmiş zaman zaman da yargılanmışlardır.[29] 19. yüzyılın sonlarından beri, eşcinsellerin görünürlük ve tanınmasının artırılmasının yanı sıra; evlilikler, medeni birliktelikler, evlat edinme ve ebeveynlik; işe ve askere alınma ile sağlık hizmetlerine eşit erişim gibi yasal hakların kazanılması için büyük bir mücadele verilmektedir.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yahu evrensel adam prof. siz prof.'un sözüne karşılık wiki'den alıntı yapıyrsunuz. Ne diyeyim şimdi ben size, bilemedim...
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Yahu evrensel adam prof. siz prof.'un sözüne karşılık wiki'den alıntı yapıyrsunuz. Ne diyeyim şimdi ben size, bilemedim...

Ben de sana profosorun hetero sovenist oldugunu acikladim. Yani konuya bilimselbakmak yerine, kendi dogru degerlerinden bakmis.

Wiki genelde bir rehberdir ve oznel deger tasimaz.

Verdigi bilgiler de belgelidir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben de sana profosorun hetero sovenist oldugunu acikladim. Yani konuya bilimselbakmak yerine, kendi dogru degerlerinden bakmis.

Wiki genelde bir rehberdir ve oznel deger tasimaz.

Verdigi bilgiler de belgelidir.

Olacak iş mi bu söylediğiniz? Bir prof. kariyerini hiçe sayarak, bilimsel bir dayanağı olmayan bir görüşü paylaşır mı hiç?

Siz yine duymak istemediklerinizi duyunca karalama kampanyanıza başladınız anlaşılan:):smile:
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Olacak iş mi bu söylediğiniz? Bir prof. kariyerini hiçe sayarak, bilimsel bir dayanağı olmayan bir görüşü paylaşır mı hiç?

Siz yine duymak istemediklerinizi duyunca karalama kampanyanıza başladınız anlaşılan:):smile:

Soyle dunyaya ve tarihe bak bakalim. Bir bilim kisisi ne zaman bilimselne zaman kisisel gorus paylasmis?

Ayrica hangi konuda prof. Dr.?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
nasıl bir tanrı kent yıkıyor ve yıkar ve nasıl bir tanrı yeniden ve nasıl bir tanrı (ki) bu!
siz buna tanrı diyorsunuz?
siz buna tanrı mı diyorsunuz? yeniden
nasıl bir tanrı toplum yıkıyor; nasıl bir tanrı insan toplumu yıkıyor ki!
nasıl bir tanrı insanlığın üzerine kin ve usanç kusuyor-nasıl bir tanrı?

---------- Post added at 20:40 ---------- Previous post was at 20:21 ----------

http://www.felsefe.net/126916-post5.html
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0


Herşeyin bilmem nesini çıkartmasalar olmuyor,modern Avrupalı Türkler ya bizimkiler.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Soyle dunyaya ve tarihe bak bakalim. Bir bilim kisisi ne zaman bilimselne zaman kisisel gorus paylasmis?

Ayrica hangi konuda prof. Dr.?[/QUOTE]

Psikiyatri konusunda profesör olduğunu verdiğim linkten görebilirdiniz yine de detayları iletiyorum.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Halen Türkiye’nin ilk Nöropsikiyatri Hastanesi olan NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörlüğü görevlerini yürütmektedir.

31’i uluslararası olmak üzere 100’ün üzerinde yayını vardır.

Bazı Sosyal Sorumluluk Çalışmaları:

İDER İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanlığı,
İnsan hakları konusunda çalışan ASDER Adaleti Savunanlar Derneği Başkanlığı,
Yetim ve Kimsesiz Çocuklarla ilgilenen Mutlu Yuva Mutlu Yaşam Derneği Kurucu Başkanlığı,
Çocuk ve Genç İstismarı konusunda çalışan Haydi Tut Elimi derneğinin Başkanlığı çalışmaları.
Kongre, Dergi Organizasyonları:
1989 yılında “Stres ve Hastalıklar”,
1991 yıllında “Psikofarmakolojide Yenilikler”,
1992 yılında “Saldırganlık”,
1993 yılında “Serotonin” konularında Türkiye’de ilk defa uluslararası katılımlı sempozyum düzenledi.
Altı yıl boyunca “Klinik Psikofarmakoloji” dergisinin editörlüğünü yaptı. Uzun yıllar “Sleep and Hypnosis” dergisinin yayın kurulunda yer aldı.
2010 Yılında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası 7.ECNS (EEG Sinirbilim) kongresinin düzenleme kurulunda yer aldı.

Uluslararası üyelikleri:

1. American Psychiatry Assosiation (APA),
2. New York Academy of Science,
3. New York Academia Psiychiatrie Foundation,
4. Internatıonal Psychogeriatric Association (IPA),
5 .EEG and Clinical Neuroscience Society (ECNS) ‘Board’ Üyeliği,
6. International Society for Neuroimaging in Psychiatry (ISNIP)
7. Anxiety Disorders Association of America (ADAA),
8 .National Geografic Society,
9 .International Society for Neurofeedback & Research (ISNR)
10. Society for Brain Mapping & Therapeutics ( SBMT)

adlı uluslararası derneklerde aktif üyedir.

[url=http://www.nevzattarhan.com/hakkinda]Özgeçmiş | Prof. Dr. Nevzat Tarhan[/URL]
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Neuropsikiyatri, genelde psikolojik bir olgudur.

Escinselligin temeli ise fizikseldir. Yani dogustandir.

Senin prof. escinssel yasami olan bir kisinin bu yasamdan elde ettigi neuropsikiyatrik sonuclari elde edebilir.

Onu tedaviye ya da terapiye, escinsel oldugundan dolayi da yonlendirirse, halt etmis olur.

Yani bir escinselin her turlu psikolojik sorununu cozmek ve saptamak baskadir, onu escinsellikten vazgecirme baskadir.

Kimsenin de kimseyi boyle bir vazgecirmeye zorlama tedavi terapi hakki yoktur.
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Escinsellik psikolojik bozuklukmus...
sanki kendisi cok normal....

Turkiyede heteroseksueller normal degil ki, homoseksueller normal olsun.
Butun avrupayi hic sorunsuz gecip memelektimize bati kapisindan kim girdiyse, daha anadolu tarafina gecemeden tecavuze ugrayip yol kenarina atiliyor, siz hala escinselligin bozukluk olup olmadigini sorguluyorsunuz.

Bu memleketin asil sorunu homoseksuellik degil, heteroseksuelliktir...
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Biri sorunsa,diğeri katlanılmaz garabet!
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst