Ölümlü Olmanın Insanı Hayattan Bezdirmesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ÜstünKişi tarafından oluşturulan Ölümlü Olmanın Insanı Hayattan Bezdirmesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 424 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Ölümlü Olmanın Insanı Hayattan Bezdirmesi
Konbuyu başlatan ÜstünKişi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Serçe

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
16 yaşımdan beridir içinde bulunduğum bezginlik durumu.

Ne düşünsem, ne planlasam, ne yapsam hepsi bir gün yok olacağım düşüncesiyle anlamını yitiriyor. Çözüm yolu arıyorum, içinden çıkamıyorum; ya ölümsüz olduğuma inanacağım ya da gerçekten ölümsüz olmam gerekiyor. Bir diğer seçenek de ölümlülüğümle barışıp öyle yaşamaya çalışmak ama onu da yapamıyorum.

İlk başlarda madem yok olacağım, öyleyse var olduğum süre içerisinde varlığa yönelik farkındalığımı arttırmalıyım düşüncesinde karar kılmıştım. Ama şimdi canım bir şeyler öğrenmek bile istemiyor, neye elimi atsam "Acaba hayatımı buna harcamaya değer mi?" diye soruyorum ve o işi yapmaktan vazgeçiyorum.

İşin daha ilginci artık diğer insanlar hakkında da benzer şekilde düşünmeye başladım. Başarılı bir sporcu görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlardan daha hızlı koşmak için heba ediyor." diyorum. Yaşlı bir siyasetçi görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlar üzerinde güç elde etmek için heba etmiş." vb. diyorum. Bu insanları kesinlikle kıskanmıyorum, sadece yaptıkları işin yok olmak karşısında (bireysel olarak) hiçbir anlam ifade etmemesini bir yandan boşa kürek çekmek olarak görüyorum diğer yandan ironik buluyorum.

Burada "amaç" konusuna geliyorum. İlk zamanlarda "Öncelikli amacım ölümsüz olmak, sonraki amacım ise yeni amaçlar bulmak" şeklinde düşünüyordum. Haliyle birincisi mümkün olmadığı için diğer amaçların bir anlamı kalmadı. Şimdiki amacım yok olmamak ancak zaman dalga geçercesine beni istikrarlı şekilde yok oluşuma doğru götürüyor.

Şu anki durumum bu: -Filmlerde tasvir edilir ya- yüksek bir şelaleye doğru akan nehrin üstündeki kayıktayım ve şelaleden düşene kadar kayığın içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Daha doğrusu düşecek olduğumu bildiğimden kayığın varlığı bile saçma geliyor.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
16 yaşımdan beridir içinde bulunduğum bezginlik durumu.

Ne düşünsem, ne planlasam, ne yapsam hepsi bir gün yok olacağım düşüncesiyle anlamını yitiriyor. Çözüm yolu arıyorum, içinden çıkamıyorum; ya ölümsüz olduğuma inanacağım ya da gerçekten ölümsüz olmam gerekiyor. Bir diğer seçenek de ölümlülüğümle barışıp öyle yaşamaya çalışmak ama onu da yapamıyorum.

İlk başlarda madem yok olacağım, öyleyse var olduğum süre içerisinde varlığa yönelik farkındalığımı arttırmalıyım düşüncesinde karar kılmıştım. Ama şimdi canım bir şeyler öğrenmek bile istemiyor, neye elimi atsam "Acaba hayatımı buna harcamaya değer mi?" diye soruyorum ve o işi yapmaktan vazgeçiyorum.

İşin daha ilginci artık diğer insanlar hakkında da benzer şekilde düşünmeye başladım. Başarılı bir sporcu görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlardan daha hızlı koşmak için heba ediyor." diyorum. Yaşlı bir siyasetçi görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlar üzerinde güç elde etmek için heba etmiş." vb. diyorum. Bu insanları kesinlikle kıskanmıyorum, sadece yaptıkları işin yok olmak karşısında (bireysel olarak) hiçbir anlam ifade etmemesini bir yandan boşa kürek çekmek olarak görüyorum diğer yandan ironik buluyorum.

Burada "amaç" konusuna geliyorum. İlk zamanlarda "Öncelikli amacım ölümsüz olmak, sonraki amacım ise yeni amaçlar bulmak" şeklinde düşünüyordum. Haliyle birincisi mümkün olmadığı için diğer amaçların bir anlamı kalmadı. Şimdiki amacım yok olmamak ancak zaman dalga geçercesine beni istikrarlı şekilde yok oluşuma doğru götürüyor.

Şu anki durumum bu: -Filmlerde tasvir edilir ya- yüksek bir şelaleye doğru akan nehrin üstündeki kayıktayım ve şelaleden düşene kadar kayığın içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Daha doğrusu düşecek olduğumu bildiğimden kayığın varlığı bile saçma geliyor.
Yalniz degilsin ayni duygulari ciddi anlamda sanirim zekamiz aşırı gelismis nukleer bomba gibi surekli patliyoruz.
Sonunda oluceksek varolusun ne anlami olabilir ki?
Dunyanin en zengini olsan ne olucak?
Sonsuza dek olmadiktan sonra.
Toprak seni yutucak olunce atomlarina ayrilicaksin.
Ne korkunc bir varolus .anlamsiz ve mantiksiz.
En kötüsü ne biliyor musun?
Öleceğini bile bile aci ceketek yasamak.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
16 yaşımdan beridir içinde bulunduğum bezginlik durumu.

Ne düşünsem, ne planlasam, ne yapsam hepsi bir gün yok olacağım düşüncesiyle anlamını yitiriyor. Çözüm yolu arıyorum, içinden çıkamıyorum; ya ölümsüz olduğuma inanacağım ya da gerçekten ölümsüz olmam gerekiyor. Bir diğer seçenek de ölümlülüğümle barışıp öyle yaşamaya çalışmak ama onu da yapamıyorum.

İlk başlarda madem yok olacağım, öyleyse var olduğum süre içerisinde varlığa yönelik farkındalığımı arttırmalıyım düşüncesinde karar kılmıştım. Ama şimdi canım bir şeyler öğrenmek bile istemiyor, neye elimi atsam "Acaba hayatımı buna harcamaya değer mi?" diye soruyorum ve o işi yapmaktan vazgeçiyorum.

İşin daha ilginci artık diğer insanlar hakkında da benzer şekilde düşünmeye başladım. Başarılı bir sporcu görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlardan daha hızlı koşmak için heba ediyor." diyorum. Yaşlı bir siyasetçi görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlar üzerinde güç elde etmek için heba etmiş." vb. diyorum. Bu insanları kesinlikle kıskanmıyorum, sadece yaptıkları işin yok olmak karşısında (bireysel olarak) hiçbir anlam ifade etmemesini bir yandan boşa kürek çekmek olarak görüyorum diğer yandan ironik buluyorum.

Burada "amaç" konusuna geliyorum. İlk zamanlarda "Öncelikli amacım ölümsüz olmak, sonraki amacım ise yeni amaçlar bulmak" şeklinde düşünüyordum. Haliyle birincisi mümkün olmadığı için diğer amaçların bir anlamı kalmadı. Şimdiki amacım yok olmamak ancak zaman dalga geçercesine beni istikrarlı şekilde yok oluşuma doğru götürüyor.

Şu anki durumum bu: -Filmlerde tasvir edilir ya- yüksek bir şelaleye doğru akan nehrin üstündeki kayıktayım ve şelaleden düşene kadar kayığın içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Daha doğrusu düşecek olduğumu bildiğimden kayığın varlığı bile saçma geliyor.
Yalniz degilsin ayni duygulari ciddi anlamda sanirim zekamiz aşırı gelismis nukleer bomba gibi surekli patliyoruz.
Sonunda oluceksek varolusun ne anlami olabilir ki?
Dunyanin en zengini olsan ne olucak?
Sonsuza dek olanadiktan sonra.
Toprak seni yutucak olunce atomlarina ayrilicaksin.
Ne korkunc bir varolus .anlamsiz ve mantiksiz.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Ölümlü olmak insanı bezdiren bir unsur değil ki önemli olan insan yaşarken insanın kafasının bır kenarında hatrında olabılmesı oldukca onemlı dıye dusunuyorum

İnsan bu hayata daldıgında hersey hatırından cıkar zaman vakıt gelınce de farkına varır o yuzden kafamızda bır yerlerde mutlaka olumlu oldugumuzu hatırlamak gerekır dıye dusunuyorum

Hayat insana yaşarken bir çok şey kazandırır aslında ölüm insana var olan yaşamın anlamını kazandırıyor olaya yada netıceye hangı acıdan bakabıldıgımız onemlı...

MESELA..

Bugun futbol takımı sureklı galıp gelse hıc kaybetme gıbı unsur olmasa o zaman o futbol kulubu kaybetmenın ne demek oldugunu bılemeyecek ve bellı zaman sonra hedefsız ve amacsız var olacak

Ama kaybetmenın anlamı bılınıyorsa o zaman kazandıgında da zafer kazanmanın ne kadar degerlı basarı oldugunu yakınen bılecektır..

Hayatta böyledır bazen kazanırsın bazen kaybedersın kazanırken kazanımlarını guclendırmeyı kaybederken ıse hatalarından dersler almayı yaparsın

Gunun sonunda fatura kesılır bu fatura tamamen senın kendı endeksıne baglı olur..

Ölümü tarıf edebılmek anlatabılmek zor bır unsur yasamayan ınsanların tarıfı zor bır durum bazı degerlerı bılmek ve anlamak ıcın yasarken farkında olabılmek onemlı dıye dusunuyorum..

Böyle
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
16 yaşımdan beridir içinde bulunduğum bezginlik durumu.

Ne düşünsem, ne planlasam, ne yapsam hepsi bir gün yok olacağım düşüncesiyle anlamını yitiriyor. Çözüm yolu arıyorum, içinden çıkamıyorum; ya ölümsüz olduğuma inanacağım ya da gerçekten ölümsüz olmam gerekiyor. Bir diğer seçenek de ölümlülüğümle barışıp öyle yaşamaya çalışmak ama onu da yapamıyorum.

İlk başlarda madem yok olacağım, öyleyse var olduğum süre içerisinde varlığa yönelik farkındalığımı arttırmalıyım düşüncesinde karar kılmıştım. Ama şimdi canım bir şeyler öğrenmek bile istemiyor, neye elimi atsam "Acaba hayatımı buna harcamaya değer mi?" diye soruyorum ve o işi yapmaktan vazgeçiyorum.

İşin daha ilginci artık diğer insanlar hakkında da benzer şekilde düşünmeye başladım. Başarılı bir sporcu görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlardan daha hızlı koşmak için heba ediyor." diyorum. Yaşlı bir siyasetçi görüyorum " Salağa bak hayatını diğer insanlar üzerinde güç elde etmek için heba etmiş." vb. diyorum. Bu insanları kesinlikle kıskanmıyorum, sadece yaptıkları işin yok olmak karşısında (bireysel olarak) hiçbir anlam ifade etmemesini bir yandan boşa kürek çekmek olarak görüyorum diğer yandan ironik buluyorum.

Burada "amaç" konusuna geliyorum. İlk zamanlarda "Öncelikli amacım ölümsüz olmak, sonraki amacım ise yeni amaçlar bulmak" şeklinde düşünüyordum. Haliyle birincisi mümkün olmadığı için diğer amaçların bir anlamı kalmadı. Şimdiki amacım yok olmamak ancak zaman dalga geçercesine beni istikrarlı şekilde yok oluşuma doğru götürüyor.

Şu anki durumum bu: -Filmlerde tasvir edilir ya- yüksek bir şelaleye doğru akan nehrin üstündeki kayıktayım ve şelaleden düşene kadar kayığın içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Daha doğrusu düşecek olduğumu bildiğimden kayığın varlığı bile saçma geliyor.
Ben de sizin gibileri bir türlü anlayamıyorum, çünkü farkındalığımızın farkına vardık diye, kendimizi dev aynasında görmeye başlıyoruz. Ve ölmeyi bir türlü kabullenemiyoruz. Halbuki diğer canlılardan/hayvanlardan fazla bir gram farkımız yok. Önce bunu anlayabilmemiz lazım.

Ölümsüz olmak nedir? Sonsuza dek yaşamak.
Peki, sonsuzluğu zihninde tasavvur edebiliyor musun? Zannetmiyorum, ki kimsenin edebileceğini zannetmiyorum.

Farzet ki ölümsüz oldun. Bu sonsuzluk(!) deryasında neler yapmayı düşünüyorsun?
Kitap mı okuyacaksın, seks mi yapacaksın, resim mi çizeceksin, filozofluk mu yapacaksın veyahut yan gelip yatacak mısın?:)
Buyur yaz.
 

bilgisezgi

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2022
Mesajlar
98
Tepkime puanı
43
Puanları
18
Konum
Türkiye
Yaşamın anlamı elindeki imkanlardan keyif almaktır.
Bu nedenle başarılar bir hedef değil, elindeki imkanı kullanarak ondan keyif almaktan ibarettir.
Sporcular, siyasetçiler, sanatçılar ve herkes için böyledir, yaşamdan keyif almak için başarılı olmaya çalışıyorlar.
Başarının biçimi de herkese göre değişir, örneğin 24 saat sonrasını zerre kadar takmayan, sadece anı yaşayan çingeneleri düşünün, yoksullar, çok yerde dışlanırlar ama herkesten mutlular.
İnsanlara mutluluğu da mutsuzluğu da yaşatan değerlerdir, kimisi değerleri mutluluğa kimisi de mutsuzluğa dönüştürür.
Ayrıca ölmüyoruz değişiyoruz. Çeşitli maddelere dönüşerek dünyadaki varlığımız bir şekilde devam ediyor.
 

Serçe

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2021
Mesajlar
136
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Konum
Araf
Eğer güçlü olursan bunu avantaja çevirebilirsin. Gel gör ki insan hemen düşebilen bir varlık maalesef.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst