Ölümden Sonra Bizi Ne Bekliyor ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde Adem tarafından oluşturulan Ölümden Sonra Bizi Ne Bekliyor ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,802 kez görüntülenmiş, 89 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Ölümden Sonra Bizi Ne Bekliyor ?
Konbuyu başlatan Adem
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan TENTEN

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Eger mutlu olmak icin bir hakilat ariyorsan olum sonrasi belirsizlik..gercegi seni urkutmeli.bunu anliyacak kadar zeki isen asla mutlu olamazsin

İgnostik sen bi konu açmayınca ben açayım dedim. Bu konu uzun gider, ayrı bir başlıkta tartışılması gerek diye düşündüm. Gerçekten insan için hayattaki en önemli konu nedir deseniz ben " Ölüme çare bulmak " derim. Çünkü hayatta ne yaparsanız yapın, "ÖLÜM" var oldukça yaptıklarınız suya yazı yazmaktan öteye ne gibi bir anlam taşıyabilir ? Madem öleceğiz sayın ki öldük, ölüyüz. O halde yaşamanın ne anlamı var ? Belki yaşamanın anlamı ölüme çare aramak olabilir, ancak bu kadar zamandır yaşayan insanoğlu binlerce yıldır bunu düşünmemiş ve araştırmamış olamaz. O halde ölüme çare yok diyebiliriz...

Ölümü düşünürken aklıma doğum geldi. Ölümden sonra belirsizlik var diyorsun ya ignostik, doğumdan önce de aynı belirsizlik yok muydu ? Yani aralarındaki bu "BELİRSİZLİK" paydası bizi bi yere götürebilir mi dersin ?

Ve hatta işi daha da ileriye götürerek, hayat akışımızda aslında bir an sonrası için bile geçerli olan belirsizliğe ne demeli ? Hayat normal akışında seyrederken hiç düşünmediğimiz bu olgular, bizi daha da çok ürkütmeli değil mi....?

Hayatın bu kadar anlamsız, bu kadar saçma, bu kadar akıldan ve plandan yoksun olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Düşünsenize bu kadar dünyalar gezegenler insanlar hayvanlar ve hepsi arasındaki müthiş ahenk...Hiçbir bilinci ve aklı olmayan yüzmilyarlarca galaksi ve herbirinin içindeki yüzmilyarlarca yıldız milyarca yıldır ahenk içinde dans ediyor, Karıncalar kısacık hayatlarında öyle medeniyetler kuruyorlar ki kendi aralarında oluşturdukları ahenk, düzen ve plan kusursuz biçimde işliyor. Peki bütün bunlar bi hiç için mi ? Diyeceksiniz ki " - Onlar biz öldükten sonra da var olacak." iyi ama onlara değer verecek olan yine insan ve onun bilinci. Bilinç yoksa hiç bir şeyin manası yok..


Belki birisi çıkıp diyebilir ki, her şey rastgele oluşmuş yani bu kadar şey "DENK GELMİŞ" :) Buna ben ancak gülerim, hem de katılarak.....Aslında bu bana yakışmaz ama elde olacak bi durum değil.....

Daha konuşup düşüneceğimiz çok şey var. Hepsini bi kerede yazmam mümkün değil. Gerçi @Phi moderatörümüz tek post ta yazın diyor ama ... Bu nasıl mümkün olabilir bilmiyorum...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Peki bize ölümden sonra başka bir hayatın olmadığını kim söylüyor ? Belirsizlik dediğimiz şey sonsuz seçenekle birlikte belirsiz bir hayatı da içermiyor mu ? Belirsizlik yani tanımsızlık herhangi bir sınırla kayıtlanmamak, ve hatta sonsuz seçenek barındırmak anlamına geliyor. Doğumumuzdan önce geldiğimiz yer neresidir ? Yine belirsizlik... Demek ki hayat belirsizlik ile başlıyor ve yine onunla bitiyor. Belirsizlik dediğimiz şeyin meydana getirdiği bilinç neden ondan bu kadar korkuyor ? Bilinç dediğimiz benliğimiz hayat dediğimiz şeyin ta kendisidir. Aklı olmayan bir insan için ölüm ve hayat arasındaki fark ne olabilir ?
 

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
Katılım
27 Nis 2019
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Puanları
8
Gerçekten insan için hayattaki en önemli konu nedir deseniz ben " Ölüme çare bulmak " derim.
Çare/çözüm bir sorun, hata probleme (hastalığa) karşı üretilir. Ölüm bir hata mı?/sorun mu?

Ölümü düşünürken aklıma doğum geldi.
Ölüm doğumla müsemma

Hayatın bu kadar anlamsız, bu kadar saçma, bu kadar akıldan ve plandan yoksun olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Düşünsenize bu kadar dünyalar gezegenler insanlar hayvanlar ve hepsi arasındaki müthiş ahenk...Hiçbir bilinci ve aklı olmayan yüzmilyarlarca galaksi ve herbirinin içindeki yüzmilyarlarca yıldız milyarca yıldır ahenk içinde dans ediyor, Karıncalar kısacık hayatlarında öyle medeniyetler kuruyorlar ki kendi aralarında oluşturdukları ahenk, düzen ve plan kusursuz biçimde işliyor.

Peki bütün bunlar bi hiç için mi ?

Ölümün varlığı bunları bir hiç için mi yaptı? Olgusal olarak neden ölümün varlığı neden böyle bir yoruma geçit verdi?
 
Son düzenleme:

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
Katılım
27 Nis 2019
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Puanları
8
Ölümden Sonra Bizi Ne Bekliyor ?
Ölümden sonra bizi bir şey bekliyor mu?

Peki bize ölümden sonra

Bir kere ölümden sonra işaretlemesi bir zaman işaretlemesi. Bu göreli/görece bir zaman işaretlemesi

Ölümden sonra işaretlemesi subjektif ve parçalı gelip geçici bir varlık tarafından yine onun zaman mekan, algı ve gerçeklik düzlemine ilişkin bir işaretleme

Ölümden sonra denen durumda yine bu ben için aynı ben, aynı realite, aynı algı zaman mekan sürekliliği ve algısı var mı? olabilir mi?

Ölümden sonra ben var mıyım?
Ölümden sonra var mı?
İnsanın öldüğü durum sonra olarak işaretlenebilir mi?

Ölümden sonra dediğimiz durum ve olguya ilişkin zaman mekan sürekliliği nedir nasıldır?
Ölümden sonra dediğimiz durum ve olguya ilişkin eğer orada benlik/algı deneyimleyenler varsa nasıldır
bilmiyoruz ya da şu aşamada sıınrlı bilgi
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Ölümün varlığı bunları bir hiç için mi yaptı? Olgusal neden ölümün varlığı neden böyle bir yoruma geçit verdi?

Çok basit, madem her şeyin yok olacağını biliyoruz, kurulmuş bu devasa düzen boşa , hiçe, yokluğa, gidiyor... Eğer insanın ölmesi alemin yok olması sonucunu doğurmaz diyosan, öldükten sonra hayat yoksa o insan için artık "ALEM" yoktur. Koca alem var olduğu bir bilinçle birlikte yok oldu.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Ölümden sonra denen durumda yine bu ben için aynı ben, aynı realite, aynı algı zaman mekan sürekliliği ve algısı var mı? olabilir mi?


Bu konuyu eldeki bilgilerimiz ve felsefik düşünce yöntemiyle çözebileceğimizi düşünüyorum. Yani bu konuda ip uçlarımız var ve bizi gerçeğe götürebilir.

Ancak ortada basit bir gerçeklik var:

Size " ÖLECEKSİNİZ" dediklerinde hissettikleriniz.Kim bu korkuyla yaşamak ister ki. "Düşünemiyebilen " insanlar gayet rahat ve mutlu yaşayabiliyor. Ya bunu başaramayanlar ?
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Acikcasi bu konu basligini senden.once dusunmus olmam.
Ve neden bu konu basligini acmiyor olmam senin.yorumlarinda gizlidir.degerli kardesim bilmem anlatabiliyor.muyum?
Olumun ve.dogumun oncesi yada.
Sonrasi olmaz.olmasida.imkansiz
Imkansizi asmak icin tamri.olmalisin
Inan bana hayal edemiyecegin kadar zeki biriyim.
 

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
Katılım
27 Nis 2019
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Puanları
8
Size " ÖLECEKSİNİZ" dediklerinde hissettikleriniz. Kim bu korkuyla yaşamak ister ki. "Düşünemiyebilen " insanlar gayet rahat ve mutlu yaşayabiliyor. Ya bunu başaramayanlar ?

Ölen ne?

Ölüm konusunda bazen kısmen korku kaygı hissetsem de (örneğin hastalık) bazen tamamen nötr'üm. Yani kişisel olarak acı çekilmesi, sürecin zor olması, yaşlılık, hastalıklarla mücadele zorluğu dışında genel bir korku kaygı beslediğimi sanmıyorum.

Burada bu forumda iki ayrı gönderi de iki ayrı mesajım var. Birisi Maharaj adlı bir Hint köylüsünün gurusunun ölümünü anlatışı. Kişi öleceğini bildiriyor ve yeme içmeyi kesiyor. Bundan 11 gün sonra ayakta neşeyle şarkı söylerken bir an da ölüyor. Bu hikayeyi nakleden kişi bundan oldukça etkilenmişti. Mutlu ölmek...

Diğeri gazeteci Metin Münir'in bir hastane süreci sırasında ölüme yakın deneyim denilen şeye benzer bir anlatısı ve röportajı. Bunun üzerine bir de kitabı var. "Ölümden sonraki hayatım" adında.
Metin Münir diyor ki; Ölüyor olmak olağanüstü bir şeydi. Tam olarak tam da buna katılıyorum. Ölümü -her neyse- bedenden, fiziksel esaretten, acıdan, dünya çilesinden kurtuluş olarak görenlerdenim.

Yine bu foruma sanırım eklemişimdir. Aziz Nesin'in bir Ölüm röportajı var. Ben ölümü korkunç bir şey olarak almıyorum, ölüm var ve ben o ana kadar çalışmalıyım diyor. Ölüm ona bir sürenin bitişini ve bu süre sınırlı olduğu için daha çok şey yapması gerektiğini hatırlatıyormuş. Bu da bir ölüm bakışı.

Ölüm her neyse herkese eşit, herşeye eşit.

Ölüm üzerine okuduğum başka bir içerikte Dr. Michael Newton'ın hipnoz içerikleri. Burada yine güzel ölüm çağrışımlamaları var.

Ölümü bize korkunç algılatan şeyin Ortadoğu kültürü, monotezim ve İbrahimi dinler olacağını ve aslında ölümün bunların dediği ve bizden öyle düşünmemizi istediği şey olmadığını düşünenlerdenim.
Örneğin Budist karmasıyla rahattır ve sanırım bir Viking ölümden çekinmezdi.

Ölüm herkese herşeye eşittir. Varoluşta/doğa da; genel bir kötülük, bozukluk ve olanın özünde bir çatışma ve ikilik görmüyorum. Bu anlamda ölümde bir sorun görmüyorum..

Beden ölüyor, beden. Sadece beden ama o da ölmüyor aslında bir şeyler biçim ve form değiştiriyor iyi bakın....
Hiç bir şey ne varoluyor ne de yokoluyor. Ben doğduğumda varoluş artmadı, öldüğümde azalmayacak ve bir şeyler eksilmeyecek.
Ne (doğumumla) bir şeyler varoldu ne de (ölümümle) bir şeyler yokolacak. Buna iyi bakın.

Subjektivite ve eski yerleşik anlayışlar ölümün çözümlenmesini gölgeliyor...
 
Son düzenleme:

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
Katılım
27 Nis 2019
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Puanları
8
Çok basit, madem her şeyin yok olacağını biliyoruz, kurulmuş bu devasa düzen boşa , hiçe, yokluğa, gidiyor... Eğer insanın ölmesi alemin yok olması sonucunu doğurmaz diyosan, öldükten sonra hayat yoksa o insan için artık "ALEM" yoktur. Koca alem var olduğu bir bilinçle birlikte yok oldu.
Bir şeylerin var ve olması(nı) -nedir- tanımlar mısın?

Var ve yok nedir?

Hiçlik nedir tanımlar mısın?

-Ayrıca sorumun cevabını alamadım
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Peki bize ölümden sonra başka bir hayatın olmadığını kim söylüyor ? Belirsizlik dediğimiz şey sonsuz seçenekle birlikte belirsiz bir hayatı da içermiyor mu ? Belirsizlik yani tanımsızlık herhangi bir sınırla kayıtlanmamak, ve hatta sonsuz seçenek barındırmak anlamına geliyor. Doğumumuzdan önce geldiğimiz yer neresidir ? Yine belirsizlik... Demek ki hayat belirsizlik ile başlıyor ve yine onunla bitiyor. Belirsizlik dediğimiz şeyin meydana getirdiği bilinç neden ondan bu kadar korkuyor ? Bilinç dediğimiz benliğimiz hayat dediğimiz şeyin ta kendisidir. Aklı olmayan bir insan için ölüm ve hayat arasındaki fark ne olabilir ?

Olumden sonra hayat bir hayatin varolabilmesi icin.
Ne gerekir?
Tanrinin bile uymasi gereken kurallar varken.
Ve bu kurallarin icinde.bir canlinin olusmasi icin yani birseyi yaratmak icin kurallar gerekiyorsa biz ona neden tanri diyoruz?
Tanri kural disi olursa tanridir.aksi halde.
Ortada gizem kalmaz ve felsefe anlamini yitirir.
Simdi tekrar et olum sonrasi ontolojik mantik hatasi.icerir.cok basit anlamaya calis
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Sizleri bilmem ama benim tek bir kuralim var.bir yaratilis varsa yaratici gercegi vardir.ve ben nicin var olduk?
Ve.bu soruya tanri degilde bir insan cevap veriyorsa.
Burda bir paradox vardir.
Bu soru sadece yaraticiya sorulabilir.eger. cevap alamiyorsak.nicin felsefe yapiyoruz ki?
Burdaki asil amac.ispat ise alin size ispat.
Yaraticinin olmasi yada olmamasi degil .asil onemli olan olum sonrasinin ispati oldugu gercegidir.
Insan metafizik olmadigina gore.olunce tum organlar durur. Ve bilinc ve vucut sonsuza dek yok olur.tipki bir bocek.gibi
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Sanirim yeterince acik anlatamadim.olum sonrasi belirsizlik derken.bizden bahsetmiyorum.yaraticidan bahsediyorum.sonsuza dek goremiyecegimiz ve algiliyamiyacagimiz gercegi beni ürkütüyor!!
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Sanirim yeterince acik anlatamadim.olum sonrasi belirsizlik derken.bizden bahsetmiyorum.yaraticidan bahsediyorum.sonsuza dek goremiyecegimiz ve algiliyamiyacagimiz gercegi beni ürkütüyor!!


Anladığım kadarıyla Yaratıcıya inanıyorsun. İgnostiksin ama ateist deilsin. Önce bunu netleştirelim bence...
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Anladığım kadarıyla Yaratıcıya inanıyorsun. İgnostiksin ama ateist deilsin. Önce bunu netleştirelim bence...

Istersen once.yaratici kavramini netlestirelim.
Bu kavrami.netlestirmeden felsefe yapmak.
Kor gozle araba kullanmaya benzer.
Ontolojik mantik hatasi yapiyorsun.
Gormezden geliyorum.
ignostisizm de.

Inanc= iman olmaz.sadece ispat olur.
Inancin ispati olmaz.
Ispatin inanci olur.
Ne demek istedigimi anliyacak kadar zeki oldugunda senide ignostik olarak aramizda gormek isteriz.saygilarimla.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Istersen once.yaratici kavramini netlestirelim.
Bu kavrami.netlestirmeden felsefe yapmak.
Kor gozle araba kullanmaya benzer.
Ontolojik mantik hatasi yapiyorsun.

Gormezden geliyorum.

Yaratıcı kavramının sende net olmayışı beni gerçekten üzdü... Bu kadar basit ve net bir kavram üzerinde dahi " - Şu mudur yoksa bu mu, ya şundadır ya bunda " oyunu oynayacaksak, laf ebeliği yapmaktan öteye geçemeyiz... Eğer bir hatam varsa - Ontolojik olsun veya olmasın - bunu lütfedip bana açıklarsan ben de yanlışımı bilir ona göre fikirlerimi düzeltirim....



Ne demek istedigimi anliyacak kadar zeki oldugunda senide ignostik olarak aramizda gormek isteriz.saygilarimla.


Yazılan bir kaç "EZBER" kelimesiyle benim zekamı sınamaya kalkışıyorsan, benim zekamı oldukça hafife alıyorsun demektir. Tabi bu senin tercihin. Bu hakareti bana reva görmen acaba neyin işareti ? Bir kaç kelime yazıp kafa bulandırmaya çalışarak bulanık suda balık avlama sevdasından vazgeçmelisin bence. Eğer gerçekten seviyeli bir tartışma ve gerçeklerin ortaya çıkması gayesini güdüyosan tabii...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Çare/çözüm bir sorun, hata probleme (hastalığa) karşı üretilir. Ölüm bir hata mı?/sorun mu?
Ölümün varlığı bunları bir hiç için mi yaptı? Olgusal olarak neden ölümün varlığı neden böyle bir yoruma geçit verdi?
Ölümden sonra bizi bir şey bekliyor mu?

Kusura bakma Durustluk kardeşim ama sen bunları ayık kafayla yazdığına emin misin ? Senden net, anlaşılır ve bir amaca yönelik cümleler bekliyorum...

Bir kere ölümden sonra işaretlemesi bir zaman işaretlemesi. Bu göreli/görece bir zaman işaretlemesi

Ölümden sonra işaretlemesi subjektif ve parçalı gelip geçici bir varlık tarafından yine onun zaman mekan, algı ve gerçeklik düzlemine ilişkin bir işaretleme

Ölümden sonra denen durumda yine bu ben için aynı ben, aynı realite, aynı algı zaman mekan sürekliliği ve algısı var mı? olabilir mi?

Ölümden sonra ben var mıyım?
Ölümden sonra var mı?
İnsanın öldüğü durum sonra olarak işaretlenebilir mi?

Ölümden sonra dediğimiz durum ve olguya ilişkin zaman mekan sürekliliği nedir nasıldır?
Ölümden sonra dediğimiz durum ve olguya ilişkin eğer orada benlik/algı deneyimleyenler varsa nasıldır
bilmiyoruz ya da şu aşamada sıınrlı bilgi

Burada herhalde sesli düşünüyorsun, ama bir soru yada sonuç yok !!!

Acikcasi bu konu basligini senden.once dusunmus olmam.
Ve neden bu konu basligini acmiyor olmam senin.yorumlarinda gizlidir.degerli kardesim bilmem anlatabiliyor.muyum?
Olumun ve.dogumun oncesi yada.
Sonrasi olmaz.olmasida.imkansiz
Imkansizi asmak icin tamri.olmalisin
Inan bana hayal edemiyecegin kadar zeki biriyim.

Yine bulanık suda balık avlama çabası...

Diğeri gazeteci Metin Münir'in bir hastane süreci sırasında ölüme yakın deneyim denilen şeye benzer bir anlatısı ve röportajı. Bunun üzerine bir de kitabı var. "Ölümden sonraki hayatım" adında.
Metin Münir diyor ki; Ölüyor olmak olağanüstü bir şeydi. Tam olarak tam da buna katılıyorum. Ölümü -her neyse- bedenden, fiziksel esaretten, acıdan, dünya çilesinden kurtuluş olarak görenlerdenim.


Yine bu foruma sanırım eklemişimdir. Aziz Nesin'in bir Ölüm röportajı var. Ben ölümü korkunç bir şey olarak almıyorum, ölüm var ve ben o ana kadar çalışmalıyım diyor. Ölüm ona bir sürenin bitişini ve bu süre sınırlı olduğu için daha çok şey yapması gerektiğini hatırlatıyormuş. Bu da bir ölüm bakışı.
Ölümü bize korkunç algılatan şeyin Ortadoğu kültürü, monotezim ve İbrahimi dinler olacağını ve aslında ölümün bunların dediği ve bizden öyle düşünmemizi istediği şey olmadığını düşünenlerdenim.
Örneğin Budist karmasıyla rahattır ve sanırım bir Viking ölümden çekinmezdi.

Vay be.....Siz ölüme çare bulmuşsunuz. Yani sizi tebrik ederim. Ölüm ne kadar güzel bir şeymiş meğer ..... :)
bunları daha önceden bilseydim hayatım daha kolay olurdu ... Tabii bunları bana anlatacak "BİLGE" biriyle karşılaşmamış olmam benim şanssızlığım...

Benim felçli bi tanıdığım var , madem bu bilgiyi öğrendim gidip hemen öldüreyim de kurtulsun adamcağız. Öle ya ölüm "FELÇLİ" yaşamaktan daha kötü değilmiş ki. Sahi ya kanserli hastaları neden öldürüp onlara "İYİLİK!" yapmıyoruz ??? Bir sürü acı ızdırap çekiyorlar. Yazık değilmi onlara ? Peki ya özürlü insanlar, deliler , fakirler, afrika da açlık çeken insanlar, evsizler.....OOOhoooo !!! Beyler ne duruyoruz elimize birer "KELEŞ" alıp hepsine "İYİLİK!" etmeye gidelim. Izdıraplarına bir son verelim.

Ha birde böyle çok sıkıntıya girmiş bi arkadaşımızın :
- "Sıkıntıdayım bana yardım et" dediğinde ona kolayca yardım edebilmek için makinayı (Tabanca) yanımızdan eksik etmeyelim...

Onların ızdıraplarına son verdiğimiz gibi kendimiz de "İYİLİK!" yapmış olmanın verdiği "HAZZI" nı yaşarız. Ne güzel. Sahi ya dünyada böyle iyilik yapanları hatırlıyorum sanki...Adları neydi....du bakiim aklıma gelecek... HAAAA onlar şeydi " , "KAPİTALİSTLER" , "KOMİNİSTLER", "FAŞİSTLER".

Bunların hepsi o "İYİLİK SEVERLER" derneğinin üyesi.

Kapitalistler bugün dünyanın her yanında bu "İYİLİK" faaliyetini yürütüyor. Çoluk çoluk demeden herkese sonu olmayan "İYİLİKLER" de bulunuyorlar. Onları öldürüp ızdıraplarına son veriyorlar. Bazen kazalar olmuyor değil tabi öldüremeyip sakat bıraktıkları da oluyor .
Afganistanda , Irakta , Suriyede ve daha bir çok yerde. Belli ki hepsinin kulağına bu "ÖLÜM" gerçeğini, sizin kulağınıza fısıldayan "BİLGE " kişi fısıldamış. Yani aynı yolun yolcusu "İYİLİK SEVERLER" siniz ....

Stalin komunisti 10 milyon vatandaşına bi kerede "İYİLİK" yapmış.

Hitler faşisti 30 milyon insana "İYİLİK" te bulunmuş vs. Ne kadar hayırsever insanlar değil mi......

Ya bu kadar önemli bi bilgiyi nasıl kaçırmışım... Öle ya öyle sıkıntılı zamanlar geçirdim ki... Sıkardım kafama kurtulurdum....
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Haa Darwin denen "BİLGE" kişiyi de unutmamalıyız. Hani var ya "DOĞAL SELEKSİYON" olayı . Güçlüler daima zayıflara "İYİLİK" te bulunmalı demiş. Ne kadar hayırsever... Ne kadar zayıf varsa hepsini öldürelim. "DOĞAL SELEKSİYON" la bütün kötülükler son bulsun..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sorunun ne? sorun ne

Bana kalırsa öyle görünüyor ki;
Sen de üç beş mesaj kontrollü bir tartışma yürütmeyi denedikten sonra diğerlerini izinden gittin, kim ve ne olduğun ortaya çıktı

İnanç, düşünce ve kabullerime, kutsallarıma, tabularıma dokunma

Yukarıda yazdıklarının meali
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst