Oldaşlık Felsefesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Oldaşlık Felsefesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 638 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Oldaşlık Felsefesi
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
OLDAŞLIK OLUŞDAŞLIK VE BİRLİKTE VARDAŞLIK VARLIKDAŞLIK FELSEFESİ

Serbest düşünler.. /İç söyleşmeler...

Olmak kavramının kendini esas/temel alan bir yapılanmadan gidelim.
Olmak Tanrıdan öncedir, ordan gidelim...
Olmak Tanrıdan baştır, ordan gidelim..
Olmak Tanrıdan baştadır öncedir/öncedir, ordan geçelim...
Olmak Tanrıdan önce başlar ve Olmak Tanrıyı da sardı kuşatır/kuşattı aştı hapsetti ordan gidelim/gidişelim, geçelim...

O halde..

Hocam, biz ontolojik yapilandırmayı şöyle yapıyoruz artık
Tanrı kavramından tersten giderek yapıyoruz..
Tanrı kavramının olmayışıyla ve olmayışının bilimiyle Ontolojinin kendini temelliyoruz.
ya da Ontolojimizi bunun üzerine şimdilik temelliyoruz.
Karşı bilişle

Ontolojik İlk Tanrısızlık yani başlıksız başsızlık bir ilkedir/nedendir/biliştir...

Bir tanrı olmayışının bilimi, bilinci çok şeydir yapılanması..

Varoluşun bir sahibi yoksa, varolanın bir altı üstü, amiri -yetkilisi , sorumlusu-sorumsuzu ve otoritesi vb. yoksa, çok kavrama, söyleşiye ihtiyaç kalmıyor
Bomboş bir boşluk kalır gibi...
Burdan bir özgürlük, hak sahipsizliği tanımlıyoruz.
ya da diğer durumda varoluşsal bir bölüşüm ve hak sahipliği ortaklığı benzeri de tanımlanabilir.

Ortadaki bilgi karmaşasının yarısı bu Tanrı
Tanrı ortadan kaldırıldığında Olmakbeline vurduluğunda?
Bundan kurtuluş, fikirden arınış diğer özgürlükleri ve bilgiyi de beraberinde taşıyor/getiriyor..

Diğer durumda, biz şu muyuz, bu muyuz, o muyuz, neyiz (gibi kavramlar hep soru isareti ve bunu) yapmıyoruz kabaca
Neysek neyiz .neysek oyuz...oysak oyuz buysak buyuzdur..

Tanrı yoksa bilgi de yoktur amaçta yoktur. Sapsaf bir özgürlük belirir kalır.
İşte bu özgürlük kımıldatılmalıdır..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
O halde, birinci ilkemiz Tanrısızlık İlkesi .

(Tanrının olmayışının ya da ilk ve son olmayışının belirleniminden/saptanımından doğan.)
(Olmak'ın Tanrıyı kuşatmasından ve öncelemesinden doğan.)

Varlık felsefesi konusunda artık şunu yapıyoruz evet.

İkici, ikilikçi, şucu bucu ayrımlara girmiyoruz.
Bunun yerine;
Tanrının olmaması, varoluşun başı, baskanı olmamasıdır diyoruz. Bu otoritesizlik (yetkesizlik) çözülmelidir/belirlenmeli-konumlanmalıdır diyoruz.

Varlık (denilen) dediğimizin sahibi ve kontrol edeni, hak mülk sahibi olmaması ilkeseli üzerinden bir özgürlük (bilim) geliştirebilir miyiz şimdi?

Varlıkdaşlık gibi /oldaşlık gibi
Önsüz-öncülsüz ve başsız varlıkın/varlıkların sonsuz kardeşliği , varlık kardeşliği gibi hak/bilim..

Evrenin bütün varlıkları/oldaşları birleşin..

/Oldaşım , birlikte vardaşım/varlıkdaşım /birlikte varlıkdaşım ./aynı benzer ben ve aynı yer/mülkü bölüşüğümüz varlıkdaşım.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Oldaş (Varlıkdaş) Birliği Manifestosu

Bütün varlar/varlıklar/varıl-lar varlıkdaş, bütün olanlar oldaştır.
Bunların hepsi de ortak mülkteş ve (varlıkdandaş) haktaştır.

Başlamama Kuramı Yapısalı

Başlatılmama İlkesi/Kımıldatılmama ve Hareketin Başlamaması Kuramları

Tanrısızlık ilkesinden (yasasından) sonra kullanacağımız ikinci ilke budur .

Varoluşu, varolmayı ve zamanı da geriye ve geride bir birden başlayıp varolma (olup oluşup gelme) kuramına mantıklayamıyoruz./ilkeleyemiyoruz.
Bu bizi başlamadığı, varolmadığı ve varoldurulmuşta olmadığı mantıklamasına iletiyor.

Bu durumda varolanda tanrı olsa bile, tanrı sayılabilecek güçte uygar olsa bile , böylesi varlık ve uygar/uygarlık ve içel gelişim vb. bu oluşta olsa ve barınsa bile (benim tanrım değildir olamaz çünkü) varolanı varoluş denileni başlatamaz ve bunu (beni de asıl başlatan ve ilkleyen) başlatan (öncül ve belirlenim) olamaz ..
Böylesi bir tanım ve bilişleme Onun/bunun/benim ya da mülkün sahibi felanda olamaz degildir

Varolan da varoluşta her ne varsa Benimle / özgemle aynı haklara(öznelliğe nesnelliğe) sahiptir.

Ve tüm Diger nitelerle/nitellerle de aynı haklara özgene sahiptir

Güce tapanlar yollarını arasınlar. Erklerini arasınlar ve bırakın da sahiplerini arasınlar bulsunlar yüceltsinler..
Bulacakları nedir ki? Deneyimleyecekleri nedir?
Varlık (Varlıksal) bağlar ve bağımlılıklardır. Bağdaşlıktır.
Bir aşkın'a çıkmayacak arayımdır.
..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yasaya tersten gidiyoruz

Elmayla ben aynı maddeden oluşuk, varışıkım (bulgulum/varılım.)
.ve ben ve elmayla domuz da aynı atomdan ve enerjiden (maddeden) varoluşuktur...

Tanrı-cık-larınız başka kurumsal mı?

Onun felsefesi, bunun felsefesi, bununla, bunlarla ,bu kavramlarla ugraşmıyoruz

Kabaca tanrı yok kardeşim (ölüm de yok) git başımdan diyoruz...

Tabi diğer alanda, siyasi ve günlük bilgi çözümlemesi ve yapılandırmacılığı.
Bu alanda çaba gerekiyor bunu yadsımıyoruz.

Bilgi yapılandıranın ve kavrayış yapılandıranın adı ne olursa olsun , adı ister Marks olsun ister Fromm olsun, ister bilmem ne başkası olsun farketmez. Sevgi Saygı.

---
Tanrı (tanrısızlık kavramı ve bilinci yani tanrısızlık) sahip ve sahiplik kavramını da ortadan kaldırıyor/defediyor.
ve yadsıtıyor.
Bu yadsıtışı yakalarsak özgürlük ve "tın"￾ burdadır/bundadır...

Bunun açtığı alan ve özgürlük, felsefe yapılamak için yeterli ve ideal gibi..

Geriye doğanın mekanik incelemesi (mekaniksel çözümlenmesi , mekaniksel döngüsü ve nasılın nasılları) kalır..

Varoluşun bir sahibi amacı ve yonü yoktur

Ereksellik içsel devinin bir parçası olan bir problematiktir.

Tanrının yadsınması üzerinden felsefe üretiyoruz.
Bilim ve güç üretiyoruz
Biliş üretiyoruz.
Temel dayanağımız bu şimdilik.
İmkanları bilmiyoruz. Bizi durduracak ne var?

----

Varlık başlayamaz, başlatılamaz, hareket ettirilemez , ortaya getirilemez (oraya buraya götürülemez) gibi ilkeleri bilişlersek ; Bunlar varlık içinde barınır kendinden vardır (içkin vb.) demeliyiz
Bunun tersi o başlamamıştır. Ortaya konmamıştır.

Başlama kavramı üzerinden zaman kavramını yadsıyoruz.
Varlığın geriden gelip başlaması ve geçmişte oluşup gelişmesi anlayışını yadsıyacağız..

Zamanın gerisi ve başı olması gibi kavramı yadsıyacağız.

Bu/varlık başlamamışsa (hep aynı kendi gibi hep varolmalı) diyoruz ki hep varolmalıdır. öylece varolmalıdır..

Kendi hareketi ve özgün iç/içkin devinimi , hareketi, olanağı kendi içinde zaten var olmalı (ona dışardan katılamaz) ve kendi kudretiyle birlikte varolmalıdır.. Kudret eklenemez. Dışsal ya da aşkın değildir. Kudret oluşmamıştır, bağışıktır, bağlıdır ya da içkin içseldir.

O halde bunlar araştırılmalıdır/söyleşilmelidir.

Aşkınsalcılık çökmüştür.

Onda, degişim (dışsal, aşkın-taşkın değildir bu anlamda değişim) olmamaktadır.
Kendini aşamaz

Aynı hareketin, devimin devamı (döngüselliği tekrarı vb. olarak) hareket etmektedir. Sürekli hareket etmektedir.durmayacaktır..

Hareketin hareket dışına hareketi yoktur...

Kendi varoluş sınırının/imkanının dışına taşamaz,aşamaz.

Varlık, varoluşunun ötesine gidemez/taşamaz.
Olanağının dışına gidemez. Neyse odur. Niteliksel olarak artamaz,gelişemez, değişemez, kendini dödürür çevirir.
Neyse odur
Vardır.

Evren ve doğa (gerçeklik ve realitenin oluş, cereyan ediş sahası/biçimi) kavramlarını birbirine yakınlaştırıyoruz.

Tanrı yerine yani "doğa" ve "realitenin kendi" gibi kavramların geçmesini öncelik bulmasını öneriyoruz

Tanrı yoksa ben ya da herhangi bir şey bu varolusta (üst alt degil bir kere ve) herhangi biri ya da herhangi bir şey kadar (herkes ve hersey) haksahibidir.

Bütün varlık varlıkın/birbirindenin/birbirinin gorunumleridir olumlaridir/olunumlaridir.

Varlık denilen de, ikincil bir nesnellik, ikincil bir öznellik, varliksal ikinci kategori, ikincil alt ya da ust varlık ve varlık materyali gibi fark (sinif farki) birbirinden başkalık diğerlik yoksa diger tartışımlar çökmüştür..

(Diğerinden alt olan ya da üst olan) ikincil bir çeşit madde/sınıf/çeşit vb. önerilmiyorsa hersey birbiri cinsinden sınıflanıp bilimleniyorsa herşey denkteştir, denkleşiktir.
Denklik ilkesi

Varlıkdaş, oldaş birliği manifestosu
....
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bulunma/Bulunuş Oluş Hali ve Oluş Halindeki Bu ve Bura

İnsanın bulunma/ bulunuş, var olmasını ifade ediş biçimi kavramsal tabanda şuna benzer ve yakındir.
"Ben varım" ya da "ben" şimdi burada varım/ bulunuyorum"￾ benzeri kavramsal ifade ediş.

Yani ben şimdi burada varım, burada bulunuyorum ,burada olmak oluşunu ifade eder.

Önermeler.

Ben şimdi burda (kendimden) varım.

Ben şimdi burda (kendimden öylece) varım.

Ben şimdi burda (diger seyler varolustugu ve varoldugu icin) varım.

Ben şimdi burda (diger herseyle birlikte ve benim disimda olanlar birlikte , dış gerçeklik ve fiziksellikle birlikte) varım.

Dilsel kaliplari inceleyebiliriz.

Varolma duyuşu ya da ifade edişinde

Var olmak kipi dışında, yaratılmak yapılmak ya da yapılmış olmak gibi anlamlar içeren kavramsal belirtiler ve kaliplar var duyusunu tamamliyor mu? belirliyor mu?

Ben simdi burda yaratılıkım
Ben şimdi burda yapılıkım
Ben şimdi burda kulum

Ben şimdi burda (bağımsız-ca) varım gibi...

Ben şimdi burda (bağımsız) (birden oylece kendinden) varım gibi...

Ben şimdi burda (diger varlik baglarla varolanlarla birlikte) (birden oylece kendinden) varım gibi...

Ben ( tum diger varolan seylerle birlikte) şimdi burda (bağımsız bir bicimde) (birden oylece kendinden) varım gibi...

Sadece bu ifadelerin ve belirtilerin kavramsal tokluğunu bile inceleyebiliriz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
"İçsel /Şiirsel"

"TANRI AĞACI"

Yıllarca Tanrı aradık/gerçek aradık/felsefeler aradık
Dışarıda ,dış dünya da kavram kargaşaları var
İdealizm materyalizm gibi kavramlar ve kimiz neyiz telaşı da var
Bir yandan da yaşama telaşı, insan olma telaşı, günü atlatma ve yaşam denileni an be an yapma telaşıyla birlikte, kaos ve günübirlik -kişisel- endişeler ,iyi hissetmeler ve mutluluk arayışları, özgürlük arayışları var
Kendi yaşamını aşma telaşı var,
İnsanın bir barışı dirliği var mı?
Bilginin erdemi

Yaşam bırakıp kaçılmıyor, kendi içinden çıkamıyorsun ,başkasına dönüşemiyorsun
Hep ölene kadar kendini yaşamak ve olmak ve bu sırada bir şeyler yapmak ,olmak, üretmek gibi telaşlar da var
İşte insan kendi olanı aşamayınca ve kendi olanla günle ve işle realiteyle barışamayınca, gününü ve durumunu aşamayınca/kurtaramayınca
Yolculuk adı bura olan bir pencereye ermiş/gelmiş
Ben şimdi burda ne yazayım

İnsan durumunu aşamıyor
Hayvan gibi doğa da bağrında yapayalnız doğulmuş bir parça/varlık olum

Aklıma fikrime tanrı dikmişler. Kestim kırdım odun ettim..
Kökünü de söksem onun bu ormanda tanrı biter.
Yalan yanlış bir ağaçmış
Bir eğrik otmuş
Bir yavansı eğrek eğrelti eğreksi yükselti otu /öksek otu....

"İNSAN OLMAK"

İnsan olmak nedir?
Ben bilemedim
Bir pespayelik...

Varlıktan doğan taşan bu beden, /kim ve nesne,
İnsan giyinmiş bu ad ve söylem olan ben
Bu yerde beni giyinmiş/olunmuş
Ha ki doğa nesne beden giyinmiş ,beni olmuş
Ha ki böyle de; beni giyinmiş
Hayvandan topraktan taşmış/aşmış beni giyinmiş/olunmuş olmuş bu olum

Aklımda kımıldattığım düşünceler?
Soru işareti taneleri yağmuru gibi olan şeyler

Doğa da "ben" deyi beden/nesne giyinmiş bu kimliksiz kimlik hali
Kimlikciğim benim nerdesin?
Yerde misin? gökte misin? imde misin? ,

Olum hali ki ölümlüdür, beden deyi geçip gider
Geçip giden ben tanesi
Ölüm köyünde kim arandı?
Arandı da bulundu mu?
Doğada var mı kim deyi nesne?
Nesne de var mı kim deyi akıl?

Ben deyi birini giymiş bir iki ayaklı doğal varlık olan doğa'n ben'in kimi
Kimliksiz

Benim beden ölümlüdür/geçimlidir_geçicidir hükümlüdür
De ki senin beden kalımlı mı?
Kalımsızlıkta bu yerlikte
Şimdi bu yerde ne bulunacak, olunacak ?
Kimi yaşayacak olacak ben denen ben kimi,
Kimi olsun da yaşasın

Fikirleri ve duyguları taştığında insan olan
Ne söyler insan olana
Ben bunları bulamadım

Kendime yetmeyen yerlikte etmiyem seni de darlık

Yukarıda yazdım denedim,
Yeni bir yol aradım
İnsana; insan olana çare deyiş kuramadım
Ben denedim/asılsızdır
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
'kavramsal telaş' "içsel telaş"

Ölüm denilen ve yaşamı kesitleyen (kesitleyeceği/bitireceği bilinen) fiziksel ve bensel sonlanma izleği, kimimizi, bir bilgisayar oyunun da puan toplamak gibi yaşamaya götürüyor.

Kimimiz ise bu durumda hala bu dar ve kısıntılı kesintili zamana rağmen serbest koşu yapıyor ve genişlemiş bir zamanla (bknz. Einstein'in rölativite teorisi ya da Mihaly Csikszentmihalyi'nin akış kuramı) yaşıyor.

Ölüm izleğini yapısalcı kurmak nedir?
Kendimi ya doğaya ya varlık'a addetmeliyim
Ben'im benimdir diyemem gibi görünecek...
İkisi de birdir.

ya da parçalı bir bilinmezi olup, izleyip, oynayıp zaten değiştiremediğim yaşam ve varoluşa katlanıp ölüm gününe kadar en iyiyi olmalıyım...
Ne olursa o olacak, imkan mı değişecek
Dünyanın değişmesi?
Dünyanın değişmesi seni mi etkileyecek değiştirecek
Sorunların çözülmesi
Sorunların çözülmesi neyi çözecek? seni mi yaşatacak? Ölümsüzlük yaşatacak mı örneğin

Nesneye/nesnele bilinç ya da varlıka' içbilinç ve zeka addetme ya da nesneye bunu katma ve nesnele içkin bilinç olsa da bunu Varlık'a addetme, bunu nesneden gayırmama ya da bunu oturup ayırıp ayırmama
ya da bunda söyleşme ya da anlaşma telaşı var

Ölüyü de yaşıyayım..

Kurumsal bir parçalı ben'i (ben'imi ve benliğimi/ -(ben) bilişimi) Varlık'a yamamamalıyım/ilintilemeyim (addetmeliyim) gibi duruyor
Bunu hangi yolla yapayım
Ne farkeder?

Materyalizm ve İdealizm denileni birbirine yapıştırsak?
ya da bunlar sağ sol gibi-alt üst gibi kavramlar olsa
Neyi değiştirir?
Ne farkeder?

Kavramsal biliş, duyuş dışında herkes olduğunu olacak/oluyor
Dış gerçek akıyor akacak
Dünyanın sorunları_?
Tarihsel yönler var

Ontoloji denilen insanın nasıl hisettiğinden ve olurken kendini nasıl yaptığından, olduğundan dışa ve öte gitmeyecek
Binlerce ontoloji ve onlarca ontolojiler-subjektif ontolojistler
yaşıya yaşıya yaşıyoruz,dur..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
-Öğretimsel/Öğrenimsel Yeniden -Sıfırdan- Sentezleme/Çözümleme Örneklemesi
Öğrenim Bilişsellemesi ve Bilişlendirmeci Sentezlemecilik
Kendine Sorular Sorarak Yapılandırmacılık ve Bilgi Epistemini Hiçyoktan Varetme-Ele Alma


Başlangıç sorularla ve biliş bilişlerle,

İlk zaman diye bir zaman ya da zamanbaşı ve zamanlarbaşı ve baştaki enbaş ve en ilk zaman da yokturculuk

(Buradaki görülmeyen ama muhtemelen bilinen sentez: Varlığın, zaman denilenle kesintiye uğratılamayacağı, varlığın hiçliği ya da öncesinde yokluğu ve hatta öncesi de bulunmayacağı gibi savlamadır... ve bu tezi ön-doğrulatmaya götürmeyi denemektir..
Karşı tez de, bu varlıkın öncesi var, öncesinde bilinmezliği var ,öncesinde hiçlik var- big-bang var, evren doğuş var, ölüm var, kaos var, nane var, bilinmez durum var- bunlar olmalı, tanrı var gibi şeylerdir.

Ki aslında varlığı önceleyen ve koşullayan, bugüne getiren koşullar olacağı yani varlık sorununun geçmiş ve önceye ait ve dair olacağı öne sürmesi ve ön-yargısı /ön-kabulü sentezleri başakoymaları başa-kakmaları ve uydurmalarıdır....

Ki aslında varlığı önceleyen koşullar olacağı öne sürmesi, yokluk ya da başlatma ve başlama diye bir devinme ve durum yer olacağı ve buna ihtiyaç olduğu, varlığın öncesine kurumsal yokluk kondurma ve bilinmez durum atama ,devinimi yoksayma, devinimin kendi içinde sonradan başlayacağı ya da sonradan değişim dönüşüm geçireceği ve devinimin oluşsal değişim geçirdiği ya da durgunluğun devinim ürettiği kabulü sentezleri başakoymaları başa-kakmaları, başaeklemeleri ve -baş- (ilkbaş;-enbaş;-enbaba-baş) uydurmalarıdır....

Ki aslında varlığı önceleyen ve belirten bildiren ya da değiştiren iç-koşullar ve
dinamikler olacağı öne sürmesi ve ön-yargısı /ön-kabulü sentezleri başakoymaları başa-kakmaları ve uydurmalarıdır...)

devinim aslında devinimsizdi. devinim kımıldatılmadı, kımıldamadı ya da kendi kımıldaması ile vardı, kendi kımıldaması ile varlık anlamında

-devinim izafiyeti, kımıldama syoutlaması ve hareketin sonradan denkleme eklemlenmesi
ya da varolan hareketin denklemden reddi ve çıkarılması -hokus pokus

Varlığı zaman ya da zamanın başına ve ucuna çakabilir misiniz? ve götürebilir misiniz? hadi taşıyın onu. şimdi nerden nereye?

Bu zamanın başında ne var? zamanın başı var mı?
Sizin aslında öyle olmayan zamanın olmayan başıyla sorununuz ney?
İlk zaman diye bir zaman yoktur..
İlk zaman diye bir zaman ya da zamanbaşı ve zamanlarbaşı ve baştaki enbaş ve en ilk zaman da yoktur!

Tanrı diye bir başvarlık-ilk varlık ve varlıkbaşı olmaması gibi mi bu.
Evet aynen öyle
Yani zaman var ama yok
gibi...yakın...

Zamandaki baş olmamasını biz nasıl anlayacağız?
Varlık nasıl hep olur?
--

Varlığı geriye götürüp nereye götürüyorsunuz siz?
zamanda ne bulacaksınız?
devimi olgulayın-bütünsel. şimdi
devim var ve hep devam edecek. başlamadı ve bitmedi. sentez

Zamanın başındaki varlık ya da varlık durumu belirtmesi hatası. Zamanın başı kavramını yokedin...
Evrenin dönüşümleri yasasaldır ve düzenli/düzensel entropiktir
o halde varlıkın
başına boşluğu, boşlukçuluğu kim icad ediyor?

Varlığı, kendinden önce, kendi yokken (varlıktan önce) kendi durumuna koyan ve getiren oluşturan bir koşul ve sentez bulunabilir mi? üretilebilir mi?

Varlığı önceleyen ve belirten-işaretleyen, durum, ilke -belit ve biliş ve ya da özne-ilke arayışı yola koyulmasınının sonu ve sonucu saptaması sorunsalı

Onu içte biz işaretleyip belirtiyoruz-tüm varlık olanlar
Varlığı içten işaretleyen ve belirten biziz
Varlık cinsinden ontolojik varlığız/bağız-bağımız -bitti
Bu araya hiç bir şey sokulamaz,,

Varlığı -artık- varlık olmayanken, (zamansız) varlık yokken ya da hiçken ya da öyleyken ve böyleyken öyle olmayana dönüştüren ve varlık durumuna getiren ya da varlık olmayanken varlık olarak ortaya koyan, herhangi sentez-durum-hareket özne, oluşum vs.
gibi?

Zamansızlığa bir varlık oluşumu-oluşturumu (kendinden gelişimlilikte) kuramazsınız
Kendine gelişimlilik ve oluşumluluk tanısını geliştirin ve açın bana haydi o halde?

Kendinden gelişimlilik içrek-içkin olur...
Zamansızlığı başlatamazsınız, varlıksızlığı da öyle
Mekansızlığı mekana ve olguya dönüştürüp çeviremeyeceksiniz -kudret icad etmeyin. Bilgisizlik işaret ediyor bunlar
Evrenin içinde kımıldayan kudretler bile. Varlığın kendi içinde kımıldaması bile hareket bilgisizliği ve hareketin eksik ve hatalı çözümlenmesi ve indirgenmesidir
Varlık duruyor muydu sonra kımıldadı?

Varlıkta kaos vardı önermesini kim atıyor/çatıyor canım senin zihninin temeline ve sen bunu onaylıyor musunuz? niye onaylıyorsun?
varlık bilinmezdi ve hiç durmundaydı önyargısını kim çataklıyor kafana ,bunu kim atıyor ve icad ediyor ki!
bu ön-sentezleri (önbiliş ve atamaları) üreten kim hangi doktrin bunu sağlıyor
hangi bilişçilik,

Bilişçilik sentezleri

Varlık kendinin tekilidir-aynıdır-cinsidir-kendidir-kendinedir-kendindedir gibi.
kendi cinsindendir gibi

Varlığı varlık olmayan ortaya koyup önceleyebilir. Ya da varlık öncelemez ve kendi cinsinden ilklenemez- ..nedensellenemez de .varlığı kendi nedenseller ve ortaya koyar ya da o ortaya konulamaz ve getirilmedi ve nedenden de nesneden de yoksundur .nesne de kendidir. kendi belirtir-varlık olarak bölüneemz.
nesne demek birinci soyutlamadır olacak

varlığın nesnesi diye bir bölüm/bölme bile hatalama-soyutlama
varlığın kendi kendi
nesne de töz değildir...
nesneyi gerçeklik-gerçekleme kendi belirtir ve ya da izafe eder.

Varlıkla kendi arasında nesne diye bir töz seti çekilemez
Varlıkla kendi arasında nesne diye bir töz seti -ikincileme- çekilemez
Varlıkla kendi arasına da varlıkla nesne arasına da nesne diye bir töz-seti de etiketi de yerleştirilemez
Varlıkla kendi arasına da varlıkla kendi nesnesi arasına, nesne diye bir töz-seti etiketi yerleştirilemez
Varlık adı nesne adını zaten kapsamıştır ve içermiştir.
Varlıkla, varlıkın kendi uzantısı ve kendi tanımı ve nesneselliği olan görüntülenim-belirleniminin izafi algısı nesneselliği ikincil bir töz-seti ve barajı olarak (varlıktan çekilip emilip koparılamaz) tanıtılamaz ve işaretlenemez
soyutlamasız ve emilmesiz ön-varlık-biliş...kendim bütünüm-herşeyim...

Daha varlık adını ve nesne kavramını bile soyutlamadan önce!
Daha varlık adını ve nesne kavramını bile soyutlamadan ve bulup getirip icad etmeden önce!

Diğer durumda benim geçmişim gibi çakılırsınız..
Başa bir şey kakmayın,kaktırmayın. Varlığın sonu başı, ucu bucağı, orası burası ve dibi de yok

Aranan özlenen özetlenen sentez
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı Bir Bilgi Bilişsellik Sorunu mu;?

Tanrı Bir Bilgi Bilişsellik Sorunu mu;?
Ve Doğa/Yaşama mı Öncedir? Tanrı mı? /Tanrısal ve Sanılgısal Bilgi mi?


Tanrı diye bir kavramı -önce- üretmek (yapılandırmak-ele almak) ve bunun olacağı varsayması ve sonrasında, bunun varolup olmayacağının araştırılması sorunu..?!

Daha baştan bu bir bilgi sorunudur ya da kirliliğidir. Daha yukarıdaki ifade de bir hipotez ya da varsayımın doğrulatmaya girişildiği görülüyor...
Bu neden yapılıyor?
Bu eylem özgürlüğü için mi? Biri ve birileri Tanrı diye bir engeli ve varsayılmayı zaten daha önce oluşturduğu ve diktiği için mi?
Hayır bilgi sorunu mu? Tanrı bir bilgi sorunu mu?

Eğer tanrı yoksa? özgür hareket edebiliriz, kendimizi kısıtlamayız ya da varoluşumuzda ki üzerimize atılmış bu dini yüklerden/engellerden ve bunun ceremelerinden kurtulabiliriz sanırım
başka? sonra?
Üzerimize bırakılmış dini düşünceler var zaten
toplumdan emilmiş bunlar

Varoluşun içinde bir özne aramak (soyut bir özne (ve özne-biliş) aramak) ya da bunun en üstünü-üstününü aramak ve onun da herşeyle bütünselliğini iyice kopararak, onu seçkin/seçkinci, tekilci-tikelist (ve bazılarını ve bazılarımızı da özellikle seçen) bir özne'ye dönüştürmek arayışı ve buluşu yani ideal özne-cilik sorunu tam olarak ne anlatıyordu acaba?

tanrı o özellikle seçendir
ona iyi bak.

varoluşun'un içinde bir seçkin özne (-benci ben, ) aramak!
tanrı düşüncesinin en çok tabanlandığı şeylerden biri

beni seçen -ben- aramak. -beni diğerlerine yeğ tutan ve seçen (üstün bilinçli varlık) aramak
Tanrı, bir tür; Benim babam seni döver mızmızcılığı ve hımhımcılığıdır
--

Örneğin Brahmanizm dersek; bütün bir doğacılık, bütün bir doğa içiçecilik, özdeşçilik ve herçeyçilik görürüz. Herşey Brahmandır, Brahman'ın görünümleridir. Brahman'dan gelir Brahman'a gider. Doğa Brahmandır-Brahman'ın ifadesi ve görünümleridir...

Örneğin Spinoza'cılık dersek; Tanrı ancak herşeydir ve herşey olabilir gibi bir yaklaşım buluruz

Monoteist tanrı, benim annemcilik gibi bir şeydir ve monoteizm denilen de...

Tanrı düşüncesinden önce ki ya da tanrı düşüncesi için taban alınan durum, varoluşun araştırılması ve varoluş sorununun adlandırması ya da eylem özgürlüğünün ve iradenin sorgulanmasıdır
ve bunlar sorunsalıdır. asıl sorunsal budur/bunlardır, sayılanlardır.. özgürlük varoluş ve irade gibi sorunsallar tanrıya tabandır...
tanrı denen de ya da bunun/bunların (ama en çok özgürlüğün) yapılanışı -yapısalı, yapılandırması ve adlandırmasıdır
ve belki de aranmasıdır.

Tanrı sorunsalı, beni ve eylemimi kontrol edebilen ve denetleyebilen güçlü varlıklar varsa? gerekirse eylem için onlardan icazet alınması ve bu varlıklar varsalar onların nasıl bir eyleme izin vereceğinin bilinmesi gibi bir sorunsaldır

RAB diye bahsedileni ele aldığımız da ve birkaç kutsal kitap okuduğumuzda hala inanıyorsak ya da okuduklarımızı anlıyorsak; muhtemelen bir patron, bir şeyler, ilginç bir şey, -bir söz sahibi- güç sahibi vb. buluyoruz orda . kim ne derse desin
Spinozacılık gibi bütün bir tanrıyı değil. Efendimsi bir tanrı

Tanrı düşüncelerinin bir çoğu, bir evcil bir hayvanın sahibi ya da kendinin efendisi ve hamisi olan gibi bir yakınlaşım da içerir.. Bunu insanlar üzerinden de gözlemledik

soyut ve ideal özne/ben arayışı ve özlemi sanırım idealizm olarak kavramsallaşıyor.
Başka ve (doğadan herşeyden bağsız) kopuk ve dışsal oluşlara ve güçlere bağlı bir varoluş saptaması da sanırım monoteizm olarak kavram görüyor...

hayır aynısı
oysa özne mi?, nesne mi? olduğumuz gibi bir sorun ve aslında ne olacağımız gibi bir sorun yok ortada...bu da bir yapay bir adlandırma ve sorun tümseği
ne olduğumuz adlandırmasını biz yapıyoruz zaten
özne ya da nesne demek bir adlandırma ve kavramalaştırmadır

yaratılan ve üretilen tüm bu çatışmalar ve bölünmelerin çoğu da hayali
ve tartışılan bu kavramların çoğu da boş ve zaman kaybı,iş kaybı emek kaybı
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Arkadaşlar dini forumlara bilgi yayımına-açımına ve iç açımına gittim pek hoş karşılandığımı sanmıyorum/söyleyemeyeceğim
Onları buraya buralara bekliyor olacağız o halde
....
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Diyorlar ki; hiçlik hepliğin zemini, yatağı ve ceninidir. Rahmidir...
Annesidir. O doğurmuştur, çoğaltmıştır herşeyi
O halde ya anneleşin, doğurganlaşın, ergenleşin ve sizde buyruksuzca-bağımsız çoğaltkanlaşın ve siz de çoğaltın ya da annenize bu buyruğa/düşünceye sıkı sarılın/uyun ve geldiğiniz rahme ana rahmine sevecenlikle geri dönün...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst