- Konbuyu başlatan
- Yöneticiler
- #1
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
OLDAŞLIK OLUŞDAŞLIK VE BİRLİKTE VARDAŞLIK VARLIKDAŞLIK FELSEFESİ
Serbest düşünler.. /İç söyleşmeler...
Olmak kavramının kendini esas/temel alan bir yapılanmadan gidelim.
Olmak Tanrıdan öncedir, ordan gidelim...
Olmak Tanrıdan baştır, ordan gidelim..
Olmak Tanrıdan baştadır öncedir/öncedir, ordan geçelim...
Olmak Tanrıdan önce başlar ve Olmak Tanrıyı da sardı kuşatır/kuşattı aştı hapsetti ordan gidelim/gidişelim, geçelim...
O halde..
Hocam, biz ontolojik yapilandırmayı şöyle yapıyoruz artık
Tanrı kavramından tersten giderek yapıyoruz..
Tanrı kavramının olmayışıyla ve olmayışının bilimiyle Ontolojinin kendini temelliyoruz.
ya da Ontolojimizi bunun üzerine şimdilik temelliyoruz.
Karşı bilişle
Ontolojik İlk Tanrısızlık yani başlıksız başsızlık bir ilkedir/nedendir/biliştir...
Bir tanrı olmayışının bilimi, bilinci çok şeydir yapılanması..
Varoluşun bir sahibi yoksa, varolanın bir altı üstü, amiri -yetkilisi , sorumlusu-sorumsuzu ve otoritesi vb. yoksa, çok kavrama, söyleşiye ihtiyaç kalmıyor
Bomboş bir boşluk kalır gibi...
Burdan bir özgürlük, hak sahipsizliği tanımlıyoruz.
ya da diğer durumda varoluşsal bir bölüşüm ve hak sahipliği ortaklığı benzeri de tanımlanabilir.
Ortadaki bilgi karmaşasının yarısı bu Tanrı
Tanrı ortadan kaldırıldığında Olmakbeline vurduluğunda?
Bundan kurtuluş, fikirden arınış diğer özgürlükleri ve bilgiyi de beraberinde taşıyor/getiriyor..
Diğer durumda, biz şu muyuz, bu muyuz, o muyuz, neyiz (gibi kavramlar hep soru isareti ve bunu) yapmıyoruz kabaca
Neysek neyiz .neysek oyuz...oysak oyuz buysak buyuzdur..
Tanrı yoksa bilgi de yoktur amaçta yoktur. Sapsaf bir özgürlük belirir kalır.
İşte bu özgürlük kımıldatılmalıdır..
Serbest düşünler.. /İç söyleşmeler...
Olmak kavramının kendini esas/temel alan bir yapılanmadan gidelim.
Olmak Tanrıdan öncedir, ordan gidelim...
Olmak Tanrıdan baştır, ordan gidelim..
Olmak Tanrıdan baştadır öncedir/öncedir, ordan geçelim...
Olmak Tanrıdan önce başlar ve Olmak Tanrıyı da sardı kuşatır/kuşattı aştı hapsetti ordan gidelim/gidişelim, geçelim...
O halde..
Hocam, biz ontolojik yapilandırmayı şöyle yapıyoruz artık
Tanrı kavramından tersten giderek yapıyoruz..
Tanrı kavramının olmayışıyla ve olmayışının bilimiyle Ontolojinin kendini temelliyoruz.
ya da Ontolojimizi bunun üzerine şimdilik temelliyoruz.
Karşı bilişle
Ontolojik İlk Tanrısızlık yani başlıksız başsızlık bir ilkedir/nedendir/biliştir...
Bir tanrı olmayışının bilimi, bilinci çok şeydir yapılanması..
Varoluşun bir sahibi yoksa, varolanın bir altı üstü, amiri -yetkilisi , sorumlusu-sorumsuzu ve otoritesi vb. yoksa, çok kavrama, söyleşiye ihtiyaç kalmıyor
Bomboş bir boşluk kalır gibi...
Burdan bir özgürlük, hak sahipsizliği tanımlıyoruz.
ya da diğer durumda varoluşsal bir bölüşüm ve hak sahipliği ortaklığı benzeri de tanımlanabilir.
Ortadaki bilgi karmaşasının yarısı bu Tanrı
Tanrı ortadan kaldırıldığında Olmakbeline vurduluğunda?
Bundan kurtuluş, fikirden arınış diğer özgürlükleri ve bilgiyi de beraberinde taşıyor/getiriyor..
Diğer durumda, biz şu muyuz, bu muyuz, o muyuz, neyiz (gibi kavramlar hep soru isareti ve bunu) yapmıyoruz kabaca
Neysek neyiz .neysek oyuz...oysak oyuz buysak buyuzdur..
Tanrı yoksa bilgi de yoktur amaçta yoktur. Sapsaf bir özgürlük belirir kalır.
İşte bu özgürlük kımıldatılmalıdır..
Son düzenleme: