Nihilizm'in evrensel cikmazi.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Nihilizm'in evrensel cikmazi. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,865 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Nihilizm'in evrensel cikmazi.
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Nietsche'nin dunyaya tanistirdigi nihilizm ideolojisi, 21.yuzyildan beri,dunyayi etkilemis ve etkilemektedir.

Nihilizmin temeli, dunyayi ve kendini ifade eden-ki bizde ayni cinsten oldugumuzdan dolayi algiliyoruz-insanogludur. Yani, insanoglundan baska bir ifade gucu yoktur.-Varsa bile insanoglunun bu ifadeyi algilamasi mumkun degildir-

Bu baslangictan sonra nihilizm, hiccilige yonelmistir. Bu hiccilik, hem yukumluluk, hem de evrensel temeldedir. Bu arada tanri konusuna getirdigi bakis acisi da ilginctir.

Once yukumlulukten baslayalim: Nihilizmin yukumlulugu, herseyden once yanlis bir onculden kaynaklanir.

Bu oncul: "Yukumlulugun kokeninin ve temelinin ya bizim kendimizin, ya da baskasinin, iradesi-niyeti-istemi-maksati-olusturur." oldugudur. Ayni oncul, nihilizm den baska iki yanlis sonuclamaya daha acilir.

Bunlardan birincisi:Egoizm-Bencillik-Ben ideolojisi-ki yukumlulugun temelini kendi istemi yapar.

Ikincisi:Otoritercilik-ki yukumlulugun temelini baskasinin istemi yapar.

Nihilizm ise: Yukumlulugu tamamen ortadan kaldirir.

Onun bu yukumlulugu ortadan kaldirmasi-kendi deyimiyle-tanriyi oldurmesidir. Bununla birlikte butun alisilagelmis, ahlaki, geleneksel, goreneksel, toresel v.s. kurallarini da oldurmesidir.

Onun bu oldurumu; Hem amerikan idealizminin, dunyayi hakimiyetine almaktaki guc kullaniminin onunu acar, hemde hukuku, adaleti, hakki tanimis dunyayi 1400' lere yani gucun hakim oldugu tarihi doneme cekmesini saglar. Bu isin otoritercilik yanidir.Yani gucluye boyun ey.

Diger ucu ise birey yonudur.Yukumlulugun olumu bireyi tamamen serbest birakir ve onun istedigini yapma hurriyetinin onunu acar.Bu nihilizmin bireyi, birey ustu yapma-overman-onerisidir. Bu da bireylerin, baskalarina insanlik disi tavrini getirir. Ornekleri coktur. Ki bu iki yonun birlesimi, Fasizmin, terorizmin, anarsizmin ve marxismin onunu acmistir. "islam kokenli" terorun kaynagi da bu ideolojinin urunudur.

Once yanlis onculu duzeltelim. Yani:Yukumluluk vardir. Burdanda su sonuca variriz. Bu yukumluluk ne kendi ne de baskasinin istemidir. Iste buradan birey (bir)-insan(tur) ikilemi ve bireysel saygi ve insansal vicdan konusu ortaya cikar.
Isin diger yonu ise: evrenselliktir. Bu konudaki soru sudur. Dunyada yasayan her bir kisinin karsi cikamiyacagi evrensel bir deger varmidir?

Bu sorunun cevabi nihilizm icin yoktur. Ki buradaki yanlis oncul:"Gercek varlik, ya oznel ya da nesneldir; ikisi birden olamaz"dir.

Bu yanlis onculden, cikan yalnis sonuc ise: Kavramciliktir-yani,evrensellerin sadece oznel olarak var oldugunu soyler.

Bu yanlis sonucta; iki tane yanlis gorusle sonuclanir. Birincisi:Realizm dir-yani, evrensellerin sadece nesnel olarak varoldugunu savunur.

Ikincisi: Isimselcilik-yani,evrensellerin olmadigini soyler.

Halbuki oncul; evrensellerin sadece oznel olamiyacagidir. Bu onculun cikaracagi sonucta-evrensellerin hem oznel, hemde nesnel olarak varoldugudur.

Iste bu, yukarida sorulan soruya bir cevap verir. Bu cevap kavramdir-kavramcilikla karistirilmasin-Yani, evrenseller kavramlardir ve dusunce de olusurlar.

Insanin numenal yeti olarak olabilmesi ve insanligini hem dusunce hemde davranista sunabilmesi icin; bu dusunce yapisinin tamamen yenilenmesi gerekmektedir.

Bu konudaki ana onerim ise: evrensel dusuncenin hem disindan bakabilmek, hem de evrensel dusuncenin icsel sorunlarini notr algilayabilmek, yani icsel tartisma, atisma, kutuplasma ikna olma-etme, mudahele etme, kisisellige cekme, kendini kabul ettirme, kabul-red sinirliliginda kalma v.s. temelindeki kisir donguye girmemek, birsey uretememek sadece ya hakli oldugunu ortaya koymak veya baskasinin haksiz oldugunu gostermeye calismak v.s. den uzak kalmaktir. Bu tartismanin zaten galibi-maglubu da olmaz. Ustelik gucun gucunu kullanmasini getirir, boylece algida guclu olan "hakli, dogru v.s." olur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Nihilizm; Sorunu/Celiskisi/Actigi yol

Herseyden once nihilizm, insanoglu tarihinde bir ilke imza atmistir. Bu ilk insanoglu dogal dusuncesinin, hem hicligini, hem de bu dusunceye teslimiyeti, yani dogal dusuncenin insanoglu eliyle ortaya konan en temel celiski/sorununu ortaya koymus ve cikisi, insanoglunun kendi kendini kendi mahkumiyetine birakmistir.

Nihilizm oncesi, insanoglu hem kendi turu bazinda, hem de insandisi bazindaki temel sorun ve celiskiyi ortaya koymustu. Bunlardan insanoglu eliyle yaratilani (emek-sermaye, ezen-ezilen, uretim celiskisi, uretim-tuketim v.s.), yani insanoglunu enternasyonel icerikte tam bir kutuplamayi ve yine insanoglunun insandisi celiskisi (madde-dusunce, evrim-yaratim, var-yok ) ni varlik ve olusumu (varolus) temelinde de ortaya koymustu.

Yalniz bir seyi ortaya koyamamisti, o da insandisi (kah insanoglu eliyle ortaya konan etiksel tabular, kah insanoglu eliyle ortaya koyan metafizik ideolojiler) dogrunun karsitini.

Iste nihilizmin, hiclemesi; aslinda ortaya konan seyin, tamamen bir insanoglu urunu oldugu ve insandisinin hicligiydi. Buradan da yeni bir karsitlik ortaya cikiyordu, insanoglunun en kucuk, bolunmez butunu birey ile, bu bolunmez butunlerin geldigi yer yani insanoglu turu. Iste insandisi sey temelli herseyi hicbir seye donusturen nihilizm, insanoglunuda turu ve biri olarak karsi karsiya getiriyordu.

Eger dogal dusuncenin, kokenini olusturan temellerini hatirlarsak, nihilizmin yaptigi, bu temelleri insanoglu turu ile biri arasinda birbirine karsit kilmakti. Yani, nihilizm bir yerde insanoglunun insandisiligini hiclerken, insanoglunu kendi bunyesinde biri ve turu olarak insanlikdisinamahkum ediyordu.

Iste nihilizmin basaramadigi, insanoglu turu ile birini birlestirememesi, aralarindaki butunluk/birlik ve beraberlik iliskisini kuramamasi ve birini turune "ustun/mubah/dusman kilmasiydi" Bu da zaten nihilizm eliyle iflas etmis, dogal dusuncenin son duragiydi.

Insanoglu yeni bir dusunce sistemi, yolu, yontemi, yapilanisi ve isleyisi arayip, bulacagi yerde; tarihinde gorulmemis bir ic celiski ve sorunun icine dustu.

Nihilizm, insandisiligin hem etiksel hem de metafizik ideolojilerini, inanclarini ve dogrularini hicleyerek, insanoglu turune degil; aksine onun biri olan bireye tam da dogal dusuncenin insanlikdisi temelleriyle kapi aciyordu.

Iste bireyci akilcilik olan ve dogal dusunce aklinin son duragi olan bu dusunce ve davranis tarzi, dunya ve insanoglunu herseyiyle birlikte yeni bir kaosun kucagina atiyordu. Birey bilincini, turu ile birlestiremeyen bireyci akilcilik, insanoglu tarihinde gorulmemis yeni bir insanlikdisi doneme giriyordu.

Bunun en belirgin uzantisi, nihilizmin yarattigi ideolojik inancsal dogru temelli izmlerin, bireyler eliyle, insanoglu turune getirdigi, baski, siddet, savas, zulum, iskence, diktatorluk, katliam, yani "benim dogrum icin ben herseyi yaparim, bana hersey mubah" anlayisinin, cikari, bencilligi, iktidari, gucu ve otritesiydi. Bu birey duzeyden, toplumsal, kitlesel ve dunya duzeyine eristi. Egitim olarak, bireyler biribiriyle yaristiriliyor, herkes "en dogru benim, benim dusuncem, izmim, yasamim, dusunduklerim" v.s. savasina tutusuyordu.

Insansal/evrensel bilinci alamamis ve bilincsiz birey, insandisi etiksel ve metafizik tabu, veri ve degerlerin hiclenmesiyle, yukumluluk ve sorumluluk olarak kendi kendini buyuk bir boslukta, ozgurlukte, sinirsizlikta v.s. gormeye basladi. Insanoglu tarihinde, insanoglunun bu en kucuk birimi, deyim yerindeyse, canavarlasti, toplumsallasti, kitlesellesti, sistemlesti ve buyuk bir guc ve otorite haline geldi.

Bunun yansisi, ana olarak iki turluydu, aktiflik ve pasiflik. Kisi eger bulundugu cografyanin sartlarindan ve dusunce yapisindan dolayi, birey olamamis ve birey olarak yetismemisse, genellikle, insandisi bir tabu, Ideoloji, inanca dogru olarak sarilarak ve kendi kisiligini bu ugurda hicleyerek, dogrusuna teslim oldu ve bu ugurda savasim verdi ve veriyor. Buna tum etiksel ideolojik inancsal dogrulari katabiliriz. Siyasal, dini ve milli konu etigin bunyesindedir.

Aktifligin, birey yonu ise, birey olarak yetisen fakat birey bilinci alamayan toplumlarda, bireylerin ceteler kurmasi, saga sola saldirmasi ve kendi bireyci cikari icin, topluma her turlu insanlik disi dusunce ve davranisla zarar vermesiydi, serial katiller, kovboylar, eline silah alip, okul, hastane v.s. basanlar, yolda kisilere silah zoruyla her turlu zarari verenler v.s.

Bunun disindaki aktif cikis, amerikan idealizminin, soros ideolojisinin evengalist orgutlenmesi, adalet, hak hukuk v.s. hice sayilarak ulke isgalleri, olum kamplari v.s.

Nihilizmin pasif yansisi da ulkelerin gelismisligine gore degisiyordu. Genelde birey yetisen ulkelerde bir bananecilik ve robotsallik hakim olurken, birey yetismiyen ulkelerde, kisiler ya "ben kendi hayatima bakarim, gerisi beni ilgilendirmez" temelli, ya da bosluga dusulmuslukten kaynaklanan bir psikolojik bunalim ve ne yaptigini bilmemezlik, ya da insandisi metafizik ve etiksel ideolojik inancsallara yeni bir icerik vermek suretiyle, pasif olarak bu verilen iceriklere teslim oluyordu. Bu da genellikle, dini ya da inancsal iceriklibir yeni tanricilik anlayisiydi. Cunku bu tanri ve inanc, kisiye bir gorev yukumluluk ve sorumluluk yuklemiyordu. Sadece kisiyi, pasif kiliyor ve kisi bu pasifligini, kendini inandirdigi bu insandisi tabu ile besliyor ve onu bahane ediyordu.

Aslinda butun bu gecmis zaman olarak ifade ettigim cumleler, gecmiste baslamasina ragmen bugunde ayni temelde ve geliserek devam ediyor.

Nihilizm, insanoglunun kendi kendine yapilandirdigi, sekillendirdigi ve isleme koydugu ve de "dogal" olarak kendi kendine algilattigi, dogal dusuncenin; hem aktif, hem de pasif icerigi olarak son duragidir. Yani akil bencilliginin, cikarinin son duragidir.

Ya nihilizm oyle veya boyle bireyin insanoglu turu yani kendi turu ile olan cikarci, bencil v.s. dusunce ve davranisini, herhangibir insandisi tabuya, ya da kendi egosuna, aktif veya pasif teslim alarak/olarak yasamini surdurecek, ya da yepyeni bir ufukla; kendi birey bilincini, kendi turu ile butunluyerek ve birlestirerek, evrensel/insansal bilinc duzeyine eristirme/ulastirma savasini, kendi adina ve kendi icin, kendi devrimini yaparak kazanacaktir.

Oyuzden her bir kisinin, kendisine dogumdan itibaren verilen ve onu yasatan tum etiksel, metafizik ideolojik inancsal tabu, veri ve degerlerin dogrularini sahiplenip, sabitleyip onlar ugruna yasamini da hice sayarak, bir savasim vermek yerine; insan olmak ve insanlik sunmak adina, bu insandisi ve insanlikdisi degerleri sorgulamali v.s. ve de insan olmak ve insanlik sunmak ile mukayese etmeli ve insan olmak ve de insanlik sunmak adina ihtiyac temelinde degerlendirmelidir. Insan olmaya ve insanlik sunmaya engel olanlari da, kendi adina elemeli, onlardan kurtulmali/arinmalidir.

Tabi butun bunlar, icinde bulundugu dusunce ve davranis yapi ve isleyisinden insan ve insanligi adina rahatsiz olanlar ve zarar gorenler icindir.

Bu rahatsizligi duyanlar ve zarar gordugunun farkinda ve bilincinde olarak algilayanlar, kendi birlerini turleri ile birlestirebilirler ve butunlestirebilirler, iste birey bilincinin, yasami boyu yol aldigi bu hedef evrensel insandir. Bireyin evrensel insanligidir.

Nihilizm "belasindan" ve tikanmis dogal dusuncenin temellerinden ve kokeninden kurtulmanin/arinmanin yolu ve yontemi de budur.

Oyuzden nihilizmin neyi hicleyip, neyi seyledigini cok iyi algilamak gerekir. Cunku nihilizmin hiclediginin yerine koydugu sey,

insan ve onun insanligi adina degil; onun sadece biri adinadir. Birin insandisi ve insanlikdisi "teslimiyeti/canavarligi/bananeciligi/robotlugu/boslugu/yukumsuzlugu/psikolojik bunalimidir."
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
.....Ikincisi:Otoritercilik-ki yukumlulugun temelini baskasinin istemi yapar.... üstadım direkt konunuzla ilgili değil ama otorite kavramı ile ilgilii şunu sormak istiyorum; sonuçta doğumdan itibaren aldığımız yada bildiğimiz herşeyin çoğu başkalarına ait değil mi?..insan tek başına özgün bir biçimde bir ''zihniyete'' ''düşünce yapısına'' özetle kendi Özgün bilgisine nasıl ulaşabilir ki? bu mümkün mü? beynimizde kayıtlı her bilginin ne kadarında direkt özne biz olabilriiz ? dışardan gelen yada otoritelerden gelen her bilginin doğruluğunu kendi özgün bilgimizle kontrol etme sağlamasını yapma şansımız var mı? ayrıca sonuçta bir sağlama yapsak bile bu sağlamaları yaptımız bilgilerin ne kadarı bize özgü? kendi bil_incimize ait ? Otoritelerin beynimize etkisinin ne kadarını ayrıştırabilmek ve tam kontrol altına alabilmek mümkün ? pofss çok karmaşık ya üstadım sorarken bile zorlandım:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
.....Ikincisi:Otoritercilik-ki yukumlulugun temelini baskasinin istemi yapar.... üstadım direkt konunuzla ilgili değil ama otorite kavramı ile ilgilii şunu sormak istiyorum; sonuçta doğumdan itibaren aldığımız yada bildiğimiz herşeyin çoğu başkalarına ait değil mi?..insan tek başına özgün bir biçimde bir ''zihniyete'' ''düşünce yapısına'' özetle kendi Özgün bilgisine nasıl ulaşabilir ki? bu mümkün mü? beynimizde kayıtlı her bilginin ne kadarında direkt özne biz olabilriiz ? dışardan gelen yada otoritelerden gelen her bilginin doğruluğunu kendi özgün bilgimizle kontrol etme sağlamasını yapma şansımız var mı? ayrıca sonuçta bir sağlama yapsak bile bu sağlamaları yaptımız bilgilerin ne kadarı bize özgü? kendi bil_incimize ait ? Otoritelerin beynimize etkisinin ne kadarını ayrıştırabilmek ve tam kontrol altına alabilmek mümkün ? pofss çok karmaşık ya üstadım sorarken bile zorlandım:)

Bu konu ile ilgili sana bir link verecegim, o linkteki uc mesaji da oku. Sorularinin cevaplarini orada bulabilecegini dusunuyorum.

http://www.felsefe.net/psikoloji/5265-kontrol-sorunu.html

Evet, o cagrafi toplumun ve farkli halklarindan dogan bebegin hangisi icine dogmussa ona ait. Ayrica bu farkli halklarin olusturdugu ortak degerlere ait.

Basta bunun icin kendine verilen degerleri uygulamak/karsi cikmak yerine bu degerlerin ne oldugunu, neden verildigini, bu degerlerin insan ve insanliga getirdiklerini/goturduklerini ve her turlu yasam ve iliskisel sorunlarini v.s. sorgulamasi gerekir. Iste birey ve bireysel bilinc (birey bilinci degil) bu degerlerin kisice sorgulandiktan ve algilandiktan sonra, kisinin kendi degerleri ve duzeyiyle verildigi icin degil de, kisi bunlari almak istedigi icin sahiplenilir.

En azindan kisi neyi neden sahiplendigini aciklayabilecek bilgi, birikim, bilinc ve farkindaliga sahip olur. Yalniz bu bilinc hala birey bilincinin birey ve tur farkindaligi ve bilinci degildir. Buradaki "ozgunluk" kisiye verilen degil; kisinin kendine isteyerek ve bilerek almis olmasidir. Var tabii. Yeterki bu kontrolu yapabilecek bir ...e gore saptanabilsin. Bu ...e gore evrensel-insan zihniyetinde evrensel, insansal, kavramsal, bilissel, bilimsel, epistemolojik ve antropocentric/morphic olandir (evresel insan zihniyetinin 7'li temeli yazisi ayni baslikta)

Bize ozguluk iki turludur. Birincisi bireye ozgu, ki buradaki fark; toplumsal, cografi, etik, ideolojik, inancsal temelli farktir. Yani bireysel bilinc ile toplumsal kisilik farki. Digeri de numenal insan ve insanliga ozgu, buradaki farkta insandisi ve insanlikdisidir. yani, dogal zihniyet ile insansal zihniyet farki.

Tam kontrol ya da yarim kontrol konusu ise yukaridaki linktedir. Burada onemli olan oto controldur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yukumluluk algisina etigin ahlak konusunda, ahlaki yukumluluk olarak bakildiginda, uc farkli olanagin ortaya ciktigini goruyoruz.

Yukumluluk yoktur-nihilizm

Yukumluluk baskasindadir-Otoritercilik

Yukumluluk kendindedir-bireycilik

Bu uc olanaga bakildiginda, ucunun de insan ve insanliogi adina yasam ve iliski birlikteligi olarak bazi sakincalar icerdigini goruruz.

Yukumlulugun olmamasi, bilhassa bilinc ve farkindalik olarak gelismemis insanoglu adina, bir kaos, anarsizm, her turlu kuralsizlik, kasnunsuzluk v.s. anlamini tasir. Insanlikdisi dusunce ve davranisa alismis olan insanoglu icin, bu bir insani katliamdir.

Eger yukumluluk sadece otoriteye verilirse, bu birey yetisimi onunde bir engeldir ve herkes bu otorite temelinde sinirlanmaya, yasaklanmaya v.s. yonelinir ve her turlu yonlendirim ve yasptirim, toplumu yonlendirenin insiyatifine birakilir. Bu da ayrimcilik ve cikar temelli bir ahlak anlayisidir.

Bunun tam tersi olan, yukumlulugun sadece kisiye verilmesi, bireyci akilciligin (individual rationalizm) sinirsiz ve pervasiz "herseyi kendi dogrusuna mubah" kilan bir birey otoritesidir ve bireyin, baskalari uzerinde her turlu hakimiyetine, guc gosterimine ve onun emri altina girmesine yol acar.

Insanoglu,henuz yukumsuz yasayabilecek bilinc ve farkindalikta degildir. O zaman bir yukumluluk toplumun sagligi ve birlikteligi icin gereklidir.

Bu acidan konuya bakarsak, o zaman; yukumlulugu ne baskasina vermek, ne de sadece kendi uzerine almak yerine; ortak bir yukumluluk anlayisi gelistirmek gerekir. Bu ortaligin ...e goresi de, insan ve insanca yasam ve iliski olmalidir.

Hem herkes bu e goreye gore, hem kendini hem de baskasini kontrol edebilmeli, hem kendini hem de baskasini bu konuda gozlemleyebilmelidir.

Bir yerde kendi icin yapilmasini istemedigi hic bir seyi,kendisinin de baskasina yapmamasidir.

Buradaki dikkat edilecek nokta, dogru/yanlis degil; uiygunluk ve tutarlilik temelli, rahatsiz etmeyen, zarar vermeyen bir dusunce ve davranis olmalidir.

Bu temelde de bir degiskenlik, gorecelik soz konusudur. Yani, hic bir dusunce ve davranis yasam ve iliski algisi olarak sabit, kesin ve mutlak kilinmamali, toplumun duzey gelisimine gore degisebilmelidir. Tabi insan ve onun insanligi yonunde.
 
P

pissen

Ziyaretçi
çok boş adamsın evrensel vesselam :)

Benerci sen bir Don Kişot'sun,
kahraman
ve gülünç
bir Don Kişot.
Benerci bil ki
neticeler çıkarmak
öyle mümkün değil ki...
Hayat öyle karışık.
Geç efendim, bunları bırak.
Akşamüstü serinlikte teferrüce çık...
Ve Yahya Kemal beyi asrîleştir biraz,
yaz:
"Şöyle rahat bir kûşeye sığındık da biz
Dehrin bu hayı huyuna meclubu handeyiz..."
Gerisini at.
İşte felsefei hayat.» NHR
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
çok boş adamsın evrensel vesselam :)

Benerci sen bir Don Kişot'sun,
kahraman
ve gülünç
bir Don Kişot.

Hayır ! olamaz ! muhalif olmak zorundayım. Çünkü Don Kişot yaşadığı durumların sonunda ve tüm hikayenin en sonunda herşeyi doğru biçimde tahlil edebilmiştir. kendini beğenmiş değil centilmendir. sadece bu ikisi bile bu benzetmeyi kökten yanlış kılar.
 
P

pissen

Ziyaretçi
:) buradaki ironi bu değil ya.. senin payına düşeni şöyle özet geçeyim donkişot :)

Benerci benim oğlum...
Ben onun yüzünü
görebilmek için
kaç kerre gecemi gündüzümü
on birlik tütüne satarak
dumandan bir adam gibi dikilip durmuşum...
Benerci benim oğlum,
ben onu
uykusuz gecelerin
ellerine doğurmuşum...

Benerci sizi satmadı.
Benerci günlerdir yemek yemiyor,
gecelerdir yatmadı.
O yatmıyor, ben yatabilir miyim?
Benerci sizi satmadı,
sizi ben satabilir miyim?
Benerci benim oğlum.
Onu ben
kellemden, etimden, iskeletimden
sizin için doğurdum... NHR

Nazım bir üst mesajda hem cervantes 'e gülümsüyor hemde aptallık ile cesaret arasında ki çizgiyi destanlaştırıyor. Benerci'yi okumakta fayda var derim ben. ama şu makale seni memnun eder sanırım.

:)
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Nazım bir üst mesajda hem cervantes 'e gülümsüyor hemde aptallık ile cesaret arasında ki çizgiyi destanlaştırıyor. Benerci'yi okumakta fayda var derim ben. ama şu makale seni memnun eder sanırım.

:)

Don Kişot benzetmesinin standardını biliyorum Sn. Pissen. kısacası anladım kastınızı ama benzetmede ki diğer tarafa olan anti hassasiyetim sebebi ile savunma ihtiyacı duydum.:) iyide oldu konu böylece açıklığa kavuşmuş oldu. bağlantıyı okudum hoştu. tşk.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bu konu ile ilgili sana bir link verecegim, o linkteki uc mesaji da oku. Sorularinin cevaplarini orada bulabilecegini dusunuyorum.

http://www.felsefe.net/psikoloji/5265-kontrol-sorunu.html

Evet, o cagrafi toplumun ve farkli halklarindan dogan bebegin hangisi icine dogmussa ona ait. Ayrica bu farkli halklarin olusturdugu ortak degerlere ait.

Basta bunun icin kendine verilen degerleri uygulamak/karsi cikmak yerine bu degerlerin ne oldugunu, neden verildigini, bu degerlerin insan ve insanliga getirdiklerini/goturduklerini ve her turlu yasam ve iliskisel sorunlarini v.s. sorgulamasi gerekir. Iste birey ve bireysel bilinc (birey bilinci degil) bu degerlerin kisice sorgulandiktan ve algilandiktan sonra, kisinin kendi degerleri ve duzeyiyle verildigi icin degil de, kisi bunlari almak istedigi icin sahiplenilir.

En azindan kisi neyi neden sahiplendigini aciklayabilecek bilgi, birikim, bilinc ve farkindaliga sahip olur. Yalniz bu bilinc hala birey bilincinin birey ve tur farkindaligi ve bilinci degildir. Buradaki "ozgunluk" kisiye verilen degil; kisinin kendine isteyerek ve bilerek almis olmasidir. Var tabii. Yeterki bu kontrolu yapabilecek bir ...e gore saptanabilsin. Bu ...e gore evrensel-insan zihniyetinde evrensel, insansal, kavramsal, bilissel, bilimsel, epistemolojik ve antropocentric/morphic olandir (evresel insan zihniyetinin 7'li temeli yazisi ayni baslikta)

Bize ozguluk iki turludur. Birincisi bireye ozgu, ki buradaki fark; toplumsal, cografi, etik, ideolojik, inancsal temelli farktir. Yani bireysel bilinc ile toplumsal kisilik farki. Digeri de numenal insan ve insanliga ozgu, buradaki farkta insandisi ve insanlikdisidir. yani, dogal zihniyet ile insansal zihniyet farki.

Tam kontrol ya da yarim kontrol konusu ise yukaridaki linktedir. Burada onemli olan oto controldur.

Yukardaki link cikmiyor.

Verilen link;

http://www.felsefe.net/psikoloji/4095-kontrol-sorunu.html
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Nihilizm 19. yy. dan bu yana Dünyayı etkilemektedir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bu konu ile ilgili sana bir link verecegim, o linkteki uc mesaji da oku. Sorularinin cevaplarini orada bulabilecegini dusunuyorum.

http://www.felsefe.net/psikoloji/5265-kontrol-sorunu.html

Evet, o cagrafi toplumun ve farkli halklarindan dogan bebegin hangisi icine dogmussa ona ait. Ayrica bu farkli halklarin olusturdugu ortak degerlere ait.

Basta bunun icin kendine verilen degerleri uygulamak/karsi cikmak yerine bu degerlerin ne oldugunu, neden verildigini, bu degerlerin insan ve insanliga getirdiklerini/goturduklerini ve her turlu yasam ve iliskisel sorunlarini v.s. sorgulamasi gerekir. Iste birey ve bireysel bilinc (birey bilinci degil) bu degerlerin kisice sorgulandiktan ve algilandiktan sonra, kisinin kendi degerleri ve duzeyiyle verildigi icin degil de, kisi bunlari almak istedigi icin sahiplenilir.

En azindan kisi neyi neden sahiplendigini aciklayabilecek bilgi, birikim, bilinc ve farkindaliga sahip olur. Yalniz bu bilinc hala birey bilincinin birey ve tur farkindaligi ve bilinci degildir. Buradaki "ozgunluk" kisiye verilen degil; kisinin kendine isteyerek ve bilerek almis olmasidir. Var tabii. Yeterki bu kontrolu yapabilecek bir ...e gore saptanabilsin. Bu ...e gore evrensel-insan zihniyetinde evrensel, insansal, kavramsal, bilissel, bilimsel, epistemolojik ve antropocentric/morphic olandir (evresel insan zihniyetinin 7'li temeli yazisi ayni baslikta)

Bize ozguluk iki turludur. Birincisi bireye ozgu, ki buradaki fark; toplumsal, cografi, etik, ideolojik, inancsal temelli farktir. Yani bireysel bilinc ile toplumsal kisilik farki. Digeri de numenal insan ve insanliga ozgu, buradaki farkta insandisi ve insanlikdisidir. yani, dogal zihniyet ile insansal zihniyet farki.

Tam kontrol ya da yarim kontrol konusu ise yukaridaki linktedir. Burada onemli olan oto controldur.

Verilen link;

http://www.felsefe.net/psikoloji/4095-kontrol-sorunu.html
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Harika bir konu teşekkür ederiz
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst