- 9 Kas 2009
- 80
- 0
- 0
- 75
Niçin yazıyoruz?..
Yazmak bir ihtiyaç mıdır?.. Yazmak için yanıp tutuşmamızda, nazlı kalemi zarif kağıdı unutturan şehr-i internet ne kadar etken olmuştur?..
Dünyevi veya manevi acılarımız mı bizi yazmağa itiyor?..
Yoksa google ve copy-paste hazırlop cumburlop ile, bu iş artık kolay bir iş midir..
Muhabbetlerde; "Okudun mu?" sorusunun yerini "izledin mi?" aldı gitti malumumuz.. Niye?..
Okumak deyince sadece mekteplerin akla geldiği, metroda otobüste vs. eli kitaplı üç kişinin bile görülmediği, gazetecisinin ya siyasetten burnunu çıkaramadığı, ya da yediği yemeği, bebişini, ibişini yazmaktan öte gidemediği, ilk orta ve yüksek eğitiminin de hevaa-civa*** olduğu bu ülkede, ne kadar üretip ne kadar yazabilinir?..***(facebook ta bir yeni mezun doktorumuz aldığı pardon alamadığı eğitimi bir çarşaf dolusu yazmış kii,, breh breh breh...)
Hayata, insana, düşünceye, felsefeye ilişkin - hatta son zamanlarda "osho, ruh eczanesi, secret, sonsuzluğa açılan kapı, ferraariisini seven ama satan kowboy.. vb. gibi, çağın insanının artık temiz hava gibi ihtiyaç duyduğu
manevi arınma ve kurtuluş vadeden kitaplar, neden hep dışarıdan gelmektedir?..
İnsan atalar herhalde önce yazmıştır ki ardından okuma kuma gele..
Onlar nasıl başlamış bilmem amma, zat-ı garibim şehr-i internetin duvarlarıyla başlamıştır.. (Yazacak yer mi vardı efenim? Gazetelere fax ile yollardık, onlar sallardı.)
Evet ey faniler niçin yazıyoruz?..
Haa?..
Niiçünn?...........
Yazmak bir ihtiyaç mıdır?.. Yazmak için yanıp tutuşmamızda, nazlı kalemi zarif kağıdı unutturan şehr-i internet ne kadar etken olmuştur?..
Dünyevi veya manevi acılarımız mı bizi yazmağa itiyor?..
Yoksa google ve copy-paste hazırlop cumburlop ile, bu iş artık kolay bir iş midir..
Muhabbetlerde; "Okudun mu?" sorusunun yerini "izledin mi?" aldı gitti malumumuz.. Niye?..
Okumak deyince sadece mekteplerin akla geldiği, metroda otobüste vs. eli kitaplı üç kişinin bile görülmediği, gazetecisinin ya siyasetten burnunu çıkaramadığı, ya da yediği yemeği, bebişini, ibişini yazmaktan öte gidemediği, ilk orta ve yüksek eğitiminin de hevaa-civa*** olduğu bu ülkede, ne kadar üretip ne kadar yazabilinir?..***(facebook ta bir yeni mezun doktorumuz aldığı pardon alamadığı eğitimi bir çarşaf dolusu yazmış kii,, breh breh breh...)
Hayata, insana, düşünceye, felsefeye ilişkin - hatta son zamanlarda "osho, ruh eczanesi, secret, sonsuzluğa açılan kapı, ferraariisini seven ama satan kowboy.. vb. gibi, çağın insanının artık temiz hava gibi ihtiyaç duyduğu
manevi arınma ve kurtuluş vadeden kitaplar, neden hep dışarıdan gelmektedir?..
İnsan atalar herhalde önce yazmıştır ki ardından okuma kuma gele..
Onlar nasıl başlamış bilmem amma, zat-ı garibim şehr-i internetin duvarlarıyla başlamıştır.. (Yazacak yer mi vardı efenim? Gazetelere fax ile yollardık, onlar sallardı.)
Evet ey faniler niçin yazıyoruz?..
Haa?..
Niiçünn?...........