nereye türkiye...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyasetçiler kategorisinde birazdahaderinmavi tarafından oluşturulan nereye türkiye... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,502 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyasetçiler
Konu Başlığı nereye türkiye...
Konbuyu başlatan birazdahaderinmavi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan messier

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
''dört aralık iki bin on da istanbul'da düzenlenen ve başbakan'ın rektörlerle görüşme toplantısını protesto etmek ve öğrenci forumuna katılmak isteyen, öğrenci kollektifleri üyeleri ile ilgili iddianame hazırlandı ve tuzla üçüncü asliye ceza mahkemesinde dava açıldı...iddianamede on öğrenciye toplam yüz yirmi yıl hapis cezası isteniyor...davanın ilk duruşması yirmi bir mayısta görülecek...''...basından bu haberi okuyunca, nasıl yorumlamamız gerektiği konusunda bir fikrimiz/ bir duruşumuz... olmalı mıdır/olmamalı mıdır...quo vadis türkiye...
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
hiç sempati duyamadım

hiç ortak ÇIKAR! düşlemedim..
şimdi de Kürecik de ağırlanan zevatı
ağırlayan zihniyetle

desem.. bütün fikriyatıma açıklık getirmiş olurmuyum..
yoksa- hangi birinden saymaya başlayalım..biter mi?!

yine de şu kadarını (anlamak isteyen anlar) deyip- söyleyelim

biz hep ''yankee go home'' dedik durduk meger ki içimizdekileri unuttuk
bağ sahibi bizken bağın!! haini olduk

evet nereye...KONUŞ! Türkiye..?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
''abd'de john hopkins üniversitesine bağlı amerikan-isveç merkezli silkroad enstitüsü tarafından ekim iki bin sekizde hazırlanan raporun yetmiş ikinci sayfasında şöyle deniyor:chp'den istifa etmeye ikna edilecek deniz baykal'la, yolsuzluklar konusunda kamuoyunun dikkatini çekmeyi başaran kemal kılıçdaroğlu yer değiştirecek...''... gerçek bir skandaldan başka bir şey olmayan bu haberi okuyunca, nasıl yorumlamalıyız... türkiye nereye... sorusunu sormalı mı/sormamalı mıyız....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
evet nereye...KONUŞ! Türkiye..?

Turkiye, emperyalist zihniyet, soros ideolojisi, amerikan idealizmi ve evengalist orgutlenme temelinde ve F.Gulen gudumlu esbaskanlik eliyle; ortacagin din karanligina dogru, cemaat/ummet/ulema kadiliga dogru, teokratik monarsiye dogru "demokratik ve ozgurce" geriliyor.
 
P

pissen

Ziyaretçi
Gelişim ve değişimin olduğu yerde statükoyu veya eski gelenekleri aramak ahmaklık olur. Yok şu zihniyeti, yok bu zihniyeti diyerek olayları kişileri ve kurumları ayırmak başkalaştırmak ötekileştirmek değişim sürecini ret ediş anlamına gelir ki bu süreçler diyalektik içerisinde akıp şekillenmektedir. Bunun kaçışı yok durmak yok yola devam Türkiye.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Gelişim ve değişimin olduğu yerde statükoyu veya eski gelenekleri aramak ahmaklık olur. Yok şu zihniyeti, yok bu zihniyeti diyerek olayları kişileri ve kurumları ayırmak başkalaştırmak ötekileştirmek değişim sürecini ret ediş anlamına gelir ki bu süreçler diyalektik içerisinde akıp şekillenmektedir. Bunun kaçışı yok durmak yok yola devam Türkiye.

Su Turkiye ne ya da kim bir de onu aciklasan. Ayrica "ayiran, baskalastiran, otekilelestiren" kimdir/nedir? Bir de bunu aciklar misin?
 
P

pissen

Ziyaretçi
boşver evrensel insan benim yazdıklarım sana dört beş beden büyük gelir.
 
P

pissen

Ziyaretçi
Bir şey bilmek yada öğretmek zorundalığında hissetmiyorum kendi mi. Sistemsel çatışkıları ve toplumsal kamplaşmaları göremeyecek yahut sırf laf olsun torba dolsun diye gündeme getirecek kadar sığ isen burada söylenebilecek pek bir şey yok demektir. Evren bir oluşumun içerisinde doğurur kendini. Ben buna aydınlanma çağı diyorum.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir şey bilmek yada öğretmek zorundalığında hissetmiyorum kendi mi. Sistemsel çatışkıları ve toplumsal kamplaşmaları göremeyecek yahut sırf laf olsun torba dolsun diye gündeme getirecek kadar sığ isen burada söylenebilecek pek bir şey yok demektir. Evren bir oluşumun içerisinde doğurur kendini. Ben buna aydınlanma çağı diyorum.

Anlasildi, neyi neden yazdigini bile bilmeyene yanit yazmamak gerek. Cunku her yazinda bir sey yumutluyor, ama niye ne yumurtladigini bilmiyor ve acikliyamiyorsun. Neyse saglik olsun, sen laf ebeligine neden ne yazdigini bilmeden yazmaya devam et. Anlasilan "suslu sozler" dile getirme huyun var.

Eee ne yapalim bu da bir huy.
 
P

pissen

Ziyaretçi
Ben lafımı ortaya korum, beğenen alır gider, beğenmeyen bırakır kaçar.
Dilber Koçarslanlı sözü..
 
Katılım
29 Mar 2011
Mesajlar
126
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
''dört aralık iki bin on da istanbul'da düzenlenen ve başbakan'ın rektörlerle görüşme toplantısını protesto etmek ve öğrenci forumuna katılmak isteyen, öğrenci kollektifleri üyeleri ile ilgili iddianame hazırlandı ve tuzla üçüncü asliye ceza mahkemesinde dava açıldı...iddianamede on öğrenciye toplam yüz yirmi yıl hapis cezası isteniyor...davanın ilk duruşması yirmi bir mayısta görülecek...''...basından bu haberi okuyunca, nasıl yorumlamamız gerektiği konusunda bir fikrimiz/ bir duruşumuz... olmalı mıdır/olmamalı mıdır...quo vadis türkiye...
İleri demokrasi
 

messier

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
48
elbetteki merhaba "muhafazakar sivil diktatörlük" diyebiliriz,1996 yılında ki o zamanlar erdoğan daha ortada yoktu; şimdiki kolektifin selefi olan öğrenci koordinasyonları mecliste "parasız eğitim parasız sağlık" pankartı açmıştı ve savcı 96 yıl hapislerini istemişti o günden bu güne türkiye nereye gelmişse o yol üzerinde dahada mesafe katetmiş demektir...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst