Nefsine Hakim Olmak- Birey bilinci

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Nefsine Hakim Olmak- Birey bilinci başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,732 kez görüntülenmiş, 17 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Nefsine Hakim Olmak- Birey bilinci
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan sakal
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Dinde kullanilan bir terim vardir "nefsine hakim olmak" buradaki en onemli sorun, nefsine hakim olamayanin nedenini kendinde degil, karsi tarafta aramaktir.

Bilinen en guzel ornek tahrik ve teshir algisidir. Eger bir inanir nefsine hakim degil ise; kendi tahrikini kendinde degil; teshirde arar.

Bir yerinde bir inanirin, aklinin beyninde degil de, uckurunda olmasinin sebebi nefsine hakim olamamaktan gecer.

Burada cagdas, soso-psikolojik bir sorun vardir. Algi olarak nefs hakimligi tamda kendilikbilisselliginin birey farkindaligi ve bilincinin bir tezahurudur.

Halbuki inanirin kisir dongusu ise kendi varliginin bilinc ve farkinda olamamak ve inandigi ne ise ona iman temelinde teslim olmak acisindan; nefs hakimiyetine yonelme ya da yoneltilme yanilgisidir. Cunku nefs hakimligi kisinin kendisinden gelir ve karsi tarafa yonelen bir ithami/suclamayi baskiyi icermez.

Halbuki yukaridaki ornekte verilen teshir/tahrik iliskisi, tam da bu nefs hakimiyeti olamamaktan kaynaklanir.

O yuzden buradaki soru, birey bilinc ve farkindaligi olmayan bir kisinin ustelik kendisini iman temelinde inancla yok edisinin ve kul olarak algilamasinin getirdigi kendi varliginin bilinc ve farkina varamamasi, nasil olurda bir nefs hakimiyeti getirir.

O yuzden inanir arkadaslara ve materyalist arkadaslara sormak istiyorum, nedir nefs hakimiyeti ve bu nasil saglanir?

Bunu saglayan kimdir/nedir?

Baskasini ayni ornekteki gibi teshir olarak itham etmeden ve suclamadan kendi tahrikine nefs olarak nasil hakim olacaktir?

Burada aslinda ozgur irade devreye girmektedir.

Evet nefs hakimiyeti nedir ve nasil saglanir, kim/ne saglar?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Halbuki inanirin kisir dongusu ise kendi varliginin bilinc ve farkinda olamamak ve inandigi ne ise ona iman temelinde teslim olmak acisindan; nefs hakimiyetine yonelme ya da yoneltilme yanilgisidir. Cunku nefs hakimligi kisinin kendisinden gelir ve karsi tarafa yonelen bir ithami/suclamayi baskiyi icermez.

Cevabı bu alıntı yaptığım satırda vermişsiniz..''kendi varlığının bilinç ve farkında olamayan'' insan verdiğiniz örnekteki gibi suçu hep başkalarında arar.Kendi ego benliğinde yaşayan insanlar öz benliğini keşfetmeden nefsine hakim olmak şöyle dursun bilakis onun oyuncağı olurlar vede hep karşısındaki insanları hor görürler.

Nefsini terbiye etmek isteyenlere Mehmet Zahid Kotku'nun ''Nefsin Terbiyesi''isimli eserini tavsiye ederim..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevabı bu alıntı yaptığım satırda vermişsiniz..''kendi varlığının bilinç ve farkında olamayan'' insan verdiğiniz örnekteki gibi suçu hep başkalarında arar.Kendi ego benliğinde yaşayan insanlar öz benliğini keşfetmeden nefsine hakim olmak şöyle dursun bilakis onun oyuncağı olurlar vede hep karşısındaki insanları hor görürler.

Nefsini terbiye etmek isteyenlere Mehmet Zahid Kotku'nun ''Nefsin Terbiyesi''isimli eserini tavsiye ederim..

Peki o zaman kendini inanc olarak her yonuyle teslim etmis bir inanirin, ya da kendini maddelestirenin nefs hakimiyeti olma olasaligi mantiksal olarak sifirdir. O zamanb dindeki "nefsine hakim ol" sadece bir kandirmacadan ibaret degil midir?

Kisaca nefs inanirin kendi irade ve yetkisi disainda degil midir?

O zaman nefs hakimiyeti ile inanirlar neden kandirilmaktadir?, nedir burdaki amac?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Peki o zaman kendini inanc olarak her yonuyle teslim etmis bir inanirin, ya da kendini maddelestirenin nefs hakimiyeti olma olasaligi mantiksal olarak sifirdir. O zamanb dindeki "nefsine hakim ol" sadece bir kandirmacadan ibaret degil midir?

Kisaca nefs inanirin kendi irade ve yetkisi disainda degil midir?

O zaman nefs hakimiyeti ile inanirlar neden kandirilmaktadir?, nedir burdaki amac?

Sayın evrensel-insan burada bir teslimiyet yok,bir maddeleştirmede yok.Ortada bir yanlış anlama var,o da şudur;kişi nefs diye tanımladığımız soyut manayı somut bir olgu gibi algılamakta.Şöyle ki aslında nefs insandan ayrı bir şey değildir yani kişi günahlarına gark olduktan sonra işte bir takım ibadet ve taatle sanki bu nefs dediği şeyi amiyane bir tabirle zincirlerle tutsak etmek gibi bir şey algılar.Halbuki kendisini tutsak eder.Kendini birtakım şeylerle sınırlar,duygularını bastırır olayların neden ve sonuçlarını düşünmeden körükörüne bir şeye bağlanmak biz inananları yanıltıyor.Halbuki tek eksikliğimiz kendi öz benliğimizi ortaya çıkaramamamız.Bizden istenen öze ulaşmak,oysa biz ne yapıyoruz her şeyi tabulaştırıp kutsallaştırıp dokunulmazlık yüklüyoruz,sonuçta asıl gelmemiz istenen yerden çok uzakta yüzlerce duvar içinde kendimizi hapsediyoruz.İşte Qua bana bu farkındalığı kazandırdı diyebilirim..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sayın evrensel-insan burada bir teslimiyet yok,bir maddeleştirmede yok.Ortada bir yanlış anlama var,o da şudur;kişi nefs diye tanımladığımız soyut manayı somut bir olgu gibi algılamakta.Şöyle ki aslında nefs insandan ayrı bir şey değildir yani kişi günahlarına gark olduktan sonra işte bir takım ibadet ve taatle sanki bu nefs dediği şeyi amiyane bir tabirle zincirlerle tutsak etmek gibi bir şey algılar.Halbuki kendisini tutsak eder.Kendini birtakım şeylerle sınırlar,duygularını bastırır olayların neden ve sonuçlarını düşünmeden körükörüne bir şeye bağlanmak biz inananları yanıltıyor.Halbuki tek eksikliğimiz kendi öz benliğimizi ortaya çıkaramamamız.Bizden istenen öze ulaşmak,oysa biz ne yapıyoruz her şeyi tabulaştırıp kutsallaştırıp dokunulmazlık yüklüyoruz,sonuçta asıl gelmemiz istenen yerden çok uzakta yüzlerce duvar içinde kendimizi hapsediyoruz.İşte Qua bana bu farkındalığı kazandırdı diyebilirim..

Bence burada celiski var, hem teslimiyet yok denip, hem kendisini tutsak etmesi ile; hem maddelestirme yok deyip, soyut manayi somut olarak algilama celisiyor.

Hangisi tutsaklik mi?, soyutu somuta algilamak mi? eger boyle ise nasil oluyorda hem teslimiyet hem de maddelestirmek olmuyor?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Ben teslimiyet diye bir şeyden bahsetmedim,kişinin özgürce kendi düşünce ve iradesini eline almasından bahsediyorum.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ben teslimiyet diye bir şeyden bahsetmedim,kişinin özgürce kendi düşünce ve iradesini eline almasından bahsediyorum.

Teslimiyetten bahseden benim. Yalniz sen teslimiyet yok diyor ve tutsakliktan bahsediyorsun.

Tutsaklik ile teslimiyetin farki var mi?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Teslimiyetten bahseden benim. Yalniz sen teslimiyet yok diyor ve tutsakliktan bahsediyorsun.

Tutsaklik ile teslimiyetin farki var mi?

Anladığım kadarıyla sizin teslimiyet dediğiniz bir yaratıcıya olan teslimiyet,benim bahsettiğim tutsaklık kişinin kendi kısır düşünce sistemindeki kendi kendini tutsak etmesi.Bunlar aynı şeyler değil..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Anladığım kadarıyla sizin teslimiyet dediğiniz bir yaratıcıya olan teslimiyet,benim bahsettiğim tutsaklık kişinin kendi kısır düşünce sistemindeki kendi kendini tutsak etmesi.Bunlar aynı şeyler değil..

Hayir sart degil. Teslimiyet kendilik bilisselligi disinda kalan dogal ve fenomenal zihniyete teslimiyettir. Yani insanoglunun varliginin bilinc ve farkina vardirmayan zihniyet. Bu bir maddeye olur, bir tanriya olur ya da insanoglunu bir kul yapar ya da madde yapar fark etmez. Kisaca insanoglu yasamini baska bir seyin kaderine birakmaktir, teslimiyet.

Boyunduruk tutsakligi ise core faith denilen ve dogumdan itibaren kisiye verilen ve bilincaltinin sartlanmisligi ile kisiyi alisilagelmis olarak hareket ettirten degerler, veriler ve tabulardir. Yani aklin degersel, verisel ve tabusal siniridir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Hayir sart degil. Teslimiyet kendilik bilisselligi disinda kalan dogal ve fenomenal zihniyete teslimiyettir. Yani insanoglunun varliginin bilinc ve farkina vardirmayan zihniyet. Bu bir maddeye olur, bir tanriya olur ya da insanoglunu bir kul yapar ya da madde yapar fark etmez. Kisaca insanoglu yasamini baska bir seyin kaderine birakmaktir, teslimiyet.

Boyunduruk tutsakligi ise core faith denilen ve dogumdan itibaren kisiye verilen ve bilincaltinin sartlanmisligi ile kisiyi alisilagelmis olarak hareket ettirten degerler, veriler ve tabulardir. Yani aklin degersel, verisel ve tabusal siniridir.

Tamam işte bende aynı şeyden bahsediyorum,her iki durumdan ayrı olarak yani ne kendi bilinç altı şartlanmışlığına nede kendilik bilişselliği dışında kalan doğal ve fenomenal zihniyetten kurtulup öz benliğini bulmasından sorgulamasından ve bu ikisi arasındaki farkı fark edip,gerçek doğru ne ise ona ulaşmalıdır diyorum.Zaten asıl istenen de budur.Şuursuz bir bağlanış değildir istenen,yaptığı her ne ise bunu idrak edebilmektir.Bunun neresi teslimiyet yada maddeleştirmek..İnsan düşünce sisteminde özgürdür,doğruyu bulur yada bulamaz bu o kişiyi bağlar..Burada bir kandırmaca filanda yoktur..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Tamam işte bende aynı şeyden bahsediyorum,her iki durumdan ayrı olarak yani ne kendi bilinç altı şartlanmışlığına nede kendilik bilişselliği dışında kalan doğal ve fenomenal zihniyetten kurtulup öz benliğini bulmasından sorgulamasından ve bu ikisi arasındaki farkı fark edip,gerçek doğru ne ise ona ulaşmalıdır diyorum.Zaten asıl istenen de budur.Şuursuz bir bağlanış değildir istenen,yaptığı her ne ise bunu idrak edebilmektir.Bunun neresi teslimiyet yada maddeleştirmek..İnsan düşünce sisteminde özgürdür,doğruyu bulur yada bulamaz bu o kişiyi bağlar..Burada bir kandırmaca filanda yoktur..

Buradaki kandirmaca kendilik bilisselligine erisememis ve kendisinden bir teslimiyet beklenen kisinin nefsine hakim olabilecegi kandirmacasi. Cunku teslimiyet ve tutsaklik nefs hakimiyetine meydan vermez. Bu insanoglundan yapamayacagi bir seyi istemek ile es degerdir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Buradaki kandirmaca kendilik bilisselligine erisememis ve kendisinden bir teslimiyet beklenen kisinin nefsine hakim olabilecegi kandirmacasi. Cunku teslimiyet ve tutsaklik nefs hakimiyetine meydan vermez. Bu insanoglundan yapamayacagi bir seyi istemek ile es degerdir.

Bu bahsettiğiniz ''kendilik bilişselliğine erişememiş insanlar'' bizleriz..ve bizi bu bilince ulaşmakta engelleyen hiç bir engel yok.Hür ve özgür bir irademiz var.Bu bizim sorunumuz O'nun değil..İşte bizim imtihanımız da budur..Erişip erişememek bize bağlı.İlimle harmanlanmayan bir inanç sistemi çökmeye mahkumdur.Bu eksiklik insanın kendindendir..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bu bahsettiğiniz ''kendilik bilişselliğine erişememiş insanlar'' bizleriz..ve bizi bu bilince ulaşmakta engelleyen hiç bir engel yok.Hür ve özgür bir irademiz var.Bu bizim sorunumuz O'nun değil..İşte bizim imtihanımız da budur..Erişip erişememek bize bağlı.İlimle harmanlanmayan bir inanç sistemi çökmeye mahkumdur.Bu eksiklik insanın kendindendir..

Ne guzel iste. Dunya henuz ozgur iradenin algisina bile erisememis. Zaten hersey once bilinc ve farkindalik ile basliyor. Bu da evrimci/dervrimci sorgulama ile geliyor, bunu da getiren insanoglu beyninin herhangibir seyi sorun olarak algisi, rahatsizligi ya da zarar gormesi; bunlar yoksa zaten gerisi de yok ve sadece bunlari almamak icin direnen bir sartlanmis beyin ayak diremesi var.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Dunya henuz ozgur iradenin algisina bile erisememis./QUOTE]

Geçmişte de bugünde bu iradenin algısına erişmiş insanlar var.Sizin dediğiniz gibi olsaydı ne antik yunan'dan Sokrates ne de bu coğrafyayı kasıp kavuran kanlı moğol devrinde İbn-i Arabiler Konevi'ler Mevlana'lar çıkardı.Bu gibi düşünürlerin fikirlerine ayak direyen beyinler her devirde çıkmıştır çıkacaktır.Bu ayak direme ve bu özgür iradenin algısına ulaşamamış insanların olmasının nedenini bir kandırmaca diye suçu başka bir şeye isnat etmek bence yanlış.Öncede dediğim gibi bu sorun bizde başlar çözüm yeri beynimiz,düşüncemiz,zihnimiz her ne derseniz artık..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Dunya henuz ozgur iradenin algisina bile erisememis./QUOTE]

Geçmişte de bugünde bu iradenin algısına erişmiş insanlar var.Sizin dediğiniz gibi olsaydı ne antik yunan'dan Sokrates ne de bu coğrafyayı kasıp kavuran kanlı moğol devrinde İbn-i Arabiler Konevi'ler Mevlana'lar çıkardı.Bu gibi düşünürlerin fikirlerine ayak direyen beyinler her devirde çıkmıştır çıkacaktır.Bu ayak direme ve bu özgür iradenin algısına ulaşamamış insanların olmasının nedenini bir kandırmaca diye suçu başka bir şeye isnat etmek bence yanlış.Öncede dediğim gibi bu sorun bizde başlar çözüm yeri beynimiz,düşüncemiz,zihnimiz her ne derseniz artık..

Ben "erisememis" derken, kitlesellesmemis, sosyallesmemis yerlesmemis v.s. anlaminmda kullaniyorum. Tabiki tarihte ve dunyada ve de gunumuzde erismis olan beyinler var.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Ben "erisememis" derken, kitlesellesmemis, sosyallesmemis yerlesmemis v.s. anlaminmda kullaniyorum. Tabiki tarihte ve dunyada ve de gunumuzde erismis olan beyinler var.

Bu bilincin kitlelere toplumlara yayılmasını yerleşmesini beklemek hele şu çağda imkansız görüyorum,zaten doğal olarak ta mümkün değil,hangi temelde baksanız olanaksız.Bütün toplumlarda bir yozlaşma hakim,yıkanmış beyinler,ideolojiler,amacından ve özünden sapmış inançlar vesaire vesaire.Ne varsa yine eskilerde var.Bu coğrafya bir medeniyetler müzesi adeta.Kütüphanelerimiz hazineler barındırıyor olmasına rağmen artık değil kütüphaneler gidip araştırma yapmak sorsak yaşadığımız şehirlerdeki gençlere kütüphane nerede diye kaç tanesi tarif edebilir yerini,buna karşın adım başı internet kafe,gelecek nesiller nasıl olur bilmiyorum ama bu nesil için pek parlak bir gelecek beklemiyorum.Gelişmişlik;teknolojik ürünlerin,araç gereçlerin çokluğuyla olmuyor maalesef.Konu biraz dağıldı ama bu mesele hakkında çok doluyum vede beni bir hayli düşündürüyor,nereye gidiyoruz sorusu..Nefse hakim olmak-Birey bilinci..Uyanmamız için toplumca iyi bir sarsıntı geçirmemiz lazım..belkide yeni bir İstiklal savaşı...yeni bir Atatürk ve devrimci bir lider..hangisi..ne dersiniz.?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bu bilincin kitlelere toplumlara yayılmasını yerleşmesini beklemek hele şu çağda imkansız görüyorum,zaten doğal olarak ta mümkün değil,hangi temelde baksanız olanaksız.Bütün toplumlarda bir yozlaşma hakim,yıkanmış beyinler,ideolojiler,amacından ve özünden sapmış inançlar vesaire vesaire.Ne varsa yine eskilerde var.Bu coğrafya bir medeniyetler müzesi adeta.Kütüphanelerimiz hazineler barındırıyor olmasına rağmen artık değil kütüphaneler gidip araştırma yapmak sorsak yaşadığımız şehirlerdeki gençlere kütüphane nerede diye kaç tanesi tarif edebilir yerini,buna karşın adım başı internet kafe,gelecek nesiller nasıl olur bilmiyorum ama bu nesil için pek parlak bir gelecek beklemiyorum.Gelişmişlik;teknolojik ürünlerin,araç gereçlerin çokluğuyla olmuyor maalesef.Konu biraz dağıldı ama bu mesele hakkında çok doluyum vede beni bir hayli düşündürüyor,nereye gidiyoruz sorusu..Nefse hakim olmak-Birey bilinci..Uyanmamız için toplumca iyi bir sarsıntı geçirmemiz lazım..belkide yeni bir İstiklal savaşı...yeni bir Atatürk ve devrimci bir lider..hangisi..ne dersiniz.?

Ben bir gecmis ya da gelecekyol gosterici bir lider ve onun takipcileri taklitcileri v.s. yerine; her bir insanoglu turu birinin yasam ve iliskisindeki her turlu hareketini ve atacagi her turlu adimi kendi turu ve her turlu numen al yeti temelli yararli ve yasamak/yasatmak adina dusunerek, degerlendirerek ve sorgulayarak atmasini ve attigi adimi da ayni temelde degerlendirmesini arzu ederim.

Iste numenal insanlik her bir birin kendi beyin numenalcesitliligi temelinde biribirine bagli ve biribirini tamamlayici olarak ancak boyle saglanir ve gelisir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Ben bir gecmis ya da gelecekyol gosterici bir lider ve onun takipcileri taklitcileri v.s. yerine; her bir insanoglu turu birinin yasam ve iliskisindeki her turlu hareketini ve atacagi her turlu adimi kendi turu ve her turlu numen al yeti temelli yararli ve yasamak/yasatmak adina dusunerek, degerlendirerek ve sorgulayarak atmasini ve attigi adimi da ayni temelde degerlendirmesini arzu ederim.

Iste numenal insanlik her bir birin kendi beyin numenalcesitliligi temelinde biribirine bagli ve biribirini tamamlayici olarak ancak boyle saglanir ve gelisir.

Başka bir konu başlığında da sonuç olarak buraya gelmiştik hangisiydi hatırlamıyorum..buraya kadar aşağı yukarı aynı düşünceyi paylaşıyoruz,çok az bir farkla..Tamda bu noktadan sonra çözüm üretmeye gelince tıkanıyorum..kendimce bu sorunları aşıyorum ama bu fikirleri aktarmada ifade eksikliğim var..Şimdilik ekleyecek bir şeyim yok..var ama yok..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst